Milletlerarası özel hukukta irade serbestisi
Party autonomy in private international law
- Tez No: 673755
- Danışmanlar: PROF. DR. SİBEL ÖZEL
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Hukuk, Law
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2021
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Marmara Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Özel Hukuk Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Özel Hukuk Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 310
Özet
İrade serbestisi, maddi hukukun olduğu kadar milletlerarası özel hukukun da temel prensiplerinden birisidir. Bu çalışmanın asıl konusunu oluşturan hukuk seçimi, irade serbestisinin milletlerarası özel hukuktaki başlıca görünümüdür. Hukuk seçimi tarihsel açıdan öncelikle sözleşmeler alanında gelişme göstermiş, ancak yakın geçmişten itibaren sözleşme dışı alanlarda da kabul edilmeye başlanmıştır. Subjektif bir bağlama noktası olan hukuk seçimi, milletlerarası özel hukuk hakkaniyetine ve menfaatler teorisine aykırılık taşımamakta, bilakis somut olayın şartlarına göre taraf menfaatine, işlem menfaatine, düzen ve devlet menfaatlerine hizmet etmektedir. Özellikle taraflar açısından sağladığı öngörülebilirlik işlevi, hukuki işlem veya ilişkinin taraflarına güven vermekte, bu suretle taraf menfaatini sağlamaktadır. Hukuk seçimi, hukuki niteliği itibariyle asıl hukuki ilişkiden bağımsız bir sözleşme olarak nitelendirilmelidir. Hukuk seçimi, kendisini en geniş anlamda sözleşmelerde göstermektedir. Ancak sözleşmeler açısından dahi hukuk seçimi çeşitli sınırlandırmalara tabi tutulmuştur. Bu sınırlandırmalar, seçilen hukukun niteliği, sözleşmenin konusu, sözleşmenin tarafları ve zaman bakımından yapılmaktadır. Bunun dışında seçilen hukuk, kamu düzeni müdahalesi ve doğrudan uygulanan kurallar yoluyla sınırlandırılmaktadır. Sözleşmelerin yanı sıra haksız fiiller ve diğer sözleşme dışı borç ilişkileri, eşya hukuku, miras hukuku ile aile hukuku ilişkileri içerisinde boşanma, evlilik mal rejimi ve nafaka konusunda hukuk seçimi lehine gelişmeler olduğu görülmektedir. Ancak sözleşme dışı alanlarda hukuk seçiminin daha geniş bir çerçevede sınırlandırılması kaçınılmazdır. Ayrıca sözleşmeler bakımından hukuk seçimine ilişkin ulusal ve uluslararası düzenlemeler bakımından büyük benzerlikler bulunmasına karşın sözleşme dışı alanlarda bu seviyede bir benzerlik bulunmamakta, bazı ulusal hukuklar hukuk seçimini yasaklarken, bazıları geniş bir şekilde sınırlandırarak izin vermekte, bazıları da daha dar bir sınırlamaya tabi tutarak hukuk seçimi imkanı tanımaktadır. Çalışma içerisinde karşılaştırmalı hukuktaki düzenlemeler göz önünde bulundurularak Türk hukuku bakımından öneriler sunulmuştur.
Özet (Çeviri)
Party autonomy is one of the basic principles of substantial law as well as private international law. Choice of law as the subject of this study is the main appearance of party autonomy. Choice of law has initially developed in the field of contracts, however it started to be accepted in non-contractual fields of law from the recent past. As a subjective connecting point, choice of law is not contrary to private international law justice, on the contrary, it serves the party interest, transaction, order and state interests. Especially the function of predictability of choice of law gives a strong trust to the parties of the legal relation or transaction, and this serves party interest. Choice of law should be considered an independent contract apart from actual legal relationship by its legal nature. The choice of law shows itself in contracts in the broadest sense. However, even in terms of contracts, the choice of law is subject to various limitations. These limitations are made in terms of the nature of the chosen law, the subject of the contract, the parties to the contract and time. Apart from this, the chosen law is limited by public order and mandatory overriding rules. In addition to contracts, it is observed that there are developments in favor of choosing a law regarding torts, other non-contractual obligations, propert law, inheritance law and family law relations including divorce, marital property regime and maintenance. However, it is inevitable to limit the choice of law in a wider framework in non-contractual areas. In addition, although there are great similarities in terms of national and international regulations regarding the choice of law in terms of contracts, there is no similarity at this level in non-contractual areas. For the non-contractual areas of law, while some national laws prohibit the choice of law, some allow it by limiting it broadly, and some provides a choice of law by subjecting it to a narrower limitation. In the study, suggestions has been presented in terms of Turkish law, taking into account the regulations in comparative law.
Benzer Tezler
- Ayni haklara uygulanacak hukukun ve yetkili yargı merciinin tayininde irade serbestisi prensibi
Party autonomy principle in applicable law to rights in rem and determination of competent jurisdiction
EKİN ÖMEROĞLU
- Milletlerarası Özel Hukukta hukuk seçimi
Choice of law in Private International Law
HASAN HÜSEYİN ALPARSLAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2017
HukukGalatasaray ÜniversitesiÖzel Hukuk Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HATİCE ÖZDEMİR KOCASAKAL
- Milletlerarası özel hukukta ticari şirketlerde birleşmeler ve devralmalar
Başlık çevirisi yok
BÜLENT İYİT
Yüksek Lisans
Türkçe
2021
HukukMEF ÜNİVERSİTESİÖzel Hukuk Ana Bilim Dalı
PROF. DR. AYFER UYANIK ÇAVUŞOĞLU
- Milletlerarası usul hukukunda mahkemelerin yetkisinin belirlenmesinde taraf iradesi
The will of parties in determining the international jurisdiction of courts
MELİS AVŞAR
- Milletlerarası özel hukukta hukuk seçimi anlaşmaları
Choice of law agreements in private international law
GAMZE AYDOĞDU