Çölyak Hastalığı (Gluten Sensitif Enteropati) olan hastalarımızın Marsh sınıflamasına göre değerlendirilmesi
Evaluation of our gluten-sensitive enteropathy patients according to the Marsh classification
- Tez No: 115213
- Danışmanlar: PROF.DR. BENAL BÜYÜKGEBİZ
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
- Anahtar Kelimeler: Gluten sensitif enteropati, Marsh sınıflaması, çocuk, Gluten sensitive enteropathy, Marsh classification, child 4
- Yıl: 2002
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Dokuz Eylül Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 77
Özet
Çölyak hastalığı (gluten sensitif enteropati) olan hastalarımızın Marsh sınıflamasına göre değerlendirilmesi Dr. Nur ARSLAN Çölyak hastalığı (gluten sensitif enteropati), genetik olarak yatkın bireylerde, gluten içeren tahıllara hassasiyet sonucu ortaya çıkan inflamatuvar ince barsak hastalığıdır. Hastalığın tipik klinik bulguları olan diyare, karın şişliği ve büyüme geriliği genellikle ilk iki yaşta ortaya çıkar. Çölyak hastalığının tanısında, ince barsaktan alınan biyopsinin histopatolojik incelemesi altın standarttır. Antikorların tespit edilmesi ve bu antikorların glutensiz diyetle kaybolması tanıyı destekler. Klinik bulguların çok geniş bir spektrumda değişkenlik göstermesinin nedeninin ince barsaktaki hasarlanmanın derecesi olduğu belirtilmektedir. Bu çalışmanın amacı, çölyak hastalığı tanısı konulan hastalarda histopatolojik olarak tespit edilen tiplerin görülme sıklıklarının belirlenmesi ve bu tipler ile klinik ve laboratuvar bulguları arasındaki ilişkilerin değerlendirilmesidir. Çalışmaya çölyak hastalığı tanısı konulmuş 26 hasta alındı. Tüm hastaların ağırlık, boy ölçümleri ve boya göre ağırlık hesaplamaları yapıldı. Hematolojik ve biyokimyasal analizler, immunglobulin A düzeyi, D-ksiloz testi yapıldı ve antiendomisyum IgA ile antigliadin (IgA ve IgG) antikorları tarandı. Tüm hastalardan intestinal biyopsi alındı. Mukozal lezyonlar Marsh sınıflamasına göre sınıflandırıldı. Tüm preparatlarda villus alanı, mitoz sayısı ve kript boyu morfometrik olarak ölçüldü. Hastaların başvuru sırasındaki yaş ortalaması 6.41±5.0 yıl (minimum: 15 ay, maksimum: 17 yıl) idi. Ondört hasta (%53.7) ishal, 11 hasta (%42.5) boy kısalığı, bir hasta (%3.8) solukluk ve halsizlik nedeni ile başvurmuştu. Başvuru sırasındaki laboratuvar analizleri incelendiğinde, 19 hastada anemi, 7 hastada alanin aminotransferaz yüksekliği, 7 hastada da hipoalbuminemi tespit edildi. Hastaların ince barsak biyopsilerinin Marsh sınıflamasına göre evrelendirilmesi ile 5 (%19.2) hastanın ince barsak bulguları Marsh 1, 21 hastanın (%80.8) histolojik bulguları ise Marsh 3 olarak tespit edildi. Marsh 3a, 3b ve 3c tiplerinde sırası ile 7, 8 ve 6 hasta bulunmakta idi. Marsh 0, 2 ve 4 evrelerinde histopatolojik bulgusu olan hasta saptanmadı. Antigliadin IgA, IgG ve antiendomisyum IgA antikor pozitifliği sırası ile, 17 (%70.8), 20 (%83.3) ve 15 hastada (%62.5) bulundu. Tip 1 lezyonu olan hastalarda 1ntiendomisyum antikoru pozitiflik oranı %75.0 iken, tip 3 lezyonu olanlarda bu oran 60.0 bulundu (p=0.513). Tip 3c lezyonu olan hastalarda pozitiflik oranı %100 idi. İki aşın altındaki ve üzerindeki hastalarda antiendomisyum antikoru pozitiflik oranı arasında anlamlı fark saptanmadı (sırası ile, %50.0 ve %66.7; p=0.634). Antiendomisyum antikoru pozitif ve negatif olan hastaların başvuru sırasındaki -aşları, antropometrik ölçümleri, D-ksiloz test değerleri, albumin ve alanin aminotransferaz değerleri arasında anlamlı fark saptanmadı. Ayrıca, bu iki grupta bulunan hastaların başvuru sırasında alınan ince barsak biyopsi preparatlarında ölçülen ortalama villus alanı, mitoz sayısı ve kript boyu değerleri arasında fark saptanmadı. Histopatolojik evre ilerledikçe villus alanının azaldığı tespit