Gebeliğe bağlı hipertansiyon olgularında plazma vitamin C düzeyi ve eritrosit frajilitesi
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 32767
- Danışmanlar: Belirtilmemiş.
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Kadın Hastalıkları ve Doğum, Obstetrics and Gynecology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 1994
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Uludağ Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 52
Özet
40 grubunda gözlenmiştir. Plazma askorbik asit düzeyi ve eritrosit frajilitesi ile kan basıncı ve es- bach değerleri arasında anlamlı bir ilişki saptanmamıştır. Eklampsi grubunda daha fazla olmak üzere, çalışma grubunda kan lökosit sayımı artmış olarak bulunmuştur. Çalışma grubunda orta lama serum üre, ürik asit, kreatinin düzeylerinde anlamlı artış saptanmasına karşın, plazma as korbik asit düzeyi ile bir ilişki göstermemiştir. Grupların ortalama serum glukoz, total ve direkt bilirubin, SGOT ve SGPT açısından anlamlı bir farklılık görülmemiştir. Ortalama serum total bilirubin düzeyi eklampsi grubunda, ağır preeklampsi ve hafif preeklampsi gruplarına göre an lamlı olarak yüksektir. Gruplar arasında ortalama serum elektrolit düzeyleri açısından anlamlı bir fark ve elektrolit düzeyleri ile plazma askorbik asit düzeyi arasında bir ilişki yoktur. Ortala ma serum TG ve LDH düzeyleri çalışma grubunda anlamlı olarak yüksek, ortalama serum total protein ve albumin düzeyleri ise anlamlı olarak düşük bulunmuştur. Eklampsi grubunda, ağır preeklampsi ve hafif preeklampsi gruplarına göre ortalama serum LDH düzeyi anlamlı olarak daha yüksek, ortalama serum total protein düzeyi ise daha düşük olarak bulunmuştur. Plazma askorbik asit düzeyi ile, LDH düzeyleri, lipid ve protein profilleri arasında anlamlı bir ilişki saptanmamıştır. Bulgular topluca değerlendirildiğinde, eklampsi ve preeklampsi olgularında, do laşımdaki serbest radikallerin artması karşısında yetersiz kalan askorbik asit'in, eritrositlerdeki frajilitenin artması sonucu dolaşıma giren hemoglobin proteinlerinin de etkisiyle prooksidant et kisinin ön plana çıktığı ve plazma protein düzeyindeki düşüklüğün de tabloya katkıda bulundu ğu düşünülebilir. Ancak eklampsi olgularının ortalama plazma askorbik asit düzeyinin diğer gruplardan farklı olmaması, konvulziyon oluşum mekanizmasında başka bir faktörün rol aldığı nı göstermektedir.40 grubunda gözlenmiştir. Plazma askorbik asit düzeyi ve eritrosit frajilitesi ile kan basıncı ve es- bach değerleri arasında anlamlı bir ilişki saptanmamıştır. Eklampsi grubunda daha fazla olmak üzere, çalışma grubunda kan lökosit sayımı artmış olarak bulunmuştur. Çalışma grubunda orta lama serum üre, ürik asit, kreatinin düzeylerinde anlamlı artış saptanmasına karşın, plazma as korbik asit düzeyi ile bir ilişki göstermemiştir. Grupların ortalama serum glukoz, total ve direkt bilirubin, SGOT ve SGPT açısından anlamlı bir farklılık görülmemiştir. Ortalama serum total bilirubin düzeyi eklampsi grubunda, ağır preeklampsi ve hafif preeklampsi gruplarına göre an lamlı olarak yüksektir. Gruplar arasında ortalama serum elektrolit düzeyleri açısından anlamlı bir fark ve elektrolit düzeyleri ile plazma askorbik asit düzeyi arasında bir ilişki yoktur. Ortala ma serum TG ve LDH düzeyleri çalışma grubunda anlamlı olarak yüksek, ortalama serum total protein ve albumin düzeyleri ise anlamlı olarak düşük bulunmuştur. Eklampsi grubunda, ağır preeklampsi ve hafif preeklampsi gruplarına göre ortalama serum LDH düzeyi anlamlı olarak daha yüksek, ortalama serum total protein düzeyi ise daha düşük olarak bulunmuştur. Plazma askorbik asit düzeyi ile, LDH düzeyleri, lipid ve protein profilleri arasında anlamlı bir ilişki saptanmamıştır. Bulgular topluca değerlendirildiğinde, eklampsi ve preeklampsi olgularında, do laşımdaki serbest radikallerin artması karşısında yetersiz kalan askorbik asit'in, eritrositlerdeki frajilitenin artması sonucu dolaşıma giren hemoglobin proteinlerinin de etkisiyle prooksidant et kisinin ön plana çıktığı ve plazma protein düzeyindeki düşüklüğün de tabloya katkıda bulundu ğu düşünülebilir. Ancak eklampsi olgularının ortalama plazma askorbik asit düzeyinin diğer gruplardan farklı olmaması, konvulziyon oluşum mekanizmasında başka bir faktörün rol aldığı nı göstermektedir.41 REFERANSLAR 1. Pitkin RM, Scott RJ: Hypertension in pregnancy. Clinical Obstetrics And Gynecology. 35; 315 -436, 1992 2. Cunningham FG, MacDonald PC, Gant NF: Williams Obstetrics. 1 5th edition, Prentice-Hall International Inc., Connecticut, 1989, p. 653 - 93 3. Esterbauer H, Striegl G, Puhl H, Rotheneder M: Continuous monitoring of in vitro oxidation of human low density lipoprotein. Free Radical Res Commun 6; 67 - 75, 1989 4. Lenz ML, Hughes H, Mitchell JR, Via DP, Guyton JR, Taylor AA, Gotto AM, Smith CV: Lipid hydroperoxy and hydroxy derivatives in copper-catalyzed oxidation of low density lipoprotein. J Lipid Res 31; 1043 - 50, 1990 5. Jialal I, Vega GL, Grundy SM: Physiologic levels of ascorbate inhibit the oxidative modification of low density lipoprotein. Atherosclerosis 82; 185-91, 1990
Özet (Çeviri)
Özet çevirisi mevcut değil.
Benzer Tezler
- Gebeliğe bağlı hipertansiyon olgularında koagülasyon profili, trombosit agregasyon artışı ve dissemine intravasküler koagülasyona eğilim
Başlık çevirisi yok
SERHAT TATLIKAZAN
- Gebeliğin indüklediği hipertansiyonda antitrombin-III ve fibronektinin belirleyiciliği
Başlık çevirisi yok
İDRİS KOÇAK
- Gebeliğe bağlı hipertansiyonda antitrombin III ve fibronektinin belirleyiciliği
Başlık çevirisi yok
RIZA MADAZLI
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
1991
Kadın Hastalıkları ve Doğumİstanbul ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
- Gebeliğe bağlı hipertansiyon olgularında üriner 5-hidroksiindol asetik asit (5-HIAA) konsantrasyonunun araştırılması
Başlık çevirisi yok
İSMAİL EREN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
1994
Kadın Hastalıkları ve DoğumUludağ ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
- Kliniğimizde 1991-1995 yılları arasında gebelik ve hipertansiyonda maternal ve perinatal mortalite ve morbidite
Başlık çevirisi yok
MURAT KADIOĞLU