Geri Dön

Demir çelik sektörü ve demir çelik sektöründe sermaye maliyeti

Iron and steel sector and cost of capital in iron and steel sector

  1. Tez No: 111144
  2. Yazar: ALİ DİKMEN
  3. Danışmanlar: YRD. DOÇ. DR. MAHMUT HAYATİ ERİŞ
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: İşletme, Business Administration
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2002
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Marmara Üniversitesi
  10. Enstitü: Bankacılık ve Sigortacılık Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Sermaye Piyasası ve Borsa Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 176

Özet

6 ÖZET 6.1 DÜNYADA VE TÜRKİYEDE DEMİR ÇELİK SEKTÖRÜ 6.1.1 DEMİR ÇELİK SEKTÖRÜ Demir çelik sektörü, demir cevheri konsantrasyonundan başlamak üzere, demir ve çeliğin çeşitli metotlarla üretimlerini, demir ve çeliği dökme, dövme, haddeleme, çekme ve benzeri yollarla sıcakta ve soğukta şekillendirerek bunlardan profil, çubuk, tel, levha, saç v.b. ürünlerin elde edilmesini, bu ürünlerin ısıl işleme tabi tutulmasını, yine bu ürünlerin koruyucu madenlerle kaplanmasını sağlayan sanayi kollarının tümünü ve bu sektörün ana hammaddelerini, (metalurjik kok, ferro alaşımlar gibi) üreten sanayi tesislerini kapsayan sanayi sektörüdür. 6.1.1.1 DEMİR ÇELİK SEKTÖRÜNÜN ÖZELLİKLERİ Demir çelik sektörü, tüm dünyada ekonomik kalkınmanın göstergesi olarak kabul edilir. Alt yapı sorunlarını çözmüş, kitle üretim aşamalarına geçmiş gelişmiş ekonomilerde demir çelik sanayinin öneminin azaldığı görülmektedir. Aksine, gelişmekte olan ülkelerde de demir çelik talebinin hızla arttığı ve demir çelik sektörünün ekonomiyi yönlendirme gücüne sahip olduğu görülmektedir. Demir çelik sanayii bir ülkenin en temel sanayi kolu olup, diğer birçok endüstriyi yaratan, yaşatan ve geliştiren bir lokomotif sektör özelliğindedir. Ekonomik kalkınmadaki rolü nedeniyle demir çelik sektörünün üretim ve tüketim büyüklükleri, sanayileşmenin temel göstergeleri arasına girmiştir. Ülkemizde 1980 yılından sonra uygulanan dışa açık politikalar sanayileşmeyi hızlandırmış ve demir çelik talebinde patlama olmuştur. Artan çelik talebine paralel olarak 1980 yılında 4,2 milyon ton olan ham çelik üretim kapasitesi, üç kat artarak 1993 yılında 13 milyon tona, -1997 yılında 19,64 milyon tona 1999 yılında da 19,9 milyon tona yükselmiştir. 1316.1.1.2 DEMİR ÇELİK SEKTÖRÜNÜN ÜRÜN YAPILARI Demir çelik sektörü ürünleri uzun ürünler ve yassı ürünler olmak üzere iki ana grupta toplanmaktadır. 6.1.1.2.1 Uzun Hadde Mamullerinin Tanımı ve Sınıflandırılması Uzun hadde mamulleri sektörü, demir cevheri veya hurdadan hareketle sıvı çelik üretip bunu çeşitli yöntemlerle dökerek ingot, blum ve kütük haline dönüştüren çelikhaneler ile ingot, blum ve kütüğü haddelemek suretiyle blum, kütük, demir yolu malzemesi, ağır, orta ve hafif profil, nervürlü veya düz betonarme çelik çubuklar, tel ve kangal (filmaşin) üretimi yapan haddehaneleri kapsamaktadır. İşlendikleri haddehane esasına göre uzun ürünler üç ana grupta toplanmaktadır. a) İngot (Külçe) ve Blumdan İşlenerek Elde Edilen Uzun Hadde Ürünleri Kesitinin en küçük kenarı 140 mm olan büyük kesitlerdeki ingot (külçe) ve blumların sıcak haddelenmesi suretiyle blum, kütük, ağır ve orta profiller, kalın kesit çubuklar ile demir yolu malzemeleri vb. ürünlerdir. b) Kütüğün İşlenmesi İle Elde Edilen Uzun Hadde Ürünleri Bir kenarı 140 mm'den az kesitteki külçe döküm, sürekli döküm veya sıcak haddeleme yolu ile üretilmiş kütüklerin sürekli, yarı sürekli veya tandem (açık) haddelerde sıcak haddelenmesiyle üretilen hafif profiller, ince kesitli çubuklar fiimaşin vb. ürünleri kapsar. Kütük işleyen haddehanelerde maksimum kütük boyutu için yukarıda verilen 140 mm değeri, gelişen teknoloji ile 1970'lerden sonra 180x180 mm bluma kadar çıkmıştır. Böylece, kütük boyutu büyütülerek, kütük işleyen haddehanelerde orta profillerin de üretilmesi mümkün olmuştur. c) Soğuk Haddelenmiş (Biçimlendirilmiş) Uzun Ürünler 132Bu grupta üretilen ürünlere, yukarıda belirtilen genellikle gruptaki malzemelerin boyutlarını, mekanik özelliklerini veya yüzey durumlarını da değiştirmek amacıyla soğuk haddeleme veya soğuk çekme yöntemleri uygulanır. Bu şekilde soğuk haddeleme veya soğuk çekme ile biçimlendirmeye uğratılan çubuk veya tel ürünleri elde edilir. 6.1.1.2.2 Yassı Hadde Mamullerinin Tanımı ve Sınıflandırılması Demir çelik sektöründe, yassı çelik ürünleri dört ana ürün grubu altında ele alınarak incelenmektedir. Bu ana gruplar şunlardır: a) Levha b) Sıcak haddelenmiş ürünler c) Soğuk haddelenmiş ürünler d) Teneke 6.1.1.3 DEMİR ÇELİK SEKTÖRÜNDE ÜRETİM PROSESİ Tabiatta genelde demir oksit formunda olan cevherler çeşitli hazırlama. sinterleme, peletleme süreçlerinden sonra yüksek fırınlara şarj edilmekte ve oksijenden ayırmak için kok kömürünün yanma gazları diğer oksit ve cüruflarını bertaraf etmek için de kireçtaşı, dolomit taşı gibi katkılar kullanılmaktadır. Entegre tesislerde demir çelik üretim süreci, demir cevherinin arıtılması işlemiyle başlamaktadır. Diğer bir deyişle, demir cevheri kavrularak demir oksit haline getirilir. Yüksek fırınlarda kok kömürünün yardımı ile demir oksit haline gelen cevherin oksijeni alınarak (indirgenerek) ham demir elde edilir. Yüksek fırından geçirilerek elde edilen, karbonu %3,5-5, silisyumu maksimum %4, manganezi maksimum %2 ve ayrıca düşük oranlarda bazı elementler içeren gevrek demir alaşımına ham demir, pik demir veya kısaca pik denilmektedir. 133Ham demir piyasaya sunulmak üzere pik makinasına dökülerek, külçe halinde katılaştırıldığı gibi çoğu işletmede sıvı halde çelikhaneye taşınır ve çelik izabe ocaklarına şarj edilerek orada çelik haline getirilir. 6.1.1.4 DEMİR ÇELİK SEKTÖRÜNDE ARZ VE TALEP 6.1.1.4.1 Dünya Demir Çelik Üretimi 1950 yılında 189 milyon ton olan dünya ham çelik üretimi on yılda %84 oranında artarak 1960 yılında 347 milyon tona yükselmiştir. Üretimdeki artış hızı 1960 'lı yıllarda da devam etmiştir. On yılda %71 oranında artan ham çelik üretimi 1970 yılında 595 milyon tona yükselmiştir. Dünya ham çelik üretimindeki artış hızı 1970' den itibaren azalarak %50'nin altında oranlarda gerçekleşmiştir. 1980 yılında 716 milyon ton olan dünya ham çelik üretimi 1990 yılında 770 milyon ton olarak gerçekleşmiştir. 1990 'lı yıllarda ise tam bir durgunluk dönemine girilmiştir. 