İbn Sînâ felsefesinde bilginin mahiyeti
The nature of knowledge in avicenna's philosophy
- Tez No: 638818
- Danışmanlar: DOÇ. DR. NECMİ DERİN
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Felsefe, Philosophy
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2020
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Dicle Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Felsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 102
Özet
İbn Sînâ bilgiyi“bilinen şeyin mahiyetinin bilen öznede hâsıl olması”şeklinde tanımlar. Onun bilgiyi bu şekilde tanımlaması, teorik altyapısı sağlam kurulmuş bir sistemden kaynaklanır. Bu altyapının merkezinde ise hiç kuşkusuz onun insan anlayışı yer almaktadır. Zihin ve beden gibi iki cevherden meydana gelen insan, İbn Sînâ'nın bilgi anlayışının ana karakteristiğini belirlemiştir. İnsanın söz konusu ikili yapısına bağlı olarak onda meydana gelen idrakler de ayrı ayrı değerlendirilir. Zihin, kendi aklî yapısına bağlı olarak aklî varlıkları idrak ederken beden, kendi maddî yapısından dolayı yalnızca maddeyi idrak edebilir. Bu ayrımdan kaynaklı olarak insanda bir tümel bir de tikel olmak üzere iki idrak türü meydana gelir. İbn Sînâ, bir idrakin bilgi olabilmesi için onu meydana getiren tüm unsurların maddeden tamamen mücerret aklî varlıklar olması gerektiğini düşünür. Buradan hareketle, nesneye ait maddî suretin insan bedeninde yer etmesiyle tikel idrak meydana gelirken aynı nesneye ait soyut mahiyetin insan zihninde meydana gelmesi sonucu tümel idrak meydana gelir ki İbn Sînâ'ya göre asıl bilgi işte budur. Bu anlayıştan kaynaklı olarak bedene bağlı idraklerin hiçbirisi kendi başına bilgi olmayıp yalnızca bilgiye ulaşmada birer vasıta işlevi görürler. İbn Sînâ'ya göre bilgiyi meydana getiren kurucu unsurların tamamı faal akıl kaynaklıdır. Bu durumda bilginin ontolojik kaynağı da faal akıl olmaktadır. Bu nedenle insanın bir nesneyi bilmesi demek, o nesnenin faal akılda bulunan mahiyetinin insan zihninde meydana gelmesi demektir ki bu noktada etkin rol faal akla aittir. Bilgiyi elde etmek için insana düşen ise faal akıl ile sürekli ittisal halinde olmaktır. Faal akıl ile ittisal halinde olmanın nihaî yolu ise sezgidir.
Özet (Çeviri)
Avicenna defines knowledge as“that which is known manifesting in the subject that recognizes its nature.”Him defining knowledge as such is caused by a system with a solid foundation. A solid foundation that doubtlessly featured his concept of human at its core. Human beings, who consist of two essences, mind and body, have constituted the main characteristic of Avicenna's understanding of knowledge. The two cognitive aspects that exist in them as a result of the duality of human beings are evaluated separately. While the mind comprehends abstract beings in accordance with its mental structure, the body, as a result of its material nature, can only comprehend matter. As a result of this division, two types of comprehension occur in human beings: universal and particular. Avicenna believes that in order for comprehension to become knowledge, all the elements that make it up need to be absolute abstract beings. Hence while the material form of the object manifesting in the human body leads to particular comprehension, the abstract nature of the same object manifesting in the human mind leads to universal comprehension, which according to Avicenna, is real knowledge. Therefore comprehension that results from the body is not real knowledge on its own but merely functions as a means for reaching knowledge. According to Avicenna, the source of all the founding elements of knowledge is the active intellect. Thus the ontological source of knowledge is also an active intellect. Consequently, a human being knowing an object means the nature of the object, which is in the active intellect, manifesting in the human mind. In this process, the essential role is of the active intellect. What human beings need to do in order to gain knowledge is to always be connected with the active intellect. The way to be connected with the active intellect is through intuition.
Benzer Tezler
- İbn Sinâ felsefesinde tasavvur ve tasdik ayrımı
The distinction between conception and belief in Avicenna's philosophy
ALİYE GÜLER
Doktora
Türkçe
2024
DinMarmara ÜniversitesiFelsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ALİ DURUSOY
- Sühreverdî felsefesinde yöntem ve bilgi
Knowledge and method in Suhrawardī's philosophy
İDRİS CEVAHİR
Doktora
Türkçe
2024
FelsefeMarmara ÜniversitesiFelsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ÖMER TÜRKER
- Âmirî'de bilgi felsefesi
Al- 'Amirî's philosophy of knowledge
SALİHA KIZILKAYA
Yüksek Lisans
Türkçe
2020
Dinİstanbul ÜniversitesiTemel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. VEYSEL KAYA
- İbn Sînâ felsefesinde bilginin kategorisi
Category of knowledge in avicenna's philosophy
MERVE NUR YILMAZ
Yüksek Lisans
Türkçe
2015
FelsefeMarmara ÜniversitesiFelsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ÖMER TÜRKER