Un Travil compare sur les trilogies de Jean Giono et de Yaşar Kemal
Jean Giono ve Yaşar Kemal'in trilogyaları üzerine karşılaştırmalı bir çalışma
- Tez No: 52753
- Danışmanlar: PROF. DR. KEMAL ÖZMEN
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Fransız Dili ve Edebiyatı, Türk Dili ve Edebiyatı, French Linguistics and Literature, Turkish Language and Literature
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 1996
- Dil: Fransızca
- Üniversite: Hacettepe Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Fransız Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 289
Özet
IV ÖZET Bu incelememizde, ülkelerinde olduğu kadar ülkeleri dışında da büyük bir üne ve saygınlığa sahip olan Jean Giono ve Yaşar Kemal'in trilogyalannı karşılaştırmalı bir bakış ile incelemeye çalıştık. Bilimsel incelemelerin en önemli özelliklerinden biri şüphesiz ortaya ilginç bilgi ve bulguları çıkarmalarıdır. Bu ilginç yönlerin kimi zaman bir çalışmanın tümü, kimi zaman bir bölümü ve hatta kimi zaman da bir paragraf bile olabileceğini söylüyor bilim adamları. Biz ise elde ettiğimiz saptamaları çalışmanın tümüne yaymaya çalıştık. İncelememizin ilginç bir yam, evvela böyle bir konunun daha önce yapılmamış olmasından kaynaklanıyor. Ama bunun da ötesinde, araştırmalarımız sonucunda elde ettiğimiz bilgi ve bulguların yaptığımız analiz ve sentezlerin meydana gelmesinde önemli bir rolü olmuştur. Çünkü yaptığımız değerlendirmelerin tümü her iki trilogyadaki olay, insan, doğa üçgeninden hareketle yapılmıştır. Bu değerlendirmeler, insanın doğa karşısında duyduğu zevklerin, korkuların, fantezilerin, düşlerin, endişelerin ve daha pekçok kompleks duyguların bir yansımasıdır. Trilogyalarda, doğanın kimi zaman kişileştirilmesi ve hatta tanrısallaştırılması tesbit ettiğimiz bulgular arasında yer almaktadır. Bize göre incelememizin ilginç görünen başka bir yönü de her iki yazarın trilogyalannı yazarken kendilerine özgü yeni bir dil kurmuş olmalarıdır. Renk renk, cıvıl cıvıl, coşkunluk ve hayranlık uyandırıcı doğa güzellikleri yine aynı yoğunlukta renkli, bol motifli, ahenkli bir dil ile ifade edilmiştir. Kullandıkları dilin temel özellikleri arasında atasözleri, deyimler, değişik halk ağzı söyleyişleri (küfürler, ağıtlar, haykırışlar, beddualar vs...) olması ve yine aynı şekilde betimlemelerde uzun, renkli, diyaloglarda ise kısa ve devrik cümleler kurmaları ilgi çekici noktalardır.İncelememizi iki bölümde ele almaya çalıştık. Birinci bölümde, genel anlamda her iki yazarda roman bilincinin nasıl oluştuğunu ve bu bilincin trilogyalarda nasıl bir yansıma bulduğunu göstermeye çalıştık. Özyaşam hikayeleri arasında önemli benzerlikler olan Giono ve Yaşar Kemal, yoksul bir aile, maceralı gençlik yıllan, sosyalist ve barışçı düşünceler ve bunlardan ötürü hapse girmeleri gibi konularda birbirlerine oldukça yakınlar. Toprağa ve doğaya karşı büyük hayranlık duyan yazarlar, kendi insanlarının doğayla olan amansız savaşımını verdiklerini görüyoruz. Her iki yazarın da etkilendiği kaynakların ortak oluşu ve okumaya karşı büyük bir tutku duymaları bizi ayrıca şaşırtmıştır.