Muhammed İkbal'de iman-akıl ilişkisi
The relationship between faith and mind in Mohammed Iqbal
- Tez No: 771954
- Danışmanlar: DOÇ. DR. KASIM MÜMİNOĞLU
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Din, Felsefe, Religion, Philosophy
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2023
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Muş Alparslan Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Felsefe Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 152
Özet
Çalışmamızın konusu, genel anlamda Muhammed İkbal'de“Akıl ve İman”arasında nasıl bir ilişki olduğu değerlendirilecektir. İkbal'in üzerinde durduğu konu aklı arka planda bırakılmış, dini dogmalara teslim olmuş ve Müslüman dünyasının çaresizliğidir. İkbal'e göre insanları kurtuluşa götürecek olan din ve inançtır, bu inanç İslam dinidir. Akıl ve imanla yoğrulmuş olan İslam dini Müslüman'ın yaşamındaki en önemli şeydir. İkbal'in yaratmaya çalıştığı şey; Peygamberlerin yaşam biçimini rasyonalist bir çerçevede Müslüman dünyasında yetişen yeni neslin hayat tarzı haline getirmektir. İkbal, benimsediği fikirleri cesurca ifade etmiş, Batı dünyasının aşırı akılcı ve maddi değer üzerine kurulmuş olan emperyalist görüşün tehdidi ile karşı karşıya kaldığını da belirtmiştir. Doğu toplumlarını ise akıl destekli bir inançlarının olmayışı konusunda eleştirmiştir. Batı dünyasının aşırı akılcılığı ve Doğu Müslümanlarının daha çok dogmalarla hareket etmelerinden ve yeniliklere kapalı olmalarından şikâyetçi olmuştur. Oysa Müslüman akıl ve kalbin gerekliliği ile ahlaklanmalıdır. İkisi arasında zorunlu bir ilişki vardır, Müslümanlar bu zorunlu ilişkinin farkında olmalıdır. İkbal'e göre insanların akılları; hurafeler, batıl inançlar ve Modern Batı anlayışı ile doldurulmuş ve kalpleri kuşatılmıştır. Müslüman ülkelerinin arasında bir birliğin sağlanması gerektiğine ve kendi değerlerine bağlı, Batının izinden gitmeyen bir toplum oluşturmaya çalışmış bunu da benlik üzerinden şiirlerinde ve yazılarında dillendirmiştir. İkbal, kendini Batının geleneklerine kaptırmış, kendi benliğini unutmuş, varlığının farkında olmayan İslam ülkelerine ve bireylere bir şahsiyet kazandırmaya çalışmaktadır. Müslüman dünyasının kurtuluşunun akıl destekli bir iman anlayışı ile mümkün olabileceğini söylemiştir. Buna ilaveten tarihsel süreç içerisinde dönemsel olarak farklılık gösteren düşünce algısına konu olan akıl ve iman ilişkisi değerlendirilmiştir. Bu dönemde felsefi bir sorgulamayla dinin etki alanlarını anlamaya çalışan düşünürler, Tanrının varlığına veya inançsal sorgulamanın temelinde yatan us yani akıldan bağımsız bir şeyin olamayacağını söylemişlerdir. İnançta sağlam bir temele sahip olmanın, inandığımızın bir göstergesi olarak bunu bilmemenin mümkün olamayacağını belirtmişlerdir. Bazı dönemlerde inanç, bilgiyi doğuran bir etken olarak ele alınmıştır. Antikçağ ve Yunanlarda bir dönem akıl ön plana çıkıp yoğunluk kazanacakken, Ortaçağ gibi karanlık dönemlerde ise Tanrı merkezli bir algı, döneme hükmedecektir. Akıl ve iman ilişkisi bu dönemde de varlığını sürdürecektir ancak rasyonalist bir akıl ile değil, dindar olanın aklına göre bu ilişki varlığını sürdürecektir. Daha sonra Rönesans ve Reform hareketleriyle gelişen ve değişen düşünce algısı karşısında Tanrı hükümdarlığının yerine hümanist bir yaklaşım olan insanın hükümdarlığı anlam kazanmaya başlayacaktır. Aydınlanma ve Modern dönemle beraber rasyonalist akıl önem kazanmıştır. Bu dönem insanlığın kurtuluşu olarak tabir edilmeye başlanmış ve aklını kullanma cesaretini gösterenlerin dönemidir şeklinde tabir edilmeye başlanmıştır. Bu dönemle beraber akla büyük bir ilgi duyulmuş, dış dünyada karşılığı bulunmayan yani nesnellik gerçeği olmayan her şeyi reddedip iman ve inançtan bir uzaklaşma süreci başlamıştır.
