Preeklampsi hikayeli hastalarda pitotik böbrek sıklığı ve böbrek fonksiyonlarının sintigrafi çalışmaları ile değerlendirilmesi
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 132443
- Danışmanlar: PROF. DR. MEHMET KILINÇ
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Üroloji, Urology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2003
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Selçuk Üniversitesi
- Enstitü: Meram Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Üroloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 55
Özet
7. ÖZET Çalışmada preeklampsi hikayeli hastalarda, pitotik böbrek görülme sıklığı ve pitotik böbreklerin renal fonksiyon parametrelerindeki değişiklikler değerlendirildi. Yaş ortalaması 32 olan, preeklampsi hikayeli 40 hasta alındı. Hastalara en az 2 gün arayla ayaktayken ve yatarken 99mTc-DTPA çalışmaları uygulanarak renal fonksiyon parametre değerleri (PI, GFR, splite renal fonksiyon, Tmax, T1/2) ölçüldü. Hastaların 18'inde (% 45) unilateral pitoz, 5'inde (% 12.5) bilateral olmak üzere toplam 23 hastada (% 57.5) renal pitoz gözlendi. Çalışmaya alman 80 böbreğin, 28'inde (% 35) pitoz gözlendi. Preeklampsi hikayeli hastalarda gözlenen renal pitoz sıklığı genel popülasyona oranla yaklaşık 3 kat daha fazla idi. Preeklampsi hikayeli hastalarda hipertansiyon görülme sıklığının (% 45) genel popülasyona göre yüksek bulunması, hastaların yansından fazlasının pitotik böbrekli, tümünün de preeklampsi hikayeli olmasıyla açıklanabilir. Ayaktayken pitoz izlenen böbrek grubunda PI, GFR, splite renal fonksiyon, Tmax, Tı/2'de anlamlı derecede düşme bulundu (p0.05). Ayaktayken yapılan 99mTc-DTPA çalışmalarında pitoz izlenen böbrek grubunun, pitoz izlenmeyen böbrek grubuna oranla PI, GFR ve splite renal fonksiyon değerlerinde anlamlı derecede azalma bulunurken (p0.05). Pitoz izlenen böbrek grubunda PFnin ayaktayken ileri derecede, yatarken hafif-orta derecede düşmesi, GFR'nin ise; ayaktayken düşmesi, yatarken normal sınırlara geri dönmesi, pitotik böbrek hastalığının erken dönemlerinde ve temel fonksiyonel bozukluğun, PFnde olduğunu düşündürmektedir. Pitotik böbrekli hastalarda ayaktayken ve yatarken yapılan 99mTc-DTPA çalışmaları sayesinde, renal fonksiyon bozuklukları gösterilebilir, cerrahi tedavi kararı doğru zamanda verilebilir, hastalığın takibi yapılabilir. 47
Özet (Çeviri)
8. SUMMARY In the study, conducted with 40 patients, average age 32, the changes in the renal function parameters of the pitotic kidneys as well as the frequency of pitotic kidneys in the patients, who had been suffering at least one year ago from pre-eclempsia during their pregnancy, was analysed. The renal function parameters (PI, GFR, Split Renal Function, Tmax, and Tm) of all the patients were measured by the use of DTPA renal scanning with a time interval of at least two days in two different positions namely in supine and standing positions. In 23 patients (57.5 %) pitotic kidney was observed, in 18 (45 %)unilateral, and in 5 bilateral (12.5 %). Among the 80 kidneys investigated, 28 (35 %) were pitotic. The frequency of pitotic kidneys in our study was approximately three times higher than that of the general population. 18 of the patients (45 %) had hypertension. The reason for this high percentage, compared to the general population, might be attributed to that all the patients had suffered from preeclempsia and 23 have pitotic kidneys. A significant decrease in the renal function parameters of the pitotic kidney group was found in the standing position (p0.05). Comparing the values obtained from the pitotic and non-pitotic kidney group standing, a significant decrease in the values of PI, GFR, Split Renal Functions (p0.05) in the values of Tmax and T1/2 was found. In the pitotic group, the reason for the PI value to be extremely low in the standing position and mild-moderately low in supine position, for the GFR value to decrease while standing, to retreat to the normal values while supine, might be due to the fact that the malfunction is in its' initial stage and the basic indicator for this is in the PI. In the patients with pitotic kidneys, with the help of DPT A, renal malfunctions can be detected, decision of surgery made on time, and the following therapy conducted efficiently.
Benzer Tezler
- Preeklampsinin takip eden gebeliklerde görülme sıklığı ve etkileri
The ocurrence rate and effects of preeclampsia on subsequent pregnancies
ULAŞ ÇOBAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2015
Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık BakanlığıKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. HALİL ASLAN
- Preterm doğumu öngörmede tükürükteki progesteron düzeyi
Use of saliva progesterone levels to predict preterm labor
HASAN ULAŞ BAŞYURT
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2011
Kadın Hastalıkları ve DoğumCelal Bayar ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
PROF. DR. FAİK MÜMTAZ KOYUNCU
- Preeklampsi tanısı konulan hastaların L. trimester bakılan biyokimyasal markerların (albi (albumin-bılirubin), PCT (plateletcrıt)) değerlendirilmesi ile preeklampsi ön görüsü
Preeclampsia prediction by evaluation of the 1st trimester biochemical markers (albi (albumin-bilirubin), PCT (plateletcrit)) in patients diagnosed with preeclampsia
HARUN KARAAĞAÇ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. CANTEKİN İSKENDER
- Polikistik over sendromlu gebelerde gebelik komplikasyonları
Pregnancy complications of women with polycyctic ovary syndrome
BERNA ŞERMİN KILIÇ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2013
Kadın Hastalıkları ve Doğumİstanbul ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HASAN HAKAN SEYİSOĞLU