Geri Dön

Ürolitiyazisi olan hastalarda vitamin D reseptör gen polimorfizmleri

Vi̇tami̇n D receptor gene polymorphi̇sms i̇n pati̇ents wi̇th uroli̇thi̇asi̇s

  1. Tez No: 409403
  2. Yazar: BERİVAN SUBAŞI ÇAĞNIS
  3. Danışmanlar: PROF. DR. HARİKA ALPAY
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2015
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Marmara Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 77

Özet

Giriş: Ürolitiyazis, etyolojisinde genetik ve çevresel faktörlerin olduğu multifaktöriyel bir hastalıktır. İnfantil ya da erken çocukluk döneminde ortaya çıkması, ailede ürolitiyazis öyküsü, tekrarlayan taş oluşumu ürolitiyazis etyolojisinde kalıtımsal nedenleri düşündürmektedir. Bu nedenle üriner sistemde taş oluşumunda D vitamini ve vitamin D reseptörünün (VDR) olası rolüne ilişkin çalışmalar yapılmaktadır. Biz bu çalışmada ürolitiyazis ile VDR gen polimorfizmleri arasındaki ilişkiyi araştırdık. Hastalar ve yöntem: Bu çalışmada 52 ürolitiyazisli (26 erkek, 26 kız) ve 51 sağlam (22 kız, 29 erkek) çocukta vitamin D reseptör geni ApaI, BsmI, TaqI, Cdx2, FokI polimorfizmleri araştırıldı. VDR geninde bulunan Cdx2, FokI, BsmI, ApaI ve TaqI polimorfizmlerini içeren DNA bölgelerini tek bir reaksiyonda çoğaltmak amacıyla bu bölgelere özgün primerler kullanıldı ve daha sonra minisequencing SNaPshot yöntemi ile elde edilen ürünler analiz edildi. Ürolitiyazisli, hiperkalsiürili ve hipositratürili hastalar ile kontrol grubu için her bir polimorfizmin genotip ve alel sıklıkları değerlendirildi. Sonuçlar: Gruplar arasında VDR geni ApaI, BsmI, TaqI, Cdx2, FokI polimorfizmleri ve alel sıklıkları açısından istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmamıştır. Diğer polimorfizmlerden farklı olarak TaqI polimorfizmi tt genotipinde hastalık sıklığı artmış olarak bulunmuş ancak istatistiksel olarak anlamlı bir sonuca ulaşmamıştır. Hasta grup içerisinde yer alan hipositratürili ve hiperkalsiürili hastalar da kontrol grubu ile karşılaştırılmış ve VDR geni ApaI, BsmI, TaqI, Cdx2, FokI polimorfizmleri ile alel sıklıkları açısından istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunamamıştır. Tartışma: VDR geni ApaI, BsmI, TaqI, Cdx2, FokI polimorfizmlerinin ürolitiyazis açısından risk faktörü oluşturmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

Özet (Çeviri)

Introduction: Urolithiasis has a multifactorial pathology involving the interaction of genetic and environmental factors in the etiology. The emergence in early infancy or childhood, family history of urolithiasis and reccurent stone formation suggests genetic causes of urolithiasis in the etiology. Therefore Vitamin D and Vitamin D Receptor (VDR) is being studied for a possible role on stone formation in urinary system. In the study, we investigated the association between VDR gene polymorphisms with kidney stone disease. Patients and Methods: We investigated the VDR gene polymorphisms, Apa I, BsmI, TagI, Cdx2, FokI, in 52 children (26 boys, 26 girls) with urolithiasis and in 51 healthy children (22 boys, 29 girls) without nephrolithiasis. In order to replicate the DNA regions containing Cdx2, FokI, BsmI, ApaI and the TaqI polymorphisms in the VDR gene, their specific primers were used in a single reaction and subsequently analyzed products obtained by minisequencing SNaPshot method. Genotype and allele frequencies of each of the polymorphisms were evaluated for the control group and patients with urolithiasis, hypercalciuria and hypocitraturia. Results: There were no statistically significant differences between groups for VDR gene Cdx2, FokI, BsmI, ApaI, TaqI polymorphisms and allele frequencies. Unlike the other polymorphisms, the frequency of disease was found to be increased in TaqI polymorphism tt genotype but did not reach a statistically significant result. Patients with hypocitraturia and hypercalciuria were compared with control group and VDR gene Cdx2, FokI, BsmI, ApaI, TaqI polymorphisms and allele frequencies were not statistically significant differences between these groups. Conclusion: Our data suggest that the VDR Apa I, BsmI, TagI, Cdx2, and FokI polymorphisms do not indicate a significant risk for urolithiasis.

Benzer Tezler

  1. Çocuklarda vitamin D reseptör 3'- UTR T/C taq 1 gen polimorfizmi ile tekrarlayan taş hastalığı arasındaki ilişki

    Association of vitamin D receptor gene 3'- UTR T/C taq 1 polymorphism with recurrent urolithiasis in children

    SERKAN SEYHAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2006

    ÜrolojiUludağ Üniversitesi

    Üroloji Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. İSMET YAVAŞÇAOĞLU

  2. Üriner sistem taş hastalığı olan çocukların retrospektif değerlendı̇rı̇lmesi

    Retrospective evaluation of children with urinary tract stone disease

    İSMAİL ERSAN CAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    NefrolojiGaziantep Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AYŞE BALAT

  3. Çocuklarda üriner sistem taşlarının etiyopatogenezi ve klinik seyri

    Etiopathogenesis and clinical course of urinary tract stones in children

    SERDAR AL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıklarıİstanbul Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ILMAY BİLGE

  4. Ankilozan spondilit tanılı hastalarda ürolitiazis sıklığının incelenmesi

    Evaluation of urolithiasis frequency in patients with ankylosing spondylitis

    BURCU ÖZALTUN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Fiziksel Tıp ve RehabilitasyonCumhuriyet Üniversitesi

    Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HASAN ELDEN

  5. Taş rekürrensi üzerine Klotho (KL) protein ve D vitamini parametrelerinin etkisi

    Effect of Klotho (KL) protein and vitamin D parameters on stone recurrence

    EMİN GÜRTAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    ÜrolojiYozgat Bozok Üniversitesi

    Üroloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. LEVENT IŞIKAY