Geri Dön

Dizisel müzikte parçasallığın bütünlüğü ve Anton Webern'nin OP.30, Variationen'i

The Unity of fragmentary elements in serial music and Anton Webern, 'Op.30, variations for orchestra'

  1. Tez No: 74172
  2. Yazar: SEMİH KORUCU
  3. Danışmanlar: PROF. İLHAN USMANBAŞ
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Müzik, Music
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 1998
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Müzik Ana Sanat Dalı
  12. Bilim Dalı: Kompozisyon Ve Orkestra Şefliği Sanat Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 77

Özet

Ill ÖZET Bu metin genel olarak, dizisel yöntemin modernist bağlamını, değerlerini, parametrelerini ve A.Webern'nin son dönem yapıtlarında kullandığı dizilerin ortaya koyduğu örgütlenme modellerini konu edinmektedir. Özel olarak da A.Webern'nin Op. 30, Orkestra için Çeşitlemelerdi incelenmiştir. Nasıl müzik insanın, yeryüzü tarihi boyunca, kendini ifade etmekte kullandığı temel araçlarından biri olduysa, müzikteki 'dizi' kavramı da, insanlığın eskil çağlarına kadar uzanan tarihi boyunca yazılı ve yazılı olmayan müziğin en temel araçlarından ve sorunsallarından biri olagelmiştir. Her çağın ve kültürün bu sorunsala yaklaşımı ve getirdiği çözümler farklı olmuştur. Ama, 17. yüzyılla birlikte, Batı uygarlığında bu farklılığın gittikçe yükselen bir ivmeyle ortadan kalktığını, dizisel çeşitliliğin ve çoğulluğun yerini dizisel merkeziyetçiliğe ve tekilliğe bıraktığı görülmüştür. 17. Yüzyıl müziğindeki bu merkezileşmenin akustik alanda yapılan araştırmalarla ve armoni alanındaki yeniliklerle bağlantılandırılması düşünülebilir. 17. Yüzyılda doğa bilimlerinde, felsefede ve matematikte elde edilen kazanımlar da hayatın tüm alanlarını derinden etkilemiş ve merkezileşmeye doğru yönelen bir eğilimle değişimi zorunlu kılmıştır. Benzer bir köklü değişim örneği de 20. yüzyıl başlarında yaşanmıştır. Ama bu kez, değişimi hazırlayan etkenler arasında, bilimsel, felsefî, iktisadi ve teknolojik değişimlerle birlikte, toplumsal bir olgu olanIV savaşın, Birinci Dünya Savaşı'nın yer aldığını görmekteyiz. Savaş boyunca sessiz kalan Schönberg'in savaş sonrasını izleyen yıllarda ortaya koyacağı model köklü bir değişimi, kromatik dizi yöntemini öneriyordu. Schönberg'in kromatik dizi yöntemi üç yüz yıldır süren tonal majör-minör gelenekten yalnızca bir uzaklaşma değildi; eski yöntemin temel kurallarının da geçersiz olduğunu ilan ediyordu. Bu söylemi en radikal anlamda dile getiren ise Anton Webern olmuştur. Dizilerinin ve kompozisyonlarının ortaya koyduğu örgütlenme modeli 1945-1955 arasındaki üretimi anlamaya yarayacak ipuçlarını da taşır. Webern'nin kendinden sonraki döneme devrettiği en temel sorunsal müziğin sessel ve yazısal mekanları arasındaki 'zorunluluk ve düzenlilik' ilişkileri olmuştur. Webern müziğinin dizisel-öncesi dönemiyle dizisel ve dizisel-sonrası dönemlerinin sessel-mekan anlayışları arasında özdeşlik varken, bu dönemlerin yazısal-mekan anlayışları arasında ciddi karşıtlıklar gözlenmektedir. Yazısal-mekan, kurgusu açısından, klasik değerleri yansıtmaktadır. Sessel-mekan ise, kurgusu açısından modernist değerleri yansıtır. 1945 sonrası müziği için de söz konusu olan bu gözlem, modernist olanla klasik olanın karşıtlığı tartışmasını da beraberinde getirmektedir. Son tahlilde, bu tez dizisellik bağlamında söz almaktadır ve insan ile doğa arasındaki uyum sorunsalının ve buna bağlı olarak gelişen özne - nesne tanımlarını araştırmaya çalışan bir çerçeveye oturmaktadır. Tezi oluştururken başvurduğum en önemli kaynak, 1932-33 yılları süresinde, Viyana' da, A. Webern'nin vermiş olduğu 16 dersin, W.Reich tarafından tutulan ders notlarından oluşmaktadır. Bu notlar türkçeye,“Yeni Müziğe Doğru”adı altoda çevrilmiş ve basılmıştır.V Kitabının izlediği“insan ve doğa arasındaki uyum”paradigmasının yarım yüzyıl sonra bu tezde yeniden konu edilmesi,bu paradigmanın bizden sonra da önemini yitirmeyeceğini göstermektedir.

Özet (Çeviri)

VI ABSTRACT The general concern of this thesis is, initially, the modernist context, values, and the parameters of the serial techniques; and secondly, the organizational models in the series of the late works of A.Webern. In this text, particularly, Webern's Op. 30, Variations for Orchestra is attempted to be examined. Towards the world history, music has been one of the basic instruments for the mankind to express himself. The concept of 'series' in music, likely, has been an indispensable mean and a problematic for both types of music (whether it is notated or not) since antiquity. The approachs to this problematic varies in each age and culture. During the 17. century, in the Western culture, the serial multiplicity and plurality are replaced by the serial centrality and singularity. It can be claimed that, this centralization in the musics of the 17. century is the consequence of the researchs in the domain of acustics and the renewals in the domain of harmony. The new ideas observed in philosophy, mathematics and natural sciences have also necassarily affected this tendency of centralization. A similar radical change took place in the beginning of the 20.century. The transformation of society in The First World War, among others ( i.e. philosophical, scientific, economical, technological transformations), has been the most significant cause for this change. Schönberg, who has been silent during the war, was proposing a new method for chromatic series. Schönberg' s method of cromatic series was not only an objection to the tradition of major-minor tonality which lasted three hundred years, but also refutation of the fundamental rules of the oldVII tradition. The most radical defender of this view is Anton Webern. The organizational model posed by his series and compositions might be a clue for comprehending the period between 1945-1955. The problematic inherited by Webern is the relations of“ indispensability and regularity”between two spaces of music : sonority and notation. In the music of Webern, there is an identity in sonaral spaces between the periods of pre- serial, serial, and the post-serial. However, in the notational spaces of these periods, there are remarkable oppositions. While notational space reflects the classical values, the sonaral space reflects the modernist ones. This indication is valid for the musics realized after 1945 and it raises the debate of classical and modernist. Consequently, this thesis concerns the concept of“serialism”and establishes a context which contains the problem of“the unity of man and nature”and attempt to examine the definitions of subject and object. The main source of this thesis is a book collecting 16 lectures of Webern on musical composition, titled The Pathe To New Music. The notes have been gathered by one of his pupils, Willi Reich. This thesis holds the general paradigm of this book,“the harmony of man and nature”, which, as a matter of fact, proves the eternal continuity of this paradigm.

Benzer Tezler

  1. 1950 sonrası görsel sanatlar ve müzik arasındaki etkileşim

    Intersection between visual arts and music after 1950

    BİLGE AYDOĞAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2006

    Güzel Sanatlarİstanbul Teknik Üniversitesi

    Sanat Tarihi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AYLA ÖDEKAN

  2. Yirminci yüzyıl müziğinde ilkelcilik ve İgor Stravinski'nin Bahar Ayini adlı yapıtının incelenmesi

    Primitivism in twentieth century music and examination of İgor Stravinsky's composition named The Rite of Spring

    UĞUR CİHAT SAKARYA

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    MüzikMimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi

    Müzikoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. İLKE BORAN

  3. Spektral müziğin ilk olgunluk dönemi; Tristan Murail'in Desintegrations ve Ethers eserleri'nin analizi

    The first maturity period of spectral music; Analysis of Tristan Murail's Desintegrations and Ethers works

    KÜBRA SULTAN AYTULUN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    MüzikBaşkent Üniversitesi

    Müzik ve Sahne Sanatları Ana Bilim Dalı

    PROF. MELİK ERTUĞRUL BAYRAKTARKATAL

    DR. TOLGA YAYALAR

  4. Ertuğrul Oğuz Fırat'ın yeni müzik anlayışı

    Başlık çevirisi yok

    FERZAN F. TÜZEL

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1989

    MüzikDokuz Eylül Üniversitesi

    Müzik Bilimleri Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. NECATİ GEDİKLİ

  5. Gunther Schuller's third stream: Story of an invented music style

    Gunther Schuller ve 'Thırd Stream': Bir müzik türünün icat öyküsü

    CENK BONFİL

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2024

    Müzikİstanbul Teknik Üniversitesi

    Müzik Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ERAY ALTINBÜKEN