(Homeros, Gogol, Dostoi'evski, Balzac, Stendhal... ve özellikle sözlü edebiyat). Yazarların romanlarını yazarken salt kendi imgelem gücünden yola çıkmadıklarını, aynı zamanda gerçekçiliğe de büyük bir önem verdiklerini görüyoruz. Bu şekilde yerel renk, motif ve dokulardan hareket eden yazarlarımız, romanları ile Homeros, Yunan mitolojisi ve insanlığın temel değer yargıları arasında sıkı bir köprü kurarak evrenselliğin kapılarını çoktan aralamışlardır. Öte yandan, yazarlar trilogyalarmdaki doğaüstü, düş, mit gibi baskın unsurları da gözönüne alarak toplumsal ve psikolojik anlamda bazı mesajlar göndermişlerdir. Bütün bu konu ve temalarla beslenen trilogyalarda, insan-doğa ekseninde, psikolojik ve toplumsal çatışmaların yaşandığı ve bu yaşantıların bir ürünü olan destansı, doğaüstü ve mitik gibi boyutları olan ve evrenselliğe adım atan bir roman anlayışı ve estetiği meydana gelmiştir. incelememizin odak noktasını oluşturan ikinci bölümünde ise trilogyalann yapısal özelliklerini belirleyip karşılaştırmalı bir bakış ile incelemeye çalıştık. Trilogyalarda, toplumsal yaşam, kırsal yaşam, doğa, kişilerin tinsel ve törel dünyalar, karakterler, zaman-mekan ilişkisi, korku, yalnızlık gibi temalarla toprak-ana, evren, imajlar, düşler ve kavramların toprakla iç içe yaşayan kahramanların kafasında canlandırdığı değişik oluşum, imge ve yapıları yine bu bölüm içinde karşılaştırmalı bir biçimde ele aldık.VI Toplumsal, törel, tinsel, mitik ve doğal uzam açısından trilogyalan inceledik ve bu üç boyutlu uzamın kişilerin yaşam biçimleri, inanışları, gelenekleri ve davranışlarıyla tam bir uyum içinde olduğunu gördük. Toplumsal uzamda, kişiler toprağa mutlak bir bağlılıkla onunla yaşayıp onunla ölüyorlar. Son derece zor şartlar altında olan bu insanlar yaşam için sürekli savaşım veriyorlar. Doğal güçlüklerin yanında toplumsal baskıların da varlığı her iki yazarın kişilerini bir“toplumsal dayanışmaya”götürüyor. Bu dayanışma sayesinde kahramanlar“yekvücut”olarak toplumsal entrikalara, dolaplara, ikiyüzlülüklere, çatışmalara, ihanetlere, kıskançlıklara karşı koyuyorlar. Tüm zor şartlara rağmen geleceğe güvenle bakabiliyorlarsa bunu elbette güçlerine güç katan dayanışmaya borçludurlar. Ancak aynı kişiler, zaman zaman çözemedikleri, altından kalkamadıkları veya her açıdan köşeye sıkıştıkları zamanlarda da olaylara bir tür gizemli, olağanüstü ve mitik boyutlar vererek iç dünyalarında huzur bulmaya çalışırlar. Kurdukları tüm imgeler yaşadıkları ortamın bütün özellikleriyle örtüşmektedir. Kafalarında canlandırdıkları kurtarıcı tipler ve ermişler yine aynı toplumsal ve doğal çevreyle tam bir uyum göstermektedir. Doğal uzamda ise, insanların“içgüdüsel”yaşama nasıl dönüş yaptıklarını görüyoruz. Bu dönüş içinde hayvansal, bitkisel ve mineral evreninin önemi son derece büyüktür. Ne hayvansız, ne bitkisiz, ne de topraksız, kumsuz, kayasız bir yaşam düşünülemeyeceğine göre bu dönüşün odağının doğa olması son derece normaldir. Aynı şekilde, dört temel unsurun da (toprak, su, hava, ateş) doğaya dönüşteki rolünün çok büyük olduğunu görüyoruz. Sonuç olarak diyebiliriz ki, kır hayatını bütün boyutlarıyla konu alan trilogyalan yine aynı çerçevede ve karşılaştırmalı bir bakış açısı ile ele almaya çalıştık.
