Geri Dön

Transüretral prostat ve mesane tümörü rezeksiyonu geçirecek hastalarda saddle blok anestezisinde hiperbarik bupivakain ve hiperbarik ropivakainin etkinliğinin karşılaştırılması

Comparison of effectiveness of saddle blockade with hyperbaric bupivakaine and hyperbaric ropivacaine in patients undergoing transurethral prostate resection and bladder resection

  1. Tez No: 165496
  2. Yazar: PAKİZE HÜLYA ÇELİK
  3. Danışmanlar: PROF.DR. ÇİĞDEM DENKER
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Anestezi ve Reanimasyon, Anesthesiology and Reanimation
  6. Anahtar Kelimeler: hyperbaric bupivacaine, hyperbaric ropivakaine, saddle blockade, TNS 50
  7. Yıl: 2005
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ankara Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 61

Özet

ÖZET Endoskopik ürolojik cerrahi geçirecek hastalarda saddle blok anestezi sıklıkla kullanılmaktadır. Popülasyonu oldukça yüksek riskli olan bu hasta gruplarında en az hemodinamik değişime yol açan, yeterli anestezi oluşturan ve postoperatif erken mobilizasyon sağlayan bir ajan uygulanması tercih edilmektedir. Bu çalışmanın amacı; transüretral prostat rezeksiyonu ve transüretral mesane tümörü rezeksiyonu girişimlerinde saddle blok anestezisinin hiperbarik bupivakain veya hiperbarik ropivakain ile uygulanmasının oluşturduğu sensorial blok, motor blok ve anestezik özellikleri ile kardiyovasküler etkilerini, postoperatif analjezik gereksinimi üzerine etkilerini ve transient nörolojik sendroma yol açmaları açısından karşılaştırmaktır. Çalışmaya elektif transüretral prostat rezeksiyonu ve transüretral mesane tümörü rezeksiyonu operasyonu için saddle blok anestezisi planlanan ASA I-IH grubunda toplam 60 hasta dahil edildi. Grup B'de 15 mg %0,5'lik hiperbarik bupivakain(3 mi), Grup R'de 20 mg % 0,67'lik hiperbarik ropivakain(3 mi) uygulandı. Hemodinamik veriler, motor ve sensoryal blok gelişimi takip edildi. Erken postoperatif dönemde 90 dakika boyunca motor ve sensoryal blok gerilemesi kaydedildi, oluşan komlikasyonlar değerlendirildi. Postoperatif ilk analjezik ihtiyacına kadar geçen süre ve ilk 24 saatte tüketilen analjezik miktarı kaydedildi. Postoperatif 24. saatte ve 96. saatte hastalar baş ağrısı, TNS ve anestezi şekli memnuniyeti için sorgulandı. Her iki ajan da TUR-P ve TUR-MT operasyonlarında yeterli, hızlı ve uzun süreli sensoryal blok oluşturdu. Motor blok regresyonu Grup R'de Grup B'ye göre daha hızlı idi. Kalp hızında ve ortalama kan basıncında her iki gruptada da benzer şekilde klinik olarak önemsiz azalmalar meydana geldi. Uygulanan işlem için hasta ve cerrah memnuniyeti oldukça iyi olarak saptandı. Postoperatif ilk 24 saatlik 47analjezik tüketimi gruplar arasında fark göstermedi. Grup R'de bir hastada TNS gelişimi tespit edildi. Sonuç olarak; TUR-P ve TUR-MT operasyonlarında hiperbarik ropivakainin hiperbarik bupivakaine göre 4:3 oranında dozlarının saddle blok anestezisinde kullanımı ile iki ajan arasında sensoryal blok gelişimi ve intraoperatif anestezi kalitesi açısından fark saptanmamakla birlikte, motor blok regresyonu ropivakain ile daha hızlı gerçekleşmiştir. Eşdeğer anestezi etkinliği geliştirmesi yanında motor blok regresyonünun kısa olması ile ropivakain bupivakaine göre günübirlik cerrahiler için tercih edilebilir. Ropivakain grubunda bir hastada TNS saptanması, ropivakainin nörotoksisitesi açısından daha fazla incelenmesini gerektirmektedir. Anahtar sözcükler : hiperbarik bupivakain, hiperbarik ropivakain, saddle blok, TNS 48

