Geri Dön

Hormona duyarlı meme kanserlerinde EGFR (Her-1) ve EGFR sinyal ileti yolunda yer alan alt yol proteinlerinin ekspresyon biçimi ve ekspresyonun endokrin tedaviye yanıt süresi ile ilişkisi

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 124441
  2. Yazar: GÜL ATALAY BAŞARAN
  3. Danışmanlar: Belirtilmemiş.
  4. Tez Türü: Tıpta Yan Dal Uzmanlık
  5. Konular: Onkoloji, Oncology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2003
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Marmara Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 62

Özet

ÖZET Endokrin tedavi reseptör pozitif meme kanseri hastalarının tedavisinde önemli bir tedavi biçimidir. Ancak reseptör pozitif tüm hastalar endokrin tedaviden faydalanamamaktadır. Kanser hücresinin yaşamasını sağlayan pek çok sinyal ileti yolunun ÖR sinyal ileti yolunu değişik mekanizmalarla aktive ederek uygulanan endokrin tedaviye karşı direnç gelişiminde rol aldığı gösterilmiştir. Bu sinyal ileti yollarından birisi de EGFR sinyal ileti yoludur. Gerek EGFR, gerekse hücre içi alt yollarından Akt ve MAPK'ın endokrin tedaviye karşı gelişen direnç mekanizmalarında rolü olduğu bilinmektedir. Bu çalışmada EGFR sinyal ileti yolunun reseptör pozitif meme tümörlerinde ekspresyon biçimi ve bunun uygulanan endokrin tedaviye yanıt süresi ile ilgisini araştırdık. Metastatik hastalık için tamoksifen veya Al almış olan hastaların primer veya metastatik tümör dokularında (metastatik doku endokrin tedaviden önce alınmış olanlar) EGFR, Her-2, pAKT, pMAPK ve Ki 67'i IHK ile çalıştık. pMAPK ve/veya pAkt pozitiflği saptanan örneklerde Her-3 ve Her-4 ekspresyonunu da araştırdık. Hastaları endokrin tedaviye verdikleri yanıt süresine göre erken progrese olanlar (endokrin tedavi altında ilk 6 ayda progrese olanlar) ve geç progrese olanlar (endokrin tedavi altında en az bir yıl progrese olmayanlar) şeklinde iki gruba ayırdık. Çalışmamıza alınan tümör dokularında EGFR, Her-2 ekspresyonlarını sırası ile %4.5, %9 oranlarında saptadık. Bu sonuç hepsi reseptör pozitif tümörü olan bir hasta grubunu temsil ettiğinden literatür ile uyumludur. EGFR ve Her-2 sinyal ileti yolunun başlıca iki önemli alt yol, MAPK ve Akt üzerinden etkilerini gösterdikleri bilinmektedir. Bizim hasta grubumuzda MAPK ekspresyonu % 37 (16/43.) Akt ekspresyonu %11 47(5/44) oranında saptanmıştır. Tümörlerinde pMAPK pozitif olan hastaların yansında hiç bir EGF reseptörünün eksprese olmadığı bulunmuştur. pMAPK'ın EGF reseptörlerinden herhangi biri ile birlikte eksprese olduğu tümörlerin ve Akt ekspresyonu saptanan tümörlerin endokrin tedavi altında erken progrese olan hasta grubuna ait olduğu saptanmıştır. Klinikte reseptör pozitif hastaların endokrin tedaviye verdikleri yanıtın önceden belirlenmesinde sadece ÖR ve PR'nin belirlenmesi yetersiz görünmektedir. Endokrin ajanlara yanıt vermeyecek veya bu tedavi altında erken progrese olacak hastaların en baştan belirlenmesi gereklidir. Bu nedenle endokrin sensitivite ile ilgili yeni moleküler belirleyicilerin saptanması en çok araştırılan konular arasında yer almaktadır. EGFR, Her-2, Akt ve MAPK bu açıdan umut vaat eden ve prospektif çalışmalarda araştırılması gerekli moleküler belirleyiciler arasındadır. 48

Özet (Çeviri)

Özet çevirisi mevcut değil.

Benzer Tezler

  1. Investigation of the localization pattern and the role of anti apoptotic BAG-1 in healthy and tumor tissues from patients with breast carcinoma

    Meme kanserli hastalardan alınan sağlıklı ve tümörlü dokularda anti-apoptotik BAG-1 proteininin rolü ve lokalizasyonunun incelenmesi

    JALE YILDIZ

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2018

    Biyolojiİstanbul Teknik Üniversitesi

    Moleküler Biyoloji-Genetik ve Biyoteknoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. GİZEM DİNLER DOĞANAY

  2. Endoplazmik retikulum aracılı yıkım yolu (ERAD)'nun meme ve prostat kanserinde kritik rol oynayan steroid hormon reseptörlerine etkisinin ve kimyasal/biyolojik inhibitörlerinin terapötik potansiyellerinin değerlendirilmesi

    Evaluation of the effect of endoplasmic reticulum-associated degradation (ERAD) on steroid hormone receptors that play a critical role in breast and prostate cancer and the therapeutic potential of chemical / biological inhibitors

    ESRA ATALAY ŞAHAR

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    BiyolojiEge Üniversitesi

    Biyoteknoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. PETEK BALLAR KIRMIZIBAYRAK

  3. Mineralocorticoid and glucocorticoid receptors as novel targets in breast and liver cancer therapies

    Meme ve karaciğer kanserlerinde özgün hedefler olarak mineralokortikoid ve glukokortikoid reseptörlerinin incelenmesi

    DAMLA GÜNEŞ

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2021

    Biyolojiİhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi

    Sinir Bilimi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ÖZLEN KONU KARAKAYALI

  4. Anastrozol(aromataz inhibitörü) verilen ratlarda rektus abdominis kas deri flebi uygulanımı ve flep sağkalımının değerlendirilmesi

    Asses application and survival rektus abdominis musculocuteneus flap of rat that given anastrozol

    HÜSEYİN ZEYBEK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    Plastik ve Rekonstrüktif CerrahiPamukkale Üniversitesi

    Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. RAMAZAN HAKAN ÖZCAN

  5. Radyoterapi ile eşzamanlı letrozol kullanımının meme kanseri hücre hattında hücre ölüm mekanizmaları üzerine etkilerinin araştırılması

    Study of the effect of concurrent use of letrozole with radiotherapy to the cell death mechanisms in the breast cancer cell line

    BURCU DURMAK İŞMAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    OnkolojiDokuz Eylül Üniversitesi

    Radyasyon Onkolojisi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. İLKNUR BİLKAY GÖRKEN