Sürtünmeye dayalı sönümleyiciler ile bağlı betonarme perde duvarlı yüksek binaların tasarımı
Design of tall buildings with friction damper coupled reinforced concrete shear walls
- Tez No: 381833
- Danışmanlar: YRD. DOÇ. DR. BARIŞ ERKUŞ
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: İnşaat Mühendisliği, Civil Engineering
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2015
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Teknik Üniversitesi
- Enstitü: Fen Bilimleri Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: İnşaat Mühendisliği Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Deprem Mühendisliği Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 131
Özet
Günümüzde, yüksek yapılarda en yaygın kullanılan sistemlerden bir tanesi birbirlerine bağ kirişleri ile bağlı betonarme perde duvarlı sistemlerdir. Bağ kirişleri, bu kirişler ile bağlı perde duvarların rijitliğini, bağlı olmayan duvarlara göre önemli miktarda artırırlar. Deprem bölgelerinde sünek bağ kirişleri kullanılarak, yapının bu kirişler ile enerji sönümlemesi de hedeflenir. Bağ kirişlerinde, perde duvarların arasındaki etkileşime bağlı olarak düşük seviyelerdeki yanal kuvvetler altında bile doğrusal olmayan kesme ve buna bağlı olarak eğilme şekil değiştirmeleri beklenebilir. Bu yüzden tipik betonarme yüksek yapılarda bağ kirişlerindeki enerji sönümleme genelde perde duvarlardan daha fazla olması ve şiddetli bir deprem sonrası bu kirişlerdeki hasarın kalıcı olması beklenebilir. Bununla beraber, bağ kirişlerin davranışı perde duvarların davranışını da etkileyecek ve bundan dolayı tüm yapı davranışı yönlendirecektir. Yapı davranışını etkileyen önemli elemanlar olmalarına rağmen, bağ kirişlerinin tasarımı birçok nedenden dolayı istenildiği gibi olmayabilir. Tasarım aşamasında mimari, mekanik ve değişik yapısal veya yapısal olmayan zorunluluklardan dolayı bağ kirişlerin tasarımı (boyutlandırılması, kapasitesi v.b.) mühendisin kontrolünden çıkmakta ve bu zorunluluklar çerçevesinde belirlenmektedir. Bazı araştırmacılar, tasarım zorlukları, hasarın kalıcı olması gibi nedenlerden dolayı konvansiyonel betonarme ve çelik bağ kirişi kullanılması yerine yapı içerisinde istenilen bağıl davranışı elde edebilmek için sönümleyici kullanımını önermişlerdir. Sönümleyici olarak kullanılacak bağ kirişleri ile bağlı perde duvarlı yapı sistemlerinin tasarımı ise ayrı bir araştırma konusu olarak karşımıza çıkmaktadır. Yüksek lisans tezi olarak yapılan bu çalışmada, birbirlerine dönme sürtünmesine dayalı sönümleyicilerle bağlı betonarme perde duvarlı yüksek binaların tasarımını kolaylaştırıcı yöntemler incelenmiştir. Bu amaç doğrultusunda ilk aşamada Türkiye'de inşası yakın dönemde tamamlanmış, 43 katlı ve birbirlerine çelik bağ kirişleri ile bağlı iki adet C şeklinde betonarme perde duvarlı bir yapı incelenmiş, araştırma için kat planları basitleştirilmiştir. Yapı tasarımı, ulusal ve uluslararası yönetmelikler ve tasarım kılavuzları göz önüne alınarak tekrarlanmış ve matematiksel model elde edilmiştir. İkinci aşamada yapısal analizleri kolaylaştıracak eşdeğer çerçeve yöntemleri incelenmiştir. Yüksek yapılarda döşemelerin çubuk elemanlar ile modellendiği eşdeğer çerçeve sistemler, kabuk elemanlı sistemlere göre daha hızlı çözüldüklerinden dolayı sıklıkla kullanılmaktadır. İncelemelerin yapılacağı doğrusal olmayan model oluşturulmadan önce orijinal yapı içerisindeki kabuk elemanlar literatürde önerilen yöntemler ile elde edilen eşdeğer kirişler ile modellenmiştir. Orijinal matematiksel model ile eşdeğer çerçeve modellerinin yapısal davranışı eşdeğer statik, modal ve modal birleştirme yöntemleri kullanılarak karşılaştırılmıştır. Üçüncü aşamada, orijinal yapının alternatifi olarak çelik bağ kirişleri yerine, uygun tasarımı ve detaylandırılması yapıldığı takdirde hasar almayacak elemanlar olan sürtünmeye dayalı sönümleyiciler kullanıldığı düşünülmüştür. Sönümleyicilerin doğrusal olmayan tasarımı üreticiden alınan bilgiler doğrultusunda gerçekleştirilmiştir. Üç farklı senaryo araştırılmıştır: Birinci senaryoda çelik bağ kirişlerin kesme akma kapasitesine bağlı olarak