Amerika Birleşik Devletleri-Sovyetler Birliği ekseninde Türkiye-İsrail ilişkileri (1948-1982)
Turkey-Israel relations in the axis of United States of America and Soviet Union ( 1948-1982)
- Tez No: 509024
- Danışmanlar: PROF. DR. VAHDETTİN ENGİN
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Tarih, Uluslararası İlişkiler, History, International Relations
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2018
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Marmara Üniversitesi
- Enstitü: Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 313
Özet
Kuruluşundan itibaren Arap topraklarındaki genişlemesini sürdüren İsrail'in arkasına aldığı ABD desteğine dayanarak varlığını sağlamlaştırdığı Orta Doğu'da ilk yerleşimlerini komünizm etkisinde kurması yeni ülkenin belirgin tezatlığını oluşturmuştu. Türkiye'nin Sovyetler Birliği tehdidine karşı ABD ve NATO kampına dahil olmaya çalıştığı aynı yıllarda kurulan İsrail'e başlangıçta Rus taraftarı olabileceği ihtimaliyle kuşkuyla bakmasında, Filistin'e kitleler haline göçen yeni yerleşimcilerin SSCB'ye duyduğu sempatinin payı büyüktü. Nitekim; İsrail İngiliz manda rejimine karşı kurduğu silahlı direniş örgütlerini dahi Rus paramilitarizminden esinlenerek oluşturmuştu. Ancak; ABD kuruluşu ilan edilen İsrail'i yalnızca on iki dakika sonra tanıdığını dünyaya duyurduğunda Türkiye'nin Orta Doğu'da Rus varlığını güçlendireceği düşünülen yeni bir ülkeye karşı çıkmasına bir neden kalmamıştı. 50'li yılların başından itibaren yüzünü tam olarak ABD'ye çeviren Türk dış politiğinde İsrail'in konumlandırılması da bu bağlamda oldu. Türkiye varlığını reddetmediği İsrail ile Arap ülkeleri arasında cereyan eden hiçbir savaşın ya da olayın sonucunda bu yeni ülkeyle ilişkilerini tamamen kesmedi. Hatta; Adnan Menderes ve Ben-Gurion arasında gerçekleştirilen gizli toplantılarda işbirliği konusunda uzlaşıldı. Buna karşılık; Kıbrıs meselesinde taraftar kazanmaya çalıştığı en kritik dönemlerde BM'deki oylamalarda etkisi olan Arap ülkelerini kaybetmemek için İsrail ile arasına mesafe koydu. Öte yandan; özellikle 1958 Süveyş Krizi'nde Arap milliyetçiliğini üst seviyelere taşıyan ve Suriye ile Mısır'ı birleştirerek kısa süreli de olsa büyük bir Arap devleti kuran General Abdulnasır'ın İsrail'e karşı yürüttüğü organize mücadelede kendisine SSCB'yi müttefik olarak seçmesiyle Orta Doğu'daki dengeler yeni baştan kuruldu. İsrail'i resmen tanıyan ilk Müslüman ülke olarak Türkiye, İsrail'in ve ABD'nin müttefiki olarak Arap ülkeleri tarafından İslam'a ihanet etmekle suçlandı. Din esasından yürümeyen Nasır için de Türkiye emperyalistlerin tarafında bir ülkeydi. Bu da Türkiye'yi iki tarafı keskin bir yüzeye taşıdı. Bir yanda; içine dahil olmak istediği ve iktisadi bakımdanihtiyaç duyduğu ABD ile onun açık destek verdiği İsrail, diğer tarafta SSCB'nin teçhiz ettiğiordularıyla, halk kitlesinin gönlüne girmiş bir lider olan Nasır'ın yarattığı başkaldırıatmosferinde birleşen bir Arap çoğunluk. VII Türkiye seçiminin Orta Doğu'daki barış ve istikrarın tesisi yönünde olduğunu sıklıkla dile getirdi. Bununla beraber; Türkiye İsrail'in varlığını hiçbir zaman reddetmedi, ancak işgal girişimlerini sürekli olarak eleştirmekten de geri durmadı. Türk hükümetlerinin ilgisiz kalmasalar bile açık bir İsrail aleyhtarlığı yapmadıkları hallerde dahi, Filistin halkına dair kamuoyunda beliren yoğun sempatinin etkisi ve Kıbrıs meselesindeki önceliğiyle Arapdevletlerinden yana bir tavır sergilemeye de devam etti.
