CO2 salımı, enerji tüketimi, ekonomik büyüme ve dışa açıklık ilişkisi: Türkiye ve Çin üzerine bir inceleme
The relationship between CO2 emissions, energy consumption, economic growth and trade openness: A study on Turkey and China
- Tez No: 928572
- Danışmanlar: PROF. DR. EKREM GÜL
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Ekonomi, Economics
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2025
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sakarya Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: İktisat Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 372
Özet
Bu çalışmanın amacı, CO2 salımı, enerji tüketimi, ekonomik büyüme ve dışa açıklık arasındaki ilişkiyi Türkiye ve Çin ülke örnekleri üzerinden incelemektir. CO2 salımı, ekonomi literatüründe genellikle ekonomik faaliyetlerin neden olduğu çevre tahribatının bir göstergesi olarak ele alınmıştır. Ancak CO2'nin iklim değişikliği ile olan bağlantısı, etkilerinin çevresel hasardan daha fazlası olduğu konusunda kamuoyunu ikna etmiş ve bu durum iklim değişikliği ile mücadelede uluslararası politikaları şekillendirmiştir. Bu kapsamda, gelişmekte olan ülkelerin kalkınma çabalarının dünya iklimine daha fazla hasar vermemesi adına düşük karbonlu kalkınma yollarına yönelmeleri konusunda bir fikir birliği oluşmuştur. Çin ve Türkiye gibi birçok ülke“karbon nötr”hedeflerini ilan etmiştir. Bu çalışma, Türkiye ve Çin'de gelir, enerji tüketimi, dışa açıklık ve CO2 salımları arasındaki ilişkiyi incelemektedir. Ülkelerin daha etkin karbon azaltıcı politikalar tasarlaması için bu değişkenler arasındaki ilişkinin daha iyi anlaşılması gerekmektedir. Bu çalışma kapsamında bu değişkenler arasındaki ilişki eşbütünleşme yöntemi ve nedensellik testleri ile araştırılmıştır. Çalışmanın ampirik uygulamasında, Türkiye ve Çin ülke örneklerinde CO2 salımı, enerji tüketimi, ekonomik büyüme ve dışa açıklık arasındaki eşbütünleşme ilişkisi ARDL modeli (Autoregressive Distrubuted Lag-Otoregresif Gecikmesi Dağıtılmış Modeller) kullanılarak analiz edilmiştir. Ayrıca, her iki ülke içinde CO2 salımını azaltan bir faktör olarak yenilenebilir enerjinin durumu ve yenilenebilir enerjiye yönelik politikalar özetlenmiştir. Daha sonra, ampirik analiz sonucu elde edilen bulgular karşılaştırılmalı ülke analizi çerçevesinde tartışılarak yorumlanmıştır. Çalışma kapsamında Türkiye için 1970-2022 yılları arasındaki döneme ait veri seti kullanılmışken, Çin için 1979-2022 yılları arasındaki döneme ait veri seti kullanılmıştır. Yapılan analizler sonucu elde edilen sonuçlara göre Türkiye ve Çin ülke örneklerinde, kişi başına CO2 salımı, kişi başına enerji tüketimi, kişi başına yenilenebilir enerji tüketimi, kişi başına GSYİH, kişi başına GSYİH'nin karesi, ticari dışa açıklık oranı ve DYY'nin GSYİH'deki payı arasında bir eşbütünleşme ilişkisi tespit edilmiştir. Türkiye örneğinde, uzun dönemde kişi başına GSYİH'nin karesindeki artış ve kişi başına yenilenebilir enerji tüketimindeki artış kişi başına CO2 salımını azaltırırken, kişi başına GSYİH'deki artış, kişi başına enerji tüketimindeki artış ve DYY kişi başına CO2 salımını artırmaktadır. Ayrıca, Türkiye örneğinde uzun dönemde ÇKE ve KCH hipotezi doğrulanmıştır. Çin ülke örneğinde, uzun dönemde kişi başına GSYİH'deki artış ve kişi başına enerji tüketimindeki artış kişi başına CO2 salımını artırırken, DYY'deki artış, kişi başına GSYİH'nin karesindeki artış, kişi başına yenilenebilir enerji tüketimindeki artış ve ticari dışa açıklıktaki artış kişi başına CO2 salımını azaltmaktadır. Ayrıca, Çin için uzun dönemde ÇKE hipotezi ve KHH hipotezi geçerli bulunmuştur. Her iki ülke için de yenilenebilir enerji tüketimini artırmak CO2 salımını azaltmada etkili bir yöntemdir. Ancak bu etki Çin'de çok daha fazladır. Çin incelenen dönem itibariyle karbon yoğun bir büyüme sergilemiştir. Çin'de ve Türkiye'de CO2 salımını en çok artıran faktörler sırasıyla kişi başına GSYİH ve kişi başına enerji tüketimidir. Ancak bu değişkenlerin CO2 salımına etkileri Çin'de Türkiye'ye göre daha yüksektir. Sonuç olarak, her iki ülkenin de enerji verimliliğini artırması, yenilenebilir enerjiyi teşvik etmesi, Türkiye'nin emisyon ticaretini başlatması, Çin'in ise kapsamını genişletmesi gerekmektedir. Türkiye'nin DYY akışlarının çevre dostu sektörlere yönelmesini sağlayacak politikalar tasarlaması önemlidir. Çin ise dışa açıklığını artırarak yeşil sektörlere olan yatırımları artıracak politikalar uygulamalıdır. Her iki ülkenin de karbon nötr hedefleriyle çelişmemek adına kömürden çıkışa dair kademeli bir planı gündemlerine alması gerekmektedir.