1999 yılına kadar ham çelik üretiminde önemli bir artış olmamıştır ve 1999 yılında dünya ham çelik üretimi 788 milyon ton olarak gerçekleşmiştir. 19901ı yıllardaki durgunluktan sonra 2000 yılında ham çelik üretiminde önemli bir artış yaşanmıştır. 1999 yılında 788 milyon ton olan ham çelik üretimi 2000 yılında % 7 oranında artarak 847 milyon ton olarak gerçekleşmiştir. 2000 yılında dünya ham çelik üretiminin % 19.7'si AB ülkelerinde. % 5'4 ü. diğer Avrupa Ülkelerinde. % 10.7 'si Eski S.S.C.B.'nde. % 16.4'ü NAFTA bölgesinde % 15,8' i Çin'de % 12' si Japonya'da, %11,5' i Diğer Asya Ülkelerinde. % 1.5' i Afrika'da % 1,2' si Orta Doğu“ da % 4.5' i Merkez ve Güney Amerika 'da, % 1.1' i Avusturalya ve Yeni Zellanda'da yapılmıştır. 6.1.1.4.2 Dünya Demir Çelik Tüketimi 1990 yılında 649,8 ton olan dünya ham çelik tüketimi, 2000 yılında 768,7 tona yükselmiştir. 2000 yılında ham çelik tüketiminin, %19,3'ü AB ülkelerinde % 5' ı Diğer Avrupa Ülkelerinde, % 4,4' ü eski S.S.C.B.' nde. % 15.7' sı Diğer Asya 134Ülkelerinde %19,4'ü NAFTA bölgesinde, %18' i Çin'de, % 9,8' i Japonya'da, %2' si Afrika'da % 2'si Orta Qogu'da, %3,5' i Merkez ve Güney Amerika'da % 0.9' u Avusturalya ve Yeni Zellanda'da gerçekleşmiştir. 6.1.1.5 DÜNYA DEMİR ÇELİK TİCARETİ Dünyanın en büyük demir çelik ticaretini Avrupa Birliği ülkeleri gerçekleştirmektedir. Dünyanın en büyük demir çelik ihracatçısı Rusya'dır. 1999 yılında 27,5 milyon ton çelik ihraç etmiştir. 1999 yılında 51,5 milyon ton çelik üreten Rusya üretiminin % 53' ünü ihraç etmiştir. Türkiye, dünyanın en büyük on ikinci çelik ihracatçısıdır. Türkiye 1999 yılında 14,3 milyon ton çelik üretip, 7,6 milyon ton çelik ihraç etmiştir. Dünya ham çelik üretiminde 17. sırada yer alan Türkiye 1999 yılı çelik üretiminin % 53' ünü ihraç etmiştir. Dünyanın en büyük demir çelik ithalatçısı Birleşmiş Milletler' dir. 1999 yılında 32,7 milyon ton çelik ithal etmiştir. 1999 yılında 109,8 milyon ton çeliktüketen Birleşmiş Milletler, tüketiminin % 30' unu ithal etmiştir. Türkiye 1999 yılında 10,4 milyon ton çelik tüketip, 4,8 milyon ton çelik ithal etmiştir. Dünya ham çelik tüketiminde 13. sırada yer alan Türkiye, 1999 yılı çelik tüketiminin % 4,6' sini ithal etmiştir. Ülkelerin yaptıkları ihracattan yaptıkları ithalatı çıkararak net ihracat miktarları hesaplandığında; benzer şekilde ülkelerin yaptıkları ithalattan yaptıkları ihracatı çıkararak net ithalat miktarları hesaplandığında sıralama değişmektedir. En büyük ihracatçı olan Rusya ve Japonya en büyük net ihracatçı olarak da ilk iki sırada yer almaktadır. En büyük üçüncü ihracatçı ülke Almanya olmasına rağmen en büyük üçüncü net ihracatçı Ukrayna olmuştur. Dünyanın en büyük çelik ithalatçısı Birleşmiş Milletlerdir. Birleşmiş Milletler 1999 yılında 32,7 milyon ton çelik ithalatı, 5 milyon ton çelik ihracatı yapmıştır. İhracat oranının az olması nedeniyle birleşmiş Milletler aynı zamanda en büyük net ithalatçı ülkedir. En büyük ikinci ithalatçı ülke Almanya'dır 135 ^Yffesöü6.1.1.6 DEMİR ÇELİK SEKTÖRÜNDE VERİMLİLİK Verimliliğin en yüksek olduğu bölgeler Orta Doğu, AB ülkeleri ve Afrika bölgesidir. Orta doğu'da %100 olan verimlilik, Afrika'da ve AB ülkelerinde % 96 oranındadır. Diğer Avrupa ülkelerinde %84, Asya ülkelerinde % 85 olan verimlilik, bu bölgede yer alan Türkiye'de %98 gibi yüksek bir orandadır. Rusya. Ukrayna ve Eski S.S.C.B., verimliliğin en düşük olduğu ülkelerdir. Rusya'da %49, Ukrayna'da %19 olan verimlilik Eski S.S.C.B.'de %39 oranındadır. Dünya'da ortalama verimlilik %84 oranındadır. 6.1.1.7 DEMİR ÇELİK SEKTÖRÜNDE UYGULANAN DEVLET POLİTİKALARI 6.1.1.7.1 Tarihi Gelişim Dünya çelik sanayinde önemli devlet müdahaleleri mülkiyet mali yardım. düzenlemeler ve ticari önlemler şeklinde görülmektedir. Devlet politikaları. sanayinin performansını ve yapısını, dünya çelik üretimini, ticaret şekillerini ve yatırım akışını etkilemektedir. 1970'den 1975'e kadar, başta gelişmekte olan ülkeler olmak üzere, hükümetler çelik sanayinin büyümesini, mülkiyet üzerine alarak veya mali yardımlarla desteklemişlerdir. 6.1.1.7.2 Devlet Yardımı 1970'lerden bu yana devlete ve özel sektöre ait çelik üreticilerine çeşitli şekillerde mali yardımlar sağlanmıştır. Bu yardımlar arasında kredi, garanti ve sermaye piyasalarına tercihli katılma bulunmaktadır. Çelik üreticilerinin ciddi mali kayıpları, olmasına rağmen, büyük yatırım programları için düşük maliyetli yatırım sermayesi bulunmuş ve işletmelere destek sağlanmıştır. 6.1.1.7.3 Mevzuat a) Fiyat Kontrolleri ''V' I.;,?. 'i. ı' '''i,i. 136Devletin uyguladığı fiyat kontrolleri sanayileşmiş ülkelerden çok gelişmekte olan ülkelerde görülmektedir. Hindistan günümüzde hem hurda gibi girdi fiyatlarını hem de devlet veya özel sektör çelik üreticilerinin yerli fiyatlarını kontrol etmektedir. Diğer gelişmekte olan ülkeler katlı fiyat sistemleri uygulamaktadır; bir fiyat yerli pazar için, daha düşük olan diğer fiyat ise ihracat için belirlenmiştir. b) Rekabet Az gelişmiş ülkelerde devlet elindeki şirketlerle rekabet eden özel sektör şirketlerinin büyüklükleri sınırlandırılmaktadır. Bunun yanında hükümet özel sektör şirketlerinin büyüme ve modernizasyon planlarını sürekli veto etmekte ve devlete ait şirketlere bir takım çelik ürünlerini üretmek, ithal ya da ihraç etmek için özel haklar tanımaktadır. c) Çevre Çelik üretimi sırasında önemli miktarda atık ortaya çıkmakta olup çevreye verdiği etkilerden dolayı, özellikle OECD ülkelerinde atıkların neden olduğu kirliliği azaltmak amacıyla, kanun ve mevzuatlar çıkarılmaktadır Bunun sonucunda devlet politikaları sanayi, maliyet ve operasyon gibi alanları etkilemektedir. d) İhracat Teşvikleri ve Kısıtlamalar Çelik üretici ülkelerin çoğunda hükümet, çelik ihracatını destekleyen ya da artıran politikalar arasında ihracat vergi kredisi ve tercihli ihracat finansmanı yer almaktadır. Bazı ülkelerde ise bu politikalar alt yapı desteklerini de içermektedir. İhracat amaçlı üretimin desteklenmesi için alınan araçlarda vergi muafiyetinin yanında liman inşa etmek de bu tür yardımlara örnek olarak gösterilebilir. 6.1.2 TÜRKİYE'DE DEMİR ÇELİK SEKTÖRÜ Türk demir çelik sektörü, 14.5 milyon ton yıllık üretimi ve 7 milyon tonluk toplam ihracatı ile, gelişmekte olan ülkeler arasında, öncü bir role sahip bulunmaktadır. 137Türkiye'de her birinin yıllık kapasitesi 1.000.000 ton ile 3.000.000 ton arasında değişen üç adet entegre tesis ve kapasiteleri 400.000 ton ile 2.000.000 ton arasında değişen 15 adet elektrik ark ocaklı tesis bulunmaktadır. 