edildi (p=0.000, r=- 3.973). Benzer şekilde, histopatolojik evre ilerledikçe mitoz sayısı anlamlı derecede artmakta ve kript boyu uzamakta idi (sırası ile, p=0.000, r=0.907 ve p=0.000, -0.904). Histopatolojik olarak sınıflandırılan gruplardaki hastalarımızın başvuru yakınmaları ele alındığında, Marsh 1 grubunda hastaların 3'ünün ishal, 2'sinin boy kısalığı nedeniyle başvurduğu görüldü. Marsh 3a grubunda bu yakınmalar sırası ile 3 ve 3, ve Marsh 3b'de ise sırası ile 2 ve 6 hastada tespit edildi. Marsh 3c grubunda ise, tüm hastalar ishal yakınması ile başvurmuştu. Histopatolojik olarak sınıflandırılan gruplardaki hastalarımızın başvuru sırasındaki hemoglobin, ALT, albumin ve D-ksiloz değerleri arasında anlamlı fark saptanmadı. Sonuç olarak, çocukluk çağında çölyak hastalarının büyük bir kısmı tipik semptomlarla başvurmaktadır. Buna karşın, hastaların atipik bulgularla da başvurabileceği akla gelmeli ve duyarlı testler kullanılarak tanı konulmalıdır. Klinik olarak çölyak hastalığı düşünülen olgularda antiendomisyum antikoru negatif olsa bile ince barsak biyopsisi yapılmalıdır. İntestinal biyopside hastaların büyük kısmında parsiyel veya total villöz atrofi tespit edilmesine rağmen, daha az sıklıkla tip 1 lezyonu olan hasta da görülmektedir. Başvuru yakınmaları ve laboratuvar incelemelerinde görülen bozuklukların şiddeti ile histopatolojik evreleme arasında korelasyon tespit edilmemiştir.
Özet (Çeviri)
Evaluation of our celiac disease (Gluten sensitive enteropaty) patients according to the Marsh classification Dr. NurARSLAN Celiac disease (gluten sensitive enteropathy) is an inflammatory disease of variable severity which results from sensitivity to ingested dietary gluten in genetically susceptible people. The typical clinical picture of celiac disease with chronic diarrhea, abdominal distention and failure to thrive is encountered during the first two years of life. Histological examination of biopsies from the small bowel is the gold standard for the diagnosis of celiac disease. The presence of circulating antibodies and their dissapearance on a gluten-free diet supports the diagnosis. It is suggested that the wide spectrum of clinical findings is related to the severity of intestinal damage. The aim of this study is to determine the frequency of different histopathological celiac types and their association with clinical and laboratory findings. Twenty six patients with celiac disease were included in the study. Weight, height and weight for height of patients were measured on admission. Routine hematologic and biochemical analysis, immunoglobulin A levels, D-xylose tests were performed and, IgA anti-endomysium and antigliadin antibodies (IgG and IgA) were analyzed. Intestinal biopsies were performed on all patients. Mucosal lesions were classified according to the Marsh classification. Villous area, crypt height and mitotic count were measured morphometrically for all biopsy samples. The mean age of the patients was 6.41 ±5.0 years on admission (range 15 months-17years). Fourteen patients (53.7%) were admitted for diarrhea, 11 (42.5%) for short stature and one (3.8%) for pallor and fatigue. Anemia, elevated aminotransferase levels and hypoalbuminemia were detected in 19 (73.0%), 7 (26.9%) and 7 (26.9%) patients, respectively. Histopathological findings of intestinal biopsies were determined as Marsh 1 and Marsh 3 for 5 (19.2%) and 21 (80.8%) patients, respectively. Seven patients were classified as Marsh 3a, 8 as Marsh 3b, and 6 as Marsh 3c. There were no patients with, histopathological findings in Marsh class 0, 2 and 4. Antigliadin IgA, IgG and antiendomysium IgA antibodies were found positive in 17 (70.8%), 20 (83.3%) and 15 (62.5%) patients, respectively. Antiendomysiumntibodies were positive in 75% of patients