Geri Dön

Çocukluk çağı kronik karaciğer hastalıklarında serum safra asit düzeyleri

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 40941
  2. Yazar: REHA RODOPMAN
  3. Danışmanlar: PROF.DR. SEMRA SÖKÜCÜ
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 1994
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 100

Özet

çalışma grubuna uygun 18 çocuk kontrol grubu olarak alındı. Hastaların ve kontrol grubunun enzimatik renk testi yöntemi ile açlıkta ve besin alımı sonrası 2. saatte serum safra asit düzeylerine bakıldı. Çalışma grubundaki hastaların ALT, AST, AP, gama-GT, PT, PTT ve protein elektroforezi sonuçlan değerlendirildi. Serum safra asitlerinin açlık düzeyi ortalaması kontrol grubunda 4.13+1.9 umol/lt, kronik persistan hepatitte 5.04+2.91 umol/lt, hafif kronik aktif hepatitte 10.64+6.94 umol/lt, ağır kronik aktif hepatitte 103.59+129.66 umol/lt ve sirozda 139.56+63.11 umol/lt olarak saptandı. Tokluk serum safra asit düzeyi ortalaması ise kontrol grubunda 5.89+2.54 umol/lt, kronik persistan hepatitte 7.51+4.11 umol/lt, hafif kronik aktif hepatitte 18.2± 11.87 umol/lt, ağır kronik aktif hepatitte 119.74+143.99 umol/lt, sirozda 187.21+85.52 umol/lt olarak bulundu. Kronik persistan hepatit tanılı hastalar hariç tüm grupların serum safra asit düzeylerinin kontrol vakalarına göre anlamlı derecede yüksek olduğu belirlendi (p < 0.05). Serum safra asit düzeyleri parenkimal hasarın şiddeti ile uyumlu olarak arttı. En yüksek düzeylerin saptandığı siroz grubu ile ağır kronik aktif hepatit grubu arasında bile serum safra asit düzeyleri açısından anlamlı fark olduğu (p < 0.01) görüldü. Safra asitleri düzeyleri parenkimal hasarın tanısında diğer işlev testleri ile karşılaştırıldı. Kronik persistan hepatit tanılı hastaların kontrol vakalarından ayırımında duyarlı bulunmayan serum safra asit düzey tayininin, histolojik aktivite kriteri olan“limiting plate”hasarının tanısında diğer işlev testlerinden daha üstün olduğu gözlendi. 88çalışma grubuna uygun 18 çocuk kontrol grubu olarak alındı. Hastaların ve kontrol grubunun enzimatik renk testi yöntemi ile açlıkta ve besin alımı sonrası 2. saatte serum safra asit düzeylerine bakıldı. Çalışma grubundaki hastaların ALT, AST, AP, gama-GT, PT, PTT ve protein elektroforezi sonuçlan değerlendirildi. Serum safra asitlerinin açlık düzeyi ortalaması kontrol grubunda 4.13+1.9 umol/lt, kronik persistan hepatitte 5.04+2.91 umol/lt, hafif kronik aktif hepatitte 10.64+6.94 umol/lt, ağır kronik aktif hepatitte 103.59+129.66 umol/lt ve sirozda 139.56+63.11 umol/lt olarak saptandı. Tokluk serum safra asit düzeyi ortalaması ise kontrol grubunda 5.89+2.54 umol/lt, kronik persistan hepatitte 7.51+4.11 umol/lt, hafif kronik aktif hepatitte 18.2± 11.87 umol/lt, ağır kronik aktif hepatitte 119.74+143.99 umol/lt, sirozda 187.21+85.52 umol/lt olarak bulundu. Kronik persistan hepatit tanılı hastalar hariç tüm grupların serum safra asit düzeylerinin kontrol vakalarına göre anlamlı derecede yüksek olduğu belirlendi (p < 0.05). Serum safra asit düzeyleri parenkimal hasarın şiddeti ile uyumlu olarak arttı. En yüksek düzeylerin saptandığı siroz grubu ile ağır kronik aktif hepatit grubu arasında bile serum safra asit düzeyleri açısından anlamlı fark olduğu (p < 0.01) görüldü. Safra asitleri düzeyleri parenkimal hasarın tanısında diğer işlev testleri ile karşılaştırıldı. Kronik persistan hepatit tanılı hastaların kontrol vakalarından ayırımında duyarlı bulunmayan serum safra asit düzey tayininin, histolojik aktivite kriteri olan“limiting plate”hasarının tanısında diğer işlev testlerinden daha üstün olduğu gözlendi. 88Safra asitlerinin serum düzeylerinin yükselmesi kronik aktif hepatit ve siroz hastalarında bilirubin artışı ve protein elektroforezi bozulması ile anlamlı korelasyon gösterdi. Biopsi sonrası bir sene içinde ölen siroz vakaları ile halen yaşayan siroz hastalan arasında serum safra asit düzeyleri açısından anlamlı fark belirlenemedi (p=0.407). Kontrol grubu da dahil olmak üzere tüm vakalarımızda serum safra asit düzeyleri besin alımı sonrasında açlık düzeylerine göre anlamlı derecede yükseldi. Tokluk serum safra asit düzeylerinde saptanan yükselmenin hiçbir hastalık grubunda kontrol grubundan anlamlı derecede farklı olmadığı ve tokluk düzeylerinin ölçülmesinin safra asitlerinin tanı değerini artırmadığı gösterildi. Sonuç olarak kolesterol metabolizmasının ürünü olan ve vücutta yalnızca karaciğerde sentez edilen safra asitlerinin serum düzeylerinin parenkimal hasarın ağırlığı ile orantılı olarak yükseldiği ve en yüksek düzeylerin siroz hastalarında ölçüldüğü belirlendi. Açlıkta ölçülen serum safra asit düzeyinin kronik karaciğer hastalarının tam ve takibinde iyi bir gösterge olabileceği kanısına varıldı. 89

Özet (Çeviri)

Özet çevirisi mevcut değil.

Benzer Tezler

  1. Çocukluk çağı kronik karaciğer hastalıklarında serum inter selüler adezyon molekülü 1 (ICAM-1) düzeyleri

    Başlık çevirisi yok

    AYŞE BERNA YAVUZ ANIL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2001

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bakanlığı

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

  2. Çocukluk çağı kronik karaciğer hastalıklarında serum neopterin

    Başlık çevirisi yok

    İPEK TİRİT

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2001

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bakanlığı

    Çocuk Cerrahisi Ana Bilim Dalı

  3. Çocukluk çağı kronik karaciğer hastalıklarında endotelin 1 düzeyleri ve klinik önemi

    Başlık çevirisi yok

    NAFİYE DEMİRKIRAN URGANCI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1997

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıklarıİstanbul Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. GÜNGÖR T. TÜMAY

    DOÇ. DR. FÜGEN ÇULLU