Geri Dön

Sürdürülebilir gelişme süreci içinde, su havzaları ve hazine arazilerinin konumu, İstanbul Ayazağa örneği

Location of water resources and public lands in the sustainable development process, example of İstanbul

  1. Tez No: 152309
  2. Yazar: GAMZE GÖKÇE
  3. Danışmanlar: PROF. DR. MESTURA AYSAN BULDURUR
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Şehircilik ve Bölge Planlama, Urban and Regional Planning
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2004
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Teknik Üniversitesi
  10. Enstitü: Fen Bilimleri Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 150

Özet

ÖZET İstanbul diğer az gelişmiş ülke şehirlerinde olduğu gibi göçe bağlı hızlı nüfus artışı ve kaynaklardaki artışın nüfus artışının gerisinde kalması, sanayileşme, arazi kullanımlanndaki yanlış planlama ve uygulamalar nedeniyle su kaynaklan yeterince korunamamaktadır. Bu göçle beraber şehir nüfusunun hızlı artışı da beraberinde konut problemini doğurmaktadır. Göç eden kişiler de genelde dar gelirli vatandaşlar olduğundan, bu kişiler kamu arazilerini konut amaçlı işgal etmektedirler. Uygun bedelli arsa ve konut üretimi gerçekleştirilemediği için, bu alanda yaşanan talepler, bazı kişilerce kamu arazilerinin parsellenerek satılması gibi bir rant kapısı açmaktadır. Genelde orman veya havza alanı olan bu bölgeler kaçak yapılaşma baskısı altına girmiştir. 17 Ağustos ve bu tarihi takip eden depremlerde İstanbul da etkilenmiş olmakla beraber, şehirde mevcut olan konut sıkıntısının doğurduğu konut talebi dolayısıyla gecekondu ve imara aykırı yapıda yaşanan baskılar devam etmiştir. Kentin su ihtiyacını sağlayan havzalar, barınma ihtiyacından doğan betonlaşma sonucu havza içerisinde açıkta kalan toprak yüzeyleri azalmakta, altyapıdan yoksun bulunan konut alanlarının yol açtığı en büyük problem ise bu alanlardan araziye verilen zararlı atıkların yarattığı kirüliktir. Bunun sonucu olarak da birçok çevre problemini beraberinde getirmektedir. Mevcut içme suyu ve su havzalarının korunması ve kontrolü için hızlı, ekonomik ve güncel bilginin sağlanabildiği Uzaktan Algılama - Coğrafi Bilgi Sistemlerinden yararlanılmaktadır. Hazine arazilerinin gelir sağlanması amacıyla satışlarına karar verilmesi büyük problemlerin ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Hazine arazilerinin, üzerinde yasadışı olarak yapılan gecekondu ve kaçak yapı sahipleri ile işgal edenlere satışı konusu yeni bir İmar Affı' dır. Var olan gecekondu bölgeleri için sağlıklı kentsel yenileme ve dönüşüm programlan kapsamında projeler geliştirerek ekonomik konut edinme politikalanm, ucuz arsa üretimini ve inşaat kredilerini destekleyerek bannma sorununu çözmekle mümkündür. İstanbul'da yaklaşık 1.5 milyar metrekare hazine arazisi bulunmaktadır. Bu hazine arazilerinde en büyük pay da Şişli ilçesi içinde yer alan Ayazağa Bölgesidir. 1990 yılı itibariyle 20.000 olan gecekondu nüfusu 2003 yılı itibariyle yaklaşık 30.000 kişiye ulaşmıştır. Aynı zamanda bu bölge ormanlık alanlanyla, fabrikalanyla, tarım alanlanyla, iş merkezleriyle hızlı bir kentsel dönüşüm yaşamaktadır. Bu nedenle pilot bölge olarak Ayazağa Bölgesi seçilmiştir. Ayazağa Deresi koruma kuşağı çevresindeki jeolojik durumuna ve mülkiyet dokusuna bakılarak yapılaşma baskısının dere koruma sının üzerindeki etkileri incelenmiştir. Derenin geleceği bakımından havza alanı içerisinde kentin ihtiyaçlanna cevap verebilecek sürdürülebilir bir planlama stratejisi ve havza yönetim modeli oluşturulmalıdır. ıx

Özet (Çeviri)

LOCATION OF WATER RESOURCES AND PUBLIC LANDS IN THE SUSTAINABLE DEVELOPMENT PROCESS, EXAMPLE OF ISTANBUL SUMMARY In Istanbul, like other cities of less developed countries, the sources of water are not protected sufficiently because of quick increase of population and increase in sources that stay behind of increase of population, industrialization, wrong planning and applications in the usage of land. This immigration and quick increase of city population to, both cause problem of house. This people occupy the public lands for house, because so the immigrates are generally poor citizen. Demands that are seen in this area open door of rent as like selling the public land by subdividing in order not to perform convenient priced land and production of house. These areas which are generally the area of forest or river basin come in press of illicit construction. Istanbul was affected by the 17 August and following sequential earthquakes, too. And as a result of this situation, houses built without acquiring the land rights and forces against development and construction of public utilities, which was the conclusion of house needs, have been continued. The surfaces of ground decrease which is uncovered in the river basins that provide need of water of the city. The greatest problem that was caused by house or areas which are derives of infrastructure is pollution created by harmful leftovers that are given to the land from these areas. As a result, it carries a great deal of problems together. Remote Sensing-Geographic Information Systems in which quick economic and actual information is provided for protection and control of existing sale of mineral spring and rivers basins of water. Selling of houses built without acquiring the land rights which is built on the public areas creates new“Construction Exemption”. Developing projects containing healthy urban renewal and transformation projects for the existing illegal zone of settlement is only possible with the cheaper building site production and solution of taking shelter by supporting construction credits. That the public lands are arranged in order to provide income causes to occur great problems. In Istanbul, there is treasury land by nearly 1.5 million squares. So the biggest share in these the public land is Ayazağa area which places in Şişli county. The population of house built without acquiring land that was nealy 20000 persons by 1990 has reached to nearly 30000 persons by 2003. At the same time, this area lives to quick city evolution with their woodland areas, factors, agricultural areas, work centers. Therefore, Ayazağa area has been chosen as pilot area. Finally, Sustainable planning strategy should be constituted in the area of river basin for the future of Ayazağa valley that will answer to the needs of the city.

Benzer Tezler

  1. Türkiye'de su hakkı

    The right to water in Turkey

    YILDIZ AKEL ÜNAL

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    HukukGalatasaray Üniversitesi

    Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ERDOĞAN BÜLBÜL

  2. Water sensitive urban design: A case study of Bahçelievler neighborhood in Balikesir

    Suya duyarlı kentsel tasarım: Balıkesir Bahçelievler mahallesi için tasarım önerisi

    SEVDE KEMANECİ

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2022

    Şehircilik ve Bölge Planlamaİstanbul Teknik Üniversitesi

    Kentsel Tasarım Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. GÜLDEN DEMET ORUÇ

  3. İstanbul kentsel bölgesinde sürdürülebilir gelişme bağlamında havza planlama ve yönetim yaklaşımı:Küçükçekmece göl havzası örneği

    The basin planning and management approach in context of sustainable development in istanbul urban region: Case of Küçükçekmece lake basin

    HALE MAMUNLU

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    Şehircilik ve Bölge PlanlamaMimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi

    Şehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AYKUT KARAMAN

  4. Urmia lake desiccation as a new source of dust in themiddle east: Investigation of the anthropogenic impactsand climatic factors on drying up of urmia lake

    Ortadoğu'da yeni bir toz kaynağı olarak tanınan Urmiyegölü: Urmiye gölünün kurumasına neden olan insan veiklim faktörlerin incelenmesi

    YUSUF ALIZADE GOVARCHIN GHALE

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2020

    Deniz Bilimleriİstanbul Teknik Üniversitesi

    İklim ve Deniz Bilimleri Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ALPER ÜNAL