Geri Dön

Tıbbi medikal onkoloji kliniğinde meme kanseri tanısıyla tedavi alan hastaların risk faktörlerinin ortaya konması

Determining the risk factors of patients treated for breast cancer diagnosis in medical medical oncology clinic

  1. Tez No: 707648
  2. Yazar: PINAR AKHANLI
  3. Danışmanlar: DR. SANEM KAYHAN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Onkoloji, Oncology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2016
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bakanlığı
  10. Enstitü: Ankara Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim Ve Araştırma Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 59

Özet

Meme kanseri kadınlar arasında dünyada en sık görülen kanser tipidir ve kadınlarda kansere bağlı ölümlerde akciğer kanserinden sonra gelmektedir. Ülkemizde de, kadınlarda görülen kanser tiplerinin içerisinde %45.9 gibi çok büyük bir oranla başı çekmektedir. Kadın sağlığını olumsuz etkileyen ve giderek sıklığı artan meme kanseri hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak gerektiğini düşünerek, bu amaçla, biz de hastanemizde tanı alan meme kanserli hastaların demografik verilerini ve meme kanserine ait risk faktörlerini ortaya koymayı amaçladık. Çalışmaya Yıldırım Beyazıd Dışkapı Eğitim ve Araştırma Hastanesi Onkoloji Kliniğinde, 2005-2015 tarihleri arasında meme kanseri tanısıyla tedavi verilen kadın hastalar alındı. Erkek hastalar ve duktal karsinoma insitu histolojisine sahip hastalar çalışma dışı bırakıldı. Hastaların demografik bilgileri, ailesel özellikleri, meme kanseri tipi, histolojisi, evresi ve derecesi, hormon reseptör ve HER2 reseptör durumu dosyalarından elde edilerek kaydedildi. Kadınlardan oluşan sağlıklı bir kontrol grubumuz olmadığından dolayı, meme kanseri tanılı bu vakaları, kendi içinde risk faktörleri, prognostik faktörler ve meme kanseri özellikleri açısından (tümör evresi, tümör çapı, grade i, tipi vb.) gruplandırarak, gruplar arasında istatiksel açıdan anlamlı fark olup olmadığını değerlendirdik. Aile hikayesi olanlarda tümör çapı daha büyük olarak bulunmuştur (p=0,004-r=0,694). Aile hikayesi olanlar ile TNBC tip meme kanseri arasında orta dereceli pozitif bir korelasyon mevcuttur (r=0,132). Erken menarş olanlarda, istatistiksel olarak %95 güven seviyesinde meme kanseri daha erken ortaya çıktığı saptanmıştır (p=0,004). Hiç doğum yapmayan ve erken menarş olan meme kanserli hastalarda, diğer hastalara göre meme kanserinin daha erken yaşta ortaya çıktığını bulduk (p=0.024). Aralarında pozitif yönlü orta dereceli bir ilişki mevcuttur (r=0,284). Tümör çapı ile TNBC arasında anlamlı bir ilişki bulunmuştur (p=0,019). Pozitif yönde yüksek dereceli bulunmuştur (r=0,581). Geç menapoz ile HR+ liği arasında anlamlamlı ilişki saptanmıştır. Ayrıca perinodal tutulum ve tümör evresi arasında da anlamlı ilişki saptadık. Bu geç menapozda tanı alan hastaların daha ileri evrede tanı aldıklarını göstermektedir. Türk kadınlarında, meme kanseri gelişiminde etkili risk faktörlerinin, batı toplumlarında olan risk faktörlerinden ne gibi farklılıklar gösterdiğini anlayabilmek için daha büyük çaplı çalışmalara ihtiyaç vardır.

Özet (Çeviri)

Breast cancer is the most common type of cancer diagnosed in women worldwide and is the second leading cause of cancer death after lung cancer in this population. In Turkey, constituting 45.9% of the total cancer diagnoses, it is also the most common type of cancer diagnosed in women. In order to augment our understanding of breast cancer, which negatively impacts women's health in addition to its increasing incidence, we aimed to elucidate the risk factors and demographic characteristics of breast cancer patients in our hospital. Our study included women with breast cancer that were treated between 2005 and 2015 at the oncology clinic of Yıldırım Bayezid Dışkapı Education and Research Hospital. Male breast cancer patients and patients with ductal carcinoma in-situ (DCIS) were excluded. Patients' demographic information, family history, breast cancer subtype, histology, stage, hormone receptor and HER2 receptor status were obtained from their medical records. Because we did not have a healthy control group, we divided our patients into subgroups based on their tumor characteristics (stage, tumor size, grade, type etc.) and evaluated these parameters in terms of statistical significance among the subgroups. In patients with a positive family history of breast cancer, average tumor diameter was found to be significantly greater than patients with no family history (p=0.004, r = 0.694). There was a moderately positive correlation between family history and triple-negative breast cancer (TNBC) type (r=0.132). In patients with early menarche, it was detected with 95% confidence interval that breast cancer appeared earlier in life (p=0,004). We found that breast cancer appeared at an earlier age in women with nulliparity and early menarche compared to other patients (p=0,024), with a moderately positive correlation (r=0,284). A statistically significant relationship between tumor diameter and TNBC type was also found (p=0,019), with a strongly positive correlation (r=0,581). A meaningful interaction between late menopause and hormone receptor positivity was detected. We also found a significant relationship between perinodal uptake and tumor stage. This shows that patients with late menopause were diagnosed at a more advanced stage. More and larger studies are needed in order to delineate the differences between risk factors of breast cancer in Turkish women and western women.

Benzer Tezler

  1. Anti-HER2 tedavi alan meme karsinomu tanılı hastalarda kardiyotoksisite oranlarının retrospektif olarak değerlendirilmesi

    Retrospective evaluation of cardiotoxicity rates in patients diagnosed with breast carcinoma receiving anti-HER2 treatment

    DENİZ BAKIRCIOĞLU ALP

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    OnkolojiDokuz Eylül Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ELİF ATAĞ AKYÜREK

  2. Neoadjuvan kemoterapi alan meme kanserli hastalarda androjen reseptör ekspresyonunun tedavi yanıtla ilişkisi ve prognostik önemi

    The relationship between androgen receptor expression and treatment response, as well as the prognostic significance, in breast cancer patients receiving neoadjuvant chemotherapy

    ABDULLAH ÜMİT

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    OnkolojiAkdeniz Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ALİ MURAT TATLI

  3. Aromataz inhibitörü kullanan meme kanserli hastalarda osteoporoz ile inflamatuar belirteçler arasındaki ilişki

    The relationship between osteoporosis and inflammatory markers in breast cancer patients using aromatase inhibitors

    MURAT ŞEN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    OnkolojiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. EFNAN ALGIN

    DOÇ. DR. ENES SEYDA ŞAHİNER

  4. Meme kanserinde kemoterapi alan hastalarda bilgilendirmenin stres düzeyine etkisi

    The effect of informing on stress levels in breast cancer patients who undergo chemotherapy

    EMİNE ERGÜN ŞEREN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    HemşirelikEge Üniversitesi

    Psikiyatri Hemşireliği Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. AYÇA GÜRKAN

  5. Meme kanserinin akap12 ve ilgili proteinlerle ilişkisinin araştırılması

    The investigation of the breast cancer with akap12 and related proteins

    ÖZLEM SAYGILI

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    BiyokimyaGaziantep Üniversitesi

    Tıbbi Biyokimya Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. HÜLYA ÇİÇEK