Geri Dön

Meme kanserinde risk faktörleri ve klanserli hastalarda hormon düzeyleri

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 60639
  2. Yazar: HANDAN KARAOĞUZ
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. FİKRİ İÇLİ
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları, Onkoloji, Endocrinology and Metabolic Diseases, Oncology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 1987
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ankara Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 155

Özet

Patolojik inceleme ile meme kanseri tanısı alıp,, adjuvan kemote- rapi yapılan yada metastaz nedeniyle kemoterapi altında olan 106 meme kanserli hasta ile 73 sağlıklı insan grubunda meme kanseri etyolojisinde suçlanan risk faktörleri karşılaştırıldı. Ayrıca 32 meme kanserli ile 32 kontrolde T. Lipid, kolesterol, prolaktin, estradiol, progesteron, T3, T^, TSH, hGH ve 0-HCG düzeyleri incelendi. Hasta ve kontrol gruplarının yaş dağılımları, menstruel durumları ve yerleşim yerleri uygunluk gösteriyordu. Hastalarda meme kanserinin en sık görüldüğü yaş grubu % 49,9 ile 40-54 yaşlarıydı ve çoğunluğu premenopozaldı. Tümör en sık sol memede yerleşim gösteriyordu. Menarş yaşı, hastalarda en sık 13 yaş, kontrol grubunda 15 yaş olmakla birlikte, aralarında anlamlı farklılık yoktu. Menopoz yaşları, hasta ve kontroller arasında farklılık göstermi yordu. Hasta grubunda hiç doğum yapmayanlar daha fazla olup, ilk miya- dında gebelik yaşı da daha yüksekti. Toplam gebelik sayısı ile yapılan canlı doğum sayıları daha düşüktü. Kontrol grubuyla olan bu farklılıklar istatistiksel olarak ta anlamlıydı.- 138 - Emzirme süreleri hastalarda biraz daha kısa olmakla birlikte, has- ta ve kontroller arasında anlamlı farklılık yoktu. iyi huylu meme hastalığı hikâyesi, hastalarda daha yüksek oranda olup aradaki fark istatistiksel olarak ta anlamlıydı. Ailevî, meme kanseri hikâyesi, hastalarda daha yüksek oranda olup aradaki farklılık istatistiksel olarak ta anlamlıydı. Ailevî meme kanseri hikâyesi bulunan hastalarda tümör yerleşimi daha çok unilateraldi. Ailede meme kanseri dışındaki kanserlerin hastalarda daha çok görülmesine karşılık, aradaki farklılık anlamlı değildi. Oral kontraseptif kullanımı hastalarda daha fazla oranda ve daha Uzun süreli olmasına karşılık, aradaki farklılık anlamlı değildi. Menopozal semptomların ve siklik düzensizliklerin giderilmesi gibi nedenlerle hormon preparatl arının ve reserpin kullanılması gruplar arasın da farklılık göstermiyordu. Rahim içi araç kullanılması kontrollerde daha fazla oranda olup, gruplar arasında farklılık saptanmadı. RIA'mn PRL düzeylerine olan etkisi de anlam! ı değildi. Hiperemesis hastalarda daha az orandaydı. Ancak aradaki farklılık anlamlı bulunmadı. Bu hastalarda PRL düzeyleri kontrollere oranla daha yüksek bulundu. Saç boyalarının kullanılması gruplar arasında farklılık göstermi yordu. Obezite yönünden gruplar arasında farklılık yoktu.139 - Kolesterol ve T. Lipid düzeyleri hastalarda daha yüksek bulunması na karşılık, gruplar arasında anlamlı farklılık yoktu. Hasta ve kontrol grupları arasında eğitim durumu bakımından fark lılık yoktu. Ekonomik.durum, hastalarda daha iyi olup, gruplar arasında ki farklılık anlamlı bulundu. Estradiol düzeyleri, premenopozal gruptaki hastalarda daha düşük, postmenopozall erde daha yüksek olmasına karşın aradaki farklılık anlamlı değildi. Genel olarak değerlendirildiği zaman da E^ düzeyleri hastalarda daha yüksek bulundu. Ancak aradaki farklılık anlamlı değildi. Progesteron düzeyleri, hem premenopozal hemde postmenopozal grup taki hastalarda daha düşük bulundu. Ancak aradaki farklılık anlamlı değil di. Prolaktin düzeyleri, premenopozal ve postmenopozal gruptaki hasta larda daha yüksek bulunmasına karşın aradaki farklılık anlamlı değildi. Hastalığın aktivitesiyle de bir ilişki göstermiyordu. Tiroid hastalığı, hastalarda kontrollere oranla daha yüksek oranda mevcuttu ve aradaki farklılık anlamlı bulundu. T., düzeylerinin hastalarda hafifçe daha düşük olmasına karşın grup lar arasında anlamlı farklılık saptanmadı. T- düzeyleri hastalarda daha düşüktü ve gruplar arasındaki farklı lık ani anıl ı bulundu.- 140 TSH düzeyleri hastalarda daha düşük olmasına karşı 1 ı k, gruplar ara sında anlamlı farklılık saptanmadı. GH düzeyleri hastalarda daha yüksek bulundu. Gruplar arasında, ki farklılık istatistiksel olarak da anlamlıydı. (3-HCG düzeyleri hastaların % 11,1 'inde yüksekti. Hastalarda ki 0-HCG düzeyleri hafifçe daha düşük olup, aradaki farklılık anlamlı değildi. Hasta grubunda /3-HCG düzeyleri hastalığın aktivitesiyle ilişki gös termiyordu. Sonuç olarak şunu belirtmek gerekir ki; hasta ve kontrol grupları arasında hormon düzeylerinin belirgin farklılıklar göstermemesine rağmen, bu hormonların meme kanseri gelişmesinde ki rolleri reddedilemez.