Özet (Çeviri)

SUMMARY Anesthesia with saddle blockade is frequently used in patients undergoing endoscopic urological operations. In these high risk patient population we prefer an anesthetic agent causing early mobilization with the least hemodynamic changes. The aim of the present study is to compare the saddle blockade with hyperbaric bupivacaine and hyperbaric ropivacaine in terms of the sensorial blockade, motor blockade, anesthetic characteristics, postoperative analgesic requirements and cardiovascular effects and also to compare the two techniques whether to cause transient neurologic syndrome or not. 60 ASA I-in patients undergoing transurethral prostate resection and transurethral bladder tumour resection were included to the study. Saddle blockade was done in all patients. In Group B hyperbaric bupivacaien %0,5 15 mg (3 ml) and in Group R hyperbaric ropivacaine % 0,67 20 mg (3 ml) was given for saddle blockade. Hemodynamic parameters, sensorial and motor blockade were recorded introperatively. At early postoperative 90 minutes, the regression of motor and sensorial blockade and complications were recorded. The time of first analgesic requirement and the amount of analgesic consumption in the first 24 hours were also recorded. Headache, TNS and patient satisfaction were evaluated at the postoperative 24th and 96th hours. Both agents provided sufficient and rapid anesthesia with long duration in TUR-P and TUR-MT operations. The regression of motor blockade was faster in Group R when compared to Group B. In both groups the decrease seen in heart rates and mean arterial pressures were not significant. Patient and surgeon satisfaction was found to be good. There was no difference between groups in terms of analgesic requirements at postoperative first 24 hours. In Group R TNS was observed in one patient. 49As a result there was no difference in terms of sensorial blockade and intraoperative anesthesia quality between hyperbaric bupivacaine and hyperbaric ropivacaine in patients undergoing TUR-P and TUR-BT, but regression of motor blockade was found to be faster with ropivacaine. Ropivacaine is preferred in outpatient surgery with its shorter duration of motor blockade regression. Transient neurologic syndrome observed in one patient in ropivacaine group makes it necessary to investigate ropivacaine in terms of neurotoxicity.

Benzer Tezler

  1. Lateral duvar mesane tümörlerinin rezeksiyonunda addüktör spazmı önlemek için levobupivakain ile obturator blok uygulaması

    Obturator block with levobupivacaine to avoid adductor spasm in resection of lateral wall bladder tumors

    KAMİL DARÇIN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    Anestezi ve ReanimasyonUfuk Üniversitesi

    Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ARİF HİKMET SÜER

  2. Mesane kanserinde parabenlerin rolü

    The role of parabens in bladder cancer

    DURAN DÜZGÜN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    ÜrolojiPamukkale Üniversitesi

    Üroloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. YUSUF ÖZLÜLERDEN

  3. Dutasterid tedavisi alan hastaların prostat dokusundaki hipoksi indüklenebilir faktör-1 alfa ve vasküler endotelyal büyüme faktörü ekspresyonunun incelenmesi

    Investigation of prostatic hypoxia-inducible factor-1 alfa ve vascular endothelial growth factor expression in patients recieving dutasteride

    OLCAY YILDIRIM

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    ÜrolojiDüzce Üniversitesi

    Üroloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HAYDAR KAMİL ÇAM

  4. Kas invaziv olmayan orta ve yüksek riskli mesane kanserli hastalarda uzun süreli (En az 1 yıllık) intrakaviter BCG tedavisi ve mitomisin-C ile yapılan uzun süreli (En az 1 yıllık) termokemoterapinin nüks ve progresyon açısından karşılaştırılması

    Comparison of BCG maintanence treatment (At least 1 year) with thermochemotherapy by using mitomycin-C (At least 1 year) in patient having mid and high risk non-muscle invasive bladder cancer

    AKIN DEMİRLEĞEN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    ÜrolojiErciyes Üniversitesi

    Üroloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ABDULLAH DEMİRTAŞ