with type 1 lesions, 60% in patients with pe 3 lesions (p=0.513), and 100.0% in patients with type 3c lesions, ditiendomysium antibody positivity did not differ between patients younger than or Ider than 2 years of age (50.0% and 66.7%, respectively; p=0.634). Age, anthropometric measurements, D-xylose, alanin aminotransferase and Ibumin levels on admission were not significantly different for patients with intiendomysium antibody positive or negative. Moreover, there was no significant ifference in mean villous area, crypt height and mitotic count between intestinal lamples of these two groups on admission. A reduction of the villous area was seen as the histopathological stage ncreased (p=0.000, r= -0.973). Similarly, mitotic count and cript height increased as he histopathological stage increased (p=0.000, r=0.907 and p=0.000, r=0.904, espectively). Chief complaints of patients in the Marsh 1 group were diarrhea in 3 patients md short stature in 2 patients. In patients with Marsh 3a, 3 had diarrhea and 3 had short stature on admission. In group Marsh 3b 2 had diarrhea and 6 short stature. All )atients in the Marsh 3c group had diarrhea on admission. There was no significant difference in hemoglobin, aminotransferase, albumin and D-xylose levels between different histopathological groups. In conclusion, celiac disease presents with typical symptoms in most pediatric patients. On the other hand, it should be kept in mind that patients can also present with atypical symptoms in which case a diagnosis can be established by using sensitive tests. In suspected cases intestinal biopsy should be performed even if antiendomysium antibodies are negative. Although partial or total villous atrophy are detected in the intestinal biopsy of most of the patients, patients with Marsh type 1 lesions are seen less frequently. No correlation was detected between severity of abnormal laboratory test results, initial complaints and histopathological classification.
Benzer Tezler
- Çölyak hastalarının videonistagmografi ile değerlendirilmesi
Assessment of celiac patients with videonystagmography
TUĞÇE GÜL ÜZÜMCÜ
Yüksek Lisans
Türkçe
2015
Kulak Burun ve BoğazTurgut Özal ÜniversitesiOdyoloji ve Konuşma Bozuklukları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. NEBİL ARK
- Çölyak hastalarında GSH-Px (Glutatyon peroksidaz) ve SOD (Süperoksid dismutaz) enzim polimorfizmi
Evaluation of GSH-Px (Glutathione peroxidase) and SOD (Superoxide dismutase) enzymes polymorphism in Celiac disease patients
MUZAFFER KATAR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2009
BiyokimyaGaziosmanpaşa ÜniversitesiTıbbi Biyokimya Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. AZİZ FİKRET ÖZUĞURLU
- Sağlık kan bağışçılığında çölyak hastalığı seroprevalansı
Seroprevalence of celiac disease in healthy blood donors
TÜRKAN BIÇAKÇIOĞLU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2016
GastroenterolojiKaradeniz Teknik Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MEHMET ARSLAN
- Erişkin yaş grubu çölyak hastalarında speckle tracking ekokardiyografi yöntemi ile sol kalp mekaniklerinin değerlendirilmesi
Evalution of left ventricle mechanics by speckle tracking echocardiography in adult celiac patients
RAZİYE ECEM AKDOĞAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2018
KardiyolojiSağlık Bilimleri ÜniversitesiKardiyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. CEVAT KIRMA
- Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalında takip edilmekte olan çölyak hastalarının demografik ve klinik özelliklerinin değerlendirilmesi
Başlık çevirisi yok
HÜLYA GÖZDE ÖNAL
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2017
GastroenterolojiOndokuz Mayıs ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. AYHAN GAZİ KALAYCI