From gender melancholy to free woman: Woman's hope for existence in Doris Lessing's The Golden Notebook and Aysel Özakın's The Prizegiving
Toplumsal cinsiyet melankolisinden özgür kadına: Doris Lessing'in Altın Defter ve Aysel Özakın'ın Genç Kız ve Ölüm eserlerinde kadının varoluş umudu
- Tez No: 800431
- Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ SEMA ZAFER SÜMER
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: İngiliz Dili ve Edebiyatı, English Linguistics and Literature
- Anahtar Kelimeler: Ataerki, Toplumsal Cinsiyet, İkinci Cins, Melankoli, Varoluşsal Çelişki, Feminist Teori, Var Olma Umudu, Kadın Edebiyatı, Özgür Kadınlar, Patriarchy, Gender, The Second Sex, Melancholy, Existential Ambivalence, Feminist Theory, Hope for Existence, Women's Literature, Free Women
- Yıl: 2023
- Dil: İngilizce
- Üniversite: Selçuk Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: İngiliz Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: İngiliz Dili ve Edebiyatı Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 165
Özet
Bu çalışma, Doris Lessing'in Altın Defter (1962) ve Aysel Özakın'ın Genç Kız ve Ölüm (1980) eserlerini toplumsal cinsiyet ve melankoli bağlamında ele almaktadır. Eserlerdeki kadın kahramanların özgürleşmelerine engel teşkil eden ataerkil toplumsal cinsiyet rollerinin onları melankoliye sürüklediği tespit edilmiştir. Romanların ana kadın karakterleri Anna ve Nuray, yaşamın her alanında toplumsal cinsiyet normları ve melankolinin etkisi altındadırlar. Ataerkil yapının kadınlık gizemi, kadınları kendi varoluşlarından vazgeçirip ikinci cins olmaya ikna etmektedir. Bu sebeple cinsiyet toplumsal bir denetim aracı olarak kadınlarda yas tutamadıkları bir kayba neden olur. Yüzleşilmeyen kayıplar kadınları hayatın anlamsızlığına sürükler. Cinsiyet normları nedeniyle acı çeken Anna ve Nuray yaşadıkları hayatın anlamsızlığı içinde melankolikleşirler. Bu melankoli onları kendi kadınlıklarına yabancılaştırır. Kendine yabancılaşma ve boşluk kadın karakterlerin toplumsal cinsiyet rollerini sorgulamasına neden olur. Anna'nın ve Nuray'ın anlam arayışlarının nedeninin toplumsal cinsiyet düzenlemelerinin yol açtığı melankoli olduğu önerisiyle bu tez öncelikle toplumsal cinsiyet melankolisinin kadın karakterlerin yaşamı üzerindeki etkisini ortaya koymayı amaçlamaktadır. Romanların kadın kahramanları, özgün kadın kimliklerine ulaşmak için çocukluk yıllarından başlayan kadınlık eğitimlerini ve özel ve kamusal alandaki erkek egemenliği sorgularlar. Bu süreçte geleneksel kadınlık rollerini içselleştiren kadınlar, özgün kimliklerine müdahale edildiğini fark ederler. Varoluşsal bir kararsızlığa sürüklenen kadın kahramanlar, radikal bir kararla ve başkaldıran bir ruh haliyle kendilerini tanımaya başlarlar. Böylece kendi belirlenimcilikleri dışında başka bir temsilde var olmaya zorlanan kadın kahramanlar ataerkil geleneklere başkaldırarak özgürleşme arzularını yansıtırlar. Kadın kahramanlar, psiko-sosyal krizlerini yaratıcı/özgür kadın sanatını eyleme geçirerek çözümlemişlerdir. Geleneğe karşı kendi olma mücadelesi veren kadın kahramanların ortak özelliği yazma arzularıdır. Kadın kahramanlar, bu üst-kurmacalarda varlıklarını haklı çıkarmak için sanatsal özgürlüğü kullanırlar ve kendi özgür kadınlarını yaratırlar. Bir anlamda kadın kahramanlar özgürleşirken romanın biçim ve içeriği de özgürleşir. Bu durum kadınları ve edebiyatı birlikte özgürleştirmektir zira gerçek hayatta ve edebiyatta kadınların özgürleşmesi iç içedir. Kadın kahramanlar kendi romanlarında yarattıkları özgür kadınlarla yüzleşerek kadınlık kayıplarının telafisini verirler. Bölünmüş ve bu sebeple anlamsızlaşmış tüm kimliklerini bütünlükçü bir kadın teorisinde birleştirirler ve melankolik kimliklerini özgür kadınlara dönüştürürler. Bu amaçla bu tez öncelikle seçili romanlarda toplumsal cinsiyet düzenlemelerinin nasıl sunulduğuna ve cinsiyet rollerinin kadın kahramanlarda nasıl bir boşluk yarattığına değinecektir. Ardından kadın karakterlerin kayıp ve anlamsızlığa verdikleri yanıtlarda kadın özgürlüğünün izdüşümleri aranacaktır. Böylelikle Anna ve Nuray'ın yaratıcı yazarlara dönüşmelerinde melankolinin rolü ortaya konulacak ve kadınların özgür kadın kimliklerine nasıl eriştikleri gösterilecektir.
Özet (Çeviri)
This study examines Doris Lessing's The Golden Notebook (1962) and Aysel Özakın's The Prizegiving (1980) in the context of gender and melancholy. It has been determined that the gender roles that hinder the liberation of the heroines in the works lead them to melancholy. Anna and Nuray, the novels' main female characters, are under the influence of gender norms and melancholy in every area of life. The femininity mystery of the patriarchal structure persuades women to give up their own existence and become the second sex. For this reason, gender as a social control causes a loss in women that they cannot mourn. Unconfronted losses lead women to the meaninglessness of life. Anna and Nuray, who suffer due to gender norms, become melancholic in the meaninglessness of their lives. This melancholy alienates them from their own femininity. Self-alienation and emptiness cause female characters to question their gender roles. With the suggestion that the reason for Anna's and Nuray's search for meaning is the melancholy caused by gender regulations, this thesis primarily aims to reveal the influence of gender melancholy on female characters' lives. The heroines of the novels question women's education starting from childhood and male dominance in private and public domains to reach their original female identities. In this process, women who internalize their traditional feminine roles realize that their authentic identities are being interfered with. The heroines, driven into existential indecision, begin to recognize themselves with a radical decision and a rebellious mood. Thus, the heroines, who are forced to exist in a representation other than their own determinism, reflect their desire for liberation by rebelling against patriarchal traditions. The heroines have resolved their psycho-social crises by putting creative/free women's art into action. The common feature of the heroines who struggle to be themselves against tradition is their desire to write. The heroines use artistic freedom to justify their existence in these meta-fictions and create their own free women. In one sense, while the heroines are liberated, the format and scope of the novel are also freed. This case liberates women and literature together because women's liberation in real life and literature is intertwined. The heroines face the free women they created in their novels and compensate for their loss of femininity. They combine all their divided and, therefore, meaningless identities in a holistic theory of women and transform their melancholic identities into free women. For this purpose, this thesis will first mention how gender regulations are presented in selected novels and how gender roles create a vacuum in heroines. Then, the projections of women's freedom will be sought in the answers given by the female characters to the loss and meaninglessness. Thus, the role of melancholy in transforming Anna and Nuray into creative writers will be revealed, and how women achieve their free female identities will be shown.
Benzer Tezler
- Deha ile yas arasında melankoli: Antikiteden günümüze melankolinin muhtevaları, başkalaşımları ve politik işlevleri
Melancholy between genius and mourning: Contents, metamorphoses and political functions of melancholy from antiquity to present
MERT KARBAY
Yüksek Lisans
Türkçe
2015
FelsefeAnkara ÜniversitesiSiyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ALEV ÖZKAZANÇ
- Melankolik öznede özdeşleşme ile intihar üzerine söylemsel bir analiz: Sylvia Plath ve Nilgün Marmara örneği
A discoursive analysis on the identification and suicide in melancholic subject: The cases of Sylvia Plath and Nilgün Marmara
ELİF NUR ELÇİ
Yüksek Lisans
Türkçe
2020
Psikolojiİstanbul Arel ÜniversitesiPsikoloji Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ UMUT ŞAH
- Julia Kristeva ve Judith Butler bağlamında 'özne': Failliğin inşası
'the subject' in the context of Julia Kristeva and Judith Butler: The construction of agency
DERYA ŞENGÜN ÖZEN
- Psychoanalysis of repetition: Return of the symbolic and the real in Edgar Allan Poe's tales
Tekrarların psikanalizi: Edgar Allan Poe'nun hikayelerinde sembolik ve gerçek düzenin geri dönüşleri
İSMAİL BAĞCIBAŞI
Yüksek Lisans
İngilizce
2010
Amerikan Kültürü ve EdebiyatıDokuz Eylül ÜniversitesiBatı Dilleri ve Edebiyatları Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. YEŞİM BAŞARIR
- Kuir ikon kimliğin günümüz sanatına yansımaları: Zeki Müren örneği
Reflections of queer icon identity in contemporary art: Zeki Müren example
NURAN LEYLA ERSEN KILINÇKAYA
Doktora
Türkçe
2022
Sanat Tarihiİstanbul Teknik ÜniversitesiSanat Tarihi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. EBRU YETİŞKİN DOĞRUSÖZ