Ağrı isyanları (1926-1930)
The Ararat rebellions (1926-1930)
- Tez No: 209883
- Danışmanlar: PROF.DR. CEMİL ÖZTÜRK
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Türk İnkılap Tarihi, History of Turkish Revolution
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2006
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Marmara Üniversitesi
- Enstitü: Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 174
Özet
Ağrı İsyanı, 1926?1930 yılları arasında, bugünkü Ağrı ili sınırları içerisindeki Büyük ve Küçük Ağrı dağları ile yakın çevresinde ortaya çıkmış bir Kürt isyanıdır. İsyanın başlamasındaki en etkili unsurlar, bölgede geçmişi çok eskilere dayanan eşkıyalık olayları ve hükümetin Şeyh Said İsyanı sonrasında, sorun çıkarma eğiliminde olan bazı kişileri batıdaki illere göndermek istemesidir. Ancak bu sıradan asayiş olaylarının büyüyerek bir isyan haline dönüşmesi, Hoybun örgütünün bölgeye el atmasından sonradır. Hoybun örgütü, yurtdışında bazı Kürt ve Ermeniler tarafından 1927 yılında kurulmuştur. Türkiye Kürtlerini kışkırtarak genel bir başkaldırı tertipleme hedefindeki örgüt, Ağrı bölgesindeki olayları kullanarak bu hedefine varmak istemekteydi 1926 ve 1927 yıllarında, Ağrı Dağı ve çevresindeki engebeli araziye sığınmış isyancılara karşı iki askeri harekât düzenlenmiş fakat olumlu sonuç alınamamıştır. Olumsuz arazi koşulları ve isyancıların İran topraklarına geçmeleri, arzulanan başarının elde edilmesini engellemiştir. Hükümetin, 1927?1928 yıllarında af kanunları çıkardığını ve isyancılara yönelik barışçıl bir yaklaşım izlediğini görmekteyiz. Ancak hükümetin bu yaklaşımı, Hoybun örgütünün karşı propagandaları nedeniyle istenen sonucu vermemiş ve isyanın daha fazla kan dökülmeden sona erdirilme fırsatı kaçırılmıştır. Ayrıca ilerleyen dönemde, isyancı çetelerin yurt içinden ve İran sınırından yaptıkları saldırılar artmıştır. Bu dönemde İran'ın, kendi topraklarını Türkiye'ye karşı bir saldırı üssü olarak kullanan isyancıları engellemediği ve bir şekilde onları koruduğu söylenebilir. 1930 yılı sonbaharında, siyasi ve diplomatik tedbirlerle desteklenen büyük bir askeri harekât daha yapılmıştır. Bu harekâtta asilerin büyük bir kısmı yok edilmiş, bir kısmı ise İran'a kaçmıştır. İsyanda ele geçen ya da isyana katıldığından şüphelenilen zanlılar ise Adana Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmış ve suçlu görülenlere çeşitli cezalar verilmiştir
Özet (Çeviri)
The Ararat rebellion between 1926-1930 is a rebellion of the Kurdish people of the Big and Small Ararat mountains and its environment within the borders of the today?s province Ağrı. The most important factor of the rebellion was the banditry with a long history in this region and the plan of the government of dispatching some problematic people to Western provinces, especially after the Sheikh Said rebellion. But, growing up and turning such ordinary public security incidents into a big rebellion arouse after the entry of the Hoybun organization into this region. The Hoybun organization had been established abroad by some Kurds and Armenians in 1927. This organization aiming to organize a common revolt by whipping up the Kurds of Turkey, tried to reach its goals by using the incidents in the Ararat region. In 1926 and 1927 two military operations had been organized against the rebels hiding at the uneven land of the Ararat mountain and its environment, but no successful results could be obtained. Unfavorable terrain conditions and the passing of the rebels to the Iran had prevented the desired success. We may see that the government has enacted laws of mercy and followed a more peaceful approach between 1927 and 1928 in regard of the rebels. But the approach of the government could not reach the desired goals because of the counter-propaganda of the Hoybun organization and the possibility to end up the rebellion without spilling more blood had been missed. Furthermore, the attacks of the rebelling gangs from domestic and the Iran border had increased. We may say that the Iran did not prevent the rebellion to make use of their land as a base for their attacks against Turkey, but protected them in some way. In fall 1930, again a big military operation had been made, being supported by political and diplomatic measurements. During this operation a great part of the rebels had been cleared off and another part flew to the Iran. Suspects being caught or being under suspicion of participating at the rebellion had been judged by the Adana Criminal Court and the those being found guilty had been punished by various penalties.
Benzer Tezler
- Birinci Umumi Müfettişlik ve Ağrı İsyanı
Başlık çevirisi yok
ÇAĞATAY ARPAÇAY
Yüksek Lisans
Türkçe
2010
TarihAtatürk ÜniversitesiAtatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ERDAL AYDOĞAN
- Türkiye'de siyasi Kürtçülük hareketleri (1923-1995)
Kurdish movements in Turkey (1923-1995)
VELİ FATİH GÜVEN
Doktora
Türkçe
1999
Siyasal BilimlerHacettepe ÜniversitesiAtatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ADİL DAĞISTAN
- Türk siyasal hayatında Hüseyin Abdullah Alpdoğan
Turkish political life Hüseyin Abdullah Alpdoğan
AYHAN AKBULUT
Yüksek Lisans
Türkçe
2016
BiyografiAtatürk ÜniversitesiAtatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ERDAL AYDOĞAN
- Türkiye-İran ilişkileri (1917-2017)
Relationship between Turkey and Iranian between 1917-2017
NAİM GÖK
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
Uluslararası İlişkilerSelçuk ÜniversitesiUluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ DEMET ŞEFİKA MANGIR