19.8 milyon tonluk ülke ham çelik kapasitesinin %31'ine tekabül eden 6.2 milyon tonu entegre tesislere, %69'una tekabül eden 13.6 milyon tonu ise 15 adet elektrik ark ocaklı tesislere aittir. Ülke ham çelik kapasitesinin, 16,3 milyon tonluk bölümü (%83) uzun ürün üretimine, 3 milyon tonluk bölümü (%15) yassı ürün üretimine, geriye kalan 450.000 tonluk bölümü ise (%2) vasıflı çeliğe yöneliktir. Sektörün, yassı, uzun ve vasıflı çelik de dahil olmak üzere, 2000 yılı toplam ham çelik üretimi 14.3 milyon tondur. 2000 yılında, üretim yöntemi açısından, toplam üretimin % 64'ü elektrik ark ocaklı tesisler tarafından, geriye kalan % 36'sı ise entegre tesisler tarafından gerçekleştirilmiştir. 2000 yılında, ham çelik üretiminin, %81'i uzun ürünlere, %17'si yassı ürünlere ve %2'si ise vasıflı çeliğe yönelik yapılmıştır. 6.1.2.1 TÜRKİYE'DE DEMİR ÇELİK SANAYİNİN BAŞLANGICI VE GELİŞİMİ Türkiye'de 1932 yılında Kırıkkale' de askeri fabrika bünyesinde ilk çelik üretimi ve yerli ürünler üretiminden sonra İngiliz hükümetiyle kredi anlaşması sonuçlarına göre de 1937'de Karabük'te ilk entegre demir çelik tesisi oluşmaya ve gelişmeye başlamıştır. 1950 yılından sonra özel sektör demir çelik konusunda girişimlere başlamıştır. İlerleyen dönemlerde 1965 yılında kurulan ERDEMİR ( Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları T.A.Ş. ) 'nin kapasitesinin genişletilmesi, 1975 yılında entegre bir tesis olan İskenderun'un üretime geçmesinin yanısıra, özel sektörde elektrik ark fırınlı çelik üretim tesisleri ile birleşik veya münferit haddehanelerin kuruluşuna ağırlık verilmiştir. !: ^C 1381980'li yıllarda demir çelik sektöründe üretim, tüketim ve dış ticaret konularında izlenen değişme ve gelişmeler, endüstrinin kendi iç dinamiklerinde de çok önemli değişmelerin oluşmasına sebep olmuştur. Türkiye, 1980'de dünya çelik üretiminin % 0,35'ni karşılayıp 33. sırada yer alırken, 2000 yılında dünya üretiminin % 1.7'sine ulaşarak 17. sırada yer almıştır. 6.1.2.2 TÜRKİYE'DE DEMİR ÇELİK SEKTÖRÜ ÜRÜNLERİNİN ARZ TALEP DURUMU 6.1.2.2.1 Türkiye'de Demir Çelik Üretimi Türkiye'nin ham çelik üretimi 2000 yılında 14,3 tona yükselerek dünya ham çelik üretiminin % 1.7'sini oluşturmuştur. Türkiye 2000 yılında 14,3 milyon ton ham çelik üretimi ile dünya ham çelik üretimi sıralamasında 17. sırada yer almıştır. Türkiye'nin ham çelik üretiminin % 64'ü Elektrik Ark Ocaklı tesislerde. % 36'sı entegre tesislerde gerçekleşmektedir. Elektrik Ark Ocaklı üretim yapan kuruluşların üretimdeki payı, entegre tesislerin üretiminin iki katına yaklaşmıştır. Devletin teşvik etmesi nedeniyle Elektrik Ark Ocaklı tesislerin sayısı ve dolayısıyla üretimdeki payları hızla artmıştır. Ancak Sivas Demir Çelik Fabrikası ve Metaş 1999 yılında üretimi durdurmuşlardır. a) Entegre Kuruluşlarda Üretim Türkiye'de entegre tesisleri olan üç tane demir çelik şirketi bulunmaktadır. Bunlar; Karabük Demir Çelik Fabrikaları. İskenderun Demir Çelik Fabrikaları ve Ereğli Demir Çelik Fabrikalarıdır. Entegre tesislerde kok. sinter, ham demir. pik. ham çelik, net hadde ürünü, ithal slabtan yapılmış net hadde üretilmektedir. Kok ve pik üretiminde 1997 'den 2000 yılına kadar her yıl azalma olmuştur. 1997'den 1999'a kadar her yıl azalan net hadde ürünü, sinter, ham demir ve ham çelik üretimi, 2000 yılında tekrar artış göstermiştir. Sadece Erdemir tarafından üretilen ithal slabtan yapılmış net hadde üretimi ise her yıl düzenli olarak artmaktadır. b) Türkiye'de Ham Çelik Üretim Kapasitesi ve Kapasite Kullanım Oranları 139Türkiye'nin 1999 yılında 19,9 milyon ton olan ham çelik üretim kapasitesinin, yöntemlere göre % 70'ini ark ocaklı tesisler, % 30'unu entegre tesisler oluşturmaktadır. 1999 yılı üretim kapasitesinin, ürünlere göre dağılımında ise, kapasitenin % 83'ünü uzun ürünlerin, %15'ini yassı ürünlerin, %2'sini kaliteli çeliğin oluşturduğu görülmektedir. 6.1.2.2.2 Türkiye'de Demir Çelik Tüketimi 1993 yılında 9,1 milyon ton olan Türkiye'nin ham çelik tüketimi, 2000 yılında 12,4 milyon tona yükselmiştir. 1993 yılında dünya ham çelik tüketiminin % 1,42'sini tüketen Türkiye 2000 yılında dünya ham çelik tüketiminin %1,61'ini tüketmiştir. 6.1.2.3 TÜRKİYE'NİN DEMİR ÇELİK DIŞ TİCARETİ Türkiye'de demir çelik sektöründe üretim ve tüketim dengesizliği bulunmaktadır. Türkiye'nin ihtiyacından fazla uzun ürün üretmesi nedeniyle uzun ürün fazlalığı oluşmaktadır. Buna karşı Türkiye'nin kısa ürün üretimi, kısa ürün ihtiyacını karşılayamamaktadır. Sektördeki üretim-tüketim dengesizliği dış ticareti zorunlu hale getirmiştir. Bu nedenle Türkiye, uzun ürün fazlasını ihraç ederek ve kısa ürün açığını ithhal ederek demir çelik sektöründe üretim-tüketim dengesini sağlamaktadır. 6.1.2.3.1 İhracat a) Uzun Ürün İhracatı Türkiye'nin uzun ürün üretim kapasitesi uzun ürün talebinden fazladır Türkiye ihtiyacının yaklaşık iki katı kadar uzun ürün üretmektedir. Bu nedenle ihtiyaç fazlası olan uzun ürünlerin ihracatıyla üretim tüketim dengesi sağlanmaya çalışılmaktadır. 1999 yılında 824 milyon dolar çubuktan, 202 milyon dolar filmaşinden, 94 milyon dolar profilden ve 12 milyon dolar telden ihracat gelin 140elde edilmiştir. Yarı ürün olarak da kütük ve blumdan 102 milyon dolar ihracat geliri elde edilmiştir. b) Yassı Ürün İhracatı Türkiye ton bazında yassı ürün ve yarı ürün ihracatını en fazla AB ülkelerine yapmaktadır. AB ülkelerine en çok soğuk hadde ürün ve sıcak hadde ürün ihraç etmektedir. 1998 yılında Türkiye'nin yassı ürün ve yarı ürün ihracatı 598 bin ton olarak gerçekleşmiştir. Türkiye'nin yassı ürün üretimi, yassı ürün ihtiyacını karşılayamamaktadır. Türkiye yassı ürün dış ticaretinde net ithalatçı konumdadır. 6.1.2.3.2 İthalat a) Uzun Ürün İthalatı Türkiye uzun üründen çok uzun yarı ürün ithal etmektedir. 1999 yılında yarı ürün olarak 900 bin ton kütük ve blum ithal edilmiştir. Türkiye'nin ton bazında ithal ettiği uzun ürünler ithalat miktarlarına göre filmaşinler, profiller çubuklar ve teller şeklinde sıralanmaktadır. 1999 yılında 174 bin ton filmaşin, 42 bin ton profil, 39 bin ton çubuk ve 27 bin ton tel ithal edilmiştir. b) Yassı Ürün İthalatı Yassı ürün dış ticaretinde net ithalatçı olan Türkiye, 1998 yılında 1.1 milyar dolarlık yassı ürün ithalatı gerçekleştirmiştir. Bunun 306 milyon doları AB ülkelerinden, 638 milyon doları BDT ülkelerinden, 204 milyon doları diğer ülkelerden yapılmıştır. 