Geri Dön

Geopolimer ve geleneksel betondan üretilen gövde boşluklu kirişlerin statik ve çarpma yükleri altında davranışının deneysel olarak araştırılması

Experimental investigation of the beams behavior made by conventional concrete and geopolymer concrete beams having openings under static and impact loading

  1. Tez No: 883905
  2. Yazar: SALİH ASLAN
  3. Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ İBRAHİM HAKKI ERKAN
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: İnşaat Mühendisliği, Civil Engineering
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Konya Teknik Üniversitesi
  10. Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: İnşaat Mühendisliği Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 291

Özet

Geopolimer betonların, düşük karbon emisyonu nedeniyle inşaat sektörünün temel yapı taşı olan çimentolu betonun yerini alıp alamayacağı konusu günümüzde yoğun olarak araştırılan konuların başında gelmektedir. Henüz çok yeni bir malzeme olan geopolimer betonların üretim esasları henüz tam olarak belirlenebilmiş değildir. Ayrıca geopolimer betonların donatılı bir yapı elemanında göstereceği yapısal davranışları ortaya koyan çalışmalar oldukça kısıtlıdır. Statik yükler altındaki yapılara, patlama veya çarpmadan dolayı bir dinamik darbe yükü etki edebilmektedir. Ani patlamaların oluşturduğu şoklar, depremler, doğalgaz sistemlerinde meydana gelen patlamalar, kaya çarpması, roket çarpması gibi bir ivmeye sahip olan bu etkiler taşıyıcı sistem üzerinde hasarlara neden olmaktadır. Dinamik yüklerden biri olan çarpma yükü özellikleri ve etkisi en az bilinen ve çalışılan yüklemelerden birisi olup özellikle son yıllarda yapıların darbe yüküne karşı göstermiş olduğu dayanım ve davranışın belirlenmesi amacıyla deneysel, numerik ve teorik olarak incelemeler yapılmaktadır. Yapıyı oluşturan taşıyıcı elemanların en önemli özelliği sünekliği yani şekil değiştirmeye olan yatkınlığıdır. Gerilme-şekil değiştirme eğrisi altında kalan alan, elemanın enerji sönümleme kapasitesini başka bir deyişle sünekliğini ifade etmektedir. Yapı elemanlarına etkiyen statik ve dinamik yükler birbirinden farklı karakterlere sahip olduklarından dolayı elemanda oluşturacakları şekil değiştirmeler yani enerji sönümleme kapasiteleri birbirinden farklı olacaktır. Bu tez çalışması kapsamında, kullanım alanı her geçen gün artan geopolimer beton ve geleneksel olarak kullanılan Portland çimentolu beton ile oluşturulmuş kiriş elemanları çarpma(darbe) ve eğilme dayanımları deneysel olarak incelenmiştir. Özellikle betonarme kirişlerde, sıhhi tesisat, kalorifer boruları ve havalandırma kanalları gibi tesisatın tavandan geçirilişi sırasında kiriş gövdelerinde kontrolsüz boşluklar oluşturulmaktadır. Açılan boşlukların kiriş davranışına etkileri önemlidir. Bu amaçla çalışma kapsamında öncelik olarak geopolimer beton tasarımı için Mixture Design yöntemi kullanılarak uçucu kül (UK), yüksek fırın cürufu (YFC) ve pişirilmiş taş tozu (PTT) atıkları ile 10 farklı karışım oluşturularak geopolimer harçların mekanik ve fiziksel özellikleri belirlenmiştir. Oluşturulan karışımlar üzerine basınç mukavemeti, eğilme dayanımı, çarpma dayanımı, birim hacim ağırlığı, su emme, priz