Biyokonservatizmden insanartıcılığa: İnsan+uygulamalar sorunu üzerine biyoetik-biyopolitik bir inceleme
From bioconservatism to transhumanism: A bioethical-biopolitical study on the problem of human enhancement
- Tez No: 865641
- Danışmanlar: PROF. DR. HATİCE NUR ERKIZAN
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Biyoteknoloji, Felsefe, Biotechnology, Philosophy
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2024
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Felsefe Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 143
Özet
Nanoteknoloji, Biyoteknoloji, Bilişim teknolojisi ve Bilişsel bilime dayalı olarak insanın bedensel ve bilişsel özelliklerini iyileştirmeyi ve artırmayı amaçlayan insan+ uygulamalar genetik, nörofarmakolojik, morfolojik ve sibernetik olmak üzere dört temel alanda uygulanmaktadır. Biyokonservatizm insan doğasını tahrip ettiği gerekçesiyle bu uygulamalara karşı çıkarken, biyoliberalizm isteyen bireylerin bu uygulamalardan yararlanma haklarının bulunduğunu savunmaktadır. İnsanartıcılık ise insanın biyolojik olarak eksik bir varlık olduğunu savlayarak, radikal bir bakış açısıyla, insanın teknolojik evrimsel gelişiminin sağlanabilmesi için insan+ uygulamalardan yararlanmasının zorunlu olduğunu öne sürmektedir. Bu durum gelecek etiği açısından, biyokonservatizm ile insanartıcılık arasında girift bir dikotominin oluşmasına yol açmaktadır. Bu çalışmada, saptadığımız biyoetik ve biyopolitik dikotominin boyutları biyokonservatif ve insanartıcı argümanların çözümlenmesi suretiyle aydınlatılmaya çalışılmakta, biyokonservatif aklın metodolojik ve sistematik eleştirisinin kurulabilmesi doğrultusunda ilk adımlar atılmakta ve biyokozmist insanartıcılığın kılavuzluğunda insanlıksonrası aşamaya ulaşabilmenin koşulları irdelenmektedir.
Özet (Çeviri)
Human enhancement, which aims to improve and increase human physical and cognitive characteristics based on Nanotechnology, Biotechnology, Information Technology and Cognitive science, is applied in four basic areas: genetics, neuropharmacological, morphological and cybernetics. While bioconservatism opposes these practices on the grounds that they destroy human nature, bioliberalism argues that individuals who want to benefit from these practices have the right to benefit from them. Transhumanism, on the other hand, argues that human beings are biologically incomplete beings and, from a radical perspective, suggests that it is necessary to benefit from human enhancement to ensure technological evolutionary development of humans. This situation leads to the formation of a complex dichotomy between bioconservatism and transhumanism in terms of future ethics. In this study, the dimensions of the bioethical and biopolitical dichotomy we have identified are tried to be clarified by analyzing bioconservative and transhumanist arguments, the first steps are taken towards establishing a methodological and systematic criticism of the bioconservative mind, and the conditions for reaching the posthuman stage are examined under the guidance of biocosmist transhumanism.