Geri Dön

Socio-spatial disparities: The production of marginality within urban space of Tehran (1963-1979)

Sosyo-mekansal eşitsizlikler: Tahran kentsel mekanı içinde marjinallik üretımı (1963-1979)

  1. Tez No: 517100
  2. Yazar: PARIA VALIZADEH
  3. Danışmanlar: PROF. DR. GÜVEN ARİF SARGIN
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Mimarlık, Architecture
  6. Anahtar Kelimeler: kentsel ayrışma, eşitsiz kentsel büyüme, kentsel yoksulluk/kentsel yoksul, Iran modernleşmesi, urban segregation, uneven urban development, urban poverty/urban poor, Iranian modernization
  7. Yıl: 2018
  8. Dil: İngilizce
  9. Üniversite: Orta Doğu Teknik Üniversitesi
  10. Enstitü: Fen Bilimleri Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Mimarlık Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 275

Özet

Tarihin her döneminde kentler, eş zamanlı bir şekilde üretimin hem bir ön koşulu hem de bir çıktısı olarak işlerler. Bu sebeble kent, başlıca sosyo-ekonomik ve politik ilişkilerin coğrafi olarak gerçekleştiği en öncül zemindir. Kent ve onun kentsel formları bu durumda, baskın üretim stratejileri, yeniden üretim ve mekânın dönüşümü ile yakından ilişkilidirler. Bu bağlamda, sürekli gelişen kentsel büyümenin kurumu olarak iktidarın modernleşme stratejileri büyük önem taşımaktadır. Kentin modernleşme programlarının daha çok yüksek rant alanlarında uygulandığı ve toplumun geri kalanındansa belirli çıkar gruplarının ihtiyaçlarını servis etmeye yönlendirildiği göz önünde bulundurulduğunda, bu programların eşitsiz kentsel büyümeye neden olabildiği öne sürülebilir. Aslında, eşitsiz kentsel büyüme sosyal eşitsizliğin mekânsal düzeyde açığa çıkmasıdır. Eşitsiz kentsel büyüme devam ettiği ve büyümenin baskın modeli olarak rol aldığı sürece, kentin farklı bölgeleri arasındaki sosyo-mekânsal farklılaşmalar yoğunlaşarak artacaktır. Bölgesel olarak avantajlı alanlar diğer bölgelerden daha yüksek bir oranda büyümeye devam edecektir ve düşük gelirli kent sakinlerinin temel ihtiyaçları dahi karşılanamazken, yüksek gelirli kent sakinlerinin tüketimi için sürekli olarak 'lüks' üretimi gündemde kalacaktır. Sonuç olarak, yüksek yuksulluk alanları gibi yoğunlaşan dejavantaj bölgeleri ve onun 'kentsel yoksul' yerleşikleri ortaya çıkmaktadır. Bu kavramsal çerçeveden anlaşıldığı üzere, modernleşme sürecinin kentsel deneyimi tüm sosyal sınıflar için eşit değildir, bazen büyüme daha çok yuksulluk üretebilir. Metropolün belirli bölgelerinde yoğunlaşan yüksek düzeydeki kentsel yuksulluk, bu bölgelerin yerleşiklerini sosyal ve mekânsal olarak periferize eder. Bu bölgelerdeki yüksek yoksullugun üretim ve yeniden üretiminin sürekliliği, metropollerde kentsel yoksulun marjinalleştirilmesini işaret eden, gün geçtikçe artan ve hemen hemen kurumsallaşmış olan kentsel eşitsizliği beraberinde getirir. Tam da bu noktada, kutuplaştırıcı kentsel büyümeyi kolaylaştırarak uygulanan ayrım gözetici modernleşme programlarının kentsel eşitsizliği ürettiği ve hızla arttırdığı (azaltmak yerine) iddia edilebilir. Ve esasında, modernleşme programlarının yoksullugun mekânsal ayrımını sürdüren aktif bir mekanizma olduğu düşünülebilir. Bu bilgiler ışığında bu araştırma, 1963 Beyaz Devrim beraberinde gelen modernleşme programlarının Tahran'ın düşük gelirli kent sakinleri üzerindeki etkilerini, bu etkilerin sosyo-mekânsal ayrışmanın derinleştirilmesindeki rolüne odaklanarak, eleştirel bir bakışla analiz etmeyi hedeflemektedir. Tahran, bilhassa 1970'li yıllarda güney-kuzey kent aksı boyunca fakir ve zengin arasındaki ayrımın tehlikeli bir biçimde gerçekleştirdiği bir kent olarak, böylesi bir tartışmaya olanak sağlar. Kapitalin mantığıyla çalışan kentsel büyüme altında eşitsizliğin üretimi ve sürdürülmesi, devletin farklı gelir grupları arasındaki sosyo-mekânsal ayrışmayı büyüme projeleri, reformlar ve kentsel politikalar gibi meşrulaştırılmış kurumlar aracılığıyla sertleştirme çabaları ve kentsel yoksulun nöbetleşe olarak tahakküm ve sömürü süreçleri olarak karşılaşılan kentsel büyüme süreçlerinden yabancılaşması Tahran bağlamında tartışılacaktır. Şüphesiz kapitalin baskın gücü ve devlet eşitsiz ve ayrımcı kentsel mekânların artmasını engellemek üzere ne yapılabileceğinin sınırlarını genel olarak belirler. Ancak bir kentsel yerleşmede gitgide derinleşen bir eşitsizliği incelemek dahi gerçekleştilmiş programlar ve etkilerine meydan okunmasını sağlayabilir. Ve de bu programlar, sosyal sınıf ayrımı olmaksızın kentin tüm sakinleri için, daha kapsayıcı, adil ve özgür kent yaşamı deneyimleri üretebilen bir kent formunun daha eşitlikçi modeliyle başka yollarla bir gelecek tahayyül etmek üzere zemin olarak kullanılabilir.

