Geri Dön

İlköğretim çağında ürolojik patolojileri belirleme

Determination of ureulogical patologies of children in primary school

  1. Tez No: 156458
  2. Yazar: BEKİR AYIK
  3. Danışmanlar: PROF.DR. NUR DANİŞMEND
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Çocuk Cerrahisi, Pediatric Surgery
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2004
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Çocuk Cerrahisi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 97

Özet

6. ÖZET: Çocuk Ürolojisi pratiğinde karşılaşılan patolojik durumlar farklı başlıklar halinde sınıflanabilir. İşeme bozuklukları başlığı altında toplanan patolojik durumlar; Çocuk Ürolojisi polikliniğine başvuran hastaların önemli bir kısmını oluşturmaktadır. Bu hastaların değerlendirilmesinde anamnez, fizik muayene, ultrasonografi, üroflovmetri, volüm - sıklık çizelgeleri sıklıkla kullanılır. Çalışmamızda sağlıklı olgular değerlendirilerek öncelikle mevcut ürolojik problemlerin belirlenmesi, daha sonra çocuklarda işeme bozukluğunun takip ve tedavisinde kullanılan bu yöntemlerin normal sınırlarının belirlenmesi amaçlandı. Sağlıklı çocuklara toplu halde ulaşabilmenin en iyi yolun CTF' e ulaşımı kolay, bir ilköğretim okulu olduğu düşünülerek çalışma planlandı. İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve İ. Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Etik Kurulu'ndan resmi izinler alındıktan sonra İstanbul Fatih İlçesi'ndeki Kocamustafapaşa İlköğretim okulunda çalışma gerçekleştirildi. Yaşlan 7-14 arası değişen, sağlıklı, her sınıftan 10 kız - 10 erkek olgu olmak üzere randomize 80 kız, 80 erkek olgudan oluşan 160 olguluk çalışma grubu oluşturuldu. Bu olguların velilerine bildirilmiş onam formu imzalatıldıktan sonra Çalışmaya kabul edildi. Her olguya anamnez başlığı altında kuru kalma yaşları, erkek olgular için sünnetli olma hali, kız olgular için vaginal akıntı varlığı, boy - ağırlık değerleri, tekrarlayan İYE varlığı, geçirilmiş cerrahi girişimler, geçirilmiş hastanede yutmayı gerektiren hastalık varlığı sorgulandı. Fizik muayene ile inguinal, genital patolojik durum, perianal yada perianal his kusuruna bakıldı. Her olguda işeme bozukluğuna bağlı semptomların varlığı açısından 13 sorudan oluşan işeme bozukluğu semptom skoru (İBSS) sorgulanması kullanıldı. 78Her olgu doğal yoldan idrara sıkıştığında ve işedikten sonra üriner ultrasonografı yapıldı. Ultrasonografı ile böbrekler, toplayıcı sistemler, mesane duvar kalınlığı ve işeme sonrası rezidüel idrar miktarına bakıldı. Çalışmamızda her olgu için, işeme miktarı 50 ml'nin üzerinde iki üroflovmetrik ölçüm yapıldı. Yaş - cinsiyet - işeme miktarı, vücut yüzey alanı - cinsiyet - işeme miktarı sınıflandırmaları yapılarak azami akım, azami akıma u aşma süresi, ortalama akım, akım süresi parametreleri için ortalama ve standart sapma değerlerini gösteren tablolar elde edildi. Bu tablolara bakarak bu parametrelerin birbirleriyle olan ilşkileri değerlendirildi. Birbirini takip eden 5 gün için, günde yalnızca bir işeme miktarım kaydettikleri işeme çizelgesi kullanılarak her olgu için fonksiyonel mesane kapasitesi belirlendi. Yaş için ortalama fonksiyonel mesane kapasitesini hesaplamak için doğrusal regresyon analizi kullanılarak bir formül oluşturuldu. 24 saat süre içerisinde, tüm işemelerin zamanını ve miktarım, tüm alman sıvı miktarım kaydetmeleri istenen Volüm - sıklık çizelgeleri kullanılarak işeme alışkanlıkları değerlendirildi. Çalışma grubumuzdaki olgularda kuru kalma yaşı için kız ve erkek cinsiyetleri arasında anlamlı fark olmadığı ve 160 olguluk çalışma grubu için kuru kalma yaşı ortalamasının 2,31 olduğu bulundu. Olguların hiçbirinde chordee, mea stenozu, hypospadias, ambigus genitalya tesbit edilmedi. Hiçbirinde fizik muayene ile perianal yada perineal his kusuru tesbit edilmedi. Olgularımızın % 7'sinde öpere olmuş yada olmamış inguinal kanal patolojisi saptanması, olgu sayımızın istatiksel açıdan yeterli olmaması nedeniyle anlamlı kabul edilmedi. Ancak çalışmamızda 7 yaşında bir olguda sol inmemiş testis tesbit edildi, sosyal güvencesi doğrultusunda, ilgili SSK hastanesine yönlendirilerek sol orşiopeksi operasyonu geçirmesi sağlandı. 