Yeni konut alanlarında gelişebilecek sosyokültürel aktiviteler için gerekli merkezlerin mimari analizi
An architectural analysis of the centers required for the social and cultural activities which can be develop in new settlements
- Tez No: 119686
- Danışmanlar: PROF. DR. SENCER AYHAN
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Mimarlık, Sosyoloji, Architecture, Sociology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2002
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Dokuz Eylül Üniversitesi
- Enstitü: Fen Bilimleri Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Mimarlık Bölümü
- Bilim Dalı: Bina Bilgisi Ana Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 328
Özet
Sosyal, kültürel, ekonomik süreçler geçirdikleri dönüşümlerle değişime uğrayarak toplumun yapışım etkilerler. Dünya ekonomik sisteminin gelişimi kentlerin yapısal ve toplumsal olarak değişimlerinde önemli bir etken olmuştur. Özellikle bir toplumun yapısının temelinde yatan belirleyici öge teknolojidir. Teknolojide insan- doğa ilişkisi sonunda doğmuş ve insan-insan ilişkisini şekillendirmiştir. Gelişmiş ülkeler ve gelişmekte olan ülkeler için toplumsal değişim süreci farklılıklar göstermektedir. 19. yy daki sanayileşme süreci ve ilerleyen teknoloji gelişmiş ülkelerde yeni bir işgücünü ve buna bağlı olarak olumsuz ve ağır şartlarda çalışan bir işçi sınıfını doğurmuştur. Buna bağlı olarak kırsal bölgelerden yoğun biçimde göç alan anakentler oluşmuştur. Göç eden kesimlerin tümü gerekli vasıflara sahip olmadıklarından, toplumsal inançları, bilgileri, adetleri, değerleri, tutum tavırları, sosyal davranışları farklı gruplar ve bu grupların oluşturduğu mekansal ve toplumsal açıdan sağlıksız kentler ve toplumlar oluşmaya başlamıştır. Gelişmekte olan ülkelerin dünya ekonomik sistemine entegrasyonu ise daha öncelere 17. ve 18. yy da yoğunlaşan ticari ilişkilere dayanmaktadır. Bu yüzyıllarda ticari iletişim pekçok yabancının yerleşim alam haline gelmiş bu da sosyo ekonomik yapılan farklı olarak tarifleyebileceğimiz alt gelir grubunu yerli halkı meydana getirmiştir. Gelişmekte olan ülkeler daha sonra sanayileşme, sürecine girmiş fakat buna uyum sağlayamayarak teknoloji transferine dayalı bir sanayileşme gerçekleşmiştir. Bu dönemde yüksek sayıda göç alan kentler de tüm işgücünü karşılayacak kapasitede iş olmadığı için göç eden kesimlerin tümü yeterli vasıflarasahip olmadıklarından sosyo ekonomik durumu bozuk, kültürel ve düşün yapılan farklı toplumsal gruplar oluşmaya başlamıştır. Gelişmekte olan ülkelerde global ekonomik sisteme entegre olabilen kentli nüfusu bu entegrasyondan sosyal ve ekonomik alanda fayda sağlamışlar ve ekonomik süreçler içerisinde yer almışlardır. Böylece gelişmekte olan ülkelerde yapısal dönüşüm süreçlerinden fayda sağlayanlar ve sağlayamayanlar arasında yaşam biçimleri, gelir seviyeleri, arasındaki farklar giderek derinleşmiş ve hissedilir hale gelmiştir. Diğer gelişmekte olan ülkelerde olduğu gibi Türkiye'de benzer süreçler içerisinde yer almıştır. Türkiye'de en yoğun göç 1960'lı yıllarda yaşanmış bunun sonucunda kente uyum sağlamaya çalışan bir nüfus grubu ortaya çıkmıştır. İlk yıllarda bu gruplar ile alt gelir grubu arasındaki ekonomik ayırım çok fazla değilken, 1980 sonrasında enflasyonist ortam, ücretlerdeki düşüşler, gelir grupları arasındaki ayrımın aşırı derinleşmesine etken olmuştur. Gelenekleri, görenekleri, alışkanlıkları, yaşam tarzları zaten farklı olan bu grupların bir de ekonomik yetersizlikleri onların ulaşmaya çalıştıkları kentli yaşama adaptasyonu bütünüyle engellemektedir. Bu durum toplum yapısını tehdit edici unsurları doğurmaktadır. İzmir kentinin bir liman kenti olması 17. yy. dan itibaren yoğun uluslararası ilişkilere girmesi kentin bir ticari merkez olmasına ve pek çok yabancının yerleşim alanı haline gelmesine neden olmuştur. Böylece ekonomik ve toplumsal gereksinimlerin bir sonucu olarak kent içerisinde yaşayanlar arasında farklı grupların oluşmasına neden olmuştur. Bu dönemde yoksul olarak tanımlayabileceğimiz edebileceğimiz alt gelir grubundakiler zaman zaman yerli halk haline gelmiştir. Çok farklı kültür gruplarına ev sahipliği yapmış İzmir kenti pek çok ekonomik toplumsal mekansal sorunu da içerisinde barındırmaktadır. Toplumsal ekonomik yapıdaki farklılaşma mekana da yansımış özellikle konut alanlarının oluşturulması sırasında farklı kültürel, sosyal değerleri taşıyan ailelerinVI biraraya