6.1.2.4 TÜRKİYE - AKÇT SERBEST TİCARET ANLAŞMASI Türkiye'nin 01.01.1996 tarihinde Gümrük Birliği'ne girmesinden sonra, AKÇT kapsamındaki ürünlerin AB ile Türkiye arasındaki ticaretini düzenleyen 'Serbest ticaret Anlaşması da 01 Ağustos 1996 tarihinde yürürlüğe girmiştir AKÇT 141kapsamındaki maddeler, Gümrük Birliği'nin kapsamına dahil değildir. Bu maddeler, içerisinde tek aşamalı üretim işlemine tabi olan belirli demir-çelik ürünleri ve kömür ürünleri ile ilgilidir. Bununla birlikte, ikinci işleme tabi tutulan boru, civata, somun ve çivi gibi sanayi malları ise ikincil ürünler olup bunlar AKÇT kapsamında değildir. 6.1.2.4.1 AKÇT İle Yapılan Tercihli Ticaret Anlaşmasının Etkileri Anlaşmanın yürürlüğe girmesiyle; Avrupa Birliği 630 kalem çelik ürününün ithalatında (Avrupa'ya girişinde) almakta olduğu gümrük vergilerini hemen sıfırlayacaktır. Türkiye ise yurdumuzda yeterli miktarda veya hiç üretilmeyen (yassı ürünler ile vasıflı çelikler) 498 ürünün Türkiye'ye girişinde aldığı gümrük vergilerini hemen indirecektir. Geri kalan 132 çeşit uzun ürün, üretim fazlalığından dolayı Türkiye için önemli kabul edilmiştir. 6.1.2.5 TÜRK DEMİR-ÇELİK SEKTÖRÜ VE ANTİ-DAMPİNG VERGİLERİ 6.1.2.5.1 Ülkemizin Uyguladığı Damping Vergileri Bazı Doğu Bloku Ülkelerine (Ukrayna, Rusya Federasyonu, Moldova) anti- damping vergisi konulmasına rağmen devam eden yarı mamul ithalatı, haksız rekabet oluşturmaktadır. İthalatta kalite yeterlilik belgesi istenerek kalitesiz ve standart dışı mal girişi engellenebilir. Ayrıca, üreticiler, gümrükler ve TSE yetkililerinden komiteler oluşturulmalı ve ihtisas gümrükleri kurulmalıdır. 6.1.2.5.1 Ülkemize Uygulanan Damping Vergileri ABD tarafından Türkiye çıkışlı demir çelik borulara 1986 yılından bu yana anti- damping ve bunun yanısıra anti-sübvansiyon vergisi uygulanmaktadır ABD tarafından ülkemiz menşeli inşaat demirlerine 1 Nisan 1997 tarihinden bu yana %9,84 ile %41,80 arasında değişen oranlarda anti-damping vergisi uygulanmaktadır. Singapur tarafından ülkemiz menşeili inşaat demirlerine s1 Aralık 1995 tarihinden bu yana 11,43 $/ton ile 42,14 $/ton aras^dVahtı- damping vergisi uygulanmaktadır. Endonezya Sanayi ve Ticaret^Bakanlığı 142ülkemiz çıkışlı filmaşin ihracatına anti-damping soruşturması başlatmış olup, 17 Kasım 1997 tarihinden bu yana geçici vergi uygulanmış, 3 Mart 1998 tarihinden itibaren bir firmamıza %9,04, diğer firmalarımıza %13,64 vergi ihdas edilmiştir. 6.2 İŞLETMELERDE SERMAYE MALİYETİ, SERMAYE YAPISI KARALARI VE OPTİMAL SERMAYE YAPISI 6.2.1 SERMAYE MALİYETİ İşletmelerin karlılığındaki en önemli etkenlerden bir tanesi kullandıkları kaynağın maliyetidir. Kullanılan sermaye türlerinin maliyetleri ayrı ayrı hesaplanılarak değerlendirilir. Firmalar çeşitli sermaye kaynakları kullandıkları için her kaynağın ayrı ayrı maliyetlerini içeren ağırlıklı ortalama sermaye maliyeti hesaplanır. 6.2.1.1 BORÇLARIN MALİYETİ İşletmelerin yabancı kaynak kullanması durumunda yani borçlanması durumunda sermaye maliyeti, vergi öncesi ve vergi sonrası olmak üzere ayrı ayrı hesaplanabilir. 6.2.1.2 İMTİYAZLI HİSSE SENETLERİNİN MALİYETİ İmtiyazlı hisse senetlerinin maliyeti, yıllık kar payı getirileriyle hesaplanır. İmtiyazlı senetlere kar payı ödemeleri, firma gelirleri üzerinde bir öncelik hakkını ortaya koyar.”İmtiyazlı hisse senetlerine dağıtılan kar payı vergiden muaf olmadığı için söz konusu kar payı vergi sonrası kardan dağıtılmaktadır. Bu nedenle imtiyazlı hisse senetlerinin maliyet hesaplamasında vergi oranı dikkate alınmamaktadır. 6.2.1.3 ADİ HİSSE SENETLERİNİN MALİYETİ -/ t, ' l B 143Hisse senetleri, sermaye piyasasında alınıp satılan ve kar payı dağıtımları izlenebilen anonim şirketlerin sermaye maliyeti, beklenen karlılığa bağlı olarak hesaplanabilir. Ancak öz sermaye karlılığını hesaplamada farklı yaklaşımlar bulunmaktadır. Söz konusu yaklaşımlar, Gordon'un Büyüme Modeli, Finansal Varlık Fiyatlama Modeli (CAPM), Tahvil Artı (Bond Plus) Yaklaşımı olarak sınıflandırılabilir. 6.2.1.4 HİSSE SENETLERİ İLE DEĞİŞTİRİLEBİLİR TAHVİLLERİN SERMAYE MALİYETİ Değiştirilebilir tahvil maliyetinin hesaplanması vergiden sonraki beklenen faiz ödemeleri ya da değiştirilebilir imtiyazlı hisse senetlerinde kar payı ödemeleri ve değiştirme anındaki beklenen değerini, senedin önerilen fiyatına eşitleyen iskonto oranı için çözümlenerek hesaplanır. 6.2.1.5 AĞIRLIKLI ORTALAMA SERMAYE MALİYETİ Sermaye kaynaklarının ayrı ayrı maliyetlerinin hesaplanmasının yanı sıra bu kaynakların toplam kaynaklar içindeki payları ile kaynakların maliyetlerinin tek tek çarpımlarının toplamı, ağırlıklı ortalama sermaye maliyeti (weighted average cost of capital) olarak hesaplanır. Ağırlıklı ortalama sermaye maliyeti, öz sermayenin ve borcun vergi sonrası maliyetlerinin ve bu kaynakların toplam içerisindeki paylarının dikkate alındığı sermaye maliyetidir. 6.2.2 SERMAYE YAPISI KARALARI İşletme finansman yöneticisinin görevlerinden bir tanesi de. fonların sağlanması yanında, hangi finansman kaynaklarından sağlanması gerektiğini araştırmaktır. İşletmelerin fon sağladıkları kaynaklar, genel olarak, borç ve öz sermaye olarak iki guruba ayrılabilir. Öz sermaye içerisine, işletme içinden yaratılan dağıtılmayan karlar, yedek akçeler gibi fonlar da dahildir. 144İşletmelerin sermaye yapısı kararları ile ilgili farklı yaklaşımlar dört temel noktada toplanabilir: 1 ) Net Faaliyet Geliri Yaklaşımı 2) Net Gelir Yaklaşımı 3) Geleneksel Yaklaşım 4) Modigliani - Miller Yaklaşımı 6.2.2.1 NET FAALİYET GELİRİ YAKLAŞIMI Net faaliyet geliri yaklaşımı, firmanın toplam sermaye maliyeti k(o)'nın, borçların ve dolaşımdaki pay senetlerinin değerinin, kullanılan kaldıraç oranından bağımsız olduğunu kabul etmektedir. Bu da yaklaşımın temel varsayımı olan k(o) 'nın kaldıraç derecesini dikkate almaması bağımsız oldupu görüşünün sonucudur. 6.2.2.2 NET GELİR YAKLAŞIMI l Net gelir yaklaşımı net faaliyet geliri yaklaşımının tam karşısında olan bir görüştür. Başka bir ifadeyle, net gelir yaklaşımı, bir işletmenin değerlendirilmesinde kaldıraç faktörünün etkisini en aşırı şekilde dahil eden bir yaklaşımdır. Bu görüşün varsayımlarına göre, işletmenin özsermaye ve borçlanma maliyetleri, sermaye yapısı ne olursa olsun sabit kalır. Bu nedenle. bir işletme sermaye yapısını değiştirmek suretiyle, piyasa değerini yükseltmek. ortalama sermaye maliyetini düşürmek olanağına sahiptir. 