Sinema ve varoluşçuluk
Cinema and existentialism
- Tez No: 101687
- Danışmanlar: PROF.DR. NACİ GÜÇHAN
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Sahne ve Görüntü Sanatları, Performing and Visual Arts
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2001
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Anadolu Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Sinema Televizyon Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 332
Özet
DOKTORA TEZ ÖZÜ SİNEMA VE VAROLUŞÇULUK Hakan SAVAŞ Sinema-TV Anabilim Dalı Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Eylül 2001 Danışman: Prof. Dr. Naci GÜÇHAN Uygarlık tarihinin her döneminde, her çağda felsefe ile sanat arasında bir bağ kurmak olanaklıdır. Bu bağ kimi zaman çok güçlü, kimi zaman da çok zayıf olabilir. Ancak sanat tarihinin gösterdiği son derece açık bir gerçek varsa, o da, sanatın ancak ve ancak düşünce-yoğun ortamlarda gelişip serpilebildiği, düşüncenin yoksullaştığı dönemlerde ise sanatın da gücünü yitirdiğidir. Felsefe ile sanat arasındaki bağın niteliğini belirleyen ise, öncelikli sorunun“insan”olmasıdır. Başka bir deyişle, insan ne zaman öncelikli sorun haline gelirse o zaman felsefe ile sanat arasındaki bağ da güçlenir, sıkılaşır. Çünkü insanı anlamak, insanla birlikte yaşamı anlayıp yorumlamaya çalışmak sorun olduğunda, sanat ve felsefe bir ortak paydada buluşmuş demektir. Bu açıdan bakıldığında, 20. Yüzyılın ayırt edici özelliklerinden biri de, bu yüzyılın felsefesi ile sanatı arasındaki güçlü işbirliğidir ki, bu işbirliğinde, çağdaş bir felsefe olarak varoluşçuluğun da önemli bir payı vardır. Varoluşçu felsefeyi dar anlamıyla yalnızca felsefenin sınırlan içinde kalmaktan çıkartarak sanatla buluşturanın ise“insanın kendini arayışı”olduğu söylenebilir. Sinema sanatı ile varoluşçuluğu bir yerde buluşturan da aynı arayış, aynı uğraştır. Çağdaş insanın kendini arayışının izini, -yaşamın ve insanın bütünlüğünü hiç gözden yitirmeksizin- felsefede ve sinemada sürmek, varoluşçuluk ile sinema arasındaki ilişkinin boyutlarım açığa çıkartmak bu araştırmanın konusu olmakla birlikte, asıl amaçlananın sinemaya felsefe ile bakmak, felsefi bakışı film çözümlemesi ve eleştirisine taşımak olduğu söylenebilir. Başka bir deyişle,“Sinema ve Varoluşçuluk”başlığım taşıyan bu çalışmadan beklenen, felsefe ile sinema arasında kurulacak bağda bir ilmek atabilmek ve felsefi bakışın sinema sanatını değerlendirme yönünde sağlayabileceği olanaklardan hiç olmazsa bir bölüğünü tanıtarak, ömeklendirebilmektir.
Özet (Çeviri)
m ABSTRACT In any stages of Civilization History and in all eras, it is likely to form a connection between philosophy and art, which may be sometimes strong but some other times loose. However, What Art History clearly shows is that art has only been developed in the surroundings where philosophy has also been dominant. Art, on the other hand, has undermined when philosophy has lost its power.“Human”, being the major question, determines the quality of that connection between philosophy and art. In other words, when“human”is considered as the major question, then the connection gets stronger and tight. When the case is to understand“human”and life with“human”, as well as to comment on it, then art and philosophy will reach a common ground. From this point of view, one of the distinguishing features of 20th century is the strong connection between art and philosophy in which existentialism also plays an important role as a contemporary philosophy. What takes existentialist philosophy out of its border (with its norrow sense) is“the man seeking himself.”This is the concept that cinema as an art and existentialism meet. The aim of this study is to search for its own steps of man through philosophy and cinema with keeping the integrity of life and man in mind, and to find out the dimensions of the relation between existentialism and cinema, however the major purpose is, actually to think about cinema in a philosophical way and to analyze and comment an it with that point of view. In other words, what is expected from that study with the title“Cinema and Existentialism”is to take a further step to make a connection between philosophy and art and also to introduce and illustrate the possibilities that that philosophical point of view in eveluating cinema can result in.
Benzer Tezler
- Varoluşçu felsefenin Türkiye'ye girişi ve etkileri
The introduction of existential philosophy in Turkey and it's effects
NİLGÜN ÖZCAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2016
FelsefeYıldırım Beyazıt ÜniversitesiFelsefe Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. LEVENT BAYRAKTAR
- Bela Tarr sinemasının varoluşçu felsefe bağlamında incelenmesi
Analysis of Bela Tarr cinematography in the contex of existentialist philosophy
SERDAR ULUSOY
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
Sahne ve Görüntü SanatlarıUşak Üniversitesiİletişim Bilimleri Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. YASEMİN KILINÇARSLAN
- Ataç Dergisi üzerine bir inceleme yüksek lisans tezi
A Research on Ataç Journal, Master's thesis
ÖZLEM AYDIN GÜMÜŞ
Yüksek Lisans
Türkçe
2017
Türk Dili ve EdebiyatıKırıkkale ÜniversitesiTürk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. ZÜBEYDE ŞENDERİN
- Varoluşçuluk ve yeni kara film: David lynch örneği
Existentialism and neo noir film: David lynch example
DENİZ TANSEL
Yüksek Lisans
Türkçe
2007
FelsefeAnkara ÜniversitesiRadyo Televizyon ve Sinema Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. S. RUKEN ÖZTÜRK
- İskandinav sineması ve Joachim Trier'in Oslo Üçlemesinin incelemesi
An examination of Scandinavian cinema and Joachim Trier's Oslo Trilogy
UMUT YAMANTELLİ
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
Sahne ve Görüntü SanatlarıMarmara ÜniversitesiRadyo Televizyon ve Sinema Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ MELİHA ELİF DEMOĞLU