Süt dişlerinin kök kanal tedavisinde Diod Lazer ışınlaması, PAD uygulaması, ozon uygulaması ve sodyum hipoklorit irrigasyonunun antibakteriyel etkinliklerinin in vitro koşullarda karşılaştırılmalı olarak incelenmesi ve klinik başarı düzeylerinin değerlendirilmesi
In primary teeth root canal treatment, comparison of the antibacterial efficacy of Diode Laser irradiation, PAD application, ozone application and sodium hypochlorite irrigation in in-vitro conditions and examination of clinical success rates
- Tez No: 288478
- Danışmanlar: PROF. DR. NÜKET SANDALLI
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Diş Hekimliği, Dentistry
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2011
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Yeditepe Üniversitesi
- Enstitü: Sağlık Bilimleri Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Pedodonti Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 148
Özet
Günümüzde diş çürüklerinin önlenmesi ve nötral oklüzyonun korunmasının önemi iyi anlaşıldığı halde, erken süt dişi kayıpları görülmeye devam etmektedir. Ancak bazı enfekte süt dişleri endodontik tedavi yapılarak düşme zamanına kadar fonksiyonda tutulabilmektedir. Pulpa tedavisinin temel amacı dişlerin ve dişleri destekleyen dokuların bütünlüğünü ve sağlığını korumaktır. Endodontik tedavinin en önemli hedefi kök kanal sisteminden mikroorganizma eliminasyonunu sağlamaktır. Endodontik tedavide başarılı bir sonuç elde edebilmek için mekanik şekillendirme ile birlikte antibakteriyel etkiye sahip kimyasal ajanların kullanımı gerekmektedir. Bu çalışma, süt dişi kök kanallarındaki antibakteriyel etkinin in-vitro koşullarda karşılaştırmalı olarak incelenmesi ve klinik başarı düzeylerinin değerlendirilmesi olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır. Çalışmanın amacı deneysel olarak E. faecalis ile enfekte edilmiş süt azı dişlerinin kök kanallarında, diod lazer ışınlaması, PAD uygulaması, ozon (O3) uygulaması ve sodyum hipoklorit (NaOCl) irrigasyonunun antibakteriyel etkilerinin in-vitro koşullarda karşılaştırmalı olarak incelenmesi ve bu uygulamalar ile kök kanal tedavisi gerçekleştirilen süt azı dişlerinde tedavinin başarısının klinik ve radyolojik olarak değerlendirilmesidir.Çalışmamızın in vitro bölümünde çürüğe bağlı enfeksiyon nedeniyle çekilmek zorunda kalan, radyografik muayenede fizyolojik ya da patolojik kök rezorpsiyonu görülmeyen süt kesici ve süt azı dişlerinden hazırlanan 110 adet kök kanalı kullanılmıştır. Kökler mine sement hizasından kuronlarından ayrıldıktan sonra, kanallar paslanmaz çelik K-tipi eğeler kullanılarak # 35'e kadar genişletilmiştir. Kök kanallarının apikal açıklıkları akışkan kompozit rezinlerle kapatılmış ve dişler akrilik rezin bloklara gömülmüştür. Otoklavda 1210C`de 15 dakika boyunca sterilize edilen örnekler Enterococcus faecalis (ATCC 29212) ile enfekte edilmiş ve 7 gün süresince inoküle edilmişlerdir.Kök kanalları pozitif kontrol, NaOCl, diod lazer, PAD ve ozon uygulanacak gruplarda 20'şer adet, negatif kontrol grubunda ise 10 adet kök kanalı bulunacak şekilde altı ayrı gruba ayrılmıştır. İlk grupta yer alan kök kanallarının dezenfeksiyonunda %5.25'lik NaOCl solüsyonu ile irrigasyon yapılmış, ikinci grupta yer alan kök kanalları 810 nm dalga boyundaki Diod lazer cihazı (HOYA ConBio Diodent II) kullanılarak ışınlanmıştır. Üçüncü gruptaki örneklerde PAD (FotoSan Cms dental, Copenhagen) yöntemi kullanılmış, dördüncü grupta yer alan örneklerin dezenfeksiyonunda ise Ozonytron-X (Ozonytron, Mymed, Germany) cihazı kullanılmıştır. Beşinci grup olan pozitif kontrol grubunda yer alan kök kanalları kanalda inoküle olan bakteri miktarının belirlenebilmesi için herhangi bir dezenfeksiyon uygulaması yapılmadan bekletilmiştir. Son grupta ise steril TSB besiyeri ekilen kök kanalları ise çalışma şartlarının sterilizasyonunu denetlemek amacı ile kullanılmıştır. Dezenfeksiyon işlemlerinden sonra her kök kanalından 15 sn temas süresi beklenerek steril kağıt konlarla örnekler alınmıştır. Mikrobiyolojik değerlendirme sonrası her ml'deki koloni oluşturan birimler (CFU/ml) sayılmıştır.Dezenfeksiyon işlemi uygulanmayan pozitif kontrol grubunda bakteri sayısı en yüksek olarak saptanırken, NaOCl ile irrigasyon yapılan kök kanallarındaki mikroorganizma sayısı ise tüm deney gruplarına göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde düşük bulunmuştur (p=0,0001). Ayrıca tüm deney gruplarında saptanan mikroorganizma miktarları pozitif kontrol grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde düşük olarak saptanmıştır (p=0,0001). PAD ve ozon gruplarındaki mikroorganizma sayıları arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmazken (p=0,367), diğer bütün grupların ikili karşılaştırmalarında anlamlı farklılık saptanmıştır. Diod lazer grubundaki örneklerde belirlenen mikroorganizma miktarları NaOCl grubuna yakın bulunurken, PAD ve ozon gruplarının antibakteriyel etkisinin daha düşük olduğu görülmüştür.Çalışmamızın klinik değerlendirme bölümünde ise Yeditepe Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Pedodonti Anabilim Dalı Kliniği'ne diş çürükleri nedeniyle başvuran, yaşları 4?8 yaş arasında değişen, sistemik olarak sağlıklı, iletişim kurulabilen, uyumlu hastalar arasından seçilen çocukların süt azı dişlerine dezenfeksiyon aşamasında NaOCl, Diod, PAD ve Ozon kullanılarak kök kanal tedavileri yapılmıştır. Kök kanal tedavileri tamamlanan dişlerin retorasyonunda paslanmaz çelik kuronlar kullanılmıştır.Kök kanal tedavileri tamamlanan dişler, klinik ve radyografik olarak 1 yıl süresince 3 aylık aralıklarla kontrol edilmişlerdir. Klinik ve radyografik kontrollerde, ağrı, mobilite, perküsyon hassasiyeti, şişlik, fistül oluşumu, patolojik iç ve dış rezorpsiyon, periapikal ve kökler arası radyolüsensi oluşumu kaydedilmiştir. 12 aylık klinik ve radyografik değerlendirme sonucunda bütün gruplardaki dişler %100 başarılı olarak değerlendirilmiştir.Çalışmamız diod lazer, PAD ve ozon uygulamalarının süt dişi kök kanallarında antibakteriyel etkinliklerinin NaOCl ile karşılaştırmalı olarak incelendiği ve bu uygulamaların süt azı dişlerinin kanal tedavilerindeki klinik başarısının bir yıllık takip ile değerlendirildiği ilk çalışma olma niteliğini taşımaktadır. İn vitro çalışmaların sonuçlarının klinik koşulları tam olarak yansıtmaması nedeni ile, bu çalışmanın klinik bölümünün bulguları ile in vitro bölüm bulgularının desteklenmesi amaçlanmıştır. Diod lazer ışınlaması, PAD ve ozon uygulamalarının in vitro koşullardaki antibakteriyel etkisi her ne kadar NaOCl irrigasyonuna göre daha düşük bulunsa da; tüm bu yöntemler kullanılarak yapılan süt dişi kanal tedavileri bir yıllık takip sonucunda klinik ve radyografik olarak değerlendirildiğinde başarılı olarak sonuç vermiştir.
