Geri Dön

Üst gelir gruplarının kentte değişen yerseçimi davranışları üzerine bir araştırma: İstanbul örneği

The Changing locational behaviour of high income groups in the city: Case of İstanbul

  1. Tez No: 138890
  2. Yazar: LAÇİN ERGENEKON
  3. Danışmanlar: PROF. DR. HÜLYA KOÇ
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Şehircilik ve Bölge Planlama, Urban and Regional Planning
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2003
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Dokuz Eylül Üniversitesi
  10. Enstitü: Fen Bilimleri Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Şehir Planlama Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 234

Özet

Ill ÖZET 1980'li yıllarla birlikte etkisini gösteren“değişim”anlayışı yaşamın her alanında karşımıza çıkmaktadır. Ekonomik sistemlerdeki makro değişimle beraber, ulaşım ve iletişim sistemlerindeki değişme, tüm yaşam alışkanlıklarını, değerleri ve ihtiyaçları oldukça hızlı ve neredeyse algılanamayacak şekilde dönüştürmektedir. Toplumsal yaşam alanında yaşanan bu süreçler, mekan kavramında da önemli değişimleri beraberinde getirmiştir. Teknolojik değişimler öncelikle sanayi kuruluşlarının ölçeklerini, mekansal kullanım boyutlarını, yer seçim tercihlerini ve mekanda dağılma eğilimlerini farklılaştırmaktadır. Bu durum çalışanların sosyal statüleri yani ödeme gücü, tüketim harcamaları ve işyeri-konut ilişkisinde de önemli değişimlere neden olmaktadır. Öte yandan bilgi temelli bir topluma geçiş, üretim yapısı ve ulaşım teknolojilerinde meydana gelen gelişmeler ve nüfusun farklılaşan satın alma gücü, hizmet sektörünün içeriğini de değiştirmiştir. Bu durum, kent merkezlerinde uzmanlaşma, yığılma ve dağılma eğilimleri olarak karşımıza çıkmaktadır. Küreselleşme sürecinde mekan artık, bir ilişkiler ağı olarak tanımlanmakta, dolayısıyla eşitsiz bir dünyada eşitsizliği körükleyen bir kategori olarak karşımıza çıkmaktadır. Çok kültürlü ve etnik yapılarıyla kentler, farklılıkların yanyana mekanlara yerleşerek oluşturdukları nüfus yığılma alanları haline gelmektedir. Kentlerin ve kentleşmenin toplumsal ve sosyal dinamikleri, bu toplulukların gelişmelerine ve dolayısıyla bütünleşmelerine zemin hazırlamak yerine, birbirlerinden kopararak gelişmesini ve dikeyde ve yatayda kurguladıkları yeni hiyerarşik ilişkiler çerçevesinde özelleşmelerine uygun bir zemin hazırlamaktadır. Bu şekilde kent mekanı kamusal bir mekan olmaktan çıkıp özel bir alan haline dönüşmektedir.IV Kentsel mekanların, farklı gruplar tarafından yatayda ve dikeyde farklı boyut ve zamanlarda kullanıldığı, kullanılan mekanın aynı olmasına rağmen kullanmanın niteliği dolayısıyla bir paylaşma getirmediği, bu anlamda ayrışmanın sadece toplumsal yapıda değil mekan kullanımında da gerçekleştiği söylenebilir. Sözkonusu hiyerarşik düzen ve farklılıklar, yeni postmodern kent imajının ve beraberinde tüketim kültürünün ön plana çıkmasının aracı olmuşlardır. Böylece kentler, tek tek bireyler aracılığı ile ön plana çıkan, sayısız çeşitlilikte, eşzamanlı gelişen ve zamanla değişen esnek kimlik öğeleri ile popüler tüketim kültürünün sermayeye hizmet eden araçlarıyla dolu bir yapı sergilemeye başlamışlardır. Bu süreçler, aynı zamanda nüfus hareketleri ve farklılaşmış konut alanları ile de desteklenerek, yerleşme tipoloj ilerinde de farklı bir desen yaratmıştır. Kendilerini seçkinleştirmek çabasında olan profesyonel elitler, çalışma dışı zamanlarını genellikle kent dışı mekanlarda geçirmekte ve kentten ayrı bir yaşam şekli benimsemektedirler. Bu noktada, kent yaşamından kopuk ve etrafından bağımsız, bu bağımsızlığından dolayı herhangi bir yere yerleştirilebilir konumdaki, dünyada genel olarak“gated community”adıyla kullanılan yerleşimler yaratılmıştır. Böyle bir gelişmenin en çarpıcı biçimde yaşandığı kent İstanbul olmuştur. Küreselleşmiş tüketim kalıplarının ve bu kalıplara eklenen her türlü kültürel akımın taşınmasıyla yaşanan keskin kentleşme pratiği, sosyal kutuplaşmanın ve mekansal ayrışmanın çerçevesinde kentsel gerilimlere yol açarak araştırmalara konu olmuştur. Sosyal kutuplaşmanın bir ucunda duran üst gelir grubu, kentte kendi yaşam mekanlarını ayrıştırarak içe dönük, güvenli, korunaklı, her türlü ihtiyaç duyulan ve talep edilen donatıların yer aldığı villa-sitelerini oluşturmuşlardır. Bu çalışmada da, küreselleşme süreci içerisinde İstanbul'da üst gelir gruplarının konut tercihleri villa-siteler bazında incelenmektedir.lncelemede sosyal kutuplaşma ve toplumsal ayrışma yönünden bu konut alanlarının durumu ve kentsel gelişime yön vermesi açısından fiziksel mekan özellikleri ele alınmaktadır.

