İkinci trimester amniyosentez olgularının prospektif analizi
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 164664
- Danışmanlar: DOÇ.DR. AHMET YALINKAYA
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Kadın Hastalıkları ve Doğum, Obstetrics and Gynecology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2005
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Dicle Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 55
Özet
ÖZET Bu çalışmaya, Ocak 2004 - Aralık 2004 tarihleri arasında Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Servisi antenatal polikliniğine müraacat eden ve alınan anamnez, uitrasografik değerlendirme ve yapılan biyokimyasal tarama testleri sonucunda kromozomal anomali açısından risk altında olduğu saptanarak, kesin tanı için amniyosentez işlemi uygulanmış 183 olgu dahil edildi. Çalışmamızda amniyosentez uygulanan olguların özellikleri, amniyosentez endikasyonları, işlemin teknik yönlerine ait problemler ve sitogenetik analiz sonucunda saptanan kromozomal anomaliler değerlendirildi. İşleme bağlı abortus, erken doğum, majör antenatal hemoraji, Rh izoimmunizasyomu ve amniyosenteze bağlı yenidoğan problemlerinin insidansında artma olup olmadığı araştırıldı. Çalışma grubundaki olguların %97.2'sinde amniyon sıvısı, tek seferde, spinal iğne kullanımı ile başarılı bir şekilde alındı. Amniyosentez endikasyonları arasında pozitif triple test majör grubu oluşturmakta, ileri anne yaşı ise ikinci sıklıkla yer almaktaydı. Amniyosentez yapılan hastalarda kromozomal anomali oranı %4.91 olarak saptandı. Direkt amniyosentez işlemine bağlı fetal kayıp gözlenmedi. Majör antenatal kanama, membranların erken rüptürü, Rh izoimmunizasyonu ile yenidoğanda respiratuar distres sendromu, konjenital ortopedik deformite insidansında işleme bağlı olarak ek bir artış saptanmadı. Ayrıca fetal kayıp ya da diğer gelişen komplikasyonlar yönünden transplasental geçilen ve geçilmeyen guruplar arasında bir fark saptanmadı. Amniyosentez, deneyimli kişilerce yapılırsa ve de uygun transport ve kültür şartlan mevcut ise doğru ve güvenilir olup, işleme bağlı istenmeyen yan etkilerin çok az olduğu, önemli bir invazif tanı yöntemidir. Sonuç olarak amniyosentez, halen en sık kullanılan invazif prenatal tanı yöntemi özelliğini sürdürmektedir. 46
Özet (Çeviri)
Özet çevirisi mevcut değil.
Benzer Tezler
- Birinci trimester gebeliklerinde transvaginal sonografinin tanısal etkinliği
The Diagnostic efficacy of transvaginal sonography in the first-trimester pregnancies
SADETTİN GÜNGÖR
- Kliniğimizde riskli gebeliklerde ammiyosentez uygulaması ve sonuçların değerlendirilmesi
Başlık çevirisi yok
OSMAN BALCI
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2004
Kadın Hastalıkları ve DoğumSelçuk ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
DOÇ.DR. ALİ ACAR
- Birinci ve ikinci trimester taramasına göre yüksek riskli olarak sınıflandırılan gebelerde amniosentez öncesi incelenen fetal duktus venozus akım hızı dalga formu ile fetal sonuçların ilişkisi
The correlation of fetal ductus venosus flow velocity waveform examined before amniocentesis and fetal outcomes in pregnants classified as high risk according to first and second trimester screening
GÖKHAN KARAKOÇ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2010
Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık BakanlığıKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. AHMET NURİ DANIŞMAN
- Üçlü tarama testinin down sendromunu belirlemedeki etkinliği
The efficiency of triple test in perinatal screening for down's synrome
BAHAR MERT
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2003
Kadın Hastalıkları ve DoğumDokuz Eylül ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
PROF. DR. NAMIK DEMİR
- Rekürren gebelik kaybında etyolojik faktörlerin araştırılması
Başlık çevirisi yok
KIVANÇ BİLİCİ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
1993
Kadın Hastalıkları ve DoğumUludağ ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı