Geri Dön

Spinal disrafizmli çocuklarda üriner sisteme ait sorunlar ve uzun süreli izlem sonuçları

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 156400
  2. Yazar: FATİH BOLAT
  3. Danışmanlar: DOÇ.DR. ILMAY BİLGE
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Nefroloji, Nephrology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2004
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Çocuk Nörolojisi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 98

Özet

86 ÖZET Spinal disrafizmli çocuklarda görülen üriner sisteme ait sorunların temelinde işeme disfonksiyonu ve nörojen mesane vardır. Olguların izleminde mesane ve üst üriner sistem basıncının azaltılması, vezikoüreteral reflünün ve inkontinansın düzeltilmesi, üriner sistem enfeksiyonunun önlenmesi amaçlanmaktadır. Çalışmamızın amacı, spinal disrafizm tanısı alarak nefrolojik açıdan değerlendirilmek üzere İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi, Çocuk Nefrolojisi Bilim Dalı Polikliniğine ile sevk edilen olgularda üriner sisteme ait sorunların değerlendirilmesi, uygun tam ve tedavi yaklaşımının spinal disrafizm olgularında morbidite ve mortaliteye etkisinin belirlenmesidir. Çalışmamıza, başvuru sırasında yaş ortalaması 34,3 ± 21,1 ay (6 gün -11,5 yaş) olan toplam 184 olgu ( 80 erkek, 104 kız) alınmış ve olguların uzun süreli izlem sonuçlan retrospektif olarak değerlendirilmiştir. Tüm olgularda başvuru sırasında spina bifida tipi ve nörolojik bulgular tanımlanmış, ortopedik ve diğer sistemlere ait anomaliler belirlenmiş ve daha sonra nefrolojik değerlendirme yapılmışta. Nefrolojik değerlendirme amacıyla, başvuru sırasında ayrıntılı işeme anamnezi alındıktan sonra, tüm olgularda idrar analizi, idrar kültürü, serum üre ve kreatinin tayini, üriner sistem USG, VCUG ve DMSA yapılmış, ve ürodinamik tetkik planlanmıştır. Çalışma süresince üriner sistem enfeksiyonu; uygun koşullarda alınan idrar örneğinde anlamlı sayıda mikroorganizma üremesi olarak tanımlanmış, klinik bulgu varlığında“semptomatik”, klinik bulgu yokken anlamlı üreme varlığı ise“asemptomatik”üriner sistem enfeksiyonu olarak kabul edilmiştir. Ultrasonografi ile üriner sistemde pelvikalisiel sistem ve/veya üreterlerde dilatasyon varlığı hidronefroz ve hidroüreteronefroz olarak tanımlanmış ve hidronefroz derecelendirmesi için Fetal Üroloji Topluluğu ( Society for Fetal Urology) sınıflaması kullanılmıştır. İlk USG de pelvikalisiel sistemde dilatasyon saptanan olgular 3 ayda bir, olmayanlar ise 6 ayda bir USG tekrarlan ile izlenmiştir. Alt üriner sistemin değerlendirilmesi ve VUR varlığım gösterebilmek için VCUG yapılmış ve VUR derecelendirmesi amacıyla Uluslararası Reflü Çalışma Grubu (international Reflux Study group) sınıflandırma sistemi kullanılmıştır. Başlangıçta VUR olan olgularda bir yaşma kadar 6 ayda bir, bir yaşından sonra yılda bir kez VCUG yapılmış ve antibiyotik profîlaksisi önerilmiştir.87 Çalışma grubunda postmiksiyonel rezidü kalan ve nörojen mesane bulguları saptanan tüm olgulara TAK önerilmiş, TAK programına alman olgular belirli bir protokol ile izlenmiştir. Çalışma grubunda, DMSA'da skar varlığı/gelişimi ve GFR de bozulma saptanan olgular böbrek hasan olan olgular olarak değerlendirilmiş, GFR < 80 ml/dk/m2 böbrek yetmezliği, 10 ml/dk/m2 ise son dönem böbrek yetersizliği olarak kabul edilmiştir. Çalışma grubunda yer alan olgular spina bifida aperta (n:170), spina bifida okülta (n:ll), ensefalosel (n:3) olmak üzere üç grup altında incelenmiştir. Spina bifida aperta grubundaki hastaların %86'sı meningomiyelosel ve bunların da çoğunluğu ( %92,3) lomber yerleşimli meningomiyeloseldir. Spina bifida okülta grubundaki hastaların %54,5'ini tethered kord sendromu oluşturmaktadır. Çalışmamızda ortalama izlem süresi 44,2 ± 38,4 aydır (1 ay-156 ay). Otuz beş olgu ilk başvurudan sonra takiplerini aksattığı için uzun dönem sonuçlan hakkında bilgi edinilememiştir. Başvuru sırasında 96 olguda (%52,3) idrar ve dışkı inkontinansı, 48 olguda( %26,5) idrar inkontinansı mevcut idi, 40 olguda (%21) inkontinans mevcut değildi.. Olgulann %39'unda hidronefroz (n:56), %30'unda VUR (n:43), %5,4'ünde böbreğin çeşitli konjenital anomalileri (n:8), %27'sinde USG ve VCUG ile yapılan üriner sistem görüntülemesinde nörojen mesane ile uyumlu bulgular saptandı (n:49). Çalışma süresince 38 olguya ürodinamik inceleme yapılabilmiş, ve %94,6 oranında hipertonik mesane ile uyumlu bulgular saptanmıştır. İlk başvuru sırasında alman idrar kültürlerinde %67,3 oranında bakteriüri saptanmış olup, üreyen mikroorganizmalara %50'si E.coli olarak belirlenmiştir. Izlem süresince toplam 70 olgu ( %38) TAK uygulama programına alınmıştır. Temiz aralıklı kateter uygulama sonrası üriner sistemin radyolojik incelemesinde %34 olguda hidronefroz ve %50 olguda VUR derecesi azalmış, TAK uygulayan olgulann yinelenen idrar kültürlerinde %78,5 oranında anlamlı bakteriüri saptanmıştır. Olgulann %98'inin asemptomatik, %2'sinin semptomatik üriner sistem enfeksiyonu geçirdiği belirlenmiştir. TAK uygulamayan hastalarda ise semptomatik üriner sistem enfeksiyon oram %10 dur. Çalışma grubunda TAK uygulaması ile asemptomatik bakteriüri sıklığı artarken, böbrek hasan için en önemli risk faktörlerinden biri olan semptomatik üriner sistem enfeksiyon sıklığının azaldığı saptanmıştır.88 TAK uygulayan hastalarda %62,7'sinde (n:37) inkontinansta tam düzelme, %18,6'smda (n:ll) ise parsiyel düzelme olduğu belirlendi. Bu olguların bir kısmında TAK yanısıra antikolinerjik tedavi de eklenmiştir. Çalışma grubunda kronik böbrek yetersizliği gelişen olgu sayısı 1 1 dir. Altı olguda ilk başvuru anında, izlem sırasında ise toplam 5 olguda ( TAK uygulayan 1 olgu, TAK uygulamayan 4 olgu) KBY gelişmiştir. KBY gelişen olguların 10'unda spinal disrafizm türü LMM, birinde ise spina bifida okulta ve tethered kord sendromudur, ve tüm KBY li olgulardaki nefrolojik sorun nörojen mesane ve ileri derecede VUR dur. Başvuru sırasında KBY olan 6 ve TAK programı uygulamayan 4 olgu göz önüne - alındığında spinal disrafizm olgularında üst üriner sistemin korunmasına dönük doğru yaklaşımın yapılamaması ile renal morbidite oranında çok büyük bir ilişki olduğu belirlenmiştir. Kronik böbrek yetersizliği gelişen 1 1 olgunun 4'üne son dönem böbrek yetersizliği nedeni ile renal replasman tedavisi gerekli olmuştur. Çalışma grubunda yer alan spinal disrafîzmli olgularında mortalite oram %5 tir. Çalışma süresince kaybedilen 7 olgunun 3'ü KBY ile ilişkili komplikasyonlar nedeniyle, 4'ü nefrolojik olmayan sorunlar nedeni ile kaybedilmiştir. Sonuç olarak çalışmamızın sonuçlarının da gösterdiği gibi,“spina bifida”sı olan tüm olgular çok sık aralıklarla nefrolojik-ürolojik izlem gerektirmektedir. Doğru bir yaklaşım ve aile, hasta, çocuk nörolojisi, çocuk ürolojisi, çocuk psikiyatristi, psikolog, fizyoterapist ve hemşireden oluşan bir ekip çalışması ile bir çok sisteme ait sorunları olan bu hasta grubuna ileri dönemdeki mortalite ve morbidite açısından böbrek hasarının çok önemli olduğu ve nefrolojik izlemin önemi yaygın eğitim programlan ile öğretilmeli; konunun önemi topluma ve heldmlerimize aktarılmalıdır görüşündeyiz.

Özet (Çeviri)

Özet çevirisi mevcut değil.

Benzer Tezler

  1. Miyelodisplazide urodinamik incelemelerin yeri

    Başlık çevirisi yok

    VOLKAN S. ERİKÇİ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1997

    Genel CerrahiEge Üniversitesi

    Çocuk Cerrahisi Ana Bilim Dalı

  2. Temiz aralıklı kateterizasyon uygulanan çocuklarda üriner komplikasyonların engellenmesinde eğitimin etkisi

    The Effect of education (Training) to prevent complications on clean intermittent catheterization applied children

    AYFER KAMBER

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    1997

    Hemşirelikİstanbul Üniversitesi

    Hemşirelik Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. GÜLER AKSOY

  3. Nöropatik mesane tanılı çocuklardaürodinami bulgularının değerlendirilmesi

    Evaluation of urodynamic findings in children with neuropathic bladder

    NEVZAT AYTAŞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıklarıİnönü Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. AHMET TANER ELMAS

  4. İdrar kaçıran çocuklarda manyetik rezonans görüntüleme endikasyonu

    The indication of spinal cord magnetic resonance imaging in children with urinary incontinance

    MÜCAHİT KART

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    ÜrolojiKocaeli Üniversitesi

    Üroloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. CÜNEYD ÖZKÜRKÇÜGİL