7 yaşında sağ inmemiş testis tanısı koyduğumuz bir olgu sosyal güvencesi doğrultusunda kliniğimizde sağ orşiopeksi operasyonu geçirdi. Labial sinesi 79tanısı konan 8 yaşında bir olguda yalnızca medikal tedavi ile labium minusların şpontan ayrılması sağlandı. 12 yaşında bilateral Grade II varikosel saptadığımız bir olgu sosyal güvencesi doğrultusunda öpere edilmek üzere ilgili Devlet hastanesi 'ne yönlendirildi. Ek bulgu olarak erkek olgularda sünnetli olma halinin 9 yaşında yaygınlaştığı, kızlarda ise vaginal akıntı şikayetinin yine 9 yaşında yaygınlaştığı görüldü. I İşeme bozukluklarını sorgulamak amacıyla kullandığımız, İşeme bozuklukları Semptom Skoru (İBSS) için grubumuzda ortalama değer 2,16 olarak bulundu. Bu skorun işeme bozukluğunu saptamada sınır değer olan 6 I eğerinin çok altında olması, sağlıklı bir grup ile çalıştığımızı düşündürdü. Çalışmamızda 160 olguya üriner ultrasonografı yapıldı. Boy ve ağırlık eğerlerine göre böbrek kranio kaudal boyutu, böbrek transvers AP çapı ve renal arankim kalınlığı için % 90 güven aralığında normogramlar oluşturuldu (Grafik 4.3.1 - 4.3.10). Bu normogramlar kullanılarak, çocuklarda üriner ultrasonografık ölçümlerin yorumlanmasının mümkün olabileceği düşünüldü. Ultrasonografık olarak mesane duvar kalınlığının yaşlan 7-14 arası değişen olgularımızda, yaş, cinsiyet ile değişmediği görüldü. Tüm yaş grupları için mesane duvar kalınlığının mesane doluluk oranı ile değiştiği gösterildi '(Tablo 4.3.1 - 4.3.3). Tü çalışma grubunda 3 olguda ( % 2) işeme sonrası anlamlı rezidüel idrar tesbit edildi. Üroflovmetri çalışmalarında akım eğri paternleri % 63,4 normal, % 7,8 disfonksiyonel, % 8,1 obstrüktif, % 8,4 urge, % 12,2 diğer olarak bulundu. Azami akım ve ortalama akım parametrelerinin, işeme miktarı, yaş ve vücut yüzey alanı arttıkça arttığı belirlendi. Azami akıma ulaşma süresinin işeme miktarı ile arttığı, yaş ile azami akıma ulaşma süresi arasında bağlantı olmadığı görüldü (Tablo 4.4.8). İstisnai gruplar olabilmesine rağmen genel olarak bu tablolara bakıldığında azami akım ve ortalama akım ortalamalarının kızlarda erkeklerden daha yüksek olduğu gözlendi. 80Yaş için fonksiyonel mesane kapasitesi hesaplamada, idrar kaçırma problemi olan 24 olgu çalışma dışı bırakıldıktan sonra, 136 olguluk çalışma grubumuz için doğrusal regresyon analizi kullanılarak: Fonksiyonel Mesane Kapasitesi= (Yaş - 1) x 35 formülü bulundu. Bu formül kullanılarak hesaplanan değerler fonksiyonel mesane kapasitesi hesaplamada kullanılan diğer formüller ile elde edilen değerler ile grafik 4.5.3 üzerinde karşılaştırıldı. Bu grafiğe bakıldığında çalışma grubumuz için fonksiyonel mesane kapasitesi değerlerinin Koff Formülüne ait değerlerle, Japon çocukları için kullanılan formüle ait değerlerin arasında bulunduğu görülmektedir. Volüm - sıklık çizelgeleri kullanılarak 160 çocuğun % 15'inde gece yada gündüz idrar kaçırma problemi olduğu anlaşıldı. İdrar kaçırma problemi olan olgular dışlandıktan sonra geri kalan 65 erkek, 71 kız olgudan oluşan 136 olguluk grup tekrar değerlendirildi. Bu değerlendirmeye göre iki cinsiyet arasında günlük işeme sayılan açısından anlamlı fark bulunamadı. Tüm yaş gruplan için medyan günlük işeme sayısı 5 olarak bulundu. Olguların % 95 'inin günde 3-8 kere arasında işediği tespit edildi. Sıvı alımı ile 24 saatte çıkartılan idrar miktarı arasında ileri derecede anlamlı korelasyon saptandı. Genel olarak 24 saatte çıkartılan idrar miktarı, ortalama bir işemeye düşen idrar miktarı, yaş, alınan sıvı miktarı arasında eğilimler grafikler üzerinde gösterildi (Tablo 4.6.1 - 4.6.10). Bu parametrelerin aynı yaş grubu içerisinde bile oldukça büyük çeşitlilik gösterdiği tespit edildi. Sonuç olarak işeme alışkanlıkları genel olarak değerlendirildiğinde 7-14 yaş arası çocuklar nişanelerinin hakimi olduğu ve sosyal hayatlarının işeme alışkanlıklarını etkileyen en önemli faktör olduğu düşünüldü. 81

Özet (Çeviri)

Özet çevirisi mevcut değil.

Benzer Tezler

  1. Elazığ bölgesinde ilköğretim çağındaki çocuklarda (7-12 yaş) enürezis sıklığı ve eşlik eden ürolojik patolojilerin araştırılması

    Incidence of enuresis and determination of associating urological pathologies in primary school children (7-12 years) in Elaziğ region

    MEHMET GÖKSU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2008

    Çocuk CerrahisiFırat Üniversitesi

    Çocuk Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. Ş. KEREM ÖZEL

  2. Enürezis; okul, aile ve sağlık hizmetleri

    Başlık çevirisi yok

    SEVİLAY NADİR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2003

    Aile Hekimliğiİstanbul Üniversitesi

    Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AYŞEN BULUT

  3. Samsun bölgesi ilköğretim çağı çocuklarında üriner sistem taş hastalığı prevalansı ve beslenme alışkanlığı ilişkisinin değerlendirilmesi

    The prevalance of Urinary stone disease in school age children

    CİHAN YALMAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    ÜrolojiOndokuz Mayıs Üniversitesi

    Cerrahi Tıp Bilimleri Bölümü

    DOÇ. DR. ENDER ÖZDEN

  4. İstanbul ili Silivri ilçesi ilköğretim çocuklarında inmemiş testis prevalansı

    Prevalance of undescended testis in school children in Silivri district of Istanbul city

    ALİ ONUR KAYA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    Çocuk Cerrahisiİstanbul Üniversitesi

    Çocuk Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. F. TANSU SALMAN

  5. İlköğretim çağında vergi algısının incelenmesi: Zonguldak ili örneği

    Tax perception of primary school students: The case of Zonguldak province

    KADİR ÇELİK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    MaliyeBülent Ecevit Üniversitesi

    Maliye Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. ONUR EROĞLU