Uluslararası Hukukta meşru müdafaa hakkı
Self-defence in international Law
- Tez No: 140959
- Danışmanlar: PROF. DR. SERAP AKİPEK
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Hukuk, Law
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2004
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ankara Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 168
Özet
Hancılar, Özhan, Uluslararası Hukukta Meşru Müdafaa Hakkı, Yüksek Lisans Tezi, Danışman: Prof. Dr. Serap Akipek, 148 s. ÖZET Uluslararası hukuk, bir devletin bir başka devlete karşı kuvvet kullanmasını ilke olarak yasaklamıştır. BM Antlaşmasının 51. maddesinde düzenlenen meşru müdafaa hakkı ise 2(4). maddede düzenlenen kuvvet kullanma yasağının en önemli istisnasını oluşturmaktadır. Bu nedenle, bir başka devlete karşı kuvvet kullanan devletler, fiillerinin temel hukukî gerekçesi olarak genellikle meşru müdafaa hakkını ileri sürmektedir. 51. madde, kuvvet kullanan, ancak BM Antlaşması'nı açıkça çiğneyen ya da geçersiz kabul eden bir söylemle bunu yapmak istemeyen bütün devletlerin sığındıkları bir hüküm hâline gelmiştir. Çoğu zaman, devletlerin meşru müdafaa iddialarının meşru müdafaa hakkıyla hiçbir ilişkisi bulunmamaktadır. Meşru müdafaa hakkının hukuka uygun olabilmesi için, silâhlı bir saldırının gerçekleştirilmesi şarttır. Ayrıca, Güvenlik Konseyine bilgi verilmeli ve Konseyin olaya el koyması durumunda hakkın kullanımına son verilmelidir. Savunma fiili, zorunluluk, orantılılık ve aciliyet koşullarını da taşımalıdır. Meşru müdafaa hakkı, devletlerin diledikleri zaman kullanabilecekleri bir hak değildir. Bu hakkın geniş yorumlanmasının, uluslararası toplumun barış ve güvenliği için yaratacağı tehdit ortadadır. Ancak, meşru müdafaa hakkını, kullanımını imkânsız hâle getirecek şekilde dar yorumlamak da uluslararası hukuk sistemi için aynı ölçüde tehdit edicidir. Günümüzde, savaş teknolojisinin kitle imha silâhlarının geliştirilmesiyle paralel olarak olağanüstü ilerlemesi, iki devletin düzenli ordularının karşı karşı gelmesiyle yapılacak bir savaşı çok riskli hâle getirmektedir. Devletler bunun yerine, başta terör örgütleri olmak üzere düzensiz silâhlı grupları hasım devletin üzerine göndererek daha risksiz bir mücadele aracını kullanmayı seçmektedirler. Meşru müdafaa hakkını özellikle terör mağduru devletlerin elini bağlayacak şekilde dar yorumlamak, devletlerin kendilerini koruma haklarını ellerinden almak anlamına gelecektir.
Özet (Çeviri)
Hancılar, Özhan, Self-Defence in International Law, Master's Thesis, Advisor: Prof. Serap Akipek, 148 p. ABSTRACT The international law has banned a country to use force on another country as principle. The right of self-defence arranged in the Article 51 of the Charter of United Nations forms the most important exception for the ban on the use of force arranged in the Article 2(4). For this reason, the countries using force against another country put forward the right of self-defence as the basis legal ground of their actions. Article 51 has become a provision where all of the countries using force, but not desiring to do so through a discourse clearly violating or accepting as invalid the Charter of United Nations take shelter. Mostly, the claims of countries on self-defence have no relationship with the right of self-defence. In order to make the right of self-defence appropriate for the law, an armed attack must be occurred. Also, the Security Council must be informed and if the Council confiscates the event, the use of this right must be ended. The action of defence must also bear the conditions of necessity, proportionality and immediacy. The right of self-defence is not a right that the countries may use whenever they want. It is obvious that the broad interpretation of this right shall create a threat for the peace and security of international society. However, interpreting of the right of self-defence narrowly that it cannot be used shall create an equivalent threat for the international law system. Today, the fact that the war technology is extraordinarily progressing in parallel with the improvement in the weapons of mass destruction makes a war to be started with the systematic armies of two countries very risky. Instead of this, the countries choose to use a lesser risky struggle by using irregular armed groups, especially the terrorist groups for the enemy countries. Interpreting the right of self- defence narrowly in a way to bind the hands and foots of the countries unjustly treated by the terrorist groups shall mean to remove the right of self-defence of these countries.
Benzer Tezler
- Kuvvet kullanma yasağı kapsamında devletlerin bireysel meşru müdafaa hakkı
The right of individual self-defence of states within the scope of the prohibition of use of force
CEM ÜMİT BEYOĞLU
Yüksek Lisans
Türkçe
2016
HukukAkdeniz ÜniversitesiKamu Hukuku Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. SAEED BAGHERİ
- Uluslararası hukukta devletlerin ülkesi dışında kuvvet kullanımı: Türkiye'nin Güneş Harekâtı örneği
Extraterritorial use of power in ınternational law: Turkey?s ? The operation sun? case
ÖZLEM TEZER DURSUN
Yüksek Lisans
Türkçe
2011
HukukPolis AkademisiGüvenlik Stratejileri ve Yönetimi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ERTAN BEŞE
- BM Antlaşması kapsamında bireysel meşru müdafaa hakkı, örnek olay İsrail-Filistin çatışması
Right Of self defence in accordance with UN treaty : Palestine- Israel case
AKIN DAĞ
Yüksek Lisans
Türkçe
2014
Uluslararası İlişkilerEge ÜniversitesiUluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ENGİN BERBER
- Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekâtının uluslararası hukuk açısından meşruluğu
The legality of the Euphrates Shield and the Olive Branch Operation in terms of international law
FETHİYE KÜÇÜK
Yüksek Lisans
Türkçe
2020
HukukAnkara ÜniversitesiKamu Hukuku Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. CAVİD ABDULLAHZADE
- Uluslararası Hukukta kuvvet kullanımının değişen içeriği: Gürcistan, Ukrayna ve Filistin olayları
The changing content of the use of force in international law: The cases of Georgia, Ukraine and Palestine
ESRA EROĞUZ
Yüksek Lisans
Türkçe
2016
Uluslararası İlişkilerEskişehir Osmangazi ÜniversitesiUluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
PROF. DR. CENAP ÇAKMAK