2000'lerde İstanbul'da gerçekleştirilen konut projelerinin mimarlıkta bölgeselcilik bağlamında değerlendirilmesi
Evaluation of 2000's residance project in Istanbul within context of the architectural regionalism
- Tez No: 305196
- Danışmanlar: YRD. DOÇ. DR. EBRU ÖZEKE TÖKMECİ
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Mimarlık, Architecture
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2011
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi
- Enstitü: Fen Bilimleri Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Mimarlık Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Mimarlık Tarihi ve Kuramı Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 141
Özet
Mimarlıkta biçim, bir yandan içinde bulunan koşulların etkileri ile kendiliğinden ortaya çıkarken bir yandan belli duygu ve düşüncelerin yansıtılmasında yaratılan sembollerin kullanılmasıyla da mekânın bütününü oluşturmaktadır. Belli fikri yaklaşımların etkisiyle ortaya çıkan biçimler, belli bir sanat ya da mimarlık akımı ile tanımlana gelmektedir. Oysa biçimsel olarak benzerlik gösteren mimarî yapıların yorumlanması, çoğu kez karışıklığa, yanlış anlamaya yol açabilmektedir. Bu nedenle mimari bir yapının analizinde yahut da tasarımında ön planda tutulması gereken, yapının biçimi değil o biçimi oluşturan etkenlerin iyi tahlil edilmesidir.Bu incelemeyi doğru bir şekilde yapabilmek için öncelikle ?mimarlık? kavramını ele almak gerekmektedir. Mimarlık bir mekân yaratma eylemi ise doğanın ortaya çıkardığı mekânlar da mimarlık mıdır? Bir kuş, bir kunduz ya da bir fok balığının içgüdüsel olarak yarattığı mekânlar birer mimari ürün müdür? Aynı şekilde, bugün büyük bir sorun olarak ifade edilen gecekondulaşma, aslında kendi içinde, kullanıcılarının kendi olanakları ile karşıladıkları mekân ihtiyaçlarının giderilmiş olması açısından mimari bir mekân mıdır?Bu sorularda aranan cevapların yanı sıra, ister bir gecekondu yapısında olsun ister Mısır Piramitleri'nde, isterse de 10bin nüfuslu bir toplu konut bölgesinde; gerçekleştirilen mimarî mekânı oluşturan biçimin nelere bağlı olduğunun da ayrıca sorgulanması gerekir. Örneğin geleneksel konut mimarisindeki cumbanın, biçimsel olarak konuta kazandırdığı estetiğin dışında gerçek amacı ve işlevi nedir? Aynı konuttaki tepe penceresinin özelliği nedir? Mimaride kemer formları neden tercih edilmekte, neden 2bin yıl öncesinin Roma yapılarında kullanılmasının yanı sıra bu günün camilerinde kullanıla gelmektedir? Bu sorgulamalar, çalışma içerisinde bir yandan gerçek mimarlık kavramının incelenmesi ihtiyacını doğururken, bir yandan mimari mekanı oluşturan biçime etki eden gelenek, kültür, malzeme, fiziksel çevre, ekonomi, teknoloji, dini inançlar, kullanıcı yapısı ve yasal mevzuat gibi etmenlerin araştırılmasını gerekli kılmıştır.Tüm bu etmenler, insanlık tarihinde önemli dönüşüm noktalarından biri olan sanayileşme dönemine kadar mimarî mekânın biçimini oluşturan iç etkenleri tanımlarken, sanayileşme dönemi sonrası bölgesel sınırların ortadan kalkması, mimarî mekânın biçimi üzerinde dış etkenleri ortaya çıkarmıştır. Dünyadaki küresel değişimle birlikte tüm toplumlar, birbirleriyle etkileşime girerek yeni melez kültürleri oluşturmuşlardır. Bu yeni toplumların