Özet (Çeviri)
The aim of this study is to examine the relationship between CO2 emissions, energy consumption, economic growth, and trade openness through the case studies of Turkey and China. CO2 emissions are generally considered in the economic literature as an indicator of environmental degradation caused by economic activities. However, the link between CO2 and climate change has convinced the public that its impacts extend beyond environmental damage and has shaped international policies in the fight against climate change. Consequently, a consensus has emerged regarding the necessity for developing countries to pursue low-carbon development paths to prevent their development efforts from causing further damage to global climate. Many countries, including Turkey and China, have announced“carbon neutrality”targets. This study investigates the relationship among income, energy consumption, trade openness, and CO2 emissions in Turkey and China. A better understanding of these relationships is essential for countries to design more effective carbon-reduction policies. Within the scope of this study, these relationships were analyzed using cointegration methods and causality tests. The empirical application of the study analyzed the cointegration relationship among CO2 emissions, energy consumption, economic growth, and trade openness in Turkey and China using the ARDL (Autoregressive Distributed Lag) model. Additionally, the role of renewable energy as a factor reducing CO2 emissions and policies promoting renewable energy were summarized for both countries. Subsequently, the findings of the empirical analysis were discussed and interpreted within the framework of a comparative country analysis. In the scope of the study, a dataset covering the period from 1970 to 2022 was used for Turkey, while a dataset covering the period from 1979 to 2022 was used for China. Based on the analysis results, a cointegration relationship was identified between per capita CO2 emissions, per capita energy consumption, per capita renewable energy consumption, per capita GDP, the square of per capita GDP, trade openness, and the share of FDI in GDP for both Turkey and China.In the case of Turkey, in the long run, an increase in the square of per capita GDP and in per capita renewable energy consumption reduces per capita CO2 emissions, whereas increases in per capita GDP, per capita energy consumption, and FDI increase per capita CO2 emissions. Furthermore, the EKC hypothesis and the PHH were validated for Turkey in the long-run. For China, in the long run, increases in per capita GDP and per capita energy consumption increase per capita CO2 emissions, whereas increases in FDI, the square of per capita GDP, per capita renewable energy consumption, and openness reduce per capita CO2 emissions. Moreover, the EKC and Pollution Halo Hypothesis were found to be valid for China in the long-run. For both countries, increasing renewable energy consumption is an effective method to reduce CO2 emissions. However, this effect is significantly more pronounced in China. During the analyzed period, China exhibited carbon-intensive growth. In both China and Turkey, the factors that most significantly contribute to the increase in CO2 emissions are, respectively, per capita GDP and per capita energy consumption. However, the impact of these variables on CO2 emissions is higher in China compared to Turkey. In conclusion, both countries need to improve energy efficiency, promote renewable energy, and adopt specific measures tailored to their unique contexts. Turkey should initiate an emissions trading system, whereas China needs to expand the scope of its existing one. Turkey's FDI policies should prioritize environmentally friendly sectors, while China should implement policies to enhance openness and increase investments in green sectors. Both countries should develop a phased plan for transitioning away from coal to ensure alignment with their carbon neutrality targets.
Benzer Tezler
- Enerji tüketimi ve karbon salımı ilişkisi
The relationship between energy consumption and carbon emissions
ÖMER EMİN DEDE
- İstanbul'da ulaştırma sektörünün iklim değişikliğine etkisinin belirlenmesi
Determining the impact of the transportation sector on climate change in Istanbul
TUĞBA DOĞAN GÜZEL
Doktora
Türkçe
2021
Çevre Mühendisliğiİstanbul Teknik ÜniversitesiÇevre Mühendisliği Ana Bilim Dalı
PROF. DR. KADİR ALP
- İstanbul'da kentsel katı atık kaynaklı sera gazı salımlarının hesaplanması
Calculation of greenhouse gas emissions from municipal solid waste in İstanbul
ECE TURHAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2018
Coğrafyaİstanbul Üniversitesiİklim Değişikliği Ana Bilim Dalı
PROF. DR. DOĞANAY TOLUNAY
- Effects of nutrients on microalgae growth in anaerobic digestate
Minerallerin anaerobik çıkış suyunda çoğaltılan mikroalglere etkisi
GÖZDE YAMAN
Yüksek Lisans
İngilizce
2018
Çevre Mühendisliğiİstanbul Teknik ÜniversitesiÇevre Mühendisliği Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ MAHMUT ALTINBAŞ
- Evsel atık su arıtma tesislerinden kaynaklanan sera gazı salımının tahmini
Estimation of greenhouse gas emission from domestic wastewater treatment plants
HAZAL GÜLHAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2017
Çevre Mühendisliğiİstanbul Teknik ÜniversitesiÇevre Mühendisliği Ana Bilim Dalı
PROF. DR. İZZET ÖZTÜRK