Dialectical oscillations in Keats: A Kristevan reading of Endymion, Hyperion and the Fall of Hyperion
Keats şiirinde diyalektik salınımlar: Endymion, Hyperion ve The Fall of Hyperion adlı şiirlerin Kristevacı okuması
- Tez No: 538165
- Danışmanlar: DOÇ. DR. MARGARET JEANNE MARİE SÖNMEZ
- Tez Türü: Doktora
- Konular: İngiliz Dili ve Edebiyatı, English Linguistics and Literature
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2019
- Dil: İngilizce
- Üniversite: Orta Doğu Teknik Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: İngiliz Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: İngiliz Dili ve Edebiyatı Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 434
Özet
Kristeva'nın kuramından yararlanan bu çalışma Keats şiirinin semiyotik ve sembolik arasında salınımlar yaşadığını savunmaktadır; semiyotiğin Endymion şiirinde semboliği istila etme tehdidi olduğunu, buna karşılık şairin Hyperion şiirlerinde semiyotiği bastırmaya uğraştığını, ama yine de semiyotiğin geri döndüğünü ve bu şiirlerin yarım kalmasına sebep olduğunu iddia etmektedir. Şairin bir romans olan Endymion adlı şiirinde semiyotik olanı benimsediği ve onun içine gömüldüğü iddia edilmektedir. Diğer taraftan ise, epik bir şiir olan Hyperion ve bir alegori olarak görülen The Fall of Hyperion adlı şiirlerinde, semiyotikle olan bu kucaklaşma bastırılmaya çalışılmaktadır. Yine de, semiyotik ortaya çıkar ve böylece onu dizginleme kararlılığına meydan okur. Bu tez aynı zamanda şairin iğrençlikle karşılaşmasını da incelemektedir. Endymion şiirinde, sınırların muğlaklaşması tehdidi vardır; bu da şairde korku ve tiksinme duygularını uyandırır. Hyperion şiiri ise bu iğrenme duygusuna karşı, sınırları sağlamlaştırmaya çalışmaktadır; aynı şekilde The Fall of Hyperion şiirinde de, şair sınırların bulanıklaşmasına karşı onları pekiştirmeye çabalamaktadır. Fakat tiksinti her iki şiirin de peşini bırakmamaktadır. Ayrıca bu tezin bir diğer maksadı da melankolinin bu şiirlere nasıl sindiğini tahlil etmektir. Melankolik Endymion sembolik düzlemden uzaklaşır, ben ve öteki arasındaki bölünmenin olmadığı, adlandırılamaz olan Şeyin etkisine çekilir. Hyperion şiirinde ise çaptan düşmüş, yenik Titanlar asembolik melankolinin alanına geri düşerken, Apollo, ya da Kristeva'nın kavramıyla söyleyecek olursak yeni kara güneş tanrısı, ifade edilemez olan Şeyle kaynaşır ve böylece özne ve nesne arasındaki ayrımı aşındırır. Benzer şekilde, The Fall of Hyperion şiirindeki şair-anlatıcı esin perisi olan Moneta ile birleşip, içeri ve dışarı arasındaki gediği ortadan kaldırır.
Özet (Çeviri)
By deploying Kristevan theory, this thesis argues that Keats's poetry oscillates between the semiotic and the symbolic and it asserts that the semiotic threatens to overwhelm the symbolic in Endymion while the poet strives to repress the semiotic in Hyperion poems but it returns and causes the poet to leave these poems as fragments. The poet is immersed in the semiotic in Endymion, a romance, while attempts are made to repress this immersion in the epicscape of Hyperion and in the allegorical vision of The Fall of Hyperion. Nevertheless, the semiotic resurfaces, thereby challenging the resolution to restrain the semiotic. This thesis also studies the Keatsian confrontation with the abject. Boundaries threaten to collapse in Endymion, which provokes repulsion in the encounter with the abject. Hyperion strives to maintain boundaries against the revolting presence of the abject; likewise, The Fall of Hyperion seeks to preserve distinctions in the face of the blurring of boundaries; nonetheless, both Hyperion and The Fall of Hyperion are haunted by the abject. This study further discusses how melancholy permeates these longer poems. The melancholic Endymion withdraws from the symbolic and retreats into the realm of the unnameable Thing where self and other are undifferentiated. The fallen Titans in Hyperion relapse into asymbolic melancholy while the Olympian Apollo, the new god of the black sun, merges with the unrepresentable Thing, obliterating the divide between subject and object. Similarly, the poet-narrator of The Fall of Hyperion mingles with the muse Moneta, eradicating the breach between inside and outside.
Benzer Tezler
- Türk romanında merkez-çevre diyalektiği
Center-periphery dialectic in the Turkish novel
ONUR TINKIR
Doktora
Türkçe
2023
SosyolojiPamukkale ÜniversitesiTürk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
PROF. DR. YUNUS BALCI
- Une etude sur le concept de negation dans le cadre de la critique Hegelinne de l'ironie romantique
Hegel'in romantik ironi eleştirisi çerçevesinde olumsuzlama kavramı üzerine bir inceleme
SEMA ÖZTEKİN
Yüksek Lisans
Fransızca
2024
FelsefeGalatasaray ÜniversitesiFelsefe Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ UMUT ÖKSÜZAN
- Ütopyalarda mekan analizi-Campanella örneği üzerinden metin görselleştirme yöntemi
Spatial analysis in utopias-A method of text visualisation on Campanella example
ALİ YÜCEL DOĞAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2016
Mimarlıkİstanbul Teknik ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. SAİT ALİ KÖKNAR
- L'articulation de l'éthique et de la politique chez Spinoza et Sartre
Spinoza ve Sartre'da etik ve politika eklemlenmesi
ZÜBEYDE GAYE ÇANKAYA EKSEN
- La problématique de l'espace et du temps dans l'écriture d'Assia Djebar et de Nedim Gürsel
Assia Djebar'ın ve Nedim Gürsel'in yazınında zaman ve mekan sorunsalı
CANSU GÜMÜŞTAŞ ŞEN
Yüksek Lisans
Fransızca
2014
Fransız Dili ve EdebiyatıGalatasaray ÜniversitesiFransız Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. SIDIKA SEZA YILANCIOĞLU