II. Abdülhamid'in danışmanı Ebü'l-Huda Sayyadi'nin hayatı, eserleri ve tesirleri: 1850-1909
The counsellor of II. Abdülhamid Abul'l-Huda Sayyadiyis life, publications and effects
- Tez No: 149261
- Danışmanlar: PROF.DR. ZEKERİYA KURŞUN
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Biyografi, Biography
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2004
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Marmara Üniversitesi
- Enstitü: Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Türk Tarihi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Yakınçağ Tarihi Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 197
Özet
Ebü'1-Huda künyesine sahip Muhammed bin Hasan Vadi Halep' e bağlı Hân-ı Şeyhun adlı bir köyde milâdi 1850 yılında doğmuştur. Çok küçük denilebilecek yaşlarda geleneksel eğitimini tamamlayan Ebü'1-Huda yine çok genç yaşta icazet almıştır. 1872 yılında Cisr-u Şuğur adlı karyede Nakibü'l-Eşraf olan Ebü'1-Huda karizmatik kişiliği, toplumsal ilişkileri ve yerel idare ile olan münasebetleriyle kısa zaman sonra Halep Nakibü'l-Eşrafi olmuştur. Asıl Ebü'l-Huda'yı meşhur kılan özelliği, onun Sultan tarafından çevreden merkeze getirilmesi ve neredeyse bütün saltanatı müddetince Sultan'a çok yakın bir konumda olmasıdır. Resmi bir memur değildir ama pek çok zaman Sultan ile görüşebilmektedir. Sultan'a bu denli yakın olan Ebü'1-Huda ailesi, çevresi ve tarikatı ile Devlet imkanlarından istifade etmeye başlamıştır. O dönemde kendisine bağlı Suriye ve Irak'ta olmak üzere pek çok tekke ve zaviye açılmıştır. Bu anlamda devlet politikalarının uygulanmasında sivil halk ile temas noktasında faydası görülen Ebü'1-Huda, Rifai tarikatını genişletmiştir. 200'e yakın eser yazdığı söylenen Ebü'1-Huda eserleri ve müntesipleri ile Osmanlı Hilafetinin meşruiyetini savunmuşlardır. Ayrıca bu eserlerde Rifailik tanıtılmış ve müellifin kendi soyu ve dedeleri üzerinde ayrıntılı durmuştur. Fakat, bu kadar çabuk yükselmesi beraberinde kendi açısından olumsuz neticeler de doğurmuştur. 1880'li yılların ortalarından sonra hakkında sürekli aleyhte yayınlar yapılmıştır. Seyyid olmadığı ve sahte bir soy ihdas ettiğine dair türlü iddialar ortaya atılmıştır. O da eserleri ve Sultan'a olan yakınlığı sebebiyle bunlara karşı mücadele etmiştir. Bununla birlikte, o dönemdeki etkili devlet ricali ile arası sürekli bozuk kalmış ve devrin rekabet atmosferinde söz konusu rical ile de mücadele etmiştir. Aynı zamanda, II. Abdülhamid'e muhalif olan gruplar tarafından hem II. Meşrutiyet öncesi hem de sonrası şiddetli hücumlarına maruz kalmıştır. II. Abdülhamid'in Arap coğrafyasında son yıllarda sarsılan Osmanlı prestijini yükseltmek, İngilizlerin ön ayak olduğu Arap hilafeti kampanyasını engellemek gibi amaçlar perspektifinde Özellikle Arap halklarının bağlılığını sağlamak için, Sultan'ın Ebü'l-Huda'yı bir“enstrüman”olarak kullandığı söylenilebilir. Bu tezde, Ebü'l-Huda'mn II. Abdülhamid'in İslamcılık siyaseti bağlamında nasıl bir pozisyona sahip olduğu ortaya konulmak istenmiştir.
Özet (Çeviri)
Abu'1-Huda Sayyadi was the most prominent figure in the period of Abdülhamid II. He was born in a small village of Aleppo called Khan-i Shaykhun in 1850. He finished his traditional education in his early ages. After that, he joined the Rifai order under the influence of his father. Then, he managed to gain appointment as Naqib al-ashraf of Cisr-u Sugur and then Aleppo. Since he had efective contacts with the people from both local and tribal elites, he went to Istanbul and met with Abdulhamid II. The Sultan wanted himself to stay in Istanbul and then he developed his relationships with him. He was able to be in a position that he was often close to the Sultan. The Sultan gave great possibilities to him, to his family, his friends and his Sufi order. However, this intimacy also brought many disadvantages to him. He was subject to some kind of accusations and assults from different groups. Moreover, because of the rivalry environment that was the dominant character of the so-called period, he coped with the statesmen and some important people. Particularly, under the period of the Constitution II he had to put up with the great pressure and outrages. The significance of Abu'1-Huda was due to his publications which aimed at confirming and legalizing the Ottoman Caliphate against the assertions supported by England in the Arab provinces. Abu'l-Huda's mission was to propagate the Sultan's ideas among Arab people with the newspapers and books. In short, he was employed by the Palace as an“instrument”to integrate the peripheral subjects, namely the Arabs, to central authority.
Benzer Tezler
- İttihad-ı İslam Düşüncesinin, Ebu'l Hûda'nın 'Da'i'r-Reşad li Sebili'l-İttihad ve'l İnkıyad' Risalesinde Analizi
Thoughts of Ittihad-i Islam , Abul Huda's 'Da'i'r-Reşad li Sebili'l-İttihad ve'l İnkıyad' Treatise on Analysis
MEHMET BARIŞ KÜÇÜKÇELEBİ
Yüksek Lisans
Türkçe
2015
Tarihİstanbul Ticaret ÜniversitesiUluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ERGÜN YILDIRIM
- Arşiv belgeleri ışığında Teşvikiye Camisi'nin oluşum ve gelişimi
The creati̇on and development of Teşvi̇ki̇ye Mosque i̇n the li̇ght of archi̇ve documents
CANAN AKKAYA
Yüksek Lisans
Türkçe
2016
MimarlıkYıldız Teknik ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
PROF. DR. NUR URFALIOĞLU
- İzmir gazetesi (1-52. sayılar) 20 z. 1313-22 z. 1314 (2 Haziran 1896-25 Mayıs 1897) inceleme, tasnif, değerlendirme
İzmi̇r newspaper (i-52. numbers) 20 z. 1313-22 z. 1314 (2 June 1896-25 May 1897) analysis, dissection, estimation
MEHMET FEVZİ ÜSTÜNDAĞ
- Sultan II. Abdülhamid'in tarikatlarla münasebetleri
Second Abdülhamid's relationships with the cults
HAMZA SEMİH VURAL