Özet (Çeviri)

Özet çevirisi mevcut değil.

Benzer Tezler

  1. Investigation of CYP17A1 and CYP19A1 gene expression levels and aromatase activity in invasive ductal breast cancer tissues

    Duktal meme kanseri olgularında CYP17A1 and CYP19A1 gen bölgelerinin ekspresyonlarının ve aromataz aktivitelerinin incelenmesi

    METE BORA TÜZÜNER

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2017

    Biyokimyaİstanbul Teknik Üniversitesi

    Moleküler Biyoloji-Genetik ve Biyoteknoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HAKAN BERMEK

    PROF. DR. OĞUZ ÖZTÜRK

  2. Akromegali hastalığında malignite taraması

    Malignancy scanning in patients with acromegaly

    BENNUR ESEN GÜLLÜ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2008

    Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıklarıİstanbul Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. PINAR KADIOĞLU

  3. Hormon reseptörü pozitif her-2 negatif, opere meme kanserli hastalarda sağ kalımı etkileyen faktörler

    Prognostic factors in hormone receptor positive, HER2 negati̇ve operated breast cancer patients

    GİZEM BAKIR KAHVECİ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    OnkolojiBolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ÜMMÜGÜL ÜYETÜRK

  4. Tıbbi medikal onkoloji kliniğinde meme kanseri tanısıyla tedavi alan hastaların risk faktörlerinin ortaya konması

    Determining the risk factors of patients treated for breast cancer diagnosis in medical medical oncology clinic

    PINAR AKHANLI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    OnkolojiSağlık Bakanlığı

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DR. SANEM KAYHAN

  5. Neoadjuvan kemoterapi alan meme kanserli hastalarda androjen reseptör ekspresyonunun tedavi yanıtla ilişkisi ve prognostik önemi

    The relationship between androgen receptor expression and treatment response, as well as the prognostic significance, in breast cancer patients receiving neoadjuvant chemotherapy

    ABDULLAH ÜMİT

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    OnkolojiAkdeniz Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ALİ MURAT TATLI