Özet (Çeviri)
Despite modern advances in the prevention of dental caries and an increased understanding of the importance of maintaining the natural dentition, many primary teeth are stil lost prematurely. However, some of the infected primary teeth can be kept in function until exfoliaton via endodontic therapy. The primary objective of pulp therapy is to maintain the integrity and health of the teeth and their supporting tissues. One of the most important goals of endodontic therapy is the complete elimination of microorganisms from the root canal system. In order to achieve a successful treatment outcome, mechanical instrumentation together with the use of adjunct substances possessing antibacterial properties is essential. The present study consists of two sections including in vitro comparison of the antibacterial efficacy of different methods in primary teeth root canals and evaluate the clinical success rates. The objectives were to compare the antibacterial efficacy of Diode laser, PAD application, ozone application and NaOCl irrigation in primary molar root canals experimentally infected with Enterococcus Faecalis and evaluate the clinical and radiographic success of root canal treatments performed with this applications.The in vitro study sample comprised of 110 root canals prepared from primary incisors or molars extracted for infection or excessive carries and did not have any radiographically visible physiological or pathological root resorption. The root canals were sectioned from the crowns to the cemento-enamel junction and enlarged using stainless steel K-files up to a size of ISO 35. The apical foramina were sealed using flowable composite resin and the teeth were embedded in acrylic resin blocks. The samples were autoclaved for 15 min at 1210C and were infected with E. faecalis (ATCC 29212) for 7 days. The root canals in negative control group were inoculated with sterile TSB.The samples were divided into six groups. In the first group, disinfection was carried out by irrigating with %5.25 NaOCl solution. The second group was irradiated using an 810 nm diode laser (HOYA ConBio Diodent II). In the third group, disinfection was done by using PAD (FotoSan Cms dental, Copenhagen)system. The root canals which were in the fourth group disinfected with ozone gas (Ozonytron-X, Mymed, Germany). The fifth group was left untreated to determine the amount of bacteria which was inoculated in the root canals. The root canals in the sixth group was inoculated with sterile TSB to determine sterilization of working conditions. The experimental and positive control groups consisted of 20 root canals, whereas the negative control group contained 10 root canals. After the disinfection procedures, the samples were taken from canals with sterile paper points for a standart 15 s contact time. After the microbiological evaluation CFU/ ml were enumerated for every root canal sample.The untreated positive control group revealed significantly higher number of bacteria compared with the experimental groups (p=0,0001). NaOCl exhibited the highest antibacterial effect and the difference was found statistically significant (p=0,0001). The samples diode laser group were significantly lower than PAD and ozon groups, however higher than NaOCl with a significant difference (p=0,0001). The number of bacteria in ozone group was higher than PAD group, however the difference was not significant (p >0,05), there is a statistically significant difference between the comparison of other groups (p
Benzer Tezler
- Süt dişi kök kanal tedavisinde kullanılan farklı irrigasyon aktivasyon tekniklerinin apikal debris ekstrüzyonuna ve süt kanal dolum patının dentin tübül penetrasyon derinliğine etkisi
Effect of different irrigation activation techniques on apical debris extrusion and dentinal tubule penetration depth of root canal filling material in root canal treatment of primary teeth
MERVE AVCI
Diş Hekimliği Uzmanlık
Türkçe
2023
Diş HekimliğiKocaeli ÜniversitesiPedodonti Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ÜLKÜ ŞERMET ELBAY
DR. ÖĞR. ÜYESİ SENA KAŞIKÇI
- Döner alet sistemlerinde kullanılan farklı irrigasyon protokollerinin süt dişi köklerindeki smear tabakasına etkisi: SEM çalışması
The effect of different irrigation protocols used in rotary instrument systems on smear layer in root canals of primary teeth: SEM study
NUR SENA ÖNDER
- Enfekte süt molar dişlerde lezyon sterilizasyonunu takiben yapılan enstrümentasyonsuz kanal tedavisi ile geleneksel kanal tedavisinin klinik ve radyografik olarak karşılaştırılması
The comparison of the root canal treatment after sterilization without instrumentation with traditional root canal treatment in infected primary molars
SEDA ALP
Doktora
Türkçe
2015
Diş HekimliğiKırıkkale ÜniversitesiPedodonti Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. AYLİN AKBAY OBA
PROF. DR. LEVENT ÖZER
- Süt dişlerinin kök ve kanal morfolojisi ile kök rezorpsiyonunun endodontik uygulamalara etkisinin in vivo ve in vitro koşullarda araştırılması
Invitro and invivo evaluation of the effects of root-canal morphology and root resorption on endodontic procedures in primary teeth
ŞAZİYE SARI
- Süt azı dişlerinin kanal morfolojisinin konik ışınlı bilgisayarlı tomografi ve şeffaflaştırma yöntemi ile karşılaştırmalı olarak incelenmesi
Investigation of the root canal morphology of primary molar teeth with cone beam computed tomography and clearing method
SEVGİ YAŞAR