Çocukluk çağı lösemi ve maliyn lenfomalarında serum SICAM-1 (SCD54), SCD44 düzeyleri ile tümör dokusu ve blastik hücre yüzeyinde ICAM-1 (CD54), CD44, LFA-1 (CD11a) pozitifliğinin değerlendirilmesi
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 44068
- Danışmanlar: PROF.DR. AYHAN O. ÇAVDAR
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 1995
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ankara Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 119
Özet
ÖZET Bu çalışma, son yıllarda maliyn hastalıkların tanısı, prognozu ve tedaviye yanıtını izlemede önemli bir kriter olmaya başlayan adezyon moleküllerinden ICAM-1 (CD54), LFA-1 (CD11a) ve CD44'ün çocukluk çağı lösemi ve lenfomalarındaki önemini belirlemek amacıyla planlandı. A. Ü. Tıp fakültesi pediatrik onkoloji ve Dr. Sami Ulus çocuk hastanesi pediatrik onkoloji bölümünde lenfoma ve lösemi tanısı alan ve tedavileri yürütülen hastalar çalışma grubunu oluşturdular. Serum slCAM-1 (sCD54) düzeyi çalışmasının kontrol grubunu oluşturan 12 sağlıklı çocuğun 10'u aynı zamanda serum sCD44 std düzeyi çalışmasının da kontrol grubunu oluşturdular. Lenfoma grubunda 37 (HL'lı 16, HDUı 13, BUı 8) ve lösemi grubunda da 17 (ALLMi 8, AML'li 9 hasta) olmak üzere toplam 54 olgu çalışmaya alındı. Hastalardan tedavi öncesi ve sonrasında alınarak -20'CTde saklanan serum örneklerinde serum slCAM-1 (sCD54) ve sCD44 std. düzeyleri ELİSA yöntemiyle çalışıldı. Tümör dokusunda ve lösemik blast yüzeyindeki ICAM-1 (CD54), LFA-1 (CD11a) ve CD44 ekspresyonu ise APAAP tekniği kullanılarak gösterildi. Sağlıklı çocuklarda serum slCAM-1 (sCD54) düzeyi 74.5-306 nglml arasında (median: 138.4 nglml.) bulundu. HL'lı olgularda (median: 286.4 ng/ml) ve ALL'li hastalarda (median: 350.9 nglml.) kontrol grubuna göre serum slCAM-1 (sCD54) düzeyi anlamlı olarak yüksek bulunurken, HDL, BL ve AML grubunda farklılık önemli değildi. HL'lı olgularda tedavi sonrasında serum slCAM-1 (sCD54) düzeyinin anlamlı olarak düştüğü saptandı. Benzer şekilde eritrosit sedimantasyon hızı ile serum sICAM (sCD54) arasındaki ilişki 105de anlamlı bulundu. Ancak evre, histopatolojik alt grup ya da B- semptomları ile ilişki saptanmadı. Tümör dokusunda Hodgkin ve Reed Sternberg hücreleri dışında kalan lenfositlerin de ICAM-1 (CD54) ekspresyonu ile birlikte LFA-1 (CD11a) pozitifliği de gösterdiği bulundu. HDL grubunda serum slCAM-1 (sCD54) düzeyinin (median: 227.7 nglml.) kontrol grubuna göre anlamlı olarak yüksek görülmemekle birlikte, tedavi sonrasında yine de düşme gösterdiği saptandı. Ancak evre ya da histopatolojik alt grupla ilişkisi görülmedi. Bu grupta tümör dokusunda ICAM-1 (CD54) %60 oranında, LFA-1 'se (CD11a) %100 sıklıkta pozitif saptandı. BL'lı hastalarda yine serum slCAM-1 (sCD54) düzeyi tedavi öncesinde (median: 195.5 nglml.) kontrol grubuna göre farklı değildi. Ancak bir hastada yüksek olan tedavi öncesi değerin (324.6 ng/ml.) tedavi sonrasında (106.7 nglml.) serum slCAM-1 (sCD54) düzeyinin düşmüş olduğunun görülmesi olgu sayısı arttığında farkın önemli olabileceğini düşündürdü. Bu grup olguların tümör dokusunda ICAM-1 (CD54) %75 sıklıkla zayıf pozitif olarak varken, LFA-1 'in (CD11a) %87 oranında ve ileri evre ile anlamlı korelasyon içinde bir ekspresyon gösterdiği saptandı. ALL'li olgularda ise serum slCAM-1 (sCD54) düzeyi remisyonda anlamlı düşme gösterirken, prognostik kriterlerden cinsiyet, yaş, hepatosplenomegalinin varlığı ya da beyaz küre sayısı ile ilişkili önemli bir korelasyon saptanmadı. Ancak T-ALL grubunda, T-dışı ALL grubuna göre anlamlı olarak yüksek bulundu. T-ALL'li 3 olgunun da blast yüzeyinde LFA-1 (CD11a) ekspresyonu pozitif bulunurken, diğerlerinde negatifti. Aynı 106zamanda ICAM-1 (CD54) ekspresyonu da gösteren T-ALUli bir olgu cilt infiltrasyonu gösteren 8 aylık bir kız çocuğu idi. AML grubunda ise serum slCAM-1 (sCD54) düzeyi kontrol grubundan farklı olmadığı gibi, remisyonda ya da klinik bazı özelliklere göre de önemli bir değişiklik göstermiyordu. Sağlıklı çocuklarda serum sCD44 std düzeyinin 805.7-1097.3 nglml. arasında (median: 902.7 nglml.) olduğu saptandı. AML grubu (median: 900.3 nglml.) dışında kalan tüm hasta gruplarımızda