Geri Dön

Türk-Yunan basını bağlamında Batı Trakya Türklerinin siyasi ve kültürel yapısı (1923-1994)

Cultural and political structure of West Thrace Turks in the context of Turkish-Greek press (1923-1994)

  1. Tez No: 655611
  2. Yazar: EDA AVTZİ
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. ERDOĞAN KELEŞ
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Tarih, History
  6. Anahtar Kelimeler: Batı Trakya Türkleri, Kültür, Azınlık Hakları, Lozan Barış Anlaşması, Türk-Yunan Basını, Western Thrace Turks, Culture, Minority Rights, Lausanne Peace Agreement, Turkish-Greek Press
  7. Yıl: 2020
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Tarih Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 199

Özet

Avrupa'nın güneyinde yer alan 836.000 kilometrekarelik bir coğrafyada bulunan Balkanlar, kültürel, dini ve etnik çeşitliliği çok fazla olan bu coğrafya yaklaşık 550 yıldır Osmanlı yönetiminde kalmıştır. Bu süreçte Osmanlı hâkimiyeti farklı toplulukları barış içerisinde bir arada tutmayı büyük ölçüde başarmıştır. Osmanlı Devleti kültürel ve politik ağırlık noktası olarak gördüğü Balkanlar'a önemli miktarda Türk nüfusu yerleştirmiş ve bölgelere Türk Kültürünü aşılamıştı. Fakat Osmanlı Devletini' nin zayıf düşüp geri çekilmesinden sonra kaybedilen topraklarda bırakılan Türkler, katliamlar, salgın hastalıklar ve göçler sebebiyle zamanla“azınlık”durumuna düşmüşlerdir. Osmanlı Devleti balkan topluluklarını yönetme konusunda kabiliyetli bir devletti fakat yeni bir durum ortaya çıkmıştı, gözden çıkarılmış yahut bırakılmak zorunda kalınmış topraklarda kalan“Türk Azınlığı”nın durumu! Bu yeni durum beraberinde dışarı da kalan azınlıkların sorumluluğunun ne olacağı konusunda tartışmaları da gündeme getiriyordu. 29 Eylül 1913 günü İstanbul Barış Anlaşması'yla kendi kaderine bırakılıp 1918 yılına kadar Bulgar idaresinde kalan 1913'de nüfusunun %80'ni Türk olan Batı Trakya'nın %5 nüfus oranına sahip Bulgarlara teslim edilmesi, son devir Osmanlı politikasındaki çekingenliğin ve yılgınlığın açık göstergesiydi. Büyük savaşta, mihver devletleri ile birleşen Osmanlı Devleti, 1915 sonbaharında Bulgaristan'ın harbe katılması uğrunda, Karaağaç'ta bulunan Edirne İstasyonu dâhil olmak üzere Meriç'in batı kesimlerinden de Bulgaristan lehine vazgeçmiştir. 1913'ten itibaren büyük direnmeler ve savaşlar sonucu üç kez bağımsızlığını ilan etmiş olan Batı Trakya Bölgesi, Yunanistan Devleti'nin kontrolü altına girmiştir. Bundan sonra Trakya davası (doğu ve batı olmak üzere) kurulmuş olan Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti vasıtasıyla Anadolu'dan başlatılmış olan Milli Mücadele Hareketi'nin yörüngesinde devam ettirilmiştir. Lozan Barışı'na kadar olan bu dönemde artık Osmanlı Dönemi'nden Cumhuriyet dönemine miras kalan ve hala güncelliğini koruyan en önemli sorunlarından biridir. Balkan ülkelerinin uyruğunda bulunan Türk ve Müslüman nüfus bu ülkeleri rahatsız ettiğinden, TürkMüslüman nüfusu göçe zorlamak veya asimile etmek gibi politikalar, Balkan ülkelerinin çoğunda önemli milli devlet politikaları olarak karşımıza çıkmaktadır. Batı Trakya ve Balkan Türkleri, iki savaş arası dönemde diktatörlerin, daha sonra soğuk savaş döneminin ve 1990'lardan itibaren de yenidünya düzeninin etkisi altında kültürlerini birliklerini devam ettirebilmek adına çok fazla mücadeleler vermiştir. Bu mücadeleleri dernekler, siyasi partiler, dergi ve gazeteler de yani basın yoluyla gerçekleştirmiştir. Dolayısıyla bu çalışmada basın yoluyla yapılan kültürel mücadelelere dikkat çekilmiştir.

Özet (Çeviri)

The Balkans, located in a geography of 836,000 square kilometers in the south of Europe, has a great cultural, religious and ethnic diversity and has remained under Ottoman rule for about 550 years. In this process, the Ottoman rule has largely succeeded in keeping different communities together in peace. The Ottoman Empire placed the Turkish population as an important issue in the Balkans, which it saw as its cultural and political center point, and instilled Turkish culture in the regions. However, the Turks, who were left in the lands lost after the Ottoman Empire's weakening and withdrawal, massacres, epidemics and migrations gradually fell into the“minority”. The Ottoman State was a state capable of ruling the Balkan communities, but a new situation emerged, the situation of the“Turkish Minority”who remained in the sacrificed or had to be abandoned! Along with this new situation, the discussions of pleasure were also on the agenda of the minorities who remained outside. The surrender of Western Thrace, 80% of which was Turkish, to the Bulgarians with a population of 5% in 1913, which was left under the Bulgarian rule with the Istanbul Peace Agreement on September 29, 1913, is a clear indicator of the timidity and frustration in the Ottoman policy of the last period. . The Ottoman Empire, united with the pivot states in the great war, for the sake of Bulgaria's participation in the war in the autumn of 1915, Edirne Station in Karaağaç. The Western Thrace Region, which declared its independence three times as a result of great resistance and wars since 1913, came under the control of the Greek State. After that, the Thrace case (east and west) was continued in the orbit of the National Struggle Movement, which was initiated from Anatolia through the Association of Defense of Rights. In this period up to the Lausanne Peace, it is one of the most important problems that is inherited from the Ottoman Period to the Republic period and is still up to date. Since the Turkish and Muslim populations, which are the citizens of the Balkan countries, disturb these countries, policies such as forcing the Turkish-Muslim population to migrate or assimilate are important national state policies in most of the Balkan countries. Western Thrace and Balkan Turks have struggled to maintain their culture and unity under the influence of the dictators in the interwar period, then the cold war period and the new world order since the 1990's. It carried out these struggles through associations, political parties, magazines and newspapers, that is, the press. Therefore, this study draws attention to the cultural struggles made through the media.

Benzer Tezler

  1. Tanzimattan Cumhuriyet'e Türkiye'de aydınlar ve aydın sosyolojisi

    Başlık çevirisi yok

    İHSAN KESER

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1986

    SosyolojiCumhuriyet Üniversitesi

    Sosyoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. HALİL ÇİVİ

  2. Konstantinos Aleksandru Psahos'un Musiki Takvimi'nden Asya Liri'ne: Geç dönem Rumca-Karamanlıca yayınlarda Osmanlı-Türk makam müziği ve teori yazımı

    Ottoman-Turkish makam music and theoretical writing in late Greek-Karamanlidika publications: From Konstantinos Aleksandrou Psachos' music calendar to Asias Lyra

    EYLÜL DOĞAN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Arşivİstanbul Teknik Üniversitesi

    Müzikoloji ve Müzik Teorisi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. GÖZDE ÇOLAKOĞLU SARI

  3. Ermeni basını ve Çağdaş Yunan Edebiyatı 30 kuşağı romanlarında Milli Mücadele Dönemi

    The period of National Struggle in the Armenian press and the novels of the 30 generations Modern Greek Literature

    TALAR NERSESOĞLU

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Tarihİstanbul Üniversitesi

    Yunan Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ESİN OZANSOY

  4. Demokratik sistemde baskı grupları (Türkiye örneği)

    Oppression groups in democratic system

    HALİL GÖZEL

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1998

    Siyasal BilimlerMarmara Üniversitesi

    Sosyoloji ve Antropoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. YÜMNİ SEZEN

  5. La Vie artistique litteraire culturelle et sociale l'Izmir en langue Française (du XVII'eme siecle a nos jours)

    Fransızca'da İzmir'in sanatsal edebi kültürel ve toplumsal yaşamı (XVII'inci yüzyıldan günümüze)

    HASAN ZORLUSOY

    Doktora

    Fransızca

    Fransızca

    1993

    Fransız Dili ve EdebiyatıDokuz Eylül Üniversitesi

    Fransız Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. EROL KAYRA