Geri Dön

Yineleyen depresif bozukluk ve bipolar bozukluk tanılı ebeveynlerin ergenlik çağındaki çocukları ve eşleştirilmiş sağlıklı kontrollerin ergenlik çağındaki çocuklarında duygusal çatışmaların çözümlenmesi ve yıkıcı duygudurum bozukluğu tanısının yaygınlığı

Emotional conflict resolution and prevalence of disruptive mood dyregulation disorder in adolescent offspring of parents diagnosed with recurrent depressive disorder and bipolar disorder and matched healthy controls

  1. Tez No: 426611
  2. Yazar: ZEHRA TOPAL
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. ALİ EVREN TUFAN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Psikiyatri, Psychiatry
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2016
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Abant İzzet Baysal Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 123

Özet

Amaç: Son yıllarda yapılan araştırmalar çocukluktaki epizodik irritabilitenin erişkinlikteki bipolar bozuklukla, ağır ve süreğen irritabilitenin ise daha çok unipolar depresyon ve anksiyete bozuklukları ile ilişkili olduğunu göstermiştir (Stringaris ve ark. 2009, 2012). Bu çalışmalar doğrultusunda DSM 5'te yeni bir tanı olarak kronik irritabilite ve öfke patlamaları yaşayan çocukları tanımlayan Yıkıcı Duygu durum Düzensizliği Bozukluğu (YDDB) tanısı Depresif Bozukluklar başlığı altında yer almıştır. Bu araştırmada Yineleyen Major Depresif Bozukluk ve Bipolar Bozukluk tanılı ebeveynlerin çocuklarında ruhsal bozuklukların yapılandırılmış görüşme ile değerlendirilmesi, YDDB tanısının yaygınlığı, bilişsel (Stroop Testi- TBAG formu) ve emosyonel çatışmaların (Emosyonel Stroop) çözümlenmesinin değerlendirilmesi ve sağlıklı kontrollerin çocukları ile karşılaştırılması amaçlanmıştır. Yöntem: 2015 Ocak-Haziran ayları arasında araştırma merkezine başvuran ve Depresyon ve İlişkili Bozukluklar ile Bipolar ve İlişkili Bozukluklar tanılarını almış erişkin hastaların geriye dönük dosya taraması yapılmıştır. Yapılan taramalar sonucunda Yineleyen Depresif Bozukluk ve Bipolar Bozukluk tanılarını karşıladığı düşünülen hastalara ulaşılmış ve 12-16 yaş arası çocuğu olup dışlama ölçütleri dışında kalan hastalar SCID ile değerlendirilmiştir. Sonuçta çalışmamızda yineleyen depresif bozukluk, bipolar bozukluk ve sağlıklı kontrol grubunda toplam 81 aile ve 90 çocuk yer almıştır. Çocuklara KDSADS uygulanmış, ek olarak KDSADS içerisinde yer almayan, araştırmacılar tarafından DSM 5 ölçütlerine dayalı olarak oluşturulan ve ön analizleri yapılan YDDB modulu uygulanmıştır. Çocuklarda bilişsel çatışma çözümlemesi için Stroop testi TBAG formu, emosyonel çatışma çözümlemesi için araştırmacılar tarafından oluşturulan ve ön analizleri yapılan yüz-kelime paradigmasına dayalı emosyonel stroop testi uygulanmıştır. Bulgular: K-SADS ile yapılan değerlendirmelerde en sık karşılanan tanı %18.9 ile DEHB iken bunu %10.1 ile ayrılık anksiyetesi, %7.9 ile KOKGB takip etmektedir. Ebeveyn bildirimlerine göre hiç bir çocuk herhangi bir DDB tanısı almaz iken çocuk bildirimlerinde %5.5 çocuk yaşam boyu MDB tanısını karşılamaktadır. Tüm örneklemde ebeveynlerden alınan bilgilerle Yıkıcı Duygudurum Düzensizliği Bozukluğu DSM-5 tanı ölçütleri sorgulandığında 5 olgunun (% 5.5) değerlendirme sırasında ve yaşam boyu bu tanıyı karşıladığı saptanmıştır. Ergenlerden alınan bilgilerle ise bu oran % 4.4 (n=4) olarak saptanmıştır. Ebeveynlerden alınan bilgilere göre tanı alan olguların üçü UP, geri kalanları ise BP grubundandır. Çocuk Davranış Değerlendirme Ölçeği-Disregülasyon profili T puanı > 210 olan çocukların duygudurum düzenleme sorunları ile karakterize olan bir patolojiyi gösterebileceği kabul edildiğinde (Mbekou ve ark. 2014) hem anne hem de babaların doldurduğu ölçeklerde ikişer olgunun (% 2.2) patolojik sınırda skorlar elde ettiği görülmüştür. Bu olgulardan biri UP, diğeri ise BP grubundadır. Stroop testi TBAG formunda tüm kartlarda testi tamamlama süreleri BP > UP > kontrol şeklinde sıralanmaktadır. Emosyonel Stroop testinde ise BP grubundaki ergenlerin UP ve kontrol gruplarına göre anlamlı ölçüde daha geç yanıt verdikleri görülmüştür (Mann-Whitney U testi, Ki Kare= 6.2, p=0.05). Sonuç: Bu araştırmada Hem ebeveyn hem de çocuklardan alınan bilgilere göre tüm gruplarda en sık tanının DEHB olduğu, tüm örneklemde ebeveynlerden alınan bilgilerle 5 olgunun (% 5.5) YDDB tanısını karşıladığı, YDDB tanısı için UP ve BP gruplarında anlamlı fark saptanamadığı, Stroop Testi- TBAG formunda BP tanılı ebeveynlerin çocuklarının anlamlı derecede uzun yanıt latansı gösterdiği, emosyonel Stroop paradigmasında BP ebeveyn çocuklarının diğer iki gruba göre anlamlı ölçüde daha geç yanıt verdikleri ve daha çok hata yaptıkları ancak bu farkın son deneme bloku içerisinde ortadan kalktığı görülmüştür.