Özet (Çeviri)
vıı RESUME Dans ce travail, nous avons essaye d'examiner, dans le cadre d'une etude comparative, les trilogies des deux grands £crivains : Jean Giono et Yachar Kemal, jouissant chacun aussi bien dans leur pays qu'a l'etranger d'une notorize considerable. L'une des caracteristiques les plus importantes des etudes scientifiques est sans doute leur qualite petrie du goût et de la passion de constater des points interessants. Les scientifiquies nous d£clarent que ceux-ci peuvent etre obtenu ou dans l'ensemble d'un ouvrage, ou dans une partie, ou meme dans un paragraphe du travail. Nous nous estimons avoir saisi et parseme ces points importants â travers cette etude. Nous croyons que le point remarquable de notre £tude vient tout d'abord de ce que le sujet de l'6tude etait dejâ vierge. Et puis, des donnees et des connaissances que nous avons obtenues â la suite des recherches ont eu un role remarquable dans la genese des analyses et des syntheses que nous avons determinees. Car, l'ensemble des observations que nous avons faites concernent l'axe de l'evenement, de l'homme et de la nature des deux trilogies. Ces observations que nous avons faites se manifestent egalementcommele reflet des sentiments de plaisir, de peur, des fantaisies, des reves, des soucis et encore de beaucoup d'autres sentiments complexes que l'homme ressent en face de la nature. La personnification et la divinisation de la nature qui s'exposent evidemment de temps â autre dans les trilogies, sont encore parmi les points que nous avons voului souligner. Un autre aspect important de notre travail est que les deux ecrivains en r^digeant leur trilogie aient employ6 une nouvelle langue propre a eux-memes. Des beautes colorees, spectaculaires et impressionnantes de la nature y sont exprimees au moyen d'une langue ayant la meme magnificence. Cette nouvelle langue se caracterise par l'usage d'un langage strictement populaire. Le parler populaire, des proverbes, des expressions locales, les produits de divers dialectes (des injures, des elegies,des cris,vııı des maledictions etc.), des phrases colorees, variees, riches, somptueuses et boursouflees dans les descriptions, et de courtes phrases renversees dans les dialogues figurent comme des elements dominants. Nous avons essaye d'etudier notre travail â partir de deux parties essentielles. Dans la premiere partie, nous avons essaye d'exposer comment les deux ecrivains ont acquis la structure d'une conscience et d'une esthetique romanesques, et quel a ete leur reflet dans les trilogies. On peut Stablir un certain parallelisme autobiographique entre Giono et Yachar Kemal: etre les membres des families pauvres, avoir une jeunesse aventureuse, avoir des conceptions socialistes et pacifistes, et connaître la prison. Epris du terroir et de la nature, les deux ecrivains ont toujours decrit la lutte rigoureuse de leurs personnages contre la nature. Nous avons 6te, d'autre part, surpris de constater que les deux ecrivains Ğtaient vivement passionnes pour la lecture et que la source d'inspiration leur etait presque identique.(Homlere, Dostoievski, Gogol, Balzac, Stendhal... et en particulier la literature orale). Nous constatons aussi qu'en ecrivant leurs romans, ils ne s'adressent pas non plus seulement â 1'imagination et a la fiction; mais aussi le realisme reste comme une donnee inevitable. Partis ainsi des couleurs, des motifs et des tissus autochtones, les deux ecrivains ont dejâ atteint l'universalite' en batissant un pont solide entre leurs romans et eritre Homere, la mythologie grecque et les valeurs principales de l'humanite\ Nous avons 6galement remarque“ qu'ils avaient obtenu certaines implications psychologiques et sociales en partant des elements dominants tels que l'epopee, le suraaturel, la fantaisie et les reves. Dans les deux trilogies qui se nourrissent de tous ces themes et sujets apparissent une conscience et une esthetique romanesques proprement personnelle dont l'axe central est homme-nature. Mais autour de cet axe, il y a aussi des conflits psychologiques et sociaux, des dimensions epiques, mythiques et surnaturelles qui sont elles-mSmes les productions de la vie, fournies au fil