Tavşanlarda oluşturulan unilateral parsiyel üreteral obstrüksiyonda tanıya yönelik diüretik renal sintigrafi ve dinamik manyetik rezonans ürografi bulgularının karşılaştırılması
Comparison of diuretic renal scintigraphy and dynamic magnetic resonance urography in diagnosis of experimentally created unilateral partial ureteral obstruction in rabbits
- Tez No: 229815
- Danışmanlar: PROF.DR. MEHMET ENDER ARITÜRK
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Çocuk Cerrahisi, Pediatric Surgery
- Anahtar Kelimeler: Parsiyel unilateral üreteral obstrüksiyon, Tavsan, Diüretik renal sintigrafi, Dinamik manyetik rezonans ürografi, Apopitozis, Partial unilateral ureteral obstruction, Rabbit, Diuretic renal scintigraphy, Dynamic magnetic resonance urography, Apoptosis
- Yıl: 2007
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ondokuz Mayıs Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Çocuk Cerrahisi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Çocuk Ürolojisi Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 48
Özet
Üretoropelvik bileske (ÜPB) obstrüksiyonu; çocuklarda hidronefrozun sık bir nedenidir ve neonatal hidronefrozların %40-64'ünü ÜPB obstrüksiyonu olusturur. Geç tanı konuldugunda veya tedavi edilmediginde ilerleyici böbrek fonksiyon kaybına neden olabilir. Klinik ÜPB obstrüksiyonu tanısında ve takibinde ultrasonografi (USG) ve diüretik renal sintigrafi (DRS) rutin olarak kullanılmaktadır. Son yıllarda bu amaçla dinamik manyetik rezonans ürografi (DMRÜ) ile böbrek fonksiyonları ve anatomik yapısı degerlendirilebilmektedir. Çalısmamızda ÜPB obstrüksiyonu hayvan modelinde basınç-akım çalısması temel alınarak DRS ve DMRÜ bulguları karsılastırılmıstır. Ayrıca renal doppler USG ile rezistif indeks (R) degerleri ölçülmüs ve apopitotik hücre sayısında artıs olup olmadıgı bakılmıstır. Çalısma 33 adet tavsan üzerinde yapıldı. Tüm tavsanlara preoperatif doppler USG, DRS, DMRÜ yapıldı ve hiçbir tavsanda renal patolojiye rastlanmadı. Denekler randomize olarak iki gruba ayrıldı. Birinci gruptaki (Grup 1) 27 tavsanın sol böbregine Ulm-Miller cerrahisi, ikinci gruptaki (Grup 2) 6 tavsanın sol böbregine ise sham cerrahisi uygulandı. Postoperatif 6. haftada doppler USG, DRS, ve DMRÜ tekrarlandı. Basınç akım çalısması yapıldı. Sakrifikasyon sonrası renal apopitotik hücre sayımı yapıldı. Üreteral obstrüksiyonun degerlendirilmesinde esas alınan yöntem olan basınç-akım çalısmasıyla grup 1'de 12 tavsanda obstrüksiyon saptanırken, 15 tavsanda obstrüksiyon saptanmadı. Grup 2'deki hiçbir tavsanda obstrüksiyon saptanmadı. Basınç-akım çalısmasıyla karsılastırıldıgında DRS'nin duyarlılık ve özgüllügü sırasıyla %91.6 ve %95.2, DMRÜ'nin duyarlılık ve özgüllügü ise %91.6 ve %90.4 bulundu. Obstrüksiyon saptanan tavsanlarda postoperatif ortalama rezistif indeks (R) degerleri preoperatif degerlere göre anlamlı olarak yüksek bulundu. Obstrüksiyon saptanan tavsanların sol böbreklerindeki apopitotik hücre sayısı saga göre anlamlı olarak yüksek bulundu. Sonuç olarak; çalısmamızda DRS ve DMRÜ sonuçları UPB darlıgını saptamada basınç akım çalısması ile korele olarak bulundu.
Özet (Çeviri)
Ureteropelvic junction obstruction is a common cause of hydronephrosis in children and 40-64% of Neonatal hydronephrosis cases comprise of UPJ obstruction. If diagnosis delays or treatment not given progressive renal function loss may occur. In clinic, doppler ultrasonography (USG) and diuretic renal syntigraphy (DRS) are routinely used in the diagnosis and follow up of UPJ obstruction. Dynamic magnetic resonance urography (DMRU) are routinely used to evaluate renal functions and anatomy recently. In this study, based on the pressure-flow study at UPJ obstruction animal model, DRS and DMRU findings were compared. Also resistive index values were measured via renal doppler USG and whether increase in apoptotic cell amount occured or not was analysed. This study was carried out with 33 rabbits. Preoperative doppler USG, DRS and DMRU were performed to all. No renal pathology was detected in none of the rabbits. The subjects were divided in two groups randomly. Left kidneys of the 27 rabbits from the first group underwent Ulm-Miller surgery, where as left kidneys of the 6 rabbits from the second group underwent sham-surgery. Doppler USG, DRS and DMRU were repeated on the postoperative week 6. Pressure-flow studies was performed. Renal apoptotic cells were counted after sacrification of subjects. Pressure-flow study, the basement method to evaluate ureteral obstruction, showed obstruction in 12 rabbits from Group 1 and 15 rabbits had no obstruction. In none of the rabbits from Group 2, obstruction was detected. Compared to pressure flow study, DRS was 91.6% sensitive and 95.2% spesific and DMRU was 91.6% sensitive and 90.4% spesific. Postoperative awarage resistive index values were significantly higher than the preoperative values in the rabbits with obstruction. And the apoptotic cell amount in the left kidneys of the rabbits with obstruction was significantly higher than the right sides. As a result, this study showed that DRS and DMRU results correlated with pressureflow studies in detection of UPJ obstruction.
Benzer Tezler
- Hayvan modelinde supravezikal obstrüksiyonun ortaya çıkardığı renal hücre apoptozisinin değişik parametrelerle değerlendirilmesi
Başlık çevirisi yok
ŞÜKRÜ OĞUZKAN TOPÇU
- Tavşanlarda oluşturulan deneysel rabdomyolize sekonder 'akut böbrek hasarı'nın tanısında 'neutrophıl gelatınase-assocıated lıpocalın' (NGAL) ve 'Semaphorıne 3A' değerlerinin yeri
Diagnostic importance of 'neutrophil gelatinase-associated lipocalin'(NGAL) and 'Semaphorine 3A' at 'acute ki̇dney i̇njury' secondary to the induced experimental rhabdomyolysis at rabbits
AYHAN KORKMAZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2014
İlk ve Acil YardımDokuz Eylül ÜniversitesiAcil Tıp Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. GÜRKAN ERSOY
- Osteoartritte caffeic acid phenethyl ester ve resveratrol'un eklem kıkırdağına etkileri (tavşanlarda deneysel çalışma)
Başlık çevirisi yok
HASAN COŞKUN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2004
Ortopedi ve Travmatolojiİnönü ÜniversitesiOrtopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. NURZAT ELMALI