Postnekrotik sirozda serum ve idrar çinko düzeyleri ile amino asit düzeyleri arasındaki ilişki
Comparison of serum and urinary zinc levels with amino acid levels in patients with post necrotic cirrhosis
- Tez No: 60091
- Danışmanlar: PROF.DR. SELİM KARAYALÇIN
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Gastroenteroloji, Gastroenterology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 1997
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ankara Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 29
Özet
Karaciğer hastalıklarında çinko eksikliği geliştiği bilinmektedir. Diyetle yetersiz alım, intestinal emilimin bozuk olması ve idrarla çinko kaybının artması çinko eksikliği gelişiminden sorumlu tutulan mekanizmalardır. Artmış idrarla çinko atılımının nedenleri henüz tam olarak bilinmemektedir. Amino asitlerden özellikle sistein ve histidin daha az olarak da glutamin, treonin ve lizin çinkoyu bağlar. Sadece amino asitlerle bağlanan fraksiyon ultrafiltre olabildiği ve idrarla atıldığından, bu fraksiyon çinko dengesinde önemli rol oynar. Karaciğer hastalıklarında çeşitli faktörlere bağlı olarak amino asit metabolizmasında önemli değişiklikler ortaya çıkar. Bir çok amino asidin serum düzeyleri artar. Çinko atılımında amino asitlere bağlanarak oluşan çinko eliminasyonunun sorumlu olabileceği düşünülmektedir. Ancak siroz vakalarında ortaya çıkan hiperzinküride amino asitlerin rolü henüz tam olarak bilinmemektedir. Postnekrotik siroz olgulanndaki Mperzinküride amino asitlerin rolü bu çalışmada değerlendirildi. Çalışmaya 9'u dekompanze, 10'u kompanze olmak üzere toplam 19 postnekrotik siroz olgusu alındı. Tüm vakaların eritrosit, plazma ve idrar çinko düzeylerine Atomik Abzorbsiyon Spektrometrisi, idrar ve serum amino asitlerine ise High Performance Liquid Chromotography ile bakıldı. Ayrıca serum albumin ve kreatin klirensleri de saptandı. Plazma çinkosu toplam 17 olguda (dekompanze 8, kompanze 9) düşük, iki olguda (1 dekompanze, 1 kompanze) normal sınırlarda ortalama 47.8 ± 14.5 |ag/dL, idrar çinkosu ise 18 olguda yüksek (dekompanze 9, kompanze 9), tek olguda normal ortalama 1245 ± 483 \ıg/24 saat idi. Dekompanze ve kompanze gruplar arasında plazma ve idrar çinkoları açısından istatistiki açıdan anlamlı farklılık bulunmadı. Serum amino asitleri dekompanze grupta bir olguda glisin yüksekliği dışmda tüm olgularda standart düzeyler içerisinde bulundu. İki grup arasında dekompanze grupta glisin yüksekliği dışında farklılık yoktu. İdrar amino asitlerinden serin 1, glisin 7, treonin 5, histidin 7, arginin 18, tirozin 5 ve valin 4 olguda standartların üzerinde bulundu. İki grup arasında anlamlı farklılık saptanmadı. Tüm grupta aspartik asit, valin ve sistein düzeyleri ile idrar çinkosu arasında pozitif korelasyon vardı. Sonuç olarak, siroz olgularında idrarla artmış çinko atılımı, bu olgularda görülen serum çinko düşüklüğünün önemli bir sebebi olarak gözükmektedir. Çalışmamızda bu atılımda oldukça önemli rolü olduğu düşünülen amino asitlerin, idrar ve serum düzeyleri değerlendirilmiş aspartik asit, valin ve sistemin idrar düzeyleri ile çinko atılımı arasında pozitif korelasyon bulunmuştur. Bu üç amino asitin idrar düzeyleri ile idrar çinko düzeyleri arasındaki pozitif korelasyon, sirotik hastalardaki hiperzinküri etiyoloj isinde en azından bu amino asitlerin rolü olduğunu düşündürmektedir. Teorik olarak çinkoyu albuminden ayırarak bağlandığı bilinen sistemin hem idrar hemde plazma düzeylerinde pozitif korelasyon bulunması, sisteinürinin Wperzinkuri nedeni olduğunu akla getirmektedir. Olgular kompanze ve dekompanze gruba aynldıklannda ise her iki grup arasında plazma, idrar, eritrosit çinkosu arasında anlamlı farklılık saptanmamıştır. Bu gruplar arasında amino asitlerin idrar ve serum düzeylerinde de anlamlı farklılık saptanmamıştır. Her ne kadar idrarla çinko atılımının artışında, artmış idrar amino asit düzeylerinin sorumlu olabileceği düşünülse de, bu konuda halen daha detaylı çalışmalara ihtiyaç bulunmaktadır.
Özet (Çeviri)
Özet çevirisi mevcut değil.
Benzer Tezler
- Postnekrotik kompanse karaciğer sirozunda egzersiz ile ortaya çıkartılan sol ventrikül disfonksiyonu
Left ventricular dysfunction induced by exercise in patients with compensadet postnecrotic liver cirrhosis
DURAN KAYA
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2000
Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıAnkara Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SELİM KARAYALÇIN
- Çocuk çağı sirozları '1976-1987 yılları arasında kliniğimizde 0-16 yaş grubunda siroz tanısı olan hastaların etyoloji klinik ve laboratuvar bulguları ve prognoz yönünden değerlendirilmesi'
Başlık çevirisi yok
MEHMET ALİ ACAR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
1988
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıErciyes ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Postnekrotik karaciğer sirozlu erkeklerde hipotalamik-pituiter-gonadal eksen fonksiyonlarının değerlendirilmesi
Başlık çevirisi yok
ÖMER ÖZBAKIR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
1995
Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıErciyes ÜniversitesiPROF.DR. MEHMET YÜCESOY
- Postnekrotik siroz olgularında ultrasonografik olarak saptanan v. porta genişliği ile endoskopik olarak saptanan özofagus varis derecesi arasındaki ilişki
Başlık çevirisi yok
M. EMİN YILMAZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
1988
GastroenterolojiDicle Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. EKREM MÜFTÜOĞLU
- Buzağılarda heliotropium dolosum, heliotropium circinatum ve senecio vernalis intoksikasyonu: patolojik ve biyokimyasal incelemeler
Intoxication with dietary heliotropium dolosum, heliotropium circinatum, and senecio vernalis in calves: pathological and biochemical studies
ALİ OSMAN ÇERİBAŞI