serum sCD44 std. düzeyleri kontrol grubuna göre anlamlı düzeyde yüksek bulundu. HL/lı hastalarda tedavi öncesi serum sCD44 std düzeyi (median: 1627 ng/ml.) tedavi sonrasında (median: 684 ng/ml.) anlamlı olarak düşerken, ileri evreli olgularda, B-semptomu olanlarda ve eritrosit sedimantasyon hızı yüksek olan hastalarda önemli olarak yüksek saptandı. Histopatolojik alt gruplar arasında ise farklılık önemli bulunmadı. Tümör dokusunda CD44 ekspresyonu da evre ilerledikçe anlamlı olarak artıyor ve aynı zamanda ICAM-1 (CD54) ile de korelasyon gösteriyordu. Ayrıca hodgkin hücrelerinin de CD44 eksprese ettikleri görüldü. HDLMı olgularda da serum sCD44 std düzeyleri (median: 1336 ng/ml.) tedavi sonrasında (median: 573.8 ng/ml.) önemli olarak düşük saptandı. HLMı gruba benzer şekilde, ileri evrelerde düzey yüksek bulundu. Histopatolojik alt gruplarda ise farklılık önemli değildi. Tümör dokusunda CD44 ekspresyonu ileri evrelerde anlamlı olarak artmış bulundu. Ayrıca CD44 ile LFA-1 (CD11a) ekspresyonu arasındaki korelasyon anlamlı olarak değerlendirildi. ICAM-1 (CD54) ile anlamlı bir ilişki bulunmadı. 107BLMı olgularda serum sCD44 std düzeyleri (median: 1318.5 ng/ml.) kontrol grubuna göre yüksek bulundu. Tedavi sonrası değeri çalışılabilen tek hastanın (790.5 ng/ml.) tedavi öncesi değerinin (131 9.1 ng/ml) oldukça yüksek olduğu görüldü. Bu nedenle olgu sayısı arttıkça, önemliliğin gösterilebileceği düşünüldü. BL'lı hastaların tümör dokusunda yaygın CD44 pozitifliği saptandı. Bu durum hem doku LFA-1'i (CD11a) hem de serum sCD44 std düzeyleri ile önemli bir korelasyon içindeydi. ALL'li hastalarda tedavi öncesi serum sCD44 std düzeyleri (median: 1730.4 ng/ml.) hem kontrol grubuna, hem de AML grubuna göre yüksek bulundu. Remisyonda anlamlı düşme saptanmakla birlikte, prognostik kriterlerden cinsiyet.yaş, hepatosplenomegalinin varlığı, beyaz küre sayısı ya da T-ALL ile T-dışı ALL grupları arasında önemli bir düzey farkı yoktu. Bu grup içinde blast yüzeyinde CD44 pozitifliği gösteren tek olgu aynı zamanda ICAM-1 (CD54) ve LFA-1 (CD11a) pozitifliği de olan cilt infiltrasyonlu 8 aylık kız çocuğu idi. AML grubunda ise tedavi öncesi değerleri serum sCD44 ya da remisyon değerlerine göre önemli bir fark göstermiyordu. Ancak hepatosplenomegalisi olan, beyaz küre sayısı 20.000/mm3'ün üzerindeki olgularda sCD44 anlamlı olarak yüksek bulundu. Blast yüzeyinde CD44 pozitifliğinin tüm OOGSMı AML olgularında saptanması dikkat çekiciydi. Diğer AMLMi olgularda ise pozitiflik görülmedi. OOGS'lı hastalardan birisinin kitlesinden iğne aspirasyonu ile elde edilmiş materyalde de CD44'ün pozitif oluşu ayrıca ilginç olup bu konuda daha ileri çalışmaların yapılması gereğini ortaya koydu. 108
Özet (Çeviri)
Özet çevirisi mevcut değil.
Benzer Tezler
- Çocukluk çağı akut lösemi ve malign lenfomalarında anjiyogenezisin serumda ve dokuda araştırılması
Serum amd tissue vascular endothelial growth factor (VEGF) levels in children with acute leukemia and malignant lymphoma
HANDAN UĞUR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2004
OnkolojiAnkara ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF.DR. GÜLSAN YAVUZ
- Çocukluk çağı akut lösemi ve malign lenfomalarında sitomegalovirus infeksiyonunun araştırılması
Başlık çevirisi yok
ÇİĞDEM ÖZTÜRK
- Çocukluk çağı akut lösemilerinde ve malign lenfomalarında serum interlökin 2, solubl interlökin 2 reseptör, interlökin 4, tümör nekroz faktör alfa ve ferritin düzeylerinin incelenmesi
Serum ınterleukin 2, soluble interleukin 2 receptor, interleukin 4, tumour necrosis factor alfa and ferritin levels in childhood acute leukemias and malignant lymphomas
EMEL ÜNAL
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
1999
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıAnkara ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ŞÜKRÜ CİN
- Çocukluk çağı akut lösemi ve malign lenfomalarında candida infeksiyonunun araştırılması
Başlık çevirisi yok
ZERMİNE FAZLI BÜYÜKKEÇECİ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
1993
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıAnkara ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SEVGİ GÖZDAŞOĞLU