Rutin laboratuvarımızda etken olarak izole edilen Pseudomonas aeruginosa kökenlerinde, metalo beta laktamaz varlığının fenotipik ve genotipik yöntemlerle saptanması ve elde edilen sonuçların karşılaştırılması
Dedection and compaire of metallo beta lactamase with phenotypic and genotypic methods in Pseudomonas aeruginosa strains isolated in routine microbiology laboratory
- Tez No: 164106
- Danışmanlar: PROF.DR. GÜNER SÖYLETİR
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Mikrobiyoloji, Microbiology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2005
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Marmara Üniversitesi
- Enstitü: Sağlık Bilimleri Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 80
Özet
ÖZET Rutin laboratuvanmızda izole edilen Pseudomonas aeruginosa kökenlerinde imipenem direncinin oldukça yüksek olması nedeniyle, bu kökenlerde, imipenem direnci ile metalo beta laktamaz ( MBL ) varlığı arasındaki ilişkiyi araştırarak; genotipik ve fenotipik yöntemler arasmdaki uyumu saptayıp, rutin laboratuvanmızda uygulanabilir en uygun tarama yöntemi konusunda yaklaşım sahibi olabilmeyi amaçladık. 2002 - 2003 yıllan arasında rutin laboratuvanmızda etken olarak izole ettiğimiz P. aeruginosa kökenlerinin imipenem ve seftazidim duyarhlıklan agar dilüsyon ve disk difüzyon yöntemleriyle çalışılmış ve elde edilen sonuçlar otomatize sistem sonuçlanyla karşılaştuılmıştır. Otomatize sistemlerle seftazidime dirençli olduğu belirlenen 46 kökenin 8'i agar dilusyonla, 7' si disk difuzyonla; aynı şekilde otomatize sistemlerle imipeneme dirençli olduğu belirlenen 59 kökenin 4'ü agar dilusyonla, 3'ü disk difuzyonla duyarlı bulunmuştur. Agar dilusyonla imipenem ve seftazidime duyarlı bulunan kökenler otomatize sistemlerle de duyarlı bulunmuştur. Otomatize sistemlerin kullanıldığı rutin laboratuvarlarda imipenem ve seftazidime direnç saptandığında, bu sonuçların diğer yöntemlerle ( özellikle dilüsyon yöntemleri ) doğrulanması gereklidir. İzole edilen kökenlerde metalo beta laktamaz varlığı fenotipik ve genotipik yöntemlerle araştrnlmıştır. PCR sonuçlan kriter olarak alınıp, fenotipik sonuçların güvenilirliği değerlendirilmiştir.Buna göre; hiçbir kökenimizde bla mp ve Ma vm genlerine rastlanmadığından, fenotipik yöntemlerin duyarlılıkları yorumlanamamış olup, özgüllükleri irdelenmiştir. Çalışmamızda özgüllüğünü en yüksek bulduğumuz testler, CAZ-2-MPA çift disk sinerji yöntemi ( % 99 ) ve dört disk sinerji yöntemidir ( CAZ-2-MPA: % 100; FEP-2- MPA: % 94; CD-2-MPA: % 99 ). Fenotipik değerlendirmelerde, 2-MPA' nın EDTA ya göre daha özgül sonuç verdiği gözlenmiştir. Çok ucuz yöntemler olmalarına rağmen 2- MPA' nın kötü kokması ve kanserojen bir madde olması, testlerin PCR' a kıyasla hızlı sonuç vermemesi dezavantajlarıdır. Bunun yam sıra, ticari olarak satılan E test MBL slriplerininde özgüllüğünün ( % 47 ) oldukça düşük olduğu gözlenmiştir. Bizim ülkemizde MBL enzimine bağlı direnç, bugün için bir salgın riski ifade etmemektedir. Bu nedenle MBL enziminin varlığım her kökende fenotipik veya genotipik olarak incelemek hem iş yükünü hem de laboratuvar maliyetini arttıracağmdan, belirli aralıklarla rutin olarak izole edilen kökenlerde bu dirençten sorumlu gen bölgelerinin moleküler yöntemlerle gösterilmesinin uygun olacağım düşünmekteyiz.
