Kuşkulu genitalia olgularında etioloji ve cinsel kimliğin belirlenmesinde etkin faktörlerin araştırılması
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 40834
- Danışmanlar: PROF.DR. MEMNUNE YÜKSEL APAK
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 1994
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Üniversitesi
- Enstitü: Çocuk Sağlığı Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 72
Özet
ÖZET Kuşkulu genitalia olgularında etiolojinin incelenmesi ve toplumumuzda cinsel kimliğin benimsenmesinde etkin olan faktörlerin araştırılması amacıyla yapılan bu çalışmada, 1986-1994 yıllan arasında İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Tıbbi Genetik Polikliniğine kuşkulu genitalia nedeni ile başvuran 72 olgu retrospektif olarak incelendi, öykü, fizik muayene, radyolojik inceleme, hormon tetkikleri, sitogenetik analizleri ve gonad biopsileri değerlendirildikten sonra olgular, dişi psödohermafroditizm, erkek psödohermafroditizm ve gonad farklılaşma bozuklukları olmak üzere 3 gruba ayrıldı. 72 olgu etiolojik olarak sınıflandınldığında, 35'i (%48.6) dişi psödohermafroditizm, 31'i (%43) erkek psödohermafroditizm, 6'sı da (%8.3) gonad farklılaşma bozukluğu olarak değerlendirildi. Çocukta cinsel kimliğin 18-24 aya kadar geliştiği bilindiğinden, olgularımız başvuru yaşma göre; 2 yaş öncesi ve sonrası olmak üzere iki grupta incelendi. Olgularımızın 49'unun(%68.06) 2 yaş ve öncesinde, 23 'ünün de (%3 1.94) 2 yaş üstünde başvurduğu gözlendi. İki yaş altında başvuran 49 olgunun, 22'si dişi psödohermafroditizm, 22'si erkek psödohermafroditizm, 5'i de MGD idi. 22 dişi psödohermafrodit olgusunun 5'i aileleri tarafindan erkek olarak benimsenmesine karşın, aile önerilen dişi kimliğini kabul etti. 22 erkek psödohermafrodit olgusunun 3'ü dışında tümü erkek olarak benimsenmişti. Ailenin dişi olarak benimsediği bir olguda önerilen erkek kimliği kabul edilmedi, diğer olguda ise kabul edildi. Henüz cinsel kimlik verilmemiş olan 3. olguda ise dişi kimliği önerildi ve aile tarafından kabul edildi. MGD olgularının tümü aile tarafından erkek olarak benimsenmişti. Tüm olgularda önerilen cinsel kimliğin dişi yönünde olmasına karşın, yalnızca 27 günlük ve 4 aylık başvuran iki olguda aile cinsiyet değişikliğini kabul etti.«-J îki yaş üstünde başvuran 23 olgunun, 13'ü dişi psödohermafroditizm, 9'u erkek psödohermafroditizm, l'i de MGD idi. 13 dişi psödohermafrodit olgusunun 6' sı aileleri tarafindan erkek olarak benimsenmişti. Bu olguların 3'ünde aile cinsiyetin dişi yönünde değiştirilmesini kabul etmesine karşın, 3'ünde kabul etmedi. 9 erkek psödohermafrodit olgusunun, S'i aile tarafindan dişi olarak benimsenmişti. Ailelerin dişi olarak benimsediği ve 8-16 yaşlan arasında başvuran 5 olguda ileri yaşlan nedeniyle kimlik değişikliği önerilemedi. Aile tarafindan erkek olarak benimsenen MGD'li bir olguda aile önerilen dişi kimliğini kabul etmedi. Sonuç olarak; iki yaş üstünde başvuran olgularda ailelerin sosyal ve çevresel baskı nedeniyle önerilen cinsel kimliği daha zor kabul ettiği gözlenmiştir. Ailelerin önerilen cinsel kimliği kabulünde; başvuru yaşı, dış genital yapının görünüşü ve düzeltici operasyona olanak sağlaması, fertilite, disgenetik gonaddan malignansi gelişme riski, ailenin kültürel ve sosyoekonomik yapısının etkili olduğu düşünülmektedir.
Özet (Çeviri)
Özet çevirisi mevcut değil.
Benzer Tezler
- Kuşkulu genital yapılı olguların demografik ve klinik özelliklerinin, tanı ve cinsel kimliğin blirlenmesinde etkin faktörlerin araştırılması
Demografic, clinical, diagnostic feature and sex assigment in children with ambiguous genitalia
ERDAL YAŞAR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2010
Çocuk Sağlığı ve Hastalıklarıİstanbul ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HATİCE NURÇİN SAKA
- Cinsiyet gelişim bozukluğu nedeniyle multidisipliner değerlendirmeye alınan olguların tanı ve izleminde klinik bulgularının retrospektif olarak incelenmesi
The retrospective analysis of the clinical findings in the diagnosis and follow-up of cases undergoing multidisciplinary evaluation due to disorders of sexual development
MAMMAD MAMMADLI
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıOndokuz Mayıs ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. LEYLA AKIN
- 21 hidroksilaz eksikliğine bağlı klasik konjenital adrenal hiperplazi tanılı olguların retrospektif olarak değerlendirilmesi
Retrospective evaluation of classic congenital adrenal hyperplasia due to 21-hydroxylase deficiency
NAFİYE ÜNSAL
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2019
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri ÜniversitesiPROF. DR. SEMRA ÇETİNKAYA
- Yenidoğanlarda skrotal pigmentasyonun hekim gözü yanı sıra spektrometre ile değerlendirilmesi ve sonuçların 17-hidroksiprogesteron kan düzeyi ile korelasyonunun incelenmesi
Evaluation of scrotal pigmentation in infants with spectrometry in addition to physical examination and their correlation with 17-hydroxyprogesterone blood levels
ABDURRAHMAN ERDEM BAŞARAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2014
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıAkdeniz ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. SEVTAP GÜNEY