Özet (Çeviri)

Aim:Recent studies demonstrated that episodic irritability in childhood is related with bipolar disorder in adulthood while severe and chronic irritability is more closely related with unipolar depression and anxiety disorders in adulthood (Stringaris et al. 2009, 2012). In accordance with those studies the novel diagnosis of Disruptive Mood Dysregulation Disorder (DMDD) is listed under the heading of Depressive Disorder in DSM-5. In this study, it was aimed to evaluate the psychopathologies of parents diagnosed with Recurrent Major Depressive Disorder and Bipolar Disorder with structured interviews, to determine the prevalence of DMDD diagnosis and to evaluate the resolution of cognitive (Stroop Test- TBAG Form) and emotional (Emotional Stroop) conflicts in comparison with children of healthy controls. Method:Records of adult patients who applied to the study center in between January and June 2015 and diagnosed with Depressive and Related Disorders and Bipolar and related disorders were retrospectively reviewed. After those reviews, patients who were judged to fulfill criteria for Recurrent Major Depressive disorder and Bipolar Disorder were contacted and those who did not fulfill exclusion criteria with offspring between 12-16 years were evaluated with SCID. As a result, 90 offspring from 81 families from recurrent depressive disorder, bipolar disorder and healthy control groups were included in the study. The children were evaluated with K-SADS also, the DMDD module which was not listed in the K-SADS but was developed by the investigators according to DSM-5 criteria was given after preliminary analyses. TBAG form of the Stroop Test was given to evaluate cognitive conflict resolution while emotional stroop test which was developed by the investigators via word- face paradigm was employed after appropriate preliminary analyses. Results:The most common diagnosis according to K-SADS evaluations was ADHD (18.9 % ) followed by Separation Anxiety Disorder (10.1 %) and Oppositional Defiant Disorder (7.9 %). None of the children were diagnosed with mood disorders according to parental reports while according to children's reports 5.5 % fulfilled criteria for lifetime MDD. Among the whole sample questioned for DSM-5 DMDD criteria according to parental reports 5 cases (5.5 %) of lifetime DMDD were found. This rate was found to be 4.4 % (n=4) according to children's reports. Three of the DMDD cases according to parental reports were from UP while the rest was from the BP group. In accordance with previous reports (Mbekou et al. 2014), when children with Child Behavior Checklist- Dysregulation Profile T scores > 210 were judged to display a pathology characterized with problems in mood regulation problems, two cases each (2.2 %) in forms filled by both mothers and mothers were found to be in the pathological range. One of those was from the UP group while the other was from the BP group. Completion times for all cards in the Stroop Test- TBAG from was ranked as BP > UP > Controls. In the emotional Stroop test adolescent offpsring in the BP group were found to respond significantly later thatn those in UP and control groups (Mann-Whitney U test, Chi Square= 6.2, p=0.05). Conclusion:In this study, it was found that ADHD was the most common diagnosis in all groups via both parental and child reports, that 5 cases of DMDD (5.5 %) were found in the whole sample according to parental reports, that no significant difference for the DMDD diagnosis could be found between UP and BP groups, that offspring of parents with BP diagnosis displayed significantly longer response latencies in the Stroop Test- TBAG form, and that offspring of BP parents responded significantly later than the other two groups as well as committing sgnificantly more frequent errors. This difference however ceased to exist in the last trial block.

Benzer Tezler

  1. Bipolar bozuklukta kalıntı belirtiler

    Başlık çevirisi yok

    ENDER KAYA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2006

    PsikiyatriCelal Bayar Üniversitesi

    Psikiyatri Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ÖMER AYDEMİR

  2. İki uçlu bozukluk hastalarında asimetrik dimetil arjinin, simetrik dimetil arjinin, nitrik oksit düzeylerinin ve total antioksidan kapasitesinin kognisyonla ilişkisi

    Relations with cognition of total antioxidant capacity, asymmetric dimethyl-arginine, symmetrical dimethyl-arginine, levels of nitric oxide in patients with bipolar disorder

    ELİF ÖZCAN

    Tıpta Uzmanlık

    İngilizce

    İngilizce

    2016

    PsikiyatriAtatürk Üniversitesi

    Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. MEHMET FATİH ÜSTÜNDAĞ

  3. Bipolar bozukluk tanılı hastaların ötimik dönemde uyku parametrelerinin değerlendirilmesi

    Evaluation of sleep parameters in the euthymic period of patients with bipolar di̇sorder

    GÖZDE SALİHOĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    PsikiyatriRecep Tayyip Erdoğan Üniversitesi

    Psikiyatri Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ KADER SEMRA KARATAŞ

  4. Affektif bozukluklarda gece yeme sendromunun sıklığı ve ilişkili klinik özellikleri

    The frequency of night eating syndrome in affective disorder patients and related clinical features

    ONUR BİLGİÇ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Psikiyatriİstanbul Üniversitesi

    Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NUMAN KONUK

  5. Unipolar ve bipolar bozukluğu olan hastaların baskın afektif mizaç, mizaç-karakter özellikleri ve çocukluk çağı örselenmeleri açısından karşılaştırılması

    The comparision of affective temperaments, the psychometric properties of temperament-character and childhood trauma in patients with unipolar and bipolar disorder

    ZEYNEP NERGİS TELLİOĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    PsikiyatriMaltepe Üniversitesi

    Psikiyatri Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. R. PEYKAN GÖKALP