Özet (Çeviri)
SUMMARY Dedection and compaire of metallo beta lactamase with phenotypic and genotypic methods in Pseudomonas aeruginosa strains isolated in routine microbiology laboratory Due to high isolation rate of imipenem resistant Pseudomonas aeruginosa strains in our hospital, we aimed to investigate the relationship between the resistance and metallo-beta-lactamese ( MBL ) production in those strains. To do so we compared the genotypical and phenotypical methods for MBL detection in order to develop the most suitable screening method for routine laboratorias. Imipenem and ceftazidime sensitivity off. aeruginosa strains isolated in routine laboratory during a period from 2002 to 2003 were investigated using agar dilution and disk diffusion methods, and the obtained results were compared with the results of automated system. Of 46 strains determined to be resistant to ceftazidime by using automated systems, 8 were found to be sensitive with agar dilution and 7 with disk diffusion; in the same way, of 59 strains deteimined to be resistant to imipenem with automated systems, 4 were found to be sensitive with agar dilution and 3 with disk diffusion tests. The strains which were determined to be sensitive to imipenem and ceftazidime with agar dilution were all found to be sensitive with automatied system also. Therefore, when resistance to imipenem and ceftazidime is determined by using automated systems in routine laboratory, it is nec3essary to verify these results with standardized mthods ( especially with dilution methods ). In the isolated strains, the presence of metallo-beta-lactamese enzyme was investigated using genotypic and phenotypic methods. The results of PCR analysis were taken as criteria for evaluation of reliability of the phenotypic results.Accordingly, because bla mp and bla vm genes were not detected in any of our strains, the sensitivity of phenotypic methods could not be interpreted but the specificity was evaluated. In our study, the tests that were found to have the highest specificity were CAZ-2- MPA double disk synergy ( 99% ) and four disk synergy (CAZ-2-MPA: 100%; FEP- 2MPA: 94%; CD-2-MPA: 99% ) methods. In phenotypic evaluations, 2-MPA was observed to give more specific results than EDTA Although they are inexpensive methods, the bad odour and cancerogenic effects of 2-MPA and the time required the complete the procedures can be regarded as disadvantages when tests compared to PCR. In addition, the specificity ( 47 % )of the E test MBL strips was observed to be quite low. In our country, it seems likely that resistance due to MBL enzyme does not display an importent risk. Therefore, as it will be hard and costly to investigate presence of MBL enzyme genotypically and phenotypically in each isolate, we consider that it will be suitable to screen for genes responsible for this resistance in the routine isolate within given intervals.
Benzer Tezler
- Hastane kaynaklı pnömoni etkeni olan metisiline dirençli Staphylococcus aureus suşlarının moleküler epidemiyolojik incelenmesi
Molecular epidemiological investigation of hospital acquired pneumonia agent methicillin resistant Staphylococcus aureus
ZAHİDE DOYUK BEKTAŞ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2008
MikrobiyolojiZonguldak Karaelmas ÜniversitesiMikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. CANAN KÜLAH
- Kan kültürü örneklerinden izole edilen candıda türlerinde antifungal duyarlılığın saptanmasında iki farklı ticari sistemin standart sıvı mikrodilüsyon yöntemi ile karşılaştırılması
Comparison of two different commercial systems with the standard broth microdilusion method in determining antifungal susceptibility in candida species isolated from blood culture samples
NİHAN YILDIZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2020
MikrobiyolojiSağlık Bilimleri ÜniversitesiTıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. RIZA ADALETİ
UZMAN DENİZ TURAN
- Fetal foku interfaz nükleuslarında 13, 18, 21, X ve Y kromozom anöploidilerinin fluoresan in situ hibridizasyon yöntemi ile araştırılması
Detection of numerical aberrations of chromosomes 13, 18, 21, X and Y in interphase nucleus of fetal tissues by fluorescence in situ hybridization
GÜLLEYLA KILIÇ
- Kateter kaynaklı kan dolaşımı enfeksiyonu etkenlerinin belirlenmesi ve biyofilm oluşumunun fenotipik ve genotipik yöntemlerle araştırılması
Determination of etiologic agents of catheter related bloodstream infection and investigation of biofilm formation by phenotypic and genotypic methods
SİBEL GÜMÜŞ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2019
Klinik Bakteriyoloji ve Enfeksiyon HastalıklarıAkdeniz ÜniversitesiTıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. METE EYİGÖR
- Prader-Willi, Angelman ve Miller-Dieker olgularda FISH (Fluoresan In Situ Hibridizasyon) metodu ile mikrodelesyon araştırılması
Screening microdeletion by FISH method (Fluoresan In Situ Hybridization) in patients with Miller-Dieker and Angelman, Prader-Willi syndromes
SEDA ÖRENAY
Yüksek Lisans
Türkçe
2002
Tıbbi BiyolojiCelal Bayar ÜniversitesiTıbbi Biyoloji ve Genetik Ana Bilim Dalı
PROF.DR. FERDA ÖZKINAY