Geri Dön

Osmanlı yargılama hukukunda beyyinelerin tercihi: Melceü'l-Kudât ve şeyhülislam fetvaları çerçevesinde

The preference of bayyinat in Ottoman judicial law: Melceu'l-Kudat and fatwas of sheikh al-Islam examplary

  1. Tez No: 862213
  2. Yazar: EMİNE SEVİNDİ
  3. Danışmanlar: PROF. DR. ASIM CÜNEYD KÖKSAL
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Din, Religion
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Marmara Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: İslam Hukuku Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 121

Özet

İslam yargılama hukukunda“beyyine”bir davanın ispatını sağlayan kuvvetli delil anlamına gelmektedir. İslam hukukuna bağlı olarak işleyen Osmanlı mahkemelerinde anlaşmazlıklar, tarafların iddialarına dayanak olarak sundukları beyyineler ile çözüme ulaştırılmıştır. Bu beyyineler ile ispat mevcut durumun aksini iddia eden davacının (müddeî) yükümlülüğü iken davalının (müddeâ aleyh) yemini, iddiayı red için yeterli kabul edilmiştir. Bununla birlikte dava sürecinde iddianın karşılıklı olarak değişmesine bağlı olarak tarafların her ikisinin de beyyine sunduğu durumlar ortaya çıkmıştır. Bu durumlar karşısında bazen beyyinelerin her ikisi ile birlikte amel edilmiş bazen ise beyyinelerin her ikisi de düşmüştür. Bazı durumlarda ise beyyinelerden biri diğeri üzerine tercih edilmiştir. Bu son durumda hangi beyyinenin diğerine göre tercihe şayan olduğu hususu muteber fıkıh kitaplarında beyan edilmekle birlikte ayrıntılı ve ihtilaflı noktalar içermesi sebebiyle konuya özel bazı eserler telif edilmiştir. Bu çalışma, 16. yüzyıl sonları ve 17. yüzyıl başlarında Bağdat'ta yaşayan Hanefî fâkih Gānim el-Bağdâdî'nin, dönemin kadılarına kolaylık sağlamak amacıyla, Hanefî mezhebinin meşhur kitaplarından hareketle yazdığı“Melceʾü'l-kudât ʿinde Teʿâruzi'l-beyyinât”(Beyyineler Çatıştığında Kadıların Sığınağı) isimli risâlesini merkeze alarak Osmanlı yargılama hukukunda beyyinelerin çatışması durumunda hangi beyyinenin tercih edilmesi gerektiği konusunu ele almaktadır. Bu bağlamda çalışmamızda beyyinelerin tercihine dair Hanefî doktrininden yola çıkılarak elde edilen ilkelerle, klasik Osmanlı döneminin hukuki ve içtimai ortamını yansıtan şeyhülislam fetvalarının uyumluluğunun tespiti amaçlanmıştır. Bu amaçla öncelikle Melceʾü'l-Kudât isimli risâle çerçevesinde beyyinelerin tercihi konusu ele alınacak, devamında bu risâlede tespit edilebilen tercihe dair bazı kurallar, farklı dönemlerde yaşamış şeyhülislamlar tarafından verilen fetvalar ve kadı sicilleri ile karşılıklı olarak incelenecektir.

Özet (Çeviri)

In Islamic judicial law,“bayyinah”means strong evidence that provides the case. The resolution of disputes in the Ottoman courts, which operated in accordance with Islamic law, was based on the bayyinat presented by the parties as a basis for their claims. While it is the obligation of the claimant (muddaʿi) who claims the opposite of the current situation to prove with these bayyinat, the defendant's (muddaʿa ʿalayh) oath is considered sufficient to reject the claim. However, depending on the mutual change of the claim during the litigation process, there were situations both sides presented bayyinat. In these situations, sometimes both of these bayyinat were used together, and sometimes both were invalid. And in some situations, one of the bayyinat was preferred over the other. In this last situation, the issue of which one should be preferred has been stated in authentic fiqh books, but since the subject contains detailed and controversial points, some works specific to the subject have begun to be written. This study focuses on the issue of which bayyinah would be preferred in case of conflict between the bayyinat in Ottoman judicial law by centering on the book named“Melceʾu'l-kudât ʿinde tercîhi'l-beyyinât”(Qadi's Shelter at the Conflicts of Bayyinat) which was written based on the famous books of the Hanafi school in order to facilitate the qadis of the period by Hanafi jurist Ghānim al-Baghdādī, who lived in Baghdad in the late 16th and early 17th centuries. In this context, we aimed to determine the compatibility of the principles obtained from the Hanafi doctrine regarding the preference of the bayyinat and sheikh al-Islam fatwas that reflect the legal and social environment of the classical Ottoman period. For this purpose, first of all, the issue of preference of bayyinat will be discussed within the framework of the book named Melceʾu'l-Kudât, and then some rules regarding the preference that can be determined in this book will be examined mutually with the fatwas given by the sheikh al-Islams who lived in different periods and the Ottoman shari'a court records.

Benzer Tezler

  1. Osmanlı yargılama hukukunda tanıklık

    Testimony in Ottoman trial law

    MELİKŞAH AYDIN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    DinSelçuk Üniversitesi

    Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ İBRAHİM ÜLKER

  2. Osmanlı yargılama hukukunda şuhûdü'l hâl

    Şuhûdü'l hâl in the Ottoman jurisdiction law

    MERVE NUR ÖZTÜRK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    HukukAnkara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi

    Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. AHMET KILINÇ

  3. Osmanlı Yargılama Hukukunda ispat vasıtaları

    Means of proof and evidence in Ottoman Law of Procedure

    İMRAN AKTÜRK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    HukukErciyes Üniversitesi

    Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MURAT ŞEN

  4. Tanzimat dönemi Osmanlı yargılama hukukunda istinaf

    Appeal in the Ottoman procedural law of the Tanzimat period

    ABDULLAH VEFA KARATAŞ

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    HukukAnkara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi

    Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. AHMET KILINÇ

  5. Mecelle bağlamında Osmanlı medeni yargılama hukukunda ikrar

    Confession in Ottoman civil procedure law in context of mecelle

    ENSAR KUM

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    HukukSelçuk Üniversitesi

    Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ İBRAHİM ÜLKER