6.2.2.3 GELENEKSEL YAKLAŞIM Geleneksel görüşe göre, işletme borçlanmaya başlayınca, öz sermaye maliyeti hemen artmaya başlamaz. Başka bir ifadeyle işletmenin finansman riski belli bir noktaya ulaştıktan sonra, öz sermaye maliyeti artmaya başlar. Fon kaynaklarının maliyeti ile ilgili bilgiler verilirken belirtildiği gibi, öz sermaye 145maliyeti yükselse bile, borçlanma maliyetinin düşüklüğü nedeniyle, borçlanmadaki artış, ortalama sermaye maliyetini düşürmektedir. Ancak, işletme ortalama sermaye maliyetine ulaştıktan sonra borçlanmaya devam ederse, artan risk nedeniyle işletmenin ortalama sermaye maliyeti yükselmektedir Ortalama sermaye maliyeti veya iskonto oranının yükselmesi, işletmenin piyasa değerinin düşmesine neden olmaktadır. 6.2.2.4 MODİGLİANİ - MİLLER YAKLAŞIMI Modigliani - Miller görüşünde, sermaye maliyeti, sermaye yapısı ve piyasa değeri arasındaki ilişki, net faaliyet geliri yaklaşımındaki gibi açıklanmaktadır. Modigliani - Miller, 1958'de yaptıkları bir çalışmada geleneksel görüşe karşı bir görüş geliştirmişlerdir. Bilindiği gibi, geleneksel görüş, sermaye yapısının işletmenin sermaye yapısının işletmenin sermaye maliyeti ve piyasa değeri üzerinde etkili olduğunu ileri sürmektedir. Oysa, Modigliani - Miller yaklaşımına göre, belirli varsayımlar altında işletmenin piyasa değeri ve sermaye maliyeti sermaye yapısından bağımsızdır. 6.2.3 OPTİMAL SERMAYE YAPISI Optimal sermaye yapısı, işletmenin toplam piyasa değerinin en yüksek ve ortalama sermaye maliyetinin en düşük olduğu sermaye yapısıdır. Finansman teorisine göre, her işletme optimal sermaye yapısını araştırmalı ve yatırım projelerini bu yapıyı bozmayacak şekilde finanse etmelidir. İşletmeler optimal sermaye yapısına ulaşılıncaya kadar borçla finanse edilmelidir. Bu noktaya ulaşıldığında, borç ve öz kaynağın marjinal maliyeti eşit olur. 6.3 DEMİR ÇELİK SEKTÖRÜNDE SERMAYE MALİYETİ 6.3.1 DÜNYADA DEMİR ÇELİK SEKTÖRÜNÜN SERMAYE MALİYETİ 1466.3.1.1 DÜNYADA ÇEŞİTLİ BORSALARDA İŞLEM GÖREN DEMİR ÇELİK SEKTÖRÜ ŞİRKETLERİNİN SERMAYE MALİYETİNE İLİŞKİN UYGULAMA Dünyada demir çelik sektörünün sermaye maliyetini incelemek için, çeşitli ülkelerde faaliyet gösteren dünyanın en büyük seksen demir çelik üreticisi arasında yer alan şirketlerden seçim yapılarak çeşitli bölgelerde sermaye maliyeti incelenmiştir. Söz konusu uygulama için Asya'dan Japonya, Avrupa Birliği ülkelerinden Almanya, Lüksemburg ve Paris, Amerika'dan da ABD seçilmişin Japonya'dan üç şirket incelenmiştir. Bunlardan Sumitomo Steel, NKK, Tokyo Steel Japonya'da olup 2000 yılında, Japonya'nın çelik üretiminin %40'ını, dünya çelik üretiminin de%4'ünü üretmişlerdir. Dünyanın en büyük ikinci çelik üreticisi olan Japonya, 2000 yılında dünya çelik üretiminin % 13'ünü gerçekleştirmiştir Almanya'da faaliyet gösteren Thyssen, Fransa'da faaliyet gösteren Usinor Sacilor, Lüksemburg'ta faaliyet gösteren Arbed, 2000 yılında Avrupa Birliği ülkelerinin toplam üretiminin %42'sini, dünya üretiminin de %8'ini gerçekleştirmişlerdir. ABD demir çelik sektöründe faaliyet gösteren Rouge Steel ve Bethlehem Steel 2000 yılında ABD çelik üretiminin %12'sini, dünya çelik üretiminin de %1.55'ni gerçekleştirmektedirler. 6.3.1.2 UYGULAMA SONUÇLARINA GÖRE DÜNYADA DEMİR ÇELİK SEKTÖRÜNÜN SERMAYE MALİYETİ Japonya'da borçlanma maliyeti düşük kar marjı yüksek olduğu için şirketler öz sermayelerinin beş altı katı kadar borç kullanmaktadırlar. Ekonominin dengede olduğu dönemde hızlı büyüme sağlarlarken dengelerin bozulduğu dönemlerde yüksek riskle karşılaşmaktadırlar. En düşük ağırlıklı ortalama sermaye maliyeti Japonya'da olup %2,3 oranındadır. '[':^l\.0? 147AB ülkelerinde öz sermaye karlılığı, borçlanma faizinden yüksek olduğu için öz sermayelerinin 3-4 katı kadar borç kullanmaktadırlar. Ağırlıklı ortalama sermaye maliyeti % 3,5 olup Japonya'ya göre yüksek, Türkiye'ye göre düşüktür. ABD'deki şirketlerin sermaye yapılarına bakıldığında borç ağırlıklı kaynaklarla çalıştıkları görülmektedir. Kar etmeleri durumunda ağırlıklı ortalama sermaye maliyeti %3.5 oranında olmaktadır. Bu oran Japonya'ya göre yüksek, AB ülkelerine ve Türkiye'ye göre düşüktür. Şirketlerin kar edememeleri durumunda öz sermaye maliyeti sıfır olup ağırlıklı ortalama sermaye maliyeti ortalama %2.5 oranında olmaktadır. 6.3.2 TÜRKİYE'DE DEMİR ÇELİK SEKTÖRÜNÜN SERMAYE MALİYETİ 6.3.2.1 İMKB'DE İŞLEM GÖREN DEMİR ÇELİK SEKTÖRÜ ŞİRKETLERİNİN SERMAYE MALİYETİNE İLİŞKİN UYGULAMA Türkiye'de demir çelik sektöründe faaliyet gösteren toplam yirmi şirket bulunmaktadır. Bunlardan Ereğli Demir Çelik Fabrikaları, Karabük Demir Çelik Fabrikaları, İzmir Demir Çelik Fabrikaları, Çemtaş Çelik Makina Sanayi ve Ticaret A.Ş. olmak üzere dört tanesi halka açık şirketlerdir ve hisseleri İMKB'de işlem görmektedir. Bu dört şirket, Türkiye'deki ham çelik üretiminin %29'unu üretmektedirler. Bu şirketlerin sermaye yapıları incelenip sermaye maliyetleri hesaplanmıştır. 6.3.2.2 UYGULAMA SONUÇLARINA GÖRE TÜRKİYE'DE DEMİR ÇELİK SEKTÖRÜNÜN SERMAYE MALİYETİ Türkiye'de kar eden şirketler için ortalama sermaye maliyeti %8 oranındadır. Kar edemeyen şirketler için öz sermaye maliyeti sıfır olduğu için bu oran ortalama olarak %5 seviyesindedir. Dağıtılan kar paylarının ve öz sermaye maliyetlerinin çok düşük olması ve buna karşı borçlanma maliyetinin daha yüksek olması nedeniyle, sektördeki şirketlerin halka açıklık oranlarını arttırarak öz sermaye ile finansmanı tercih 148etmeleri, hem sermaye yapılarının (kaldıraç oranlarının) düzelmesine sebep olacaktır, hem de daha düşük maliyetli olan sermaye türü ile finasman sağlandığı için daha karlı olacaktır. 6.4 SONUÇ Türkiye'nin uzun ürün üretim fazlası mevcut olup yassı ürün üretim miktarı yassı ürün talebini karşılayamamaktadır. Uzun ürün üretimine yönelik yatırımlar teşvik edilmeyip, yassı ürün üretimnr yönelik yeni yatırımlar teşvik edilmelidir. Bu konuda İsdemir'in Erdemir'e devredilmesi şeklinde ilk adım atılmıştır. İsdemir'in yassı ürün üretimine dönüştürülmesi süreci hızlandırılmalıdır. İsdemir'in tüm kapasitesinin yassı ürüne dönüşmesiyle sektördeki en temel sorun olan uzun - yassı ürün üretim dengesizliği çözümlenmiş olacaktır. Türkiye'de demir çelik sektörünün ağırlıklı ortalama sermaye maliyeti dünyadaki diğer ülkelere göre yüksektir. Özsermaye karlılığı, borçlanma oranından düşüktür. Türkiye'deki demir çelik sektörü şirketlerinin halka açıklık oranlarını arttırarak öz sermaye ile finasmanı tercih etmeleri daha karlı bulunmaktadır. -> "% fâr'^f'*' '!¦ ::,. 149

Özet (Çeviri)

7 ABSTRACT 7.1 IRON AND STEEL SECTOR IN WORLD AND IN TURKEY 7.1.1 IRON AND STEEL SECTOR Iron and Steel Sector begins with the concentration of iron ore production of iron and steel with various methods shape in hot and cold by casting, rolling, wroughting iron, and similar ways of iron and steel to get profiles, rod, wire, plate, sheet iron, etc. and it is the industrial sector that has all of the industrial branches which provide to cover these products with protective minerals and the industrial foundations which produce the main raw materials of this sector. 7.1.1.1 THE PROPERTIES OF IRON AND STEEL SECTOR Iron and Steel Sector is received as the indicator of economic development all over the world. Well developed economies which solved infrastructure problems and passed mass production steps, the importance of Iron and Steel industry seems to be decrease. However, at the developing countries, the demand on iron and steel increased sharply and Iron and Steel Sector seems to have direction ability over economy. Iron and Steel indusry is one of the fundamentel industrial branches and it is a locomative sector that creates and developes several other industries. Iron and Steel Sector's production and consumption values are the fundamental indicators of industrilization because of the role in economic development. It's accepted that the developing level of Iron and Steel Sector indicates the industrialization of the country, all over the world. Due tojhis Iron and Steel consumption per person is an important indicator in international development measures it's used for comparisions between countires and watching the development of a country periodically. Products and semi-products of Iron and Steel Industry are the fundamentel raw materials of several sectors. Consequently, Iron and Steel Sector plays an i 150important role in development of civilizations and changing of assembled buildings. In our country, open economic policy that is applied after 1980 accelerate the industrilization and demand of Iron and Steel exploded. Due to increasing steel demand, the raw steel product capacity in 1980 (4,2 million tons) triples itself in 1993 (13 million tons) and 19,64 million tons in 1997, 19,9 million tons in 1999. 7.1.1.2 THE STRUCTURE OF IRON AND STEEL SECTOR'S PRODUCTS There are two main groups of Iron and Steel Sector products, long products and flat products. 7.1.1.2.1 Defination and Classification of Long Rolling Products Long rolling products sector includes steel foundries and rolling mills. Steel foundries produce liquid steel from iron ore or scrap metals and transform to ingot, blum, and logs with several methods. Rolling mills produce steel sticks, wire, filmachine, railway material, heavy, medium and light profiles by rolling of ingot, blum and log. The essential steel semi-product is blum and log which is used for to obtain long rolling product from steel. Blums are obtained with preperation rolling or continuous casting logs are obtained with continuous casting or product of rolling mills which are processing blum. Long products have three main groups eseentially processing rolling mills. a) LONG ROLLING PRODUCTS OBTAINING BY PROCESSING OF INGOT AND BLUM Railway materials, heavy and medium profiles, blums, logs, thick sticks are produced by hot rolling large cross-sectional -shortest side of the cross-section, is 140mm- ingot and blums.,, / 151b) LONG ROLLING PRODUCTS OBTAINING BY PROCESSING OF LOGS It includes logs that are produced by which has shorter 140mm isolated casting ingots, continuous casting or hot rolling process produce light profiles, slim cross section rods, filmachine, etc. Maximum ingot size increased to 180x180mm blum from 140mm after 1970s because of improving technology at ingot processing rolling milles. So by enlarging of ingot size, medium profilles can be produced at ingot processing rolling milles. c) COLD FORMATTED ROLLING MILLES Cold rolling or cold drawing methods applied to products of this group for reshaping, cahnging mechanicals or surface properties. By this way sticks and wire products which are formatted by cold rolling or cold drawing are obtained. 7.1.1.2.2 Presentation and Classification of Flat Rolling Products Flat steel products are the main input of several industries in our country like as all over the world. For this reason, the flat steel consumption level of a country is one of the most important indicators for the welfare and development of the country. The ratio of flat steel products in total steel production and consumption at industrilized countries is bigger than the ratio at developing countries. Flat steel products are examined in four main product groups in Iron and Steel Sector. These groups are: a)Plate b)Hot Rolling Products c)Cold Rolling Products, h“. ?”“i**, d)Tinplate / ”L 1527.1.1.3 PRODUCTION PROCESS OF IRON AND STEEL SECTOR Ores that are usually found in iron-oxide form at nature, charged in high owens after various preparing, sinterleme, peletleme processes. Limestone and dolomite are used with coke for apart the oxygen, other oxides and scorias. Iron and steel production process at integrated foundations starts with the purifying process of iron ore. In other words, the iron ore is withered and became iron oxide. In high owens, iron oxide reduced with the coke and raw iron is gotten. The raw iron which has gotten from high owen, has %3,5-5 carbon, max. %4 silicium, max. %2 manganese. And it's called pig iron or briefly pig. Raw iron solidified in pig machine for marketing or moved to steelhouse in liquid form and charged in steel izabe stoves and became steel. 7.1.1.4 SUPPLY AND DEMAND IN IRON AND STEEL SECTOR 7.1.1.4.1 World Iron and Steel Production World raw steel productin increased 84% from 189 million tons in 1950 to 347 million tons in 1960. Increase rate of production continued in 1960s. Raw steel production increased %71 in ten years and up to 595 million tons in 1970. Increase rate of world steel production have been decreased since 1970 and realized less than 50%. World raw steel production in 1980 was 716 million tons and 770 milloin tons in 1990. 1990s are calmness period of production. There was no significant increase in raw steel production untill 1999. The world raw steel production realized as 788 million tons in 1999 and it's increased 70% and became 847 million tons in 2000. In 2000, 19,7% of the world raw steel production made in EU Countries, 5,4% in other Europen Countries, 10,7% in former USSR, 16,4% NAFTA Region, 15.8% in China, 12% in Japan, 115,5 in other Asian Countries, 1,5% in African" 153countries, 1,2% in Middle East, 4,5% in Central and South America, 1,1% in Austrila and New Zeland. 7.1.1.4.2 Consumption of World Iron and Steel World raw steel consumption in 1990 was 649,8 million tons and it increased to 768,7 million tons in 2000. 19,3% of world raw steel consumption in 2000 was in EU Countries, 5% in other Europen Countries, 4,4% in former USSR, 15,7% in other Asian Countries, 19,4% NAFTA Region, 18% in China, 9,8% in Japan, 2% in MiddleEast, 3,5% in Central and South America, 9% in Austrilia and New Zeland. 7.1.1.5 TRADE OF WORLD IRON AND STEEL The largest iron and steel trade of the world is made by Europen Countries. The biggest iron and steel exporter country of te world is Russia. Russia exported 27,5 million tons steel in 1999 and it is 53% of total production. (51, 5 million tons). The second biggest iron and steel exporter of the world is Japan exported 26,1 millon tons steel in 1999. The biggest raw steel exporter following Japan is Germany. Germany exported 20,9 million tons which was 50% of total production in 1999. World's the biggest 20 steel exporter and importer are shown at table 9. Türkiye is th 12th exporter of the world. Türkiye produced 14,3 million tons steel and exported 7,6 million tons. Türkiye is the 17th in world raw steel production. The biggest iron and steel exporter in yhe world is United Nations imported 32,7 million tons steel in 1999. In that year, US consumed109,8 million tons steel and imported 30% of its consumption. The second biggest steel exported of the world Germany imported 07,7 million tons in 1999 and cosumed 34.1 million tons steel, 52% of its consumption. The biggest steel exporter following Germany, China is imported 17 million tons in 1999. China consumed 130,8 million tons steel in 1999 and exported 13% of 154its consumption. Türkiye is the sixteenth steel importer. Türkiye consumed 10,4 million tons steel and imported 4,8 million tons steel in 1999. The 13th of its consumption in 1999. The arrangement of the countries in row changes the calculation of the certain amount of exports the substraction of the exports from the imports similiarly the calculation of the substraction of the imports from the exports. The biggest exporter Russia and Japan are the firsts. Although the third exporter country is Germany, Ukraine is the third certain exporter. Meanwhile, Ukraine is the fifth exporter. Germany is the nineth by certain exporter. Türkiye is the 12th exporter and the 11th certain exporter. The biggest fifteen countries France, Italy, England, Taiwan, Netherlands and China have couldn't been in the first fifteencountry the arrangement of certain exporters row because of they are the biggest exporters. China is the second, Italy is the third and Taiwan is the fifth biggest certain exporters of these countries. The biggest steel importer, UN imported 32,7 million tons steel and exported 5 million tons in 1999. Because of the ratio of export is rarely at the same time meanwhile UN is the biggest certain importer. The second biggest importer Germany imported 17,7 million tons and exported 20,9 million tons steel so certain exporter. The third importer and the second certain importer is China. Also china is the biggest steel producer of the world since 1996. Germany, France, Belgium-Luxemburg, Korea, England and Netherlands which are the some of the fifteen biggest importers of the world, are not in the list of fifteen certain importers of the world because of their big amounted exports. Belgium- Luxemburg is fifth, Korea is sixth and Germany is the ninth biggest exporter country of the world. 7.1.1.6 PRODUCTIVITY AT IRON AND STEEL SECTOR The regions that have the highest productivity, are Middle-East, EU countries and African countries. The productivity at Middle-East is 100%, %96 at EU 155countries and Africa, %84 at other European countries, %85 at Asian countries. And %98 at Turkey. The lowest productivity is at Russia, Ukraine and former USSR. Russia has %49, Ukraine has %19 and former USSR has %39. the average productivity of the world is about 84%. 7.1.1.7 THE POLICY OF GOVERNMENT AT IRON AND STEEL SECTOR 7.1.1.7.1 Historic Development At the history of world steel industry, important government activities are possession and financial support. The government policy reacts the performance of steel industry, crude steel production of world and investments at iron and steel sector. Since 1970 to 1975 governments at the world supported the development of iron and steel industry by possession and financial supports. 7.1.1.7.2 Government Support Since 1968 to 1986 governments supported the iron and steel procuders by buying the possession of steel producers. After 1970, governments supported the iron and steel producers by financial supports. 7.1.1.7.3 The Laws a) Control of Prices Generally emerging countries's governments were getting under control price of the steel. After 1970 USA and EU countries's governments began to get under cotrol price of the steel. India controls both scrap prices and steel prices. Other emerging countries uses poly pricing system. They use different prices for domestic sales and exports.The prices for exports are lower than prices for domestic sales. b) Competition. ^k:Pi 156In 1984 two big steel producer's merging was ended with separation of two millers. Again in 1984 preventing the merging of two American steel producers was ended by joint venture of an American steel producure with a Japanese steel producer. USA anti-tröst policy observers believe that preventing the merging of American steel producers each other effects them to joint venture with foreign steel producers. Many of steel producer's merging in EU, diveded the market in an informal way. Forexample, Rationalization Groups, which is established in 1974 in Germany, got under control the prices and coordinated competition between 31 German steel producers. Japanese International Trade and Industry Ministry supported the steel producers with production guidance. At emerging countries, governments are preventing the grow speed of private sector companies and supporting the public steel companies. c) Environment During the steel production some kinds of wastes become. These wastes makes the nature dirty. To protect the nature, goverments acts some laws. These laws increases the cost of steel. d) Export Incitings and Restrictions Most of the steel producer countries's governments, uses export tax credit and preferable export finance politics. Goverments of some countries make tax free for buying vehicle and build harbor, to support the export. 