getirilmesi amaçlanarak toplu konut alanları meydana getirilmiştir. Üst gelir grubuna hitap eden yerleşim alanlarında yaşayan bireyler zaman içerisinde nüfusun yoğunluğu, sosyal, kültürel ve sportif faaliyetlerin azlığı, teknolojinin getirdiği televizyon, bilgisayar gibi konut özelinde iletişim araçları nedeniyle birbirlerinden kopuk yaşar hale gelmişlerdir. Eğitim düzeylerinin yüksek olması nedeniyle kadın erkek tüm bireylerin çalışıyor olması aynı çatı altında yaşayan bu kişilerin birbirlerini dahi tanımıyor olmalarını doğurmaktadır. Toplum içerisinde gün geçtikçe artan bu sosyal kopukluk beraberinde psikolojik problemleri de getirmektedir. Yoksul gruplar arasında ise dayanışma ilişkileri zayıflamakta, güvencesiz iş ortamları, düşük eğitim düzeyi, kent ortamına uyum sağlamalarım güçleştirmekte kente erişim alanlarını sınırlamaktadır. Bu gruplar kentin ekonomik ve toplumsal yasanımdan soyutlanmışlardır. Kentte oldukça zor koşullarda yaşamlarını sürdürürlerken fiziksel ve psikolojik olarak sağlıklı gelişim gösterememektedirler. Sonuç olarak bölge pek çok toplumsal, sosyal, ekonomik, kültürel sorunu barındırmaktadır. Yapılan araştırmalar, gelişmiş ülkelerde bireylerin fiziksel ve psikolojik yönden sağlıklı gelişimlerinde rol oynayan“Toplum merkezi”ya da İngilizce olarak“Community center”adı altında merkezlerin kurulması yönünde güçlü bir eğilim olduğunu göstermiştir. Ülkemizde bireyler arasında ırk, din, dil, cinsiyet, sosyal sınıf gözetmeksizin, toplum üyeleri arasında, sosyal iletişimi arttıracak nitelikte merkezlerin bulunmadığım görmekteyiz. Bu nedenle yaptığımız çalışmada Türk insanının sosyal yaşamına, alışkanlıklarına, kültürüne ve ekonomik yapısına uygun değerler saptanarak“Toplum Merkezleri”nin oluşturulmasına yönelik tasarım kriterleri ve buna bağlı bir program şeması oluşturulması amaçlanmıştır. «BX. YÜKSBKÖÖICTIM KVB0U»
Özet (Çeviri)
Social, cultural, economic processes affect social structure as a result of their change through transformation. The development of the world economic system has been a significant factor the structural and social change in the cities. A characteristic element which underlies social structure is technology. Technology was born human - nature relations and it has shaped the human - human relations. The process of social change varies in developed and developing countries. Industrialization and technological advance in the 19th century created a new labor force and a working class performing under severe conditions, in the developed countries. Consequently, large numbers of population migrated from the rural areas to the cities. The migrating population failed to have all the required qualifications, and they formed into groups varying in their beliefs, customs, educations, values, manners, social behavior which led to spatially and socially unhealthy cities an societies. Integration of developing countries into the world economic system dates back to 17th and 18th centuries, when commercial relations began to intensify. During this time period, commercial transactions came under the control of foreigners where as the lower - income groups, which can be defined as“socio - economically distinct”made up the“local people”. Those members of the urban population that achieved integration into the global economic system in the developing countries benefited from this in the social and economic fields, actually taking part in the economic process.vuı In this way, the distinction between life styles and incomes of those who benefit from transformations and who don't, in developing countries has sharpened and become more tangible. Turkey, like other developing countries, has gone through similar processes. The most intense immigration movement took place in the 1960's, creating a new group that had to work hard to adapt to the city life. The economic distinction between these (groups) and the lower income groups was insignificant in the early years where as the post 1980' s inflationary medium created decreasing incomes as opposed to increasing contrast of in comes among different groups. Economic hardships as well as the already existing difficulties due to their traditions, customs, habits and life styles is the main obstacle before these people who are trying to adapt to the city life. This situation holds elements of threat to the social structure. İzmir became a commercial center and a site