Özet (Çeviri)

Cities operate simultaneously as a presupposition and an outcome of each mode of production in each period of history and hence city is the very first ground where major socio-economic and political relations find geographical materialization. City and its urban forms, then, are closely tied up with dominant strategies of production, reproduction and transformation of space. In this regard, modernization strategies of ruling powers are of significant importance that lay foundation for further urban development. If modernization programs of the city are mainly favorable to be implemented in the areas with high rate of profit and are oriented to serve the needs of specific interest groups rather than rest of the society, they can bring about uneven urban development. Indeed, uneven development is social inequality manifests itself at the spatial level. So long as this uneven urban development proceeds and roles as the predominant pattern of development, the socio-spatial disparities between different areas of the urban space will be intensified. The areas with locational advantages will continue to grow at a rate faster than other areas and production of luxury means for consumption of the very high-city residents will be at the agenda; while basic needs of the low-city residents cannot be fulfilled. Consequently, areas of concentrated disadvantages as areas of high poverty and their dwellers as urban poor emerge in the society. From this it follows that while urban experience of modernization process is not the same for all social classes, sometimes development can produce much more poverty. High levels of urban poverty concentrate in some parts of metropolitan regions peripheralize the residents of such areas both socially and spatially. The continuation of the production and reproduction of such areas of high poverty brings about rising urban inequality in metropolitan regions, which signifies that marginalization of urban poor is almost institutionalized. Drawing on this, it can be claimed that implementing discriminatory modernization programs through facilitating polarized urban development can generate and exacerbate (rather than reduce) urban inequalities and, actually, can be accounted as one of the mechanisms active in perpetuating spatial distribution of poverty. In this light, this study aims at conducting a critical analysis of impacts of modernization programs came along with the White Revolution of 1963 on low-income residents of Tehran, focusing on its role as bolstering the degree of socio-spatial segregation. Tehran provides an ideal opportunity for such a discussion as a city that was dangerously divided between rich and poor along north-south urban axis particularly in the 1970s. Production and perpetuation of unevenness under urban development that is driven by the logic of capital, state's attempts in solidifying socio-spatial segregation of different income groups via legitimized institutions such as development projects, reforms and policies, and alienation of the urban poor from development process that in turn could contest the very process of domination and exploitation will be discussed by contextualizing them in Tehran. Of course, hegemonic power of capital and state generally cause limits on what can be done in preventing growing unequal and exclusionary urban spaces; however, even examining a deepening inequality in an urban setting could lead to challenge executed programs and their impacts, and use them as the basis for inventing future in a different waya future with a more egalitarian pattern of urban form that produces more inclusionary, fair and free urban life experiences for all city dwellers regardless of their social class.

Benzer Tezler

  1. Bölgesel kalkınma ve bölgesel dengesizlik ikilemi GAP örneği

    Başlık çevirisi yok

    MUSTAFA OĞUZ SİNEMİLLİOĞLU

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    1998

    Şehircilik ve Bölge Planlamaİstanbul Teknik Üniversitesi

    Şehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. GÜNDÜZ ATALIK

  2. Türkiye'deki teşvikli yatırımların teşvik bölgelerine dağılımı ile bölgelerin karakteristikleri arasındaki ilişkinin incelenmesi

    Analyzing the relationship between the distribution of incentive investments in Turkey by incentive zones and regional characteristics

    GAMZE MESTAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Şehircilik ve Bölge Planlamaİstanbul Teknik Üniversitesi

    Şehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ALİYE AHU AKGÜN

  3. Türkiye kentleşmesi için yeni bir yol arayışında orta ölçekli kentler üzerinden kır-kent dayanışma ağları: Kars-Boğatepe örneği

    In search of a new approach for Turkey's urbanisation related rural-urban solidarity networks on the basis of medium-sized cities: The case of Kars-Bogatepe

    ÇARE OLGUN ÇALIŞKAN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Şehircilik ve Bölge Planlamaİstanbul Teknik Üniversitesi

    Şehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AZİME TEZER

  4. Tarım ve hayvancılık amaçlı tesislerin yerlerinin idari kriterlere bağlı olarak belirlenmesi

    Determination of agricultural and stockbreeding institutions' lands according to official criterias

    KEREM SEMİZ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Jeodezi ve Fotogrametriİstanbul Teknik Üniversitesi

    Geomatik Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. AHMET ÖZGÜR DOĞRU

  5. Türkiye'de enerji (doğalgaz) kullanımı ve kalkınma: Bir keşfedici mekânsal veri analizi

    Energy consumption (natural gas) and development in Turkey: An exploratory spatial data analysis

    ADEM YILMAZ

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    EkonomiDumlupınar Üniversitesi

    İktisat Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MUSTAFA DURMAN