7.1.2 IRON AND STEEL SECTOR IN TURKEY Turkey is one of the biggest steel producers of emerging countries with 7 million ton/year export and 14,5 million ton/year crude steel production. There are.three integrated factories in Turkey that have between 1.000.000 ton/year, 3.O00.000 ton/year production capacity and 15 electric arc furnaces factories that have 157between 400.000 ton/year, 2.000.000 ton/year production capacity. Turkey has 19,8 million ton/year crude steel production capacity. Integrated factories have 6,2 million ton/year crude steel production capacity. It is % 31 of total crude steel production capacity. Elektric arc furnace factories have 13,6 million ton/year crude steel production capacity. It is % 69 of total crude steel production capacity. Turkey have 16,3 million ton/year long products production capacity. It is % 83 of total production capacity. % 15 of Turkey's total production capacity is for flat products. It is 3 million ton/year flat products production capacity. Turkey have 450.000 ton/year steel of good quality production capacity. It is %2 of total production capacity. In 2000, total production of Turkey (long products, flat products and quality steel products) is 14,3 million ton. In 2000, % 64 of total crude steel production of Turkey is produced by electric arc furnaces, % 36 of total crude steel production of Turkey is produced by integrated factories. In 2000 % 81 of Turkey's total steel production is long products, %17 of of Turkey's total steel production is flat products, % 2 of Turkey's total steel production is steel of good quality. 7.1.2.1 THE BEGİNNİNG AND DEVELOPMENT OF IRON AND STEEL INDUSTRY IN TURKEY The first steel production of Turkey is began in 1932 at Kırıkkale. In 1937 first integrated factory of Turkey is established at Karabük. After 1950 private steel producers began to investments. In 1965 Ereğli Iron and Steel Factory established and in 1975 İskenderun Iron and Steel Factory began to production. After 1975 private sctor companies began to investments at iron and steel sector. Private steel producers established elctric arc furnaces. 158In 1980, Turkey produced % 0,35 of world steel production. In 1980, Turkey was the 33. biggest steel producer at the world. In 2000 Turkey was the 17. biggest steel producer at the world by producing % 1,7 of world steel production. 7.1.2.2 THE NECESSITY AND DEMAND FOR IRON AND STEEL SECTOR PRODUCTS IN TURKEY 7.1.2.2.1 Iron and Steel Production In Turkey Turkey produced 14,3 million ton crude steel in 2000. By producing 14,3 million ton crude steel, Turkey has produced % 1,7 of world crude steel production in 2000. Turkey is the 17. biggest steel producer at the world. In 2000, % 64 of total crude steel production of Turkey is produced by electric arc furnaces, % 36 of total crude steel production of Turkey is produced by integrated factories. Steel production at electric arc furnaces is two times the production at integrated factories. After 1980 the number of electric arc furnaces and production by electric arc furnaces is increased with encougarements of government. But in 1999 Sivas Iron and Steel factory and Metaş stoped production. a) Production at Integrated Factories There are three integrated factories in Turkey. These are; Karabük Iron and Steel Factories, İskenderun Iron and Steel Factories, Ereğli Iron and Steel Factories. Integrated factories are producing coke, sinter, pig, crude iron, crude steel, net mill product made by import slab. The production of coke and pig decreased each year, beginning from 1997 up to 2000. The production of net mill product, sinter, crude iron and crude steel decreased each year beginning from 1997 up to 1999. After that in 2000, the production of net mill product, sinter, crude iron and crude steel increased. Erdemir's net mill product produced by iport slab, is increased every year. b)The Crude Steel Production Capacity and Rate of Capacity Usage in Turkey 159Turkey has 19,9 million ton crude steel production capacity. % 70 of total crude steel production capacity is electric arc furnaces production capacity, % 30 of total crude steel production capacity is integrated factories production capacity. % 83 of total crude steel production is long products production capacity, %15 of total crude steel production is flat products production capacity, % 2 of total crude steel production is steel of good quality production capacity. 7.1.2.2.2 Iron and Steel Consumption in Turkey Turkey's crude steel consumption was 9,1 million ton in 1993. In 2000 Turkey's steel consumption is increased up to 12,4 million ton. Turkey's crude steel consumption was % 1,42 of world crude steel consumption in 1993. In 2000, Turkey's crude steel consumption was % 1,61 of world crude steel consumption. 7.1.2.3 IRON AND STEEL FOREIGN TRADE OF TURKEY There is imbalance between steel production and consumption in Turkey. Long product production is more than long product necessity in Turkey. Flat product production is less than flat product necessity. Because of this imbalance between production and consumption foreign trade became a necessity for Turkey. Turkey is balancing production and consumption by importing flat products and exporting long products. 7.1.2.3.1 Export a) Long Product Export Long product production is more than long product necessity in Turkey. Turkey produces two times its long product necessity. Because of this Turkey is balancing production and consumption by exporting long products. In 1999 Turkey got 824 million dollars salary from rod export, 202 million dollars salary from filmaşin export, 94 million dollars salary from profile export, 12 million 160 i.Ati^'Ji^.L. 'dollars salary from wire export, 102 million dollars salary from bulet and blum export. b) Flat Product Export Turkey's biggest export market is EU countries. Turkey is exporting mostly hot mill product and cold mill product to EU countries. In 1998, Turkey has realised 598 thousand dollars export salary from flat products export.Turkey's flat product production isn't enough for necessity. So that Turkey's flat product import is more than flat product export. Turkey is net importer at flat product sector. 7.1.2.3.2 Import a) Long Product Import Turkey is importing work in process more than long product. In 1999, Turkey imported 900 thousand bulet and blum, 174 thousand filmaşin, 42 thousand profile, 39 thousand rod and 27 thousand wire. b) Flat Product Import Turkey is net importer at flat product foreign trade. Turkey's import for flat product is realised 1,1 billion dollars in 1998. Turkey paid 306 million dollars to EU countries, 638 million dollars to CIS countries, 204 million dollars to other countries for flat products import in 1998. 7.1.2.4 TURKEY - AKÇT FREE TRADE AGREEMENT In 1996, Turkey has included to AKÇT free trade agreement. The topics which have covered by AKÇT weren't included by customs union. These topics are interested with some one stage productable steel products and coal products. Two stage productable steel products aren't included to AKÇT free trade agreement. 1617.1.2.4.1 The Effects of AKÇT Free Tade Agreement After AKÇT free trade agreement went in to effect, EU didn't get customs tax for 630 kinds of steel products and Turkey didn't get customs tax for 498 kinds of products (flat products and steel of good quality). Other 132 kinds of long products weren't be received important for Turkey. 7.1.2.5 TURKISH IRON - STEEL SECTOR AND ANTİ - DAMPİNG TAXES 7.1.2.5.1 Damping Taxes That Turkey Applies In spite of applying damping taxes to some Eastern bloc countries (Ukraina, Russia, Moldova), import of the work in process goes on. By being asked for quality adequacy certificate Turkey can prevent the entry of product of poor quality. Steel producers, customs and TSI must establish specialty customs. 7.1.2.5.2 Damping Taxes Be Applied to Turkey ABD applies anti-damping tax and anti-subvention tax for steel pipes beginning from 1986. Beginning from 1 April 1997 USA is applying anti-damping tax to Turkey between %9,84 and %41,80 tax rates. Beginning from 1 December 1995 Singapour is applying anti-damping tax to Turkey between 11,43 $/ton and 42,14$/ton. Indonezia Industry and Trade Ministry opened anti-damping investigation to Turkey's filmaşin export and beginning from 17 November 1997 Indonezia applied transitory tax, beginning from 3 March 1998 Indonezia applied tax with %9,84 tax rate to a Turkish steel producer, with %13,64 tax rate to other Turkish steel producers. 7.2 COST OF CAPİTAL, CAPITAL STRUCTURE DECITIONS, AND OPTIMUM CAPITAL STRUCTURE IN COMPANIES ?:; *. '!' 1627.2.1 COST OF CAPITAL One of the most important factors of a company's profitblity is the cost of capital. Cost of capital is the total of each source's cost. Because of the companies's use different kinds of capital sources, calculating weighted average cost of capital is more useful. 7.2.1.1 COST OF DEBT We can calculate the cost of debt as cost of debt pre-tax and as cost of debt after tax in two ways. 7.2.1.2 COST OF PRIVILEGED SHARES Cost of privileged shares are calculated by dividends. Dividends paid for privileged shares have presedence on profit. Because of divedends paid for privileged shares aren't tax-free divedends are paid to privileged shares from profit after tax. Because of this we don't take into consideration the tax rate for calculating the cost of privileged shares. 7.2.1.3 COST OF COMMON SHARES We can calculate the cost of common shares by estimating pofit. There are diferent alternatives to calculate the profitablity of capital.These alternatives are Growth Model of Gordon, Capital Assets Pricing Model, Bond Plus Approach. 7.2.1.4 COST OF SHARES CHANGEABLE WİTH BONDS We can calculate the cost of shares changeable with bonds by discount rate that equals the payments of interest after tax or dividens for privileged shares and price of the shares. 7.2.1.5 WEIGHTED AVERAGE COST OF CAPITAL 163Total of multiple weight of each source in total sources by cost of each source is weighted average cost of capital. The weighted average cost of capital calculated by cost of capital after tax, cost of debt after tax and the weights of debt and cpital in total sources. 7.2.2 CAPITAL STRUCTURE DECISIONS One of the jobs of the finance manager is analising the alternative finance sources.There are two main finance alternatives. These are shareholders equity and debt. Capital structure decisions are collected in four groups. 1) Net operating Income Approach 2) Net Income Approach 3) Traditional Approach 4) Modigliani miller Approach 7.2.3 OPTIMUM CAPITAL STRUCTURE When a company has maximum market price and minimum cost of capital, it means that company has optimum capital structure. Companies must prefer financing by debt until they have optimum capital structure. At this point cost of equity equals to cost of debt. 7.3 COST OF CAPİTAL AT IRON AND STEEL SECTOR 7.3.1 COST OF CAPİTAL AT IRON AND STEEL SECTOR IN THE WORLD 7.3.1.1 CASE STUDY FOR CALCULATING THE COST OF CAPITAL OF COMPANIES WHICH ARE OPERATING IN IRON AND STEEL SECTOR ALL AROUND THE WORLD I analysed some companies from Asia, Europe and America. I choose Japan from Asia; Deutchland, France and Luxemburg from Europe, United States from America. 164I analysed three companies in Japan. These companies (Sumitomo Steel, NKK Co., Tokyo Steel) realised %40 of Japan's iron and steel production in 2000. I analysed Thyssen Kruppe from Deutchland, Arbed Steel from Luxemburg and Usinor Sacilor from France. These three companies are realised %42 of European Union's iron and steel production in 2000. I analysed two companies from United States. These two companies (Rouge Steel and Bethlehem Steel), realised %12 of America's iron and steel production in 2000. 7.3.1.2 COST OF CAPITAL AT IRON AND STEEL SECTOR IN WORLD UP TO CASE STUDY Because of profit margins are higher than cost of debt, Japanese companies financed with debt 5-6 times of their capitals. With this capital structure they can grow quickly but it contains much risk for economic wawes. In Japan WACC is%2,3. It is the lowest WACC in the world. In Europe companies financed with debt 3-4 times of their capitals. In Europe WACC is %3,5. In America WACC is between %2,5 - %3,5. 7.3.2 COST OF CAPITAL OF IRON AND STEEL SECTOR IN TURKEY 7.3.2.1 CASE STUDY FOR CALCULATING THE COST OF CAPITAL OF COMPANIES WHICH ARE OPERATING AT IRON AND STEEL SECTOR IN TURKEY There are twenty companies operating at iron and steel industry in Turkey. I analysed four of them. (Ereğli Iron and Steel, Izmir Iron and Steel, Çemtaş Steel, Karabük Iron and Steel) 1657.3.2.2 COST OF CAPITAL AT IRON AND STEEL SECTOR IN WORLD UP TO CASE STUDY In Turkey WACC is between %5 - %8. Companies in Turkey must prefer financing buy selling their equities to investors by IMKB. It is better than financing by debt. Because divedends are very low in Turkey. So that, cost of debt is bigger than cost of capital. 7.4 RESULT AND SUGGESTIONS Turkey's long products production is more than its necessaty and at the same time Turkey's flat products production is less than its necessaty. So that investments for long product production mustn't be encouraged. Instead of encouraging investments for long product production Investments for flat product production must be encouraged. Erdemir took over Isdemir and changing Isdemir's production process for flat product production. In this way the biggest problem of iron and steel sector will be solved. In Turkey WACC is bigger than the other companies. Profit margins are less than cost of debt. 166

