Yetişkin kekemelerde otomatik düşüncelerin değerlendirilmesi
Evaluation of automatic thoughts in stuttering individuals
- Tez No: 858379
- Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ MELTEM CAN İKE
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Psikoloji, Psychology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2024
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Atlas Üniversitesi
- Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Dil ve Konuşma Terapisi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Dil ve Konuşma Terapisi Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 61
Özet
Gerçekleştirilen bu çalışmanın temel amacı bireylerin kekemelik şiddetine bağlı olarak otomatik düşünce düzeylerindeki değişimin belirlenmesidir. Bir başka ifade ile kekemelik şiddeti ile otomatik düşünce düzeyi arasındaki ilişkinin sınanması, ilişki olması halinde bu ilişkinin yönü ve kuvvetinin belirlenmesidir. Bu temel amacın yanı sıra kekemeliğe ilişkin terapi alıp tamamlamış, kekemeliğe ilişkin terapi almaya devam eden, kekemeliğe ilişkin terapi almamış ve akıcı konuşan bireylerin otomatik düşünce düzeylerinin karşılaştırılması da araştırmanın temel amaçları arasında yer almaktadır. Çalışma kapsamında nedensel – karşılaştırma modeli tercih edilmiştir. Araştırmanın örneklemi 60 kişiden oluşurken kekemelik terapisi alıp tamamlayanlar, kekemelik terapisine devam edenler, kekemelik terapisi almayanlar ve akıcı konuşanlar şeklinde oluşturulan dört grupta katılımcılar eşit dağılım göstermiştir. Katılımcıların 17 – 36 yaş aralığında iken yaş ortalamaları 26.77 olmuştur. Katılımcıların 43'ü erkek, 17'si kadındır. Kekemelik şiddeti dağılımında ise katılımcıların %48,9'unun (22) hafif, %26,7'sinin (12) çok hafif, %8,9'unun (4) orta, yine %8,9'unun (4) şiddetli ve %6,7'sinin (3) çok şiddetli olarak sınıflandırıldığı görülmüştür. Çalışma kapsamında kekemelik şiddeti ile otomatik düşünce düzeyi arasında pozitif yönlü zayıf bir ilişkiye rastlanmıştır ancak bu ilişkinin istatistiksel olarak anlamlı olmadığı belirlenmiştir. Terapi alma, terapiyi tamamlama, terapi almama ve akıcı konuşmaya göre oluşturulan grupların kekemelik şiddeti ve otomatik düşünme düzeylerinde de gruplara göre istatistiksel olarak anlamlı bir farklılığa rastlanılmamıştır. Sonuç olarak ön görülenin aksine kekemelik terapisinin bireylerin kekemelik düzeyleri ve otomatik düşünme düzeyleri üzerinde anlamlı bir farklılığa yol açmadığı, kekemelik şiddeti ile otomatik düşünme düzeyi arasında da istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki olmadığı belirlenmiştir.
Özet (Çeviri)
The main purpose of this study is to determine the change in automatic thought depending on the amount of stuttering. In other words, it is to test the relationship between stuttering change and automatic thought level and, if there is a relationship, to determine the direction and strength of this relationship. In addition to this basic purpose, it is among the basic information taught to those who have received and completed stuttering therapy, those who continue stuttering therapy, those who have not received stuttering therapy, and against the development of automatic thoughts while speaking fluently. Within the scope of the study, the causal-comparative model was preferred. While the sample of the study consisted of 60 people, the participants were equally distributed in four groups: those who received and completed stuttering therapy, those who continued stuttering therapy, those who did not receive stuttering therapy and those who spoke fluently. While the participants were between the ages of 17 and 36, their average age was 26.77. 43 of the participants are men and 17 are women. In terms of stuttering severity distribution, 48.9% (22) of the participants had mild stuttering, 26.7% (12) had very mild stuttering, 8.9% (4) had moderate stuttering, and 8.9% (4) had severe stuttering. and 6.7% (3) were classified as very severe. Within the scope of the study, a weak positive relationship was found between stuttering severity and automatic thought level, but it was determined that this relationship was not statistically significant. No statistically significant difference was found in the stuttering severity and automatic thinking levels of the groups based on receiving therapy, completing therapy, not receiving therapy and speaking fluently. As a result, contrary to what was predicted, it was determined that stuttering therapy did not cause a significant difference in the individuals' stuttering levels and automatic thinking levels, and there was no statistically significant relationship between stuttering severity and automatic thinking levels.
Benzer Tezler
- Yetişkin kekemelerde ebeveyn kabul/red algısının değerlendirilmesi
The assessment of parental acceptance- rejection perception in adult who stutters
ÖVÜL MENGÜLOĞUL
Yüksek Lisans
Türkçe
2014
Kulak Burun ve BoğazHacettepe ÜniversitesiOdyoloji ve Konuşma Bozuklukları Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. SONGÜL AKSOY
- Kekemeliği olan ergen ve yetişkin bireylere uygulanan akıcılık biçimlendirme terapisinin etkililiğinin incelenmesi
The study of the investigation of the effectiveness of fluency shaping therapy applied to adolescent and adult individuals who stutter
ASLI ALTINSOY
Yüksek Lisans
Türkçe
2008
Kulak Burun ve BoğazAnadolu ÜniversitesiDil ve Konuşma Terapistliği Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SEYHUN TOPBAŞ
- 7-15 yaş grubundaki kekeme olan ve olmayan bireylerin sözel iletişim tutumlarının karşılaştırılması
A comparison of the verbal communication attitudes of stutterers and nonstutterers who are in 7-15 age group
BERRİN BAYDIK
Yüksek Lisans
Türkçe
1996
Eğitim ve ÖğretimAnkara ÜniversitesiÖzel Eğitim Ana Bilim Dalı
DOÇ.DR. GÖNÜL AKÇAMETE
- Öğretmenlerin öz yönetimli öğrenme ve çevrimiçi öğrenmeye yönelik hazır bulunuşluk düzeyleri arasındaki ilişkinin incelenmesi
Examining the relationship between self-directed learning levels of teachers and readiness for online learning
ZÜHAL KÖSE
Yüksek Lisans
Türkçe
2023
Eğitim ve ÖğretimBartın ÜniversitesiEğitim Bilimleri Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ İHSAN ÇAĞATAY ULUS
- Açık, örtük ve otobiyografik bellek: Ergen, erken yetişkin ve yaşlı gruplar açısından karşılaştırılması
Explicit, implicit and autobiographical memory: A comparison among adolescence, early adult and elderly groups
FİLİZ SAYAR