Geri Dön

Üriner glukozaminoglikan atılımına üriner taş hastalığının ve ESWL'nin etkisi

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 59349
  2. Yazar: BÜLENT ERKURT
  3. Danışmanlar: Belirtilmemiş.
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Üroloji, Urology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 1997
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Marmara Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Üroloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 31

Özet

ÖZÜ Sunulan çalışma îaş kristalizasyonunda, büyümesinde ve agregasyonunda makromoleküler inhibitor görevi yapan GAG düzeyinin bu etkisi nedeniyle taşı olan olgularda daha düşük olabileceği ve aynı taşlı olgularda ESWL sonrası beklenen doku hasarını yansıtabileceği düşünülerek planlanmıştır. Bu prospektif çalışmaya Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı' na üriner taş hastalığı nedeniyle başvuran ve ESWL kararı alınan 38 ve sağlıklı 21 olgu alındı. Kontrol grubunda bir kez, taşlı olgularda ise ESWL öncesi, hemen sonrası ve 2. gün olmak üzere 3 kez 24 saatlik idrar toplandı. 24 saatlik idrarların volüm, total GAG ve kreatinin değerleri ölçüldü. Çalışma sonucunda üriner taşı olan hastalarda sağlıklı gruba oranla GAG değerlerinin daha düşük olduğu ancak bunun istatiksel olarak anlamlı düzeyde olmadığı görüldü. Ayrıca kontrol grubu ile îaş hastaları GAG komponentleri açısından karşılaştırıldığında anlamlı istatiksel farklılıklar olduğu saptandı ( p < 000.1). Sağlıklı grupta kondroidin sülfat' in, taşlı olgularda ise heparan sülfat' in belirgin olduğu gözlendi. ESWL sonrası GAG değerleri ileri derecede anlamlı yükselme gösterdi ( p < 000.1 ). Bu artışta ESWL' nin yarattığı doku hasarının etkili olduğu kanısındayız. Düşme eğiliminin başlamasına rağmen ikinci gün GAG değerlerinde hala anlamlı yüksekliğin devam etmesi bir sonraki aşamanın daha uzun süreli takip gerektiğini belirtmektedir. Hasarın kalıcı yada geçici olduğunun anlaşılması GAG' in inhibitor görevini etkileyebilir. Olası kalıcı hasarda ise bu konum tekrarlayan taş hastalığı için risk faktörü olabilir. Yine bu grupta GAG komponentleri incelendiğinde ESWL öncesi heparan sülfat belirginliğinin ESWL sonrası yerini dermatan sülfata bıraktığı görülmektedir ( p < 0.001). 21Bu anlamlı farklılık glomerular bazal membranda depolanan komponentlerin farklı olmasına bağlı olabilir. Bunun tanımlanması için de histolojik incelemeleri içeren yeni araştırmalara gereksinim vardır. 22

Özet (Çeviri)

Özet çevirisi mevcut değil.

Benzer Tezler

  1. Sıçan embriyosunda mesane gelişiminde epitel gelişim ve değişimleri: Sitokimyasal inceleme

    Development and differentiation of the urinary bladder epithelium ...

    YASEMİN ERSOY

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2001

    MorfolojiMarmara Üniversitesi

    Histoloji ve Embriyoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ.DR. FERİHA ERCAN

  2. Mesane kanserli hastalarda üriner glikozaminoglikan seviyeleri

    Başlık çevirisi yok

    HAKAN KILIÇARSLAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1999

    ÜrolojiCumhuriyet Üniversitesi

    Üroloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. E. YENER GÜLTEKİN

  3. Ailesel Akdeniz ateşi hastalarında renal amiloidozisin üriner glikozaminoglikan düzeyleri ile ilişkisi

    The connection of renal amyloidosis with urinary glycosaminoglycan level by familial Mediterranean fever patients

    HÜSNÜ HAKAN NADİR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2005

    GastroenterolojiGATA

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. AHMET KEMAL GÜRBÜZ