Benzer Tezler

  1. İran ekonomisinde ithal ikamesi ve yapısal değişmenin ekonometrik analizi

    Başlık çevirisi yok

    HEDAYAT MONTAKHAB

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    1990

    Ekonomiİstanbul Üniversitesi

    Ekonometri Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AHMET KILIÇBAY

  2. Otomotiv sektöründe tedarik zinciri yapılanması

    Supply chain restructuring in the automotive sector

    MEHMET RAMAZAN ERGENE

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    UlaşımMaltepe Üniversitesi

    Uluslararası Ticaret ve Lojistik Yönetimi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MEHMET TANYAŞ

  3. Dünyada ve Türkiye'de koruma ve teşvik sistemleri

    Başlık çevirisi yok

    M. EDİZ TÜRKÖZ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1996

    EkonomiMarmara Üniversitesi

    PROF.DR. ATİLLA BAĞRIAÇIK

  4. Yabancı sermaye ile ilişkiler 1850-1954

    Başlık çevirisi yok

    NEVZAT ONARAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1987

    Ekonomiİstanbul Üniversitesi

    Para Banka Ana Bilim Dalı

  5. Contribution a la recherche d'un cadre juridique pour un droit international de laconcurrence plus efficace

    Daha etkin bir uluslararası rekabet için hukuki çerçeve arayışı

    ALİ CENK KESKİN

    Doktora

    Fransızca

    Fransızca

    2009

    HukukGalatasaray Üniversitesi

    Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. JEAN MARC SOREL

    PROF. DR. HALİL ERCÜMENT ERDEM