Özet (Çeviri)
The significant oppositeness of the new country was created by the fact that the first settlements of Israel, which has continued to expand in the Arabic lands since its foundation,in the Middle East where it strengthens its existence with support of the USA was established under communism's impact. The suspicion of Turkey against Israel, which was founded in the years when Turkey was trying to be included in the USA and NATO camp against the treat of the Soviet Union,on whether it may support Russians, was mainly based on the sympathy for the USSR of the new residents migrating to Palestine as masses. Indeed, Israel had created the armed resistance organizations against the English mandate by being inspired from the Russian para-militarism. However, there was no reason for Turkey to reject a new country, that was thought tostrengthen the Russian existence in the Middle East, when the USA announced that it recognized Israel only after twelve minutes of its foundation. Israel is also considered in the external politics of Turkey, which completely turned its face through the USA since the beginning of the 50s, in this context. Turkey had never completely disengaged with Israel, whose existence it does not reject, due to a war or anevent. Moreover, they agreed on cooperation in the secret meetings between Adnan Menderes and Ben-Gurion. However, the parties kept their distance to Israel for not losing the Arabic countries having impact on votes given in the UN in the most critical periods when the partiestried to gain votes for the subject of Cyprus. On the other hand, the balance in the Middle East was resettled as General Abdulnasir,who founded a great Arabic state by uniting Syria and Egypt and carried the Arabic nationalism to its top level in especially the Suez Crisis in 1958 even for a short time, selected USSR as its associate in its fight against Israel. Turkey, as the first Muslim country officially recognizing Israel, was blamed forbe traying Islam as the associate of Israel and the USA by the Arabic countries. For Nasir, who did not base his thoughts on religion, Turkey was a country on the side of the imperialists too.This carried Turkey onto a double-edged surface. The USA, which it wanted to be included and needed in terms of economy, and Israel supported by the USA on one side, and, an Arabic majority uniting in the resistance atmosphere created by Nasir who was loved by the public with its armies equipped by the USSR on the other side. Turkey often mentioned that it wants peace and sustainability in the Middle East. On the other hand, Turkey never rejected existence of Israel, but it always criticized its attempts of occupation. Even in the cases when the Turkish governments did not act against Israel, they continued to act in favor of the Arabic states with the impact of the intense sympathy for the Palestine public and the priority in the subject of Cyprus.
Benzer Tezler
- Kuruluş Dönemi Türkiye-İsrail ilişkileri: 1948-1958
Founding Period of Turkey-Israel: 1948-1958
MERT ŞAHİN
- 1945-1960 Soğuk Savaş dönemi Türk-Amerikan ilişkileri ve Ortadoğu'ya yansıması
Turkish-American relations in Cold War from 1945-1960 and its reflections on the Middle East
VEYSEL KARANİ ŞÜKÜROĞLU
Yüksek Lisans
Türkçe
2008
Uluslararası İlişkilerUfuk ÜniversitesiUluslararası İlişkiler Bölümü
DOÇ. DR. AYKUT KANSU
- Amerika Birleşik Devletleri'nin Türkiye ve komşu ülkeler üzerindeki stratejileri
Strategies of USA on Turkey and neighbors
İBRAHİM ERHAN AKCA
Yüksek Lisans
Türkçe
2004
Uluslararası İlişkilerGebze Yüksek Teknoloji EnstitüsüStrateji Bilimi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ABDULKADİR AKÇİN
- Değişen tehdit algılamaları ve Türkiye'nin ulusal güvenliğine yansımaları
Changing threat and reflection to national security of Turkey
MUHAMMET LÜTFÜ UÇAR
- Tüketim kültüründe melezleşme: Bişkek şehri örneği
Hybridization in consumption culture: The case of Bishkek city / Керектөө маданиятындагы гибриддештирүү: Бишкек шаарынын мисалында / Гибридизация в культуре потребления: на примере города Бишкек
AHMET CAN DEMİR
Yüksek Lisans
Türkçe
2020
SosyolojiKırgızistan-Türkiye Manas ÜniversitesiSosyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MUSTAFA ORÇAN