of settlement for many foreigners owing to its port and very busy international trade relations dating to 17th century. Subsequently, it was populated by a number of different groups living in the city due to their economic and social needs. It was this time period when members of the lower income groups, which can define as“poor”had become the“local people”. The city of İzmir, hosting a diversity of numerous cultural groups, also houses many economic, social and spatial problems. The differentiation in the socio - economic structure has had its effects on space, bringing about the rise of housing areas, with the purpose of settling together families from different cultural and social backgrounds. Individuals that live in areas of appeal for higher - income groups, have in time started to live detached lives due to high population density, insufficient social, cultural and sports events and home - based communication devises of modern technology such as TV and the P.C. People living under the same building do not even know each other as both man and women being well educated individual, go to work. The social detachment which has been increasing more hold in the society day by day, brings along psychological problems.IX Meanwhile the solidarity among poor groups is weakling where as working conditions with poor social security and low levels of education make adaptation to the city conditions more difficult, limiting people's areas of access to the city. These groups are isolated from the economic and social life of the city. They can not perform a healthy, physical and psychological development when living under the harsh urban conditions. Consequently the area houses numerous social, economic, and cultural problems. The surveys have proved there is increasing tendency in the developed countries towards“community centers”which play a role in healthy physical and psychological development of individuals. We find that there is a lack of centers in our country, which can help improve social interactions among members of the community with a non discriminating approach to race, religion, language, sex and social class. Our study over the issue aims at forming the design criteria for establishing community centers and preparing a program shame by determining the values congruent with the social life, habits, culture and economic status of Turkish people.
Benzer Tezler
- Akıllı telefon tabanlı kolorimetrik glikoz tayininde yapay zeka yaklaşımı
Artificial intelligence approach for smartphone based colorimetric glucose detection
ÖYKÜ BERFİN MERCAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2021
Elektrik ve Elektronik Mühendisliğiİzmir Katip Çelebi ÜniversitesiElektrik-Elektronik Mühendisliği Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ VOLKAN KILIÇ
DOÇ. DR. MUSTAFA ŞEN
- Sosyal sorumluluk projesi olarak; hayvan, yaşlı, çocuklar için entegre yaşam alanları tasarım ilkeleri uygulama yaklaşımları ve model önerisi
As a social responsibility project; integrated living spaces design principles approaches for animals, the elderly and children & a model proposal
UMAY YILMAZ ARER
Doktora
Türkçe
2022
İç Mimari ve DekorasyonMimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesiİç Mimarlık Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. SAADET AYTIS
PROF. DR. FÜSUN SEÇER KARİPTAŞ
PROF. DR. İPEK FİTOZ
- Mimarlık hizmeti kapsamında bina bilgi modelleme:'G Villa' konut projesi
Building information modeling within the scope of architectural services 'Villa G' housing project
FAHRİYE GÖZDE ÇUHADAR
Yüksek Lisans
Türkçe
2017
Mimarlıkİstanbul Kültür ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MEHMET ŞENER KÜÇÜKDOĞU
- Konteynerların geçici konut olarak kullanımı ve mekansal çözüm önerileri geliştirilmesi
Başlık çevirisi yok
BERKAY KUMAŞ
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
İç Mimari ve Dekorasyonİstanbul Kültür Üniversitesiİç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ ARZU ERÇETİN
- An institutional analysis of the transformation of informal housing settlements in Turkey: A case study in the Şentepe neighbourhood of Ankara
Türkiye?de gecekondu yerleşmelerinin dönüşümünün kurumsalcı analizi: Ankara Şentepe örnek çalışması
YELDA ÖZDEMİRLİ
Doktora
İngilizce
2012
Şehircilik ve Bölge PlanlamaOrta Doğu Teknik ÜniversitesiŞehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı
PROF. ALİ TÜREL