Elektif kardiyak cerrahi öncesi yaşlı hastalarda kırılganlığın değerlendirilmesi
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 666854
- Danışmanlar: PROF. DR. İLYAS KAYACIOĞLU
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi, Thoracic and Cardiovascular Surgery
- Anahtar Kelimeler: albümin, kalp cerrahisi, kırılganlık, yaşlı, albumin, cardiac surgery, elderly, frailty
- Yıl: 2021
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Enstitü: Dr. Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Kalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 56
Özet
AMAÇ Günümüzde kalp cerrahisi yapılan erişkin hastaların yarısından fazlası 65 yaş ve üzerindedir. Kırılganlık, özellikle ileri yaşla birlikte azalmış fizyolojik rezerv ve stres kaynaklarına karşı zayıflamış yanıtla karakterize bir biyolojik sendromdur. Kırılganlığı ölçmek için kabul görmüş bir altın standart yöntem yoktur. Klinik pratikte en yaygın kullanılan kardiyak cerrahi risk skorlama sistemleri kronolojik yaşı bir risk parametresi olarak içerir, ancak hastaların kırılganlık derecelerini ve biyolojik yaşlarını değerlendirmeye almazlar. Çalışmamızda, kardiyak cerrahi yapılan yaşlı hastalarda kırılganlığın postoperatif erken dönemde mortalite ve morbidite üzerine etkilerini ölçmeyi, mevcut kırılganlık parametreleri arasından yüksek prognostik değere sahip yeni bir kırılganlık testi geliştirmeyi ve geliştirilen yeni testin kardiyak cerrahi risk modelleri ile kombine edilerek bu modellerin prognostik gücünü arttırmakta kırılganlık parametresinin kullanılıp kullanılamayacağını araştırmayı amaçladık. GEREÇ VE YÖNTEM Araştırma tek merkezli, prospektif, gözlemsel çalışma olarak tasarlandı. 15 Ocak-15 Mayıs 2020 tarihleri arasında merkezimizde elektif açık kalp ameliyatı uygulanması planlanan yetişkin hastalar çalışmaya dahil edilmek üzere değerlendirildi. Katılımcıların EuroSCORE II ve STS risk skorları hesaplandı. Kırılganlık değerlendirmesi için Fried Skalası, Kısa Fiziksel Performans Testi, Klinik Kırılganlık Skalası ve serum albümin düzeyi ölçümü uygulandı. Hastalar postoperatif ilk 30 gün veya hastanede yattıkları sürece takip edildiler. Primer sonlanım noktası kompozit mortalite ve majör morbidite olarak belirlendi. BULGULAR Çalışmaya 164 hasta dahil edildi (%34,8 kadın). Ortalama yaş 70,77±4,43 yıldı. Hastaların ortalama STS-PROMM skorları, Klinik Kırılganlık Skalası puanları ve serum albümin düzeyleri ile primer kompozit sonlanım arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki saptandı (sırasıyla p=0,0038; p=0,0127; p=0,0056). Albümin düzeyinin viii STS-PROMM risk skoruna eklenmesi ile oluşturulan model, postoperatif kompozit mortalite ve morbiditeyi en yüksek tahmin gücüne sahip model olarak tespit edildi (ROC eğrisi altında kalan alan 0,662). SONUÇ Elektif kardiyak cerrahi yapılan 65 yaş ve üzerindeki hastalarda postoperatif erken dönemde kompozit mortalite ve morbiditeyi en iyi öngören kırılganlık testleri serum albümin düzeyi ve Klinik Kırılganlık Skalası'dır. Tek başına serum albümin düzeyinin postoperatif olumsuz sonuçları tahmin etme gücü, test edilen diğer tüm kırılganlık testlerinden ve bu testlerin kombinasyonlarından daha yüksektir. STS kardiyak cerrahi risk skorlama sistemine bir kırılganlık ölçüm yöntemi olarak albümin testinin eklenmesi, STS'nin kardiyak cerrahi sonrası erken dönem mortalite ve morbidite riskini daha yüksek doğrulukta tahmin etmesini sağlamaktadır.
Özet (Çeviri)
AIM Patients ≥65 years of age make up more than half of the adult cardiac surgery population. Frailty is a biological syndrome characterized by decreased physiological reserve and weakened response to stressors, associated with advanced age. There is no gold standard definition of frailty. The most common cardiac surgical risk scoring systems used in routine clinical practice incorporate chronologic age as a risk parameter, but not patients' degree of frailty or biological age. The present study aims to assess effects of frailty on early postoperative mortality and morbidity, to develop a novel frailty test with high prognostic value by combining current frailty parameters, and to investigate whether addition of a frailty parameter to cardiac surgical risk scoring models would increase the prognostic value of these models. PATIENTS AND METHODS This was a single-center, prospective, observational study. Adult patients scheduled to undergo elective open heart surgery between January 15 and May 15, 2020 in our center were evaluated for enrollment. EuroSCORE II and STS risk scores of participants were calculated. Fried Scale, Short Physical Performance Battery, Clinical Frailty Scale and measurement of serum albumin levels were used for frailty assessment. Patients were followed-up for 30 days postoperatively or until discharge. Primary outcome was a composite of mortality and major morbidity. RESULTS A total of 164 patients were included (34.8% women). Mean of age was 70.77±4.43 years. Means of STS-PROMM scores, Clinical Frailty Scale points and serum albumin levels were significantly associated with the primary composite endpoint (p=0.0038, p=0.0127, p=0.0056, respectively). A novel model, which was created by addition of albumin measurement to STS-PROMM risk score, had the highest predictive value for postoperative composite mortality and morbidity (area under ROC curve 0.662). CONCLUSION Among frailty tests, serum albumin measurement and Clinical Frailty Scale had the highest predictive value for a composite of early postoperative mortality and morbidity in elderly patients undergoing elective cardiac surgery. Serum albumin measurement alone, outperformed all other frailty tests and their combinations at predicting postoperative adverse events. Addition of albumin measurement as a frailty marker to STS cardiac surgical risk scoring system, improved its ability to predict early postoperative mortality and morbidity.
Benzer Tezler
- Nöroşirurji operasyonu geçiren hastalarda peroperatif değişkenlerin postoperatif troponin düzeyi ve mıns ilişkisi
Peroperative in patients under neurosurgy operation the relationship of the variables with the postoperative troponin level and the mins
YASİN PALA
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
Anestezi ve Reanimasyonİstanbul ÜniversitesiAnesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ACHMET ALI
- Sigara içen hastalarda esmolol ve lidokain'in entübasyonda hemodinami ile hava yolu basıncı üzerine etkilerinin karşılaştırılması
Smoking patients the comparison between esmolol's and lidokain?s effect of airway pressure and their hemodynamic's in intubation
MUSTAFA YAZAR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2009
Anestezi ve ReanimasyonOndokuz Mayıs ÜniversitesiAnesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HAYDAR ŞAHİNOĞLU
- 2000-2010 yılları arasında intrakranial kitle cerrahisi nedeni ile nöroanestezi uygulanan hastaların retrospektif analizi
2000-2010 neuroanesthesia because of surgery ın patıents between intracranial mass retrospective analysıs
SEDA YEĞİN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2011
Anestezi ve ReanimasyonOndokuz Mayıs ÜniversitesiAnesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
PROF. DR. BİNNUR SARIHASAN
- Çift lümenli tüp kullanılan hastalarda direk laringoskopi ve video laringoskopinin dQ-T aralığı, Tp-e aralığı ve Tp-e/dQ-T oranına etkisi
The effects of direct laryngoscopy and videolaryngoscopy in patients with double lumen tube, QTc interval, Tp-e interval and Tp-e/QTc ratio
MUSTAFA KADIOĞLU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2018
Anestezi ve Reanimasyonİnönü ÜniversitesiAnesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. MUHARREM UÇAR
- COVID-19 sürecinde elektif kardiyak cerrahi girişim geçiren hastalarda ameliyat öncesi kaygı düzeylerinin ameliyat sonrası iyileşme durumlarına etkisi
The effect of pre operati̇ve anxiety levels on post operative recovery in patients who underwent elective cardiac surgery during the COVID-19 process
GAMZE ATAMAN YILDIZ
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
HemşirelikBahçeşehir ÜniversitesiCerrahi Hastalıkları Hemşireliği Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. TÜLİN YILDIZ