Özet (Çeviri)

ABSTRACT The meaning of“change”which we meet at every part of our lives has become much more effective since 1980s. With the macro changes in economic means, changes in transportation and communication is transforming all life habits, values and needs in a very rapid way. These changes in social processes has also added new meanings to the concept of space. Technological changes primarily changed the location preferences, scales, land use areas and the distribution trends of industrial organizations on space. This fact has also caused serious changes at social statues, their ability to pay and at bossiness-housing relationships. On the other hand, with transformation to an information based society, developments at production structure and transportation technologies and the changes in ability to purchase have also changed the content of service structure. This situation appears as the specialization, concentration and diffusion trends at the city centres. Within the globalization process space is defined as the web of relations, therefore, in an unequal world it appears as a category that encourages inequality. Cities with their multi-cultural and multi ethnic structures are population concentration areas of differences that settle close by. The social dynamics of cities and urbanization, instead of forming a ground to the development and integration of these societies forms a ground for privatization and detachment within hierarchical relations that are formulated horizontally and vertically.VI In this means urban space transforms into private rather than public. Urban space that is used by different groups horizontally and vertically in different times and spaces does not create any opportunity for sharing although the same space is being used, where segregation realises on space besides on social structure. This hierarchical organization and differences have become an instrument for the development of the post-modern city image and its consumption culture. Therefore, cities that show off by individuals in indefinite varieties and flexible identities that change in time and develop simultaneously, started to display a stucture filled with the instruments that serve to the capital of the popular consumption culture. These processes, with the addition of the population movements and differentiated housing areas have also created different patterns at settlement typologies. Professional elites that try to elitize themselves, spend most of their spare times outside the city spaces and adopt a different life style. At this point, communities that are called as“gated communities”universally that are independent from the environment, far from the urban life, free to be located at anywhere because of this independency are created. Such a development is most noticeably experienced at Istanbul. Global consuming patterns and any cultural trend that is articulated to these patterns have resulted with socially polarized, spatially segregated urbanization pattern that is subject to researches that cause urban tension. The upper income group who are the ones on one side of social polarization have created their own segregated, secure, comfortable, living environments (the villa sites) that are filled with every necessary facility. Within this research, the housing preferences of upper income groups in Istanbul, within the globalization process have been examined on the basis of villa-sites. The research covers the social polarization and social segregation of such housing areas and their effects on the physical development patterns of urban space.

Benzer Tezler

  1. Üst gelir grubunun sosyo mekânsal ayrışımı, Ankara Bilkent Angora Evleri örneği

    Socio spatial segregation of high income groups The case of Angora Houses in Bilkent Ankara

    TUĞÇE ŞANLI

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2008

    Şehircilik ve Bölge PlanlamaGazi Üniversitesi

    Şehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. NİHAN ÖZDEMİR SÖNMEZ

  2. Türkiye'de kadının çalışması tezgahtarlar üzerine bir çalışma

    Başlık çevirisi yok

    FİGEN KARABULUT

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1986

    EkonomiGazi Üniversitesi

    Sosyoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. CİHAT ÖZÖNDER

  3. Yaşlıların yaşlılık algısı ve sağlıkla ilgili yaşam kalitesini etkileyen faktörler

    Aging perceptions of the elderly and the related factors about health related quality of life

    NİMET PINAR BAYSAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2008

    GeriatriCelal Bayar Üniversitesi

    Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ERHAN ESER

  4. Patara Tepecik Nekropolü ve Bey Evi'nden ele geçen kırmızı astarlı seramikler: İ.Ö. 2 - İ.S. 4. yy.

    Red slip ware from Tepecik Rural House and Necropolis in Patara: 2nd c. B. C.-4th c. A. D.

    ÇİLEM UYGUN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    ArkeolojiAkdeniz Üniversitesi

    Klasik Arkeoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. GÜL IŞIN

  5. 1970-2000 yılları arasında konut arayışları ve iç mekan dönüşümlerini Türk sineması merceğinden okumak

    Reading residential searches and interior transformations between the years 1970-2000 from the center of Turkish cinema

    MELEK BAYRAK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    İç Mimari ve DekorasyonFatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi

    İç Mimarlık Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ SALİH SALBACAK