değişik kapasitelerde sönümleyici kullanılması durumu araştırılmıştır. İkinci senaryoda sönümleyicilerin yapı içerisine değişik konfigürasyonlar halinde yerleştirilme durumu incelenmiştir. Üçüncü ve son senaryoda performans değerlendirmesi sonucu ilk 20 katta önemli derecede hasar alan çelik bağ kirişleri yerine bu kirişlerin başlangıç ve güçlendirme maliyetine denk gelecek maliyette sönümleyici elemanlar kullanarak hasarı azaltmaya yönelik yerleşim incelemesi yapılmıştır. Yukarıda özetlenen sönümleyici yapı senaryoları doğrusal olmayan analiz modelinin verilen bir tasarım spektrumuna ölçeklendirilmiş yedi deprem çifti için çözümlenmesi ile incelenmiş ve bu senaryolarda sönümleyicilerin yapının doğrusal olmayan davranışı üzerindeki etkisi araştırılmıştır. Orijinal sistem ve önerilen sistemler arasında enerji sönümleme, göreli kat öteleme, perde duvar kuvvetleri, plastik dönmeler ve değişik yapısal özellikler temel alınarak karşılaştırmalar yapılmıştır. Elde edilen sonuçlar grafik ve şekiller halinde sunulmuştur. Nümerik verilerden elde edilen bilgilere göre sürtünmeye dayalı kullanılan sönümleyicinin yapı rijitliğini azaltarak önemli miktarda enerji sönümlediği ve bağ kirişlerinde oluşacak hasar düşünüldüğü zaman, konvansiyonel bağ kirişleri yerine alternatif olarak uygun bir maliyetle kullanılabilecekleri gözlemlenmiştir.
Özet (Çeviri)
Shear wall systems with coupling energy dissipation devices has recently been investigated for tall buildings. A common structural system for tall buildings is a conventional coupled shear wall system, which provides higher rigidity and overall performance for tall buildings compared to uncoupled walls. Due to the interaction between shear walls, coupling beams, which can be considered as the“fuse elements”of the structural system, primarily exhibit nonlinear behavior and receive damage under major lateral loads before any other structural elements. In this context, coupling beams should provide ductile behavior with high energy dissipation capacity, which is procurable by ensuring proper detailing. Coupling beams, which are one of the most important members of the structural system, can not be designed as intended by the structural engineers due to the architectural and mechanical restrictions. Some researches suggest replacing conventional steel or reinforced concrete coupling beams with damping devices to overcome these limitations. This approach also helps designer to avoid complex design issues and reduces residual damage possibility of conventional coupling beams. However, there is no research available in the literature that addresses design issues associated with damper coupled shear wall structures. Therefore, design of shear walls with coupling dampers is considered as another research subject herein. This study presents seismic performance evaluation of tall buildings with reinforced concrete shear walls coupled by friction dampers based on the nonlinear behavior and analysis of the structure. Evaluation is completed in three steps as summarized below: First, a 43-story tall building that has recently been built in Istanbul, Turkey is considered, where a reinforced concrete core shear wall formed by two C-shaped walls that are coupled by steel beams are the main elements of the seismic force resisting system. Some simplifications are made on actual structural system of tall building for this study. The design of structural system is conducted considering locally and universally accepted design guidelines and specifications. Second, equivalent frame methods are investigated to facilitate the analysis. For tall buildings, using frame elements to represent shell slab elements is commonly preferred to obtain analysis results quicker. In this context, shell-slab elements in the actual structural system of the sample building are represented as equivalent frame elements, which are derived according to the recommended methods in literature. The structural behavior of structure model with shell elements and equivalent frame model are compared by using equivalent lateral load and modal