Geri Dön

WINDTIME ve SUPPLYTIME 2017 çarter partilerinde tarafların hakları ve yükümlülükleri

Rights and responsibilities of charter parties under WINDTIME and SUPPLYTIME 2017

  1. Tez No: 885622
  2. Yazar: ALINA OSETROVA
  3. Danışmanlar: PROF. DR. PINAR AKAN
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Hukuk, Law
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: İngilizce
  9. Üniversite: Marmara Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Özel Hukuk Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Özel Hukuk Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 113

Özet

Bu tez, açık deniz rüzgar ve petrol-gaz endüstrilerinde yaygın olarak kullanılan iki önemli zaman çarteri sözleşmeleri olan WINDTIME ve SUPPLYTIME 2017 taraflarının hak ve yükümlülüklerini incelemektedir. Türk Hukuku açısından,“Zaman Çarteri Sözleşmesi”TTK No. 6102 ile düzenlenmiş olup, eski TTK No. 6762'de bu düzenleme bulunmadığından, bu tür sözleşmelerde çıkan uyuşmazlıklar, TTK'da düzenlenen“yük taşımacılığı sözleşmesi”hükümleri çerçevesinde çözülmüştür. Ancak, SUPPLYTIME 2017 daha genel bir sözleşme olup açık deniz petrol ve gaz projelerinde kullanılırken, WINDTIME açık deniz rüzgar endüstrisine özel olarak uyarlanmıştır. Bu çalışmada, zaman çarteri sözleşmeleri tanımlanacak ve bu tür sözleşmelerin genel özellikleri açıklanacaktır. Zaman çarteri sözleşmeleri, çartererin bir geminin ticari yönetimini belirli bir süre ve bedel karşılığında üstlenmesini içermektedir. Taraflar arasında Donatan (Shipowner) ve Çarterer (Charterer) yer almaktadır. Bu sözleşmelerde geminin ticari kullanımı, yani yolcu ve yük taşıma yetkisi Çarterera bırakılır. Sözleşme süresi hukuken belirtilmediğinden, tarafların anlaşmasına bağlı olarak kısa veya uzun olabilir. Çarterer, gemiyi ekonomik olarak kullanamadığı her gün için ücret ödemekten muaf tutulur. Çarterer, sözleşme süresinin sonunda gemiyi belirlenen yer ve zamanda geri teslim etme yükümlülüğündedir. SUPPLYTIME, açık deniz destek gemilerinin tedarikini düzenleyen geniş kapsamlı bir sözleşme olup, zaman içerisinde birçok güncellemeye tabi tutulmuştur. En son 2017 revizyonu, sektördeki değişen ihtiyaçları ve dinamikleri yansıtacak şekilde modernize edilmiştir. SUPPLYTIME 2017, personel ve malzeme taşımacılığı, açık deniz sondaj ve keşif faaliyetleri gibi çeşitli amaçlarla kullanılan gemiler için standartları belirler. WINDTIME, açık deniz rüzgar enerjisi sektörü için özel olarak tasarlanmış bir zaman çarteri sözleşmesidir. Bu sözleşme, rüzgar enerjisi projelerine personel ve malzeme taşınmasını etkin ve maliyet açısından daha uygun bir şekilde yönetmek için gereksinimleri belirler. WINDTIME, rüzgar enerjisi sektöründeki özel destek gemileri ve tarafların hak ve yükümlülüklerini tanımlar. Küresel çapta yenilenebilir enerji kaynaklarına geçişin hızlandığı bu dönemde, WINDTIME, gemi operasyonları için önemli bir araç olarak ortaya çıkmıştır. Bu tez, WINDTIME ve SUPPLYTIME 2017 sözleşmelerinin hükümlerini ve gerçek dünya uygulamalarını inceleyerek, her iki sözleşmenin taraflarının hak ve yükümlülüklerini analiz etmeyi amaçlamaktadır. Çalışma, bu sözleşmelerin kapsamını ve gerekliliklerini anlamak, sektördeki yeni teknolojilerin ve çevresel risklerin yönetimindeki rolünü ortaya koymak amacıyla yapılmıştır. Ayrıca, bu sözleşmelerin Türk Hukuku içindeki yerini ve uygulama biçimlerini analiz ederek, Türk denizcilik hukuku açısından önemli katkılarda bulunur. Sonuç olarak, bu tez, denizcilik ve enerji sektörlerinde kullanılan iki önemli sözleşme türü hakkında detaylı bir analiz sunarak, tarafların hangi sözleşmenin avantajlı olacağı konusunda bilgi sahibi olmalarını sağlar. WINDTIME gibi yenilikçi ve hızla büyüyen bir sektördeki sözleşmelerin çevresel sürdürülebilirlik ve yeni teknolojilerin entegrasyonu konusundaki önemini vurgular. Bu çalışma, hem mevcut hukuki çerçeveyi hem de sektördeki gelişmeleri göz önünde bulundurarak, hem gemi sahipleri hem de kiracılar için değerli bir kaynak sunmaktadır. Buna ek olarak, açık deniz endüstrisi için de bir bölüm bulunmaktadır. Bununla birlikte, son zamanlarda dünya çapında yenilenebilir enerji politikasının önem kazanması, WINDTIME'ı özel kılmaktır.

Özet (Çeviri)

This thesis gives a brief explanation of the rights and obligations of parties under two standard time charter contracts widely used in the offshore wind, oil, and gas industries, which are WINDTIME and SUPPLYTIME 2017. These contracts are time charters that intricately address the distribution of rights and obligations between parties based on commercial needs. Even if there are some differences between the contracts, there is necessity to mention that contracts still similar to each other. While SUPPLYTIME 2017 is applied in offshore oil and gas projects as a more general type of contract, WINDTIME, tailored specifically for the offshore wind industry. Intriguing part of it is that SUPPLYTIME 2017 has been based on WINDTIME. The differences and clauses will be examined in detail. Analyzing contrasts between WINDTIME and SUPPLYTIME 2017, there will be also necessity to focus on examining the basis of TIME CHARTER, which will establish a solid and comprehensible understanding for the TIME structure, outlining the TIME CHARTER in broad strokes. Like any time charters, these contracts aim to standardize the distribution of rights and responsibilities between the parties in a fair and balanced manner. They aim to guide concerning sectoral returns, the utilization of new technologies, and the management of environmental risks to expedite operations. Charter parties need to adequately understand and consider the issues brought by these contracts during negotiations and implementation. In addition, there is chapter for offshore industry. This is young and very exciting part of market which is rapidly growing worldwide. We find it to be useful to research this data as it helps to realize what is SUPPLYTIME 2017 and WINDTIME for, especially wind offshore. Renewable energy topic is the reason which makes WINDTIME special. In this thesis, the discussion on minimizing risks will involve an analysis of the“Distribution of Risks and Responsibilities”section in segmented parts, exploring plausible alterations and their implications.

Benzer Tezler