des annees et favorisant cette nouvelle conception romanesque pour atteindre les mesures universelles.IX Dans la deuxieme partie de notre 6tude qui constitue son squelette, nous avons tâche d'6tudier les aspects structuraux des trilogies dans le cadre d'une approche comparative. La vie sociale, la vie campagnarde, la nature, l'univers moral et spirituel, les caracteres, la structure spatio-temporelle, de divers themes sont traites selon une conception comparative. En outre, sont exposees aussi les notions de la terre-mere, de l'univers, des images, des reves et leur signification fournis dans 1'esptit de l'homme vivant en plein contact avec la nature. Apres avoir Studie”les trilogies d'apres l'espace social, moral, spirituel, mythique et naturel, nous avons constate* que ces espaces â trois dimensions Ğtaient en grand accord avec le mode de vie, les croyances, les usages traditionnels et les comportements des personnages. Dans l'espace social, les hommes sont inseparablement unis â la terre. C'est pour elle et avec elle qu'ils vivent et qu'ils meurent. lis sont toujours en lutte contre les difficultes de la vie. L'existence des difficultes sociales, en dehors de celles de la nature, menent les hommes â 6tablir“la solidarity paysanne”, grace â laquelle ils se mettent comme un tronc d'arbre contre les fourberies, les intrigues, les hypocrisies, les eonflits, les trahisons, les jalousies de la soci&e. Si l'avenir leur paraît prometteur en depit de toutes les difficultes, ils le doivent sûrement â cette solidarity qui les reconforte. Mais les mâmes personnages, quand ils n'arrivent plus â surmonter les difficultes ou qu'ils sont pitoyables dans le sens propre du terme, essaient alors d'attribuer â ces choses des dimensions mythiques, surnaturelles ou extraordinaires pour s'apaiser. Tous les symboles et les images qu'ils cr£ent correspondent eatierement â toutes les caractenstiques du milieu oû ils vivent. C'est pourquoi, les types, les heros ou les saints sauveurs qu'ils animent dans leur imagination sont en grande harmonie avec leur milieu social et naturel. Quant â l'espace naturel, nous y voyons comment les hommes font le retour â la vie instinctive. Le röle du regne animal, vegetal et mineral est considerable dans ce retour. Nous voyons que c'est bien la nature qui constitue le centre de ce retour,X puisqu'une vie sans animal, sans vegetation, sans terre, sans sable, sans pierre est inimaginable. De meme, nous avons vu que le role des quatre elements essentiels (la terre, 1'eau, le feu, l'air) etait â la fois d'une grande importance dans le retour total â la nature. En bref, nous pouvons dire qu'on a essay6 d'e'tudier les deux trilogies qui comportent toutes les dimensions de la vie rurale avec la meme approche comparative.
Benzer Tezler
- Trakya Bölgesi şaraplık üzüm üretim ekonomisi ve pazarlaması üzerine bir araştırma
Başlık çevirisi yok
NALAN YÜKSEL DELİCE
- L'evaluation des alternatives de paiement electronique avec des methodes floues d'aide a la decisions
Elektronik ödeme alternatiflerinin bulanık çok ölçütlü karar verme yöntemleriyle değerlendirilmesi
GÜLFEM IŞIKLAR
Yüksek Lisans
Fransızca
2003
Endüstri ve Endüstri MühendisliğiGalatasaray ÜniversitesiEndüstri Mühendisliği Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. H. ZİYA ULUKAN
- İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku bakımından dijital platform çalışanlarının hukuki statüsü
Legal status of digital platform workers in terms of Labour and Social Security Law
HAZAL TOLU YILMAZ
- Bireysel iş sözleşmelerine uygulanacak hukuk
The law applicable to individual employment contracts
BEYZA ÇAĞLA ŞAHİN
Yüksek Lisans
Türkçe
2020
HukukGalatasaray ÜniversitesiÖzel Hukuk Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HATİCE ÖZDEMİR KOCASAKAL
- Alexander Dumas Fills'in Kamelyalı Kadın romanı ile Namık Kemal'in İntibah romanının tematik açıdan karşılaştırılması
Un examen comparé thématique entre la dame aux camélias d'A. Dumas fils et intibah de Namık Kemal
SONGÜL GELDİ
Yüksek Lisans
Türkçe
2014
Fransız Dili ve EdebiyatıFırat ÜniversitesiBatı Dilleri ve Edebiyatları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ABDULHALİM AYDIN