bir parçası kendi geleneklerini, kültürlerini korumaya çalışırken bir parçası da köklü değişime gitmişlerdir. Bu değişim dalgası önüne geçilmeyecek şekilde toplumların temellerini önemli ölçüde değiştirirken günün koşullarının da önemli ölçüde gelişmesini sağlamıştır. Bu noktadan itibaren öz kimliği koruma gayesi, önceki yaşamın bir parçası olan sembollerin gerekli ya da yeterli olmamasına rağmen kullanılması gibi bir eğilime yol açmıştır. Bu durum, mimarlığın temel ilkelerinin dışına çıkılmasına da neden olmuştur. Çoğu kez, küreselleşme gibi bir etkiyle belli bir malzemenin, belli bir tekniğin ya da belli bir biçimin tüm dünyada uygulanmasına karşı bir tepki olarak kullanılan geleneksel araçlar, günün olanaklarıyla oluşturduğu karşıtlık nedeniyle de hedeflediğinin ötesinde karikatürize olmaktadır.Bugünün Türkiye'sindeki mimari çevrenin oluşmasında halen bu çatışmanın etkileri vardır. Türkiye tarihinde, Geç Osmanlı döneminde ?batılılaşma? olarak başlayan tepkisel tavır ilk olarak Kemâlettin ve Vedat Beyler ile sembolik biçimler üzerinden kendisini göstermiştir. Bunu, Osmanlı'nın her türlü izinden kopmak ve sembollerinden sıyrılmak isteyen yeni Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş dönemi izlemektedir. Ardından İkinci Dünya Savaşı dönemi ve sonrasının etkileri, sonrasında 1950'de Cumhuriyeti kuran partiye tepki olarak doğan yeni bir siyasi dönemin izleri yine aynı neden-sonuç ilişkilerini göstermektedir. Günün baskın düşüncesi, kullandığı sembolik biçimlerle mimariye yön vermektedir.1980'lerden sonra ise günümüz Türkiyesi'nin çerçevesini çizen olaylar yaşanmış, mimari mekânın üretim araçları değişmiştir. Dünyadaki gelişmelerin etkisi ile yaşamın içindeki her türlü mal ve hizmetler özelleşmeye başlarken, mimarlık da ekonomik bir değere dönüşmüştür. Özellikle konut ve işyerlerinin ticari değere dönüşmesiyle, önceki dönemlerde talep oluşması durumunda mevcut imkânlar ölçüsünde hayata geçirilen binalar bu dönemin ardından önce arz edilir ve pazarlama yöntemiyle talep sonradan yaratılır olmuştur. Ekonomik sistemin sürekliliğini sağlaması için ihtiyaç duyulan bu yöntem bir yandan ?yap-sat? modelini yaygınlaştırmış, bir yandan farklı alım gücüne sahip kullanıcıları da sisteme hazırlayabilmek amacıyla ?kooperatifçilik? yapısı oluşturulmuştur. Lojman gibi devlet çalışanlarına ücretsiz sunulan hizmetler kaldırılmış bunun yerine bir taraftan kooperatifçilikte oluşan spekülasyonların önüne geçebilmek amacıyla devlet güvenceli kooperatif sistemi olan Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Başkanlığı 1984 yılında hayata geçirilmiştir. Buna rağmen 2000'li yıllara kadar özel sektör eliyle ilerleyen bina yapımı, ticari bir faaliyet olarak görüldüğünden birçok pazarlama araçlarını da kullanmıştır. 2003'ten itibaren yapı sektörü içindeki payını önemli derecede artıran TOKİ, büyük ölçekli ve ülke geneline yayılan projeleriyle gözle görülür bir hareket ortaya çıkarmıştır.Türkiye'nin AB (Avrupa Birliği) üyeliği sürecinde 1995 yılında imzaladığı GATS (Hizmet Ticareti Genel Anlaşması) ile mimarlık hizmetlerinin ticarileşmesi sonucunda mimarlık tanımındaki ilkeler göz ardı edilebilir olmuştur.Bu süreçlerin sonunda, tarihi ve doğal çevresi ile uyumsuz yapılaşmaların arttığı gözlemlenmektedir. Her yıl milyonlarca metrekareyi aşan inşaat alanı, kentlerin dokusu üzerinde önemli etkiler yaparken, bu yeni yapılarda yüzyıllardır oluşan bilgi birikiminin terk edildiği görülmektedir. Bir yandan küresel iklim değişikliğinde en önemli rollerden birini üstlenen inşaat sektörü, bu anlamda ele alınması gereken öncelikli alanlardan birini oluştururken, bir yandan bölgesel karakterler gerçek çıkış noktalarının dışında sembolleştirilerek kullanılması nedeniyle incelenme ihtiyacını doğurmaktadır. Geleneksel mimari öğelerin taklit edilmesiyle oluşturulan bölgesel mimari karakterin toplumdaki ve mimarlık ortamındaki yanlış algısını açıklayabilmek için ?Eleştirel Bölgeselcilik? kavramından yoğun olarak faydalanılmaktadır.İstanbul'da bulunan Bosphorus City'de İstanbul'un tarihî semtleri, tarihî yapı isimleri ve biçimsel özellikleri kullanılarak yapılan konaklar ve yalıların bu anlamda bölgeselciliği ne kadar yansıttığı, bunun yanı sıra temel mimarlık ilkelerinin ne derece uygulandığını sorgulama olanağı bulunmuştur. Bu projede sanal bir İstanbul Boğazı oluşturulmuş, bu sanal boğaz üzerine yaya geçidi olarak kullanılan iki ?Boğaz Köprüsü? kurulmuş, etrafına İstanbul'un kıyı semtlerinin isimlerini taşıyan küçük iskeleler yerleştirilmiştir. Bu ortamın çevresinde de İstanbul'un konaklarındaki biçimsel özellikler kullanılarak yapılan konutlar yer almaktadır. Bosphorus City'nin tanıtım cümlelerinde, site içinde yaşayanların gerçek İstanbul'u tüm özellikleriyle yaşayacağı vaadi verilmiştir.Bugün Türkiye'nin en yüksek binası olarak kayıtlara geçen İstanbul Sapphire için, yine kendi içinde doğayla bütünleşmiş bir ortam yarattığı, kat bahçelerinde gerçek doğanın keyfi ile yaşanabileceği söylenmektedir.Gerek İstanbul'da, gerekse de Anadolu'nun diğer kentlerinde 2003 yılından itibaren yoğun bir şekilde yapılan TOKİ uygulamalarında yine kullanıcılarının konforlu bir ortamda, sağlıklı bir yaşam sürecekleri söylenmektedir.Oysa bu projelerin tamamında yaratılan sanal ortamların pazarlama aracı olarak kullanıldığı görülmektedir. Bosphorus City'nin konaklarında yaşayanlar, geleneksel İstanbul'un gerçeklerinden yoksun kalacaklardır. İstanbul Sapphire'in yüksek katlarında yaşayan insanların doğa ile ilişkisi, gerçek toprakla ilişkisi olmayan saksı bitkileriyle donatılmış kat bahçeleriyle sınırlı kalacaktır. Bunun yanı sıra parsel sınırlarını sonuna kadar kullanması ve zeminin altında birçok betonarme kat bulunmasıyla hem yağmurun yeraltı sularına karışması engellenecek, hem de parsel sınırları içerisinde tek bir ağacın gerçek toprakla bütünleşmesine engel olarak doğaya karşı gelecektir.Günümüz olanaklarını reddetmek, bir başka gerçekliğin önüne geçmek sayılacaktır. Mimarlığın temel tanımı ve eleştirel bölgeselcilik kavramlarının teknolojik gelişmeleri reddetmediği birçok örnekte görülebilmektedir. Buna karşılık yüzyıllardır deneyimlenen teknikler de bugünün mimarisine yol gösterici olmaktadır. Yapay donanımlara ihtiyaç duymaksızın bölgenin şartlarına göre oluşturulan mekânlar hem bulunduğu çevre ile bütünleşecek hem de gerçeklik duygusu yaratacaktır. Bunun geleneksel mimarî motiflerle ilgisi yoktur, o motifleri yaratan fiziksel gerçeklerle ilgisi vardır.
Özet (Çeviri)
Architectural style, constitutes the whole of space either occuring with the effects of the conditions spontaneously or using symbols which are created by reflections of emotions and thoughts. Styles which emerge with effects of some intellectual approaches are identifiable with a particular art or architectural trend. However, formal interpretation of similar architectural structures may lead to confusing and misunderstanding usually. Therefore while analyze or design an architectural structure, analyzing of the factors which constitute the form of structure should be kept in the forefront rather than the form of structures.In order to do this analyze properly,“architecture”concept needs to be addressed. If architecture is creating space, are spaces created by nature architecture? Are the spaces created by a bird, a beaver or a seal instinctively architectural spaces? Likewise, slum houses which are expressed as big problem today, in fact, are they architectural spaces in terms of squatters meet their accomodation needs by themselves?Beside looking for the answers of these questions, it should be questioned that form of an architectural structure depends on what factors whether in a slum area, housing estate with a ten thousand population or pyramids of Egypt. For example, what is the real purpose and function of traditional residential architecture bay other than provide formal aesthetics? Or what is the meaning of peak window at traditional house? Why are arch forms preferred in architecture, why are they still used in today?s mosques beside they were used at Rome structures two thousand years ago? These queries on the one hand raise need to review the real architecture concept and on the other hand require investigation of factors which affect architectural structure such as tradition, cultur, physical environment, economy, technology, religious beliefs, social situation of user and legislation.While all of these factors had defined internal factors of arhitectural forms until the industrialization period which is one of important conversion points in the history of humanity, after the industrialization period disappearance of territorial borders emerged external factors on the form of architectural space. All communities in the world, interacted with each other formed a new hybrid cultures with global changes. Whilst some of these new communities tried to protect their own traditions, some of them went to radical shifts. This process of transformation changed the foundations of the societies dramatically while providing development of day?s conditions. From this point, the purpose of protection of self identity led to a trend such as using symbols which were a part of previous life although they were not necessary and sufficient. This situation also led to exit out of the basic principles of architecture. Many times, using traditional tools as a reaction to using a specific material, technique or form all over the world as an outcome of globalization is more caricaturized than intended due to contrast to day?s opportunity.The effects of this conflict may be seen still today?s Turkish architectural environment. In the late Ottoman period, reactions to ?Westernization? were seen first on the symbolic forms of Kemalettin and Vedat. This conflict was present in the establishment period of the Republic of Turkey that want to wriggle out of Ottoman Empire?s symbols and all traces of them. Then, the second world war period and its effects and then in 1950 existence of a new political era as a reaction to political party that founded Republic regime showed the same reason-result relationships. The dominant idea of that day, gave direction to the architecture by using symbolic forms.After 1980?s means of architectural space production have changed with the events have taken place which draw the framework of contemporary Turkey. With impact of developments in the world while all kinds of goods and services has started to privatization, architecture has also evolved into an economic value. After this period, upon residental and commercial areas has evolved into an economic value, building was offered and manupulated by marketing first then demand was created whereas in previous periods buildings was brought to life if there is a demand. This method to ensure continuity of economic system on the one hand has generalized ?build-sell? model and on the other hand formed ?cooperative? model to coach the users for system who have different purchasing power. Services offered to state employees such as free lodging was removed instead of free lodging and also in order to prevent speculations in cooperative system, state assured cooperative system was implemented by Housing Development Administration of Turkey (TOKI) in 1984. However, building construction has been maintained by private sector until today as building construction has been seen as a commercial activity, it has used a lot of marketing means. Since 2003 TOKI that has increased its share in the construction sector significantly has revealed a noticeable movement with large scale projects spread across the country.In Turkey's European Union (EU) accession process, the principles in architecture definitions has become negligible as an result of commercialization of architectural services with General Agreement on Trade in Services (GATS) signed in 1995.At the end of these processes, it is observed that constructions incompitable with historical and natural environment has been increased. Each year, while millions of square meters of construction area affects texture of cities significantly, it is seen that knowledge of centuries is being abandoned in these new buildings. Whilst on the one hand construction industry which has an important role in global climate change creates one of the priority areas to be addressed in this regard on the other hand it should be investigated since regional characters are used as symbols except their actual exit points.?Critical Regionalism? concept is utilized extensively in order to explain the false perception of character of regional architecture which is created by imitating elements of traditional architecture in community and architectural environment.Bosphorus City located in Istanbul, provides an opportunity to question; mansions and seaside houses which beared the name of Istanbul's historic districts, historical building and formal properties reflects regionalism in this sense as well as what extend the basic architectural principles are applied. In this project, a virtual Istanbul Bosphorus was created, two bridge as crosswalk were constructed on this Istanbul Bosphorus, small piers named as coastal district of Istanbul was placed around it. Environs of this area houses which were constructed using formal specifications of Istanbul?s mansions and seaside houses took place. At Bosphorus City?s introductory clauses, it is promised that habitants experience all the features of real Istanbul.It is affirmed for Istanbul Sapphire which is recorded as the tallest building of today in Turkey, it creates an environment integrated with nature in itself, in floor gardens real enjoyment of nature can be experienced.Again it is said for TOKI which has numerous applications in Istanbul as well as other cities in Anatolia since 2003 that habitants have a healthy life in a comfortable environment.However, it is seen that generated virtual environments in all of these projects have been used as a marketing tool. People living in Bosphorus City?s mansions, will remain devoid of the realities of traditional Istanbul. The relationship of people living in higher floors of Istanbul Sapphire with nature will be limited to floor gardens with ornamental plants. In addition, it will be against nature via using of the parcel until the end of its boundaries and blocking rain to reach groundwater as well as blocking tree to reach real soil in its parcel boundaries by many concrete floor under the ground.To reject of today?s opportunities, shall be deemed to avoid another reality. It can be seen from a lot of example that the basic definition of architecture and concepts of critical regionalism do not reject technological developments. Also experienced techniques for centuries serve as the basis for today?s architecture. Spaces created according to regional circumstances without need to artificial hardware are integrated with environment as well as create a sense of reality. It is not related to traditional architectural elements, it is related to physical reality which creates them.
Benzer Tezler
- Urban protests against neoliberal urban policies: The case of Istanbul
Neoliberal kent politikalarına karşı kentsel protestolar: İstanbul örneği
DİLEK KARABULUT
Yüksek Lisans
İngilizce
2015
Siyasal Bilimlerİstanbul Teknik ÜniversitesiŞehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı
PROF. DR. GÜLDEN ERKUT
- Urban transformation as political and ideological intervention in space: A case study in Diyarbakır
Mekana politik ve ideolojik bir müdahale olarak kentsel dönüşüm: Diyarbakır örneği
DİREN TAŞ
Yüksek Lisans
İngilizce
2019
SosyolojiOrta Doğu Teknik ÜniversitesiSosyoloji Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. BARIŞ MÜCEN
- Bomonti'de gayrimenkul yatırım türü olarak ?konut?un seçilmesindeki etkenler
Influencing factors on investors?s selection of ?residential use? in Bomonti
CEREN EGELİ
Yüksek Lisans
Türkçe
2011
Şehircilik ve Bölge Planlamaİstanbul Teknik ÜniversitesiGayrimenkul Geliştirme Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MEHMET OCAKÇI
- Investigating design for social innovation through business models in rural India: A model proposal for developing countries
Kırsal Hindistan'da iş modelleri ile sosyal yenileşim için tasarım incelemesi: Kalkınmakta olan ülkeler için bir model önerisi
SERKAN BAYRAKTAROĞLU
Doktora
İngilizce
2014
Ekonomiİstanbul Teknik ÜniversitesiEndüstri Ürünleri Tasarımı Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SEÇİL ŞATIR
DOÇ. DR. ALİYE AHU AKGÜN
- Türkiye'nin potansiyel ikinci kademe şehirlerinin belirlenmesi ve performans analizi
Determination of potential second-tier cities in Turkey and performance analysis
BÜŞRA GEZER
Yüksek Lisans
Türkçe
2018
Şehircilik ve Bölge Planlamaİstanbul Teknik ÜniversitesiŞehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı
PROF. DR. EMİNE FERHAN GEZİCİ KORTEN