combination procedures. Third, as an alternative to the original structure, steel beams are proposed to be replaced with friction dampers, which are known to experience no damage when properly designed and detailed. Several levels of activation forces for the dampers are considered. Friction dampers are modeled with the nonlinear behavior depicted by the tests provided by the damper manufacturer. Three scenarios are evaluated: In the first scenario, all dampers are considered to have an activation force comparable to the steel beam shear yield force. In the second scenario, different damper configurations in the structural system are investigated. In the third, scenario, damper activation force is reduced to a level where the cost of the dampers are comparable to the sum of initial cost and possible retrofit cost of the steel beams. Performance evaluation of the structure based on the analyses of a nonlinear model reveals that steel coupling beams of the first 20 floors of the structure are expected to get the highest damage level. Details of the nonlinear modeling of the structure, including the shear walls, frame elements, coupling beams and friction dampers are given. Seven pairs of historical ground motion acceleration data that is scaled to a design response spectrum are used for the nonlinear analyses. Effects of the damper options on the nonlinear behavior of the structure, are investigated in detail. Energy dissipation properties, structural displacements, wall forces and several other structural properties of the original system and the proposed system are compared, and results are presented tabularly and graphically. Numerical simulations show that friction dampers can achieve significant energy dissipation capacity, while reducing the rigidity of the structure resulting increased displacements. Friction dampers can be cost-effective alternative to conventional coupling beams when designed and configured considering the damage on the coupling beams and shear walls. However, it is also shown that for a more objective comparison of performance and cost, research is needed to define performance concepts for tall building structures more accurately, such as collapse and damage levels that require retrofit or replacement.
Benzer Tezler
- Mevcut betonarme yapıların deprem performanslarının belirlenmesi ve viskoz akışkanlı sönümleyiciler ile güçlendirilmesi için artımsal analize dayalı bir algoritma
An algorithm based on incremental analysis to evaluate performance and retrofit with viscous dampers of existing reinforced conrete structures
YAVUZ DURGUN
Doktora
Türkçe
2013
Deprem Mühendisliğiİstanbul Teknik Üniversitesiİnşaat Mühendisliği Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ERKAN ÖZER
- Ön yüzü beton kaplı kaya dolgu barajların güvenilirlik analizi
Reliability analysis of concrete-faced rockfill dams
MURAT EMRE KARTAL
Doktora
Türkçe
2010
İnşaat MühendisliğiKaradeniz Teknik Üniversitesiİnşaat Mühendisliği Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ALEMDAR BAYRAKTAR
- Ayarlı sıvı sönümleyicilerin betonarme binaların deprem performansına etkisinin incelenmesi
Investigation of the effect of tuned liquid dampers on earthquake performance of reinforced concrete buildings
BİRKAN DAĞ
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
İnşaat Mühendisliğiİstanbul Teknik Üniversitesiİnşaat Mühendisliği Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MUSTAFA GENÇOĞLU
DR. ÖĞR. ÜYESİ MUZAFFER BÖREKÇİ
- Soil-structure interaction in a seismically isolated structure
Taban yalıtımlı bir yapıda yapı zemin etkileşimi
YALÇINCAN ULUS
Yüksek Lisans
İngilizce
2019
Deprem Mühendisliğiİstanbul Teknik ÜniversitesiDeprem Mühendisliği Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ ARCAN YANIK
- Sürtünmeye dayalı mil göbek bağlantı şekillerinden sıkı geçmelerde yüzey pürüzlülüğünün önemi
Importance of the surface roughness in the interference fit of the friction based shaft hole mates
ALPAN SEVÜK
Yüksek Lisans
Türkçe
2005
Makine MühendisliğiAkdeniz ÜniversitesiMakine Mühendisliği Ana Bilim Dalı
PROF.DR. HİKMET RENDE