Geri Dön

Glaubensbezogene tabus in der kommunikation zwischen Türkischen und Deutschen kulturen

Alman ve Türk kültürleri arası iletişimde inanç temelli tabular

  1. Tez No: 680432
  2. Yazar: SARPER ŞAŞMAZ
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. GÜLNAZ KURT
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Alman Dili ve Edebiyatı, German Linguistics and Literature
  6. Anahtar Kelimeler: Kültür, Tabu, Kültürlerarası iletişim, culture, taboo, intercultural communication
  7. Yıl: 2021
  8. Dil: Almanca
  9. Üniversite: Akdeniz Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Alman Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 140

Özet

Kültür, ortak değerler ve iletişim yollarına dayanmaktadır. Gerçeklik anlayışımızı belirler ve aynı gerçekliği paylaştığını düşünen insanlar arasında paylaşılır. Farklı kültür çevrelerine -toplumlarına- ait olan insanlar arasındaki iletişim, zorluklar ve yanlış anlaşılmalara yatkındır. Bu durum özellikle iki tarafın da farklı gerçekliklere ait olduklarını bilmedikleri durumlarda meydana gelir. Kimmel, iletişimde yer alan iki tarafın ortak noktalarına mikrokültür ismini vermiştir. Bu yaklaşım iki tarafın ortak algılarından ve beklentilerinden meydana gelmektedir. Taraflar arasında bir mikrokültür yokluğu yanlış anlaşılmalara ve hatta felaketlere sebep olabilir. Tarafların düşünceleri farklı olduğunda, her iki taraf da birbirini rahatsız edici bulmaya başlar zira iki tarafın da normal kavramı birbirinden farklıdır. Bunun sonucunda karşımızdaki kişiyi patavatsız veya mantıksız olarak algılarız. Temelde farklı iki kültür bağlamında her iki taraf da farklı değerlere, doğrulara veya yanlışlara ve doğal olarak yasaklara sahip olacaktır. Kültürel anlamdaki bu yasaklar, kültürler arası iletişim durumlarında tabular olarak görülebilir ve bunlar, her iki taraftan da bilinirlik gerektirmektedir. Kimmel, uluslararası anlaşmazlıkların, farklı sosyal gerçekliklere dayandığından, yani farklı kültürlerin etraflarındaki dünyayı birbirlerinden farklı anlamalarından kaynaklanmaktadır. Bu sebeple, yasaklar veya tabular kaynaklı yanlış anlaşılmalardan sakınmak amacıyla her iki taraf da aracılara ve önceden hazırlığa ihtiyaç duyacaktır.

Özet (Çeviri)

Culture refers to shared values and ways of communicating. It shapes our view of reality and is shared by people who assume that they share the same reality. Interactions between people from different cultures - societies - can be fraught with difficulties and misunderstandings, especially when the parties involved do not realize that they are actually occupying different realities. Kimmel calls commonalities between the two sides microcultures that exist simply because of shared perceptions and expectations. The absence of these microcultures between the two parties leads to misunderstandings and even the failure of negotiations. When the two sides' thoughts are completely different, both sides tend to find each other disruptive because they have completely different perceptions of normalcy. This generally makes us assume that this person is misbehaving or being unreasonable. For fundamentally different cultures, both sides would have different cultural preferences, rights or wrongs, and of course prohibitions. In the context of cultural prohibitions, there are taboos in intercultural exchanges that require knowledge on both sides of the communication. Kimmel argues that most international conflicts are based on different perceptions of social reality, i.e., different cultures' understanding of their needs and the world around them. Therefore, Different Cultures would need mediators and preparations to avoid any taboo-related misunderstandings. Different cultures understand their needs in different ways.

Benzer Tezler