süreleri tayini ve yayılma deneyleri yapılmıştır. Daha sonra istenilen özelliklere sahip bir geopolimer beton üretebilmek için silis dumanı, metakaolin vb farklı atık malzemeler eklenip ilave karışımlar hazırlanarak geopolimer betonun optimum karışım oranları belirlenmiştir. Daha sonra mekanik, fiziksel ve işlenebilirlik bakımından ideal karışım oranı kullanılarak geopolimer beton üretilmiştir. Benzer mekanik özelliklere sahip geopolimer ve geleneksel beton kullanılarak boşluksuz ve kiriş mesnet bölgelerinde açılmış farklı boşluk çapı/kiriş yüksekliği oranına sahip (D/H= %25.0, %41.5 ve %55.0) boşluklu dikdörtgen kesitli toplam 32 adet kiriş numunesi üretilmiştir. Üretilen kirişlerin statik ve dinamik yüklemeler altında davranışları, dayanımları, hasar durumları, çatlak şekilleri, rijitlikleri, enerji yutma kapasiteleri detaylı olarak incelenmiştir. Çalışmanın sonucunda ön karışım deneylerinde kullanılan C sınıfı uçucu kül miktarının artması, su emme değerini artırmış, basınç eğilme çarpma mukavemetleri, birim hacim ağırlığı ve yayılma değerlerini düşürmüş, priz başlangıç ve bitiş sürelerini oldukça kısaltarak harcın işlenebilirliğini olumsuz yönde etkilemiştir. Yine ön karışım deneylerinde YFC oranının artmasıyla basınç, eğilme, çarpma mukavemetleri ile birim hacim ağırlık değerleri artmıştır aynı zamanda YFC miktarının artmasıyla priz başlangıç ve bitiş süreleri ile yayılma değerlerinin olumsuz etkilendiği görülmüştür. Ancak karışımlara pişirilmiş taş tozunun ilavesi ile işlenebilirliğin yani priz başlangıç ve bitiş süreleri ile yayılma değerlerinin uygulama bakımından ideal koşullara geldiği görülmüştür. Bununla beraber PTT oranının artmasıyla harçların mekanik özelliklerinde (basınç, eğilme ve çarpma mukavemetleri) bir düşüş görülmüştür. Karışımlarda silis dumanının kullanılması basınç mukavemetine ve priz başlangıç süresine olumlu katkı sağlamıştır. Geopolimer ve geleneksel betonarme kesme ve eğilme kirişlerinde boşluk açıldığında 50mm çapın (D/H=%25.0) üstünde açılan boşluklarda yük taşıma kapasiteleri önemli miktarda azalır aynı zamanda süneklik oranı artmıştır. Bu düşüş ve artma oranları boşluk çaplarına uyumludur. Geopolimer ve geleneksel betonarme kesme kirişlerindeki açılan boşluklar sebebiyle meydana gelen yük kapasitesindeki azalmalar, eğilme kirişlerine kıyasla çok daha fazla meydana gelmiştir. Bu yüzden betonarme boşluklu kirişlerde etriye aralığı çok önemli bir faktördür. Daha düşük basınç dayanımı. Geopolimer beton, genellikle Portland çimentolu betona kıyasla daha düşük basınç dayanımına sahiptir. Bu, geopolimer betonun belirli bir yük altında daha kolay çatlayabileceği veya deformasyona uğrayabileceği anlamına gelebilir. Geleneksel betonarme kirişlerin uygulanan sabit enerjili çarpma yüklemesinden Geopolimer kirişlere göre daha fazla etkilendiğini, daha fazla deplasman yaptığını, daha fazla kalıcı plastik deformasyon oluşarak geleneksel betonarme kirişlerin daha fazla enerji yuttuğunu göstermektedir. Elde edilen bu sonuçlar Geopolimer kirişlerin çarpma yüklemesi etkisi altındaki performansının geleneksel betonarme kirişlerden daha yüksek maksimum ivme değerleri göstermiş aynı zamanda daha iyi olduğunu gösteren önemli bir bulgudur.

Özet (Çeviri)

The issue of whether geopolymer concretes can replace cement concrete, which is the basic building block of the construction sector, due to its low carbon emission is one of the most intensively researched issues today. The production principles of geopolymer concrete, which is still a very new material, have not yet been fully determined. In addition, studies revealing the structural behaviour of geopolymer concretes in a reinforced structural element are quite limited. Structures under static loads may be subjected to a dynamic impact load due to explosion or impact. These effects such as shocks caused by explosions, earthquakes, explosions in natural gas systems, rock impacts, and rocket impacts, which have an acceleration, cause damage to the carrier system. Impact load, which is one of the dynamic loads, is one of the least known and studied loads, and especially in recent years, experimental, numerical, and theoretical investigations have been carried out to determine the strength and behaviour of structures against impact load. The most important feature of the structural elements that make up the structure is its ductility, that is, its susceptibility to deformation. The area under the stress-strain curve expresses the energy absorption capacity of the element, in other words, its ductility. Since the static and dynamic loads acting on the structural elements have different characteristics, the deformations that they will create in the element, that is, their energy absorption capacities will be different from each other. Within the scope of this thesis, the impact and flexural strengths of beam elements formed with geopolymer concrete, whose usage area is increasing day by day, and conventionally used Portland cement concrete was experimentally investigated. Especially in reinforced concrete beams, uncontrolled gaps are formed in the beam bodies during the installation of plumbing, heating pipes and ventilation ducts through the ceiling. The effects of these holes on beam behaviour are important. For this purpose, the mechanical and physical properties of geopolymer mortars were determined by creating 10 different mixtures with Fly Ash (UK), Blast Furnace Slag (YFC), and Waste Stone Powder (PTT) wastes using the Mixture Design method for geopolymer concrete design. Compressive strength, flexural strength, impact strength, unit volume weight, water absorption, setting times and flow table were performed on the mixtures. Then, in order to produce a geopolymer concrete with the desired properties, different waste materials such as silica fume, metakaolin, etc. were added and additional mixtures were prepared and the optimum mixing ratios of geopolymer concrete were determined. Then, geopolymer concrete was produced by using the ideal mixture ratio in terms of mechanical, physical and workability. Using geopolymer and conventional concrete with similar mechanical properties, a total of 32 beam specimens with rectangular cross-sections without holes and with different hole diameter/beam height ratios (D/H= 25%, 41.5% and 55%) opened in the beam bearing areas were produced. The behaviour of the beams under static and dynamic loading, their strength, damage conditions, crack patterns, stiffness and energy absorption capacities were investigated in detail. As a result of the study, the increase in the amount of Class C fly ash used in the pre-mix tests increased the water absorption value, decreased the compressive flexural impact strengths, unit volume weight and flow table test values, shortened the setting start and end times considerably and negatively affected the workability of the mortar. Again, in the pre-mix tests, it was observed that the compressive, flexural and impact strengths and unit volume weight values increased with the increase in the YFC ratio, and at the same time, the setting start and end times and flow table values were adversely affected by the increase in the amount of YFC. However, with the addition of PTT to the mixtures, it was observed that the workability, i.e. setting start and end times and flow table test values reached ideal conditions in terms of application. However, a decrease was observed in the mechanical properties (compressive, flexural and impact strengths) of the mortars with increasing PTT ratio. The use of silica fume in the mixtures contributed positively to the compressive strength and setting start time. When holes are opened in geopolymer and conventional reinforced concrete shear and flexural beams, the load carrying capacities of the holes opened above 50 mm diameter (D/H=25%) decreased significantly and at the same time the ductility rate increased. These decrease and increase rates are compatible with the hole diameters. The load carrying capacity reductions due to holes in geopolymer and conventional reinforced concrete shear beams were much higher than in flexural beams. Therefore, the stirrup spacing is a very important factor in reinforced concrete hollow beams—lower compressive strength. Geopolymer concrete generally has a lower compressive strength than Portland cement concrete. This may mean geopolymer concrete may crack or deform more easily under a given load. The study demonstrates that traditional reinforced concrete beams are more affected by applied fixed-energy impact loading than geopolymer beams, experiencing greater displacement and more permanent plastic deformation, thereby absorbing more energy. These results indicate that the performance of geopolymer beams under impact loading is superior, as evidenced by higher maximum acceleration values compared to traditional reinforced concrete beams. This finding highlights the improved performance of geopolymer beams under impact loading conditions.

Benzer Tezler

  1. Farklı tür mineral katkıların uçucu kül tabanlı geopolimer harçların mekanik ve durabilite özelliklerine etkisi

    The investigation of mechanical and durability properties of fly ash based geopolymers mortars with different filling materials

    YOSRA TAMMAM

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    İnşaat Mühendisliğiİstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa

    İnşaat Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MÜCTEBA UYSAL

    DOÇ. DR. ORHAN CANPOLAT

  2. Influence of self healing on the mechanical properties of geopolymer binder composites

    Kendiliğinden iyileşmenin jeopolimer bağlayıcılı kompozitlerin mekanik özellikleri üzerine etkileri

    BEHLÜL FURKAN ÖZEL

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2020

    İnşaat MühendisliğiHacettepe Üniversitesi

    İnşaat Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MUSTAFA ŞAHMARAN

  3. Endüstriyel yan ürünlerle üretilmiş geopolimer betonların mekanik ve durabilite özelliklerinin araştırılması

    Investigation of mechanical and durability properties of geopolymer concretes produced with industrial by-products

    SADIK YILDIZ

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    İnşaat MühendisliğiKocaeli Üniversitesi

    İnşaat Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SALİH TANER YILDIRIM

  4. Geopolimer betonda pirinç kabuğu külü ve atık seramik tozu kullanımının araştırılması

    Investigation of the use of rice husk ash and waste ceramic powder in geopolymer concrete

    MOHAMED AHMED MOHAMED BILAL

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    İnşaat MühendisliğiKastamonu Üniversitesi

    Malzeme Bilimi ve Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ SELÇUK MEMİŞ

  5. Bond strength and anisotropic performance of construction and demolition waste-based geopolymer and cementitious composites for 3d additive manufacturing

    Üç boyutlu eklemeli imalata uygun inşaat ve yıkıntı atıkları içeren jeopolimer ve çimento bağlayıcılı kompozitlerin bağ dayanımı ve anizotropik özellikleri

    HAMZA ÖZKILIÇ

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2024

    İnşaat MühendisliğiHacettepe Üniversitesi

    İnşaat Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MUSTAFA ŞAHMARAN