Geri Dön

Kronik basit glokom tedavisinde beta adrenerjik reseptör blokörlerinin sistemik ve topikal olarak kullanımı

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 150893
  2. Yazar: TARIK GÜRTUNCA
  3. Danışmanlar: Belirtilmemiş.
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Göz Hastalıkları, Eye Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 1985
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bakanlığı
  10. Enstitü: İstanbul Okmeydanı Eğitim. ve Araştırma. Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Göz Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 80

Özet

-70- -ÖZET- Basit kronik glokomun tıbbi tedavisinde bugüne kadar çok çeşitli preperat denenmiş tir. Bunlar içinde pilokarpin ve asetazolamidin yalnız ve kombine şekillerde kullanımı hasta lığın klasik tedavi şeklini oluşturmaktadır. Tedavide göz içi basıncını düşüren topikal ilaçların kullanımı oldukça yaygın dır. Topikal ilaçların göze uzun süreli uygulanmasının, görme nin bulanıklaşması, iri tasyon hissi oluşturması gibi istenme yen bazı yan etkileri mevcuttur. Hastalık geç evreleri hariç genellikle asemptomatik olduğundan, bu yan etkiler hastaların ilaçlarını düzenli olarak kullanmalarını olumsuz yönde etki leyebilir, bu da göz içi basıncı yüksekliğinin kontrolündeki zorlukları karşımıza çıkarır. Tüm bunlara bağlı olarak uzun süredir basit kronik glokom tedavisinde, bu yan etkileri ol mayacak, kolay tolare edilebilecek, uzun süreli etkili, topikal kullanımlı bir ilacın ihtiyacı hissedilmekteydi. Bu sorun be ta adrenerjik reseptör blokörlerinin TO düşürücü etkisinin bulunmasıyla çözülmüş gibi görülmektedir. Başta propranolol olmak üzere çeşitli beta adrenerjik reseptör blokörü ilaçm kullanıldığında TO düşürücü etkisi nin gözlenmesi, çalışmaları ilaçların topikal şekilleri üze rine yönlendirmiştir. Topikal kullanımla ilgili atenolol ve pindolol de dahil olmak üzere birçok beta blokör ilaçla araş tırmalar yapılmışsa da bunlar içinde yaygın kullanıma girebi leni sadece Timolol maleattır. Yapılan tüm araştırmalar timololün göz içi basıncını düşürücü etkisinin bilinen tüm ilaçlara göre daha fazla oldu ğunu göstermektedir. îlacm süratle etkimesi, etkisinin kuvvet li ve uzun süreli olması, günde iki defadan fazla kullanımı gerektirmemesi, uyumu ve pupilla reaksiyonlarını etkilememesi, görmeyi bozmaması, irri tasyon ve yan etkilerinin bulunmaması, Timolol* ü bir anda diğer ilaçlardan daha üstün ve popüler ha le getirmiştir. Günümüzde yalnız başına veya pilokarpin, aseta- zolamid gibi ilaçlarla birlikte kullanımı, basit kronik glo komda TO* in regüle edilmesinde vaz geçilmez tedavi şekli ol muştur. Hümör aközün oluşumunda ve drenajında adrenerjik resep törlerin fonksiyonları hala büyük ölçüde bilinmemektedir. Ay--71- rıca otonomik ilaçların hümör aköz dinamiği üzerindeki etki lerini anlamak gerçekten güçtür. Bu konuda zıt maddelerin ay nı etkiyi, aynı maddelerin ise değişik derecede etki yaptığı izlenebilir. Bu gün için hakim olan görüş beta adrenerjik blo- körlerin TO düşürücü etkisini hümör aköz sekresyonunu azalta rak gösterdiği şeklindedir. Artmış göz içi basıncında beta adrenerjik bloke edici ilaçların peroral kullanımı yeterli dozda ise. önemli ve süre li bir TO azalması gözlenebilmektedir. Ancak nabız ve arteri- el kan basıncını da düşürmeleri kullanımlarını sınırlandır maktadır. Eğer sistemik beta blokör kullanımına kontrendikas- yon yoksa, klasik tedaviye cevap alınamayan bazı seçilmiş glo kom vakalarında oral beta blokörler tedavide denenebilirler. Oral beta blokör ilaçların sınırlı kullanım sahasına karşın, topikal kullanımlı olanları başta Timolol olmak üzere artık klasik tedavideki yerini almış durumdadır. Henüz araştır ma düzeyindeki Atenolol ve Pindolol göz damlalarının da yay gın kullanıma girmesiyle glokomlu hastalarda TO regülasyonu probleminin büyük ölçüde çözümleneceği kanaatindeyim.

Özet (Çeviri)

-72- - SUMMARY- Up to date in the treatment of chronic simple glaucoma various drugs has been used. Among them the- use of pilocarpi ne and/or acetazolamide is known as the classical treatment of the disease. In the medical treatment of chronic simple- glaucoma, topical drugs which decrease the intraocular pres sure are being widely used. When these drugs are applied to the eye for a long time, their side effects such as blurred vision and sense of irritation are largely seen. As the dise ase is symptomless until the end s t age, these side effects of the topical drugs may affect the proper use of the drugs in a bad manner. So the problem of regulation of the intraocular pressure comes into action. Cause of this there was a need of a drug with the below properties for a long time: To have no side effect, to be easily tolarable, to have speedy and long time effect, and to be topically used. This problem has been largely solved with the introduce of the beta adrenergic blo cking agents. After the reports about the systemic use of the beta ad renergic blocking agents, such as propranolol, decreasing in traocular pressure in man, studies about the topical applica tion of these drugs has begun. Up to date many studies about the topical use of these drugs has been made including pindo lol and atenolol, but the only one which is widely used is Ti molol. In the whole studies about Timolol, it shows that the decrease in the intraocular pressure with this drug, is more than any other well known drugs. Its properties such as speedy powerfull and long time action, no effect on accomodation, pu pillary reactios and vision, no irritation and side effects, has made Timolol more useful and popular than any other an- tiglaucomatous drugs. Nowadays the use of timolol separately or combined with pilocarpine or acetazolamide, in the regula tion of intraocular pressure in chronic simple glaucoma is a nonrelyable reality. It is extremely difficult to understand the influence of the autonomic drugs on aqueous humor dynamics. If the li--li terature is searched in this respect, one can find opposing agents having the same effect and the effects of the same agent varying. Among the many theories, it is widely suspect ed that beta adrenergic receptor blocking drugs make their intraocular hypatansive eefect.with reducing the production of aqueous humor. Peroral administration of beta adrenergic blocking agents in adequate doses is able to produce a substantial and durable reduction of elevated intraocular pressure. This reduction in intraocular pressure can be of clinical use in selected cases, when conventional antiglaucomatous therapy fails or is not tolerated. While the oral use of beta adrenergic blocking drugs in the treatment of chronic simple glaucoma is limited, topi cal ones especially Timolol is taking its part in the classi cal therapy programme. After the studies about the topical use of the drugs Atenolol and Pindolol, I think that the in traocular pressure regulation problem in chronic simple glau coma is going to be largely solved.