Özet (Çeviri)
The subject of our study will be evaluated in general terms how there is a relationship between“Reason and Faith”in Muhammad Iqbal. Iqbal's emphasis is on the desperation of the Muslim world, whose mind has been left in the background and surrendered to religious dogmas. According to Iqbal, it is religion and faith that will lead people to salvation, and this belief is the religion of Islam. The religion of Islam, which is kneaded with reason and faith, is the most important thing in a Muslim's life. What Iqbal is trying to create; To make the way of life of the prophets a rationalist way of life for the new generation growing up in the Muslim world. Iqbal boldly expressed his ideas and stated that the Western world was threatened by the imperialist view, which was based on extreme rationality and material value. He criticized Eastern societies for not having a belief supported by reason. He complained about the extreme rationality of the Western world and the fact that Eastern Muslims were more open to dogmas and innovations. However, Muslims must be moralized by the necessity of reason and heart. There is a necessary relationship between the two, Muslims should be aware of this necessary relationship. According to Iqbal, people's minds are filled with superstitions, superstitions and modern Western understanding, and their hearts are surrounded. Iqbal tried to create a society that was committed to its own values and did not follow the footsteps of the West, and expressed this in his poems and writings through the self. Iqbal is trying to give a personality to individuals who have lost themselves in the traditions of the West, who have forgotten their own selves, who are not aware of their existence, if we are going to go down to Islamic countries or private. Iqbal said that the salvation of the Muslim world was possible with a mind-supported understanding of faith. In addition, the relationship between reason and faith, which is the subject of the perception of thought that differs periodically in the historical process, was evaluated. In this period, thinkers who tried to understand the areas of influence of religion through a philosophical inquiry said that there could be nothing independent of reason, that is, reason, which lay the basis of the existence of God or religious inquiry. They stated that it is impossible not to know this as having a solid foundation in faith as an indication of what we believe. In some periods, faith has also been treated as a factor that gives birth to knowledge. While in antiquity and Greeks the mind will come to the fore and gain intensity for a while, in dark periods such as the Middle Ages, a God-centered perception will dominate the period. The relationship of reason and faith will continue to exist in this period, but not according to a rationalist mind, but according to the mind of the religious. Later, in the face of the perception of thought that developed and changed with the Renaissance and Reformation movements, the reign of man, which is a humanist approach instead of the reign of God, will begin to gain meaning. With the Enlightenment and the modern period, rationalist reason gained importance. This period began to be called the salvation of humanity and began to be called the period of those who had the courage to use their minds. With this period, there was a great interest in reason, and a process of rejecting everything that has no counterpart in the outside world, that is, the reality of objectivity, and a process of moving away from faith and belief began.
Benzer Tezler
- Seyda Muhammed Emin Er hayatı, eserleri ve tasavvufî düşüncesi
Seyda Muhammed Emin Er life works and the thought of sufism
MEHMET CAFER VAROL
Yüksek Lisans
Türkçe
2021
Biyografiİstanbul Sabahattin Zaim ÜniversitesiTemel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HASAN KAMİL YILMAZ
- Muhammed İkbal'de benliğin ölümsüzlüğü
Immortality of ego according to Mohammad İqbal
GÜLGÜN ÇIKIŞIR
Yüksek Lisans
Türkçe
2017
DinNecmettin Erbakan ÜniversitesiFelsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. ÖMER FARUK ERDEM
- Muhammed İkbal'de kötülük problemi ve teodise
The problem of evil and theodicy in Muhammed İqbal
ALPER KORKMAZ
Yüksek Lisans
Türkçe
2014
DinCumhuriyet ÜniversitesiFelsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MUSA KAZIM ARICAN
- Muhammed İkbal'de benlik felsefesinin unsurları
The elements of the philosophy of self according to Muhammed İqbal
HASAN HÜSEYİN KARGIN
Yüksek Lisans
Türkçe
2014
Dinİnönü ÜniversitesiFelsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. HAMDİ ONAY
- Muhammed İkbal'de tanrı anlayışı
Mohammad Iqbal's view of god
ALİM YAYA
Yüksek Lisans
Türkçe
2006
DinOndokuz Mayıs ÜniversitesiFelsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı
DOÇ.DR. METİN YASA