Türk hukukunda tıbbi uygulamadan kaynaklanan manevi tazminat
Non-pecuniary compensation arising from medical practice in Turkish law
- Tez No: 717383
- Danışmanlar: PROF. DR. SERKAN ÇINARLI
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Hukuk, Law
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2021
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İZMİR BAKIRÇAY ÜNİVERSİTESİ
- Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Sağlık Hukuku Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Sağlık Hukuku Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 448
Özet
Günümüzde teknolojik ilerlemeler ve sağlık hizmetlerine erişim imkanının artmasıyla birlikte tıbbi uygulamaların nitelik ve niceliğinde önemli gelişmeler yaşanmaktadır. Bu gelişmelere rağmen insan bedeninin doğası ve sınırlı yapısı gereği, tıbbi uygulamalar neticesinde istenmeyen sonuçlar meydana gelebilmektedir. Bu istenmeyen sonuçlar, kusurdan bağımsız olabildiği gibi tıbbi standartlara uygun davranmama şeklindeki kusura bağlı da ortaya çıkabilmektedir. Kusura bağlı istenmeyen sonuçlar, kişinin yaşam ve vücut bütünlüğüne yönelik ihlal anlamına geldiğinden doğrudan hukukun koruma alanı içerisine girmektedir. Hukukun koruması gereken en temel hak, kişinin yaşam ve vücut bütünlüğünü koruma hakkıdır. Nitekim bu hak başta Anayasa olmak üzere birçok uluslararası ve ulusal hukuk normları ile güvence altına alınmıştır. Kişilik hakkı, kişinin maddi ve manevi bütünlüğü üzerindeki genel hakkı tanımlamaktadır. Kişilik hakkında meydana gelen zararın tespiti, maddi ve manevi zarar üzerinden değerlendirilmektedir. Maddi zararın tespiti, klasik zarar kavramına dayalı, fark teorisi üzerinden değerlendirilmektedir. Bu sebeple maddi tazminat, somut olarak ispat edilebilir niteliği sebebiyle objektif olarak ölçülebilmektedir. Manevi tazminatın ise ancak olayın özellikleri göz önünde tutularak hâkim tarafından belirlenebileceği kabul edilmektedir. Manevi tazminatın belirlenmesindeki“olayın özellikleri”ölçütü öğretide de savunulduğu üzere oldukça yetersiz ve belirsiz olmakla beraber, öğreti ve uygulama ile içeriği doldurulmaya çalışılmaktadır. Ancak manevi zarar, maddi zararın aksine somut nitelikte olmayıp, öğretide de tartışıldığı üzere objektif ve subjektif teorilere göre ayrılabilmektedir. Manevi zarar, subjektif teoriye göre kişilik hakkı ihlal edilen kişinin duyduğu acı, elem ve ıstıraptan ibaretken objektif teoriye göre kişilik hakkı ihlal edilenin kişilik haklarında meydana gelen objektif eksilmedir. Bu durumlar, manevi zararın belirlenmesi, tespit ve ispatında çeşitli zorluklara yol açmaktadır. Bu zorluklar uygulamaya da yansıyarak, uygulamada belirsizlik, çelişki ve farklılıklar yaratmaktadır. Uygulamadaki bu farklılık ve belirsizlik neticesinde eşitlik ilkesi zedelenebilmektedir. Çalışmamız kapsamında, konu hakkında kesinleşmiş yargı kararlarına ulaşılarak bu kararların yorumlanacak ve analitik olarak sentezlenecektir. Böylelikle kesinleşmiş yargı kararları derlenerek uygulamaya yönelik, örnek ve yol gösterici bir çalışma amaçlanmaktadır. Manevi tazminat ile ilgili öğretideki çeşitli görüşler ve bu konuda çeşitli eserler bulunsa da yaptığımız araştırma sonucunda, tıbbi uygulamadan kaynaklanan manevi tazminat konusunda doğrudan ve özel bir çalışma bulunmamaktadır. Öğreti ve uygulamada eksikliği görülen bu önemli konuyu inceleyip değerlendirerek, uygulamadaki zorlukları en aza indirgeme gayesi taşımaktayız. Bu nedenlerle, daha önce öğretide özel olarak değerlendirilmeyen“Tıbbi Uygulamadan Kaynaklanan Manevi Tazminat”konusunu doktora tezi kapsamında çalışmaya değer bulduk.
Özet (Çeviri)
Today, with technological advances and increased access to health services, there are significant developments in the quality and quantity of medical practices. Despite these developments, due to the nature and limited nature of the human body, undesirable results may occur as a result of medical applications. These undesirable results may be independent of the fault or may occur due to the fault of not acting under medical standards. Undesirable consequences due to fault are directly within the scope of the law, as they mean a violation of the person's life and body existence. The most fundamental right to be protected by law is the right to protect one's life and bodily existence. This right is guaranteed by many international and national legal norms, especially the Constitution. Personal right defines the general right on the material and moral integrity of the person. The determination of the damage to the personality is evaluated based on material and moral damage. The determination of pecuniary damage is evaluated through the difference theory based on the classical damage concept. For this reason, pecuniary damage can be measured objectively due to its concretely demonstrable nature. It is accepted that moral compensation can only be determined by the judge, taking into account the characteristics of the event. Although the criterion of“characteristics of the event”in the determination of moral compensation is quite inadequate and uncertain as it is defended in the doctrine, it is tried to fill its content with doctrine and practice. However, non-pecuniary damage, unlike material damage, is not concrete and can be separated according to objective and subjective theories as discussed in the teaching. Moral damage, according to the subjective theory, consists of the pain, suffering, and suffering of the person whose personal right is violated, while according to the objective theory, it is the objective decrease in the personal rights of the person whose personal rights are violated. These situations lead to various difficulties in the determination, detection, and proof of moral damage. These difficulties are also reflected in practice, creating uncertainty, contradictions, and differences in practice. As a result of this difference and uncertainty in practice, the principle of equality may be damaged. Within the scope of our study, final judicial decisions on the subject will be reached, these decisions will be interpreted and analytically synthesized. Thus, by compiling finalized judicial decisions, an exemplary and guiding study is aimed for practice. Although there are various opinions in the doctrine about moral compensation and various works on this subject, as a result of our research, there is no direct and specific study on moral compensation arising from medical practice. We aim to minimize the difficulties in practice by examining and evaluating this important issue, which is seen to be lacking in teaching and practice. For these reasons, we found the subject of“Non-Pecuniary Compensation in Medical Practice”, which was not specifically evaluated in the teaching, worthy of study within the scope of the doctoral thesis.
Benzer Tezler
- Medeni usul hukuku bakımından hekimin hukuki sorumluluğu
Physician's legal responsibility in terms of civil procedure law
ZÜLAL ÇETİN
Yüksek Lisans
Türkçe
2021
HukukAtılım ÜniversitesiÖzel Hukuk Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ CENGİZ KULAKSIZ
- Türk İdare Hukuku açısından sağlık hizmetlerinden kaynaklanan sorumluluk
The responsibility of health services arising in Turkish Administration Law
AHMET KÜRŞAT ERSÖZ
- Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukukunda moleküler genetik inceleme
Molecular genetic analysis in Criminal and Criminal Procedure Law
RECİBE ÖZYURT
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
HukukSüleyman Demirel ÜniversitesiKamu Hukuku Ana Bilim Dalı
PROF. DR. FARUK TURHAN
- Türk ve Amerikan hukukunda insan üzerinde yürütülen tıbbi araştırmaların hukuki niteliği ve güncel etik sorunlar
Legal status and current ethical issues of medical research involving humans in Turkish and American law
AYŞEGÜL GÜLHAN
- Tıbbi kötü uygulamaya ilişkin zorunlu mali sorumluluk sigortalarında riziko
Risk in compulsory